Kızına cinsel istismarda bulunan erkeğin hapis cezası ikinci kez bozuldu
Yargıtay, kızına cinsel istismar sanığı babaya verilen 30 yıl hapis cezası kararını ikinci kez bozdu.
Kayseri 'de, kızı D.A.'ya (29) cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla 30 yıl hapis cezası alıp, Yargıtay'ın ses kaydının "yasak delil" niteliği taşıdığına vurgu yaptığı kararın bozulmasının ardından sanık C.A.'nın (55) yeniden yargılandığı davada, yerel mahkemenin verdiği direnme kararı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından, bu kez duruşma savcısının esas hakkında mütalaası alınmadan ve sanığa savunma yapma imkanı verilmeden karar verildiği gerekçesiyle, 2. kez bozuldu. Genel Kurul, bozma kararında kamusal iddia makamı olan cumhuriyet savcısının karar verilmeden önce toplanan kanıtlara göre, görüşünü açık ve anlaşılır şekilde, eğer görüşü mahkumiyete ilişkin ise mevzuatta yer alan kanun maddelerini de göstermek suretiyle açıklamak zorunda olduğuna vurgu yaptı.
Kentte, Ekim 2019'da polis merkezine giden D.A., babası C.A.'nın 9 yaşından bu yana kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia ederek, şikayette bulundu. Gözaltına alınan C.A., çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede C.A. hakkında, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlarından 10 yıldan 30 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Bu süreçte ailesiyle çevresinin yalnız bırakıp, şikayetini geri çekmesi için baskı yaptığı D.A., ilk duruşma öncesi sosyal medya aracılığıyla destek istedi. Twitter'da "Tecavüze hayır" başlığıyla hesap açan D.A., yaşadıklarını anlatarak, "9 yaşından beri öz babamın tecavüzüne uğruyorum. Fiziksel ve psikolojik şiddeti ve tehditleri yüzünden sessiz kaldım. Defalarca beni tabanca, asit ve bıçakla öldürmeye kalktı. Babaannem, dedem ve benim için en acısı; annem ve kardeşlerim olmak üzere tecavüzcü babamın yanında oldular" ifadelerini kullandı.
‘HAYAT TARZI DEĞİŞTİ’
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 Ekim 2020'de görülen davanın karar duruşmasına sanık C.A., tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Sanık C.A., 1999-2006 yıllarında Almanya'da, diğer yıllarda da Kayseri'de kızı D.A.'ya istismarda bulunduğu iddialarını reddedip, mahkemeye 10 sayfadan oluşan yazılı savunmasını okudu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık C.A.'yı, "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 30 yıl hapis cezasına çarptırdı, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da beraatına karar verdi. Sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. Karar sonrası sanık avukatı Gökmen Döner, itiraz edip, dosyayı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. İstinaf da yerel mahkeme ile aynı kararı verince dosya, Yargıtay'a taşındı.
YARGITAY, MAHKEMENİN KARARINI BOZDU
Dosyanın geldiği 9. Ceza Dairesi ise dosyayı esastan reddederek bozulmasına, yerel mahkemeye gönderilmesine ve sanığın tahliye edilmesine karar verdi. Ceza Dairesi, adli mercilere sunulan ses kaydının "yasak delil" niteliği taşıdığına vurgu yaptığı kararında, şu değerlendirmede bulundu:
"Olayın oluş şekli ve zamanı, tanık ifadeleri, mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları ile adli süreçte delil olarak kullanılmak üzere alınan ses kaydının, 5721 sayılı CMK'nın 148/3'üncü maddesi kapsamında yasak delil niteliği taşımasından dolayı söz konusu kayda istinaden hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğinde çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesine ve tahliye ile salıverilmesine karar verilmiştir."
İKİNCİ KEZ 30 YIL HAPİS CEZASI ALDI
Bozma kararı sonrası tutuksuz yargılanan sanık C.A., yerel mahkemede geçen yıl 22 Haziran'da yeniden hâkim karşısına çıktı. Duruşmada, sanık C.A., avukatı Gökmen Döner ile şikayetçi avukatı Özden Ertan hazır bulundu, mağdur D.A. ise katılmadı. Davaya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da müdahil oldu. Yargıtay ilamı hakkında sözleri sorulan sanık C.A., "Bozma ilamı hakkında takdiri sizlere bırakıyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, Yargıtay bozma ilamı kararına karşı direnerek, bir önceki heyetin verdiği kararı yerinde gördü ve sanık C.A.'yı, "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan yeniden 30 yıl hapis cezasına çarptırdı. Taraf avukatlarının karara itiraz etmesinin ardından dosya yeniden Yargıtay'a taşındı. Dosyanın geldiği 9. Ceza Dairesi'nin yaptığı inceleme sonrası dosya bir üst kurula taşındı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca yapılan incelemede, duruşma savcısının esas hakkında mütalaası alınmadan ve sanığa savunma yapma imkanı verilmeden karar verilerek yargılamanın bitirildiği gerekçesiyle, temyiz istemlerinin diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar vererek, dosya 2. kez yerel mahkemeye gönderildi.
Genel Kurul, bozma kararında kamusal iddia makamı olan cumhuriyet savcısının karar verilmeden önce toplanan kanıtlara göre, görüşünü açık ve anlaşılır şekilde, eğer görüşü mahkumiyete ilişkin ise mevzuatta yer alan kanun maddelerini de göstermek suretiyle açıklamak zorunda olduğuna vurgu yaptı. (DHA)