Ersan Kınık - @ErsanKinik

TÜİK tarafından açıklanan verilerde konut satışlarındaki düşüşü değerlendiren İMO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, belirsizliğe dikkat çekerek “Konut kredi faizlerinin yüksek olması ve dövizin devamlı olarak yükselmesi, konut satışlarının düşmesiyle sonuçlanıyor” dedi. Gökçe, ülkede başta siyasal iktidar ve ekonomi olmak üzere belirsizliklerin devam ettiği sürece, düşüşün de süreceğini belirtti.

 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Ekim ayı Konut Satış İstatistiklerini açıkladı. Ekim ayındaki konut satışları, eylül ayına göre yüzde 6,6 azalma gösterirken, geçen yılın ocak-ekim sürecine göre de yüzde 15,2’lik azalma meydana geldi.

Konut satışlarındaki azalmayı İleri Haber’e değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, Türkiye’de inşaat sektörünün temel sektörlerden biri olduğunu ve insanların gerek kira geliri sağlamak, gerekse de ileriki yıllarda satarak gelir elde etmek amacıyla konut satın alma eğilimi içerisine girdiğini söyledi.

‘BELİRSİZLİK, KONUT SATIŞLARININ AZALMASINDAKİ EN ÖNEMLİ ETMEN’

Geçen yıllarda konutlara olan talebin düşüş gösterdiğini ve özellikle pandeminin ilan edilmesiyle birlikte talep daralmasının meydana geldiğini ifade eden Gökçe; inşaat sektörünün, kişilerin gelir durumuyla doğrudan ilintili olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:

“İnsanlar kenarda birikmiş belli bir paraları yoksa, çalışmış oldukları işlerine yönelik olarak ilerisini göremiyorlarsa, konut taksitlerini ödeyip ödeyemeyeceklerini bilemiyorlarsa ve konut kredi faizleri de yüksek ise konut almıyorlar, zaten alma şansları da yok. Böyle olunca da konuta yönelik talep ve ihtiyaç yüksek bile olsa, ekonomik yetersizliklerden ve konut kredi faizlerinin son derece yüksek olmasından dolayı konut alamıyorlar.”

‘DÖVİZİN YÜKSELMESİ KONUT SATIŞLARINI DÜŞÜRÜYOR’

Yatırım amacıyla konut alan insanların da artık yükselen döviz kurları nedeniyle konut almayı tercih etmediklerine vurgu yapan Gökçe, şu ifadeleri kaydetti:

“Ek konut alacak olan insanların da paralarını dövize aktarmış durumda. Çünkü dolar kısa bir sürede 5 TL seviyelerinden 10 TL’ye çıktı. Euro ise 11,5 TL’ye dayandı. Bu sebeple konut alabilme durumu olan varlıklı insanlar da paralarını artık döviz ve faiz gibi farklı alanlarda değerlendiriyorlar. Böyle olunca da geldiğimiz noktada konuta olan talep düşüş gösteriyor.”

DÜŞÜŞ SÜRECEK Mİ?

Gökçe, konut talebindeki düşüşün önümüzdeki yıllarda devam edip etmeyeceğine yönelik ise şunları söyledi:

“Eğer ekonomik durum bu şekilde devam edip, dövizdeki yükseliş devam eder ve insanlar önlerini görememeye devam ederlerse konut talebindeki düşüş devam edecektir. Bugün doların da euronun da nerede duracağını ekonomistler dahi kestiremiyor. Bunun da ötesinde iktidara yönelik büyük bir güvensizlik durumu söz konusu. Bu konu özünde her ne kadar ekonomik gibi görünüyor olsa da konunun büyük çerçevede siyasal olduğunu görmek gerekir. Eğer dövizde yükseliş sürerse ve faizin de yüksek olmasıyla birlikte insanlar önlerini görememeye devam ederlerse, bugünkü siyasal yapının da varlığını sürdürmesi durumunda önümüzdeki dönemde de konut talebine yönelik bir artış olmamakla birlikte, daha da aşağılara düşeceğini düşünüyorum.”