Koronavirüsü yenen sağlık emekçileri yaşadıklarını anlattı: 'Bu işin şakası yok'

Koronavirüsü yenen sağlık emekçileri yaşadıklarını anlattı: 'Bu işin şakası yok'

Bursa’da koronavirüsü atlatan sağlık emekçisi Tülay Saka ve eşi Ufuk Saka hastalık sürecini anlattı. Tülay Saka, "Bilmediğimiz bir hastalığı yaşıyoruz. Çok zor süreçti" derken, Ufuk Saka ise, “Lütfen maskenizi takın, bu işin şakası yok" şeklinde konuştu.

Bursa'da Çekirge Devlet Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri Tülay Saka ve eşi Ufuk Saka, koronavirüse yakalanmalarından sonra hastalığı atlatma sürecine ilişkin konuştu. 

Röntgen teknikeri olarak çalışan çift, 2 gün arayla koronavirüse yakalanmalarının ardından, tedavilerinin tamamlanmasından sonra görevlerine geri döndü.

İHA’da yer alan habere göre, hastalığı atlatan Tülay Saka ve Ufuk Saka, kurallara uymayan yurttaşlara "Lütfen tedbirlere uyunuz, bu hastalık çok tehlikeli" diyerek uyarılarda bulundu.

'İNSANLARIN YÜZÜNDE KORKU VAR'

Hastalığı atlatan Ufuk Saka, hastalık sürecini şöyle anlattı:

"7 Nisan günü nöbetteyken ateşlendim. Direkt acilden giriş yaptırıp, kan ve akciğer tetkiklerim yapıldı. Sabah yapılan tomografi tetkikimde koronavirüse yakalandığım ortaya çıktı. Hastanede 11 gün yattım. İlk hastalık ortaya çıktığı anda ateşim hiç düşmedi, aralıklarla nefes darlığı yaşadım. Eşim de sağlıkçı, ona da hemen test yapıldı. Onunda testi pozitif çıktı.

Çok zor bir süreç geçirdik. Kendimi düşünüyorum, ne olacak diye eşimi ve çocuklarımı da düşünüyorum. Yalnız bir odada 11 gün kalmak hiç kolay değil. Ben hastanede tedavi görürken eşim evde tedavi gördü. Ben hastanede olduğum için daha şanslıydım. Hemşire olması onun için bir avantajdı. Evde olmak hastanede olmak gibi güven vermiyor.

14 gün karantina süremiz bitti. 3 defa negatif sonucumuzu aldık. Görevimize başladık. Şimdi yine koronavirüs hastalarının tomografilerini çekiyorum. İnsanların yüzünde korku var, ben o korkuyu yaşadığım için biliyorum. Bir hastanın yüzüne baktığım zaman bunu hissedebiliyorum ve ben bu hastalara sürekli telkin veriyor. Bakın diyorum, ben canlı bir örneğim. Ben bu hastalığı yoğun ve sıkıntılı atlattım. Lütfen moralinizi yüksek tutun, bağışıklık sisteminizin güçlü olması için morale çok ihtiyacınız var. İnşallah siz de atlatacaksınız diye onlara telkinde bulunuyoruz" 

'SEN NE KARIŞIYORSUN DİYENLER ÇIKIYOR'

İnsanların hepsinin aynı hassasiyeti göstermediğini söyleyen Saka, "Maske takmadığı için uyardığımızda, sen ne karışıyorsun diyenler çıkıyor. Bizim görevimiz her halükârda insanları uyarmak. Biriyle diyaloğa girdiğimde ona bende bu hastalığı geçirdim dediğimde, o insanda bir tedirginlik hissediyorum. Korkmayın, ben bu hastalığı 3 ay önce geçirdim. Böyle söylememe rağmen, kim olursa olsun tedirgin olup kendini geri çekiyor. İnsanların bu kadar korktuğu bir şeyi hafife almalarına anlam verilemiyor. Hastalık esnasında psikolojim iyi değildi, psikolojimi bozan eşimin de koronavirüs kapması, çocuklarıma bakacak kimsenin olmamasıydı. İnsanlar kesinlikle korunmalılar. Hastanede bir odada günlerce ne olacağını bilmeden yatmak hiç kolay değil. Lütfen maskenizi takın, bu işin şakası yok" dedi.

'HERKES KURALLARA UYSUN'

Koronavirüse yakalandığını ilk duyduğunda çok korktuğunu söyleyen Tülay Saka ise şunları söyledi:

"Bilmediğimiz bir hastalığı yaşıyoruz. Nasıl bir süreç işleyecek ve ilerleyecek, hen gün korkuyla yaşadık. Kendim, eşim ve çocuklarım adına çok korktum. Çok zor bir süreçti. Nefes darlığı yaşadım, tat ve koku gitti. Karın, baş ağrısı ve ateş hepsini geçirdim. Öleceğimi düşündüm, çocuklarıma ne olacak diye korktum. Biz atlattık, ama hala korkuyoruz. Kendimize dikkat edip maskelerimizi takıyoruz. Herkes de taksın kurallara uysun"

DAHA FAZLA