Kıyımın İstanbul bilançosu: 2018'de 226 iş cinayeti

Kıyımın İstanbul bilançosu: 2018'de 226 iş cinayeti

İstanbul İSİG tarafından hazırlanan raporda, kentte geçtiğimiz yıl yaşanan iş cinayetleri analiz edildi. Çarpıcı rakamların yer aldığı raporun son kısmında ise değerlendirmeler ve yapılması gerekenler açıklandı.

İleri Haber - İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, (İSİG) 2018 İstanbul İş Cinayetleri Raporu'nu yayımladı. Raporda, 2018 yılında İstanbul’da en az 226 işçi yaşamını yitirdiği ifade edilirken, ülkemizde yaşanan 7 iş cinayetinden birinin İstanbul’da işlendiği vurgulandı.

İstanbul’da yıllara göre 2013 yılında en az 96, 2014 yılında en az 198, 2015 yılında en az 142, 2016 yılında en az 262, 2017 yılında en az 230 ve 2018 yılında en az 226 işçinin yaşamını yitirdiği belirtilen raporda, “Bu artışın temel nedenini 3.Havalimanı inşaatı sürecinde sembolize edebileceğimiz işçi sınıfına dönük baskı süreci oluşturuyor. İşçiler hak arayamıyor, iş bırakamıyor, görece daha güvenceli olan sendikalı işçiler dahi ‘şu makine güvenli değil, çalışmayacağım’ diyemiyor. Diğer neden ise içinde bulunduğumuz ekonomik krizin etkileri. İşçilerin çalışma koşulları daha da kötüleşiyor, en basit iş güvenliği önlemleri alınmıyor, çalışma saatleri artıyor, iki işçinin yapacağı işi bir işçi yapıyor. İşsizlik korkusu da cabası” denildi.

İNŞAAT SEKTÖRÜ YİNE BAŞI ÇEKİYOR

İş cinayetlerinin İşkollarına göre dağılımına bakıldığında, İstanbul’da yapı ve inşaat işlerinde iş cinayetleri toplam ölümlerin beşte ikisini oluşturdu. Ülke genelinde ise inşaat işkolundaki ölümlerin beşte biri şantiye alanı haline gelen İstanbul'da yaşandı.

İnşaat işkolunu ise taşımacılık, ticaret/büro, belediye/genel işler takip etti.

'KADIN İŞÇİ ÖLÜMLERİ YETERİNCE BİLİNMİYOR'

İstanbul’da iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin cinsiyet oranlarına bakıldığında ise yüzde 4’ü kadın, yüzde 96’sının ise erkek olduğu görüldü. Ancak burada kadın işçi ölümleri yeterince bilinmediği veya ‘iş cinayeti’ kapsamında görülmediği belirtildi. 

GÖÇMEN İŞÇİLER VE GELDİKLERİ ÜLKELER

Raporda, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren mülteci işçilerin sayısı ise 24 olarak açıklandı. Mülteci işçilerin geldikleri ülkeler ise raporda şöyle yer aldı:

- 8 Afganistanlı

- 4 Suriyeli

- 4 Türkmenistanlı

- 3 Pakistanlı

- 2 Azerbaycanlı

- 1 Özbekistanlı

- 1 Rusyalı

- 1 Ukraynalı

‘ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ GÖSTERİYOR’

Rapora göre, 2018 yılında İstanbul’da tespit edilebilen sendikalı sadece bir işçi ölümü olduğu belirtildi. Raporda bu konuyla ilgili de “Diğer yandan başka ölen kâğıt üstünde sendikalı işçi de olabilir. Ancak araştırmalarımızda bu konuda herhangi bir açıklamaya, bilgiye rastlamadık. Yani İstanbul’da iş cinayetlerinde ölen işçiler içinde sadece bir sendikalı işçi olması tersinden şehrimiz işçi sınıfının örgütsüzlüğünü de gösteriyor” denildi.

İLÇELERE GÖRE DAĞILIM

İş cinayetlerinin ilçelere göre dağılımI ise şöyle:

- Tuzla’da 16

- Kadıköy ve Pendik’te 14

- Ümraniye’de 13

- Kartal’da 11

- Arnavutköy

- Eyüp ve Maltepe’de 10

- Silivri’de 9

- Çekmeköy’de 8

- Başakşehir, Beşiktaş ve Beylikdüzü’de 7

- Sancaktepe ve Sarıyer’de 6

- Beykoz, Esenyurt, Küçükçekmece ve Şişli’de 5

- Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Fatih, Sultanbeyli, Üsküdar ve Zeytinburnu’da 4

- Bahçelievler’de 3

- Büyükçekmece, Çatalca, Kağıthane, Sultangazi ve Şile’de 2

- Bakırköy, Bayrampaşa, Beyoğlu, Esenler ve Gaziosmanpaşa’da 1

- İlçesi tespit edilemeyen 12 (Avrupa Yakası)

'İŞ CİNAYETLERİNE KARŞI SENDİKALI OL'

Raporun son bölümünde iş cinayetleriyle ilgili değerlendirmeler yer alırken, yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

"1- 2016 yılında 262 işçi, 2017 yılında 230 işçi, 2018 yılında 226 işçi... Sermayenin ve iktidarın örtemediği bir gerçek, yana yakıla devam ediyor. İstanbul’da da iş cinayetleri ve meslek hastalıkları had safhada, işsizlik ve borçlar büyüyor, işçilerin örgütsüzlüğü sürüyor.

İşte ‘İş Cinayetlerine Karşı Sendikalı Ol... Yaşamak İçin Direnİşçi...’ sloganımız burada anlam buluyor. İstanbul’da tam da bu noktada örgütlenmeli, birlik ve dayanışma içinde olmalıyız. (Örgütlenmenin sadece sendikaya üyeliği olmadığı bilinciyle; beyaz yaka/mavi yaka, kadrolu/taşeron, işçi/İSG uzmanı yani farklı çalışma koşulları ya da statüler ayrımı gözetmeden örgütlenmeli) Bu noktada İSİG bültenleri, bölgesel çalışmalar ve havza/işkoluna yönelik çalıştaylar örgütlemeliyiz.

Yine her sendikadan ve örgütlenmeden gelecek arkadaşlarımızla ‘işyeri-işkolu işçi (çalışan) temsilcisi İSİG eğitimleri’ yapmalıyız. Önümüzdeki dönem bu konuda ilk somut adımları atacağız.

2- Başta iş cinayetleri olmak üzere işçi sağlığı iş güvenliği sorunlarına karşı ortak bir refleks gösterilmelidir. Bu noktada Mart ayı iş cinayetleri raporunu güncel sorunlar ekseninde salt yazılı olarak değil sokakta açıklamalıyız (Şehrin merkezi alanları, direnişteki işçilerle ya da sorumlu kurumların önünde...)

3- Mülteci/göçmen işçiler ile ilgili acilen bir çalışma başlatmalı, teorik bir çerçevede pratik örgütlenmeye çevirmeliyiz..."