Kurdaki yükseliş dış borç maliyetinde de artışa neden oldu. Bir yıl içerisinde ödenmesi gereken kısa vadeli dış borcun TL karşılığı 14 Mayıs seçimlerinden bu yana 772 milyar TL artarken, CHP'li Özgür Karabat da faturanın ülkenin yüzde 80'ine kesildiğini ifade etti.

Seçimlere giden süreçte döviz kurlarının sabit tutulmasını sağlamak amacıyla Merkez Bankası rezervleri tüketilirken, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun sona ermesiyle birlikte hızlı bir artış yaşandı. Döviz kurlarında süren artış, rekorları da beraberinde getirdi. Kurlarda yaşanan artış, borç maliyetlerinin de katlanmasına neden oldu.

Kurdaki artışlar borç maliyetlerinde de artışa neden olurken, Türkiye'nin vadesine bir yıl ve daha kısa kalan borçlarının toplamı 203,3 milyar dolar seviyesinde. Bu borcun 42,7 milyar doları kamuya, 39,3 milyar doları Merkez Bankası'na ve 121,3 milyar doları ise her türlü ayrıcalığa sahip özel sektöre ait.

KISA VADELİ DIŞ BORÇ MALİYETİ ARTTI

BirGün'de yer alan habere göre 203,3 milyar dolar olan kısa vadeli dış borcun TL değeri ilk tur seçimlerinden hemen önce 3 trilyon 978 milyar TL seviyesindeydi. Dün itibarıyla 4 trilyon 750 milyar TL'ye ulaştı. 14 Mayıs seçimlerinden bu yana kısa vadeli dış borcun maliyeti 772 milyar TL arttı. Bu tutar bir yıl ve daha kısa vadesi kalan borcu ifade ediyor.  Dolar, 9 Haziran'a da rekorla başlarken, borçtaki artış da bununla birlikte artıyor.

CHP'Lİ KARABAT'TAN 'FAİZ PLANI' YORUMU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Mehmet Şimşek’in Ekonomi Bakanı olarak yeni dönemindeki planını, "Döviz yavaş yavaş serbest bırakıldı. Dolar bir noktaya geldikten sonra büyük ihtimalle faiz silahı çekilecek. Dövizdeki artış durdurulup, sıcak paranın gelmesi sağlanacak. Ancak bu paralar yatırıma dönüşmeyecek. Kısa sürede faizini alıp gidecekler. Plan bu..." diyerek yorumladı.

'ÜLKENİN YÜZDE 80'İNE FATURA KESİLDİ'

Karabat, kur artışının faturasını orta ve alt gelir grubunun ödeyeceğini belirterek, "AKP’nin beceriksiz politikasının faturasını orta ve alt gelir grubu vatandaşlarımız ödeyecek. Yani ülkenin yüzde 80’ine fatura kesildi. Milli gelirin yüzde 48’ini elinde bulunduran nüfusun yüzde 20’si ise bundan etkilenmeyecek. Ama AKP faturayı ilk halka kesiyor. Rantına dokunmuyor. Bütçe açığı, dış ticaret dengesizliği, ithalata bağımlılık, finansman zorlukları, müteşebbislerin durması, genç nüfusun geleceğe güvensiz bakması gibi onlarca problem dururken Şimşek sadece gündemi oyalar" ifadelerini kullandı.