Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe

Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe

Gerek imgeleri gerek yaydığı cesaret gerek tutunma çabası gerek direngen bir çocuğun varlığı bana son zamanlarda okuduğum en ilham uyandırıcı öykü olma lezzetini verdi.

 

Burcu Adıgüzel

Yazar Paola Peretti’ye bundan 16 yıl önce görme kaybına sebep olan ve sonrasında tamamen görme yetisini kaybetmesiyle sonuçlanan stardtgardt genetik hastalığı teşhisi kondu. Onu fiziksel olarak karanlığa gömen bu hastalığı, hayatındaki başka şeylerin iyileşmeye başladığı bir dönüm noktası olarak değerlendiren yazar, kendi çocukluğundan ve hastalığından yola çıkarak ‘’Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe’’ öyküsünü kaleme aldı.

Mafalda, 9 yaşında. Bir doktor muayenesi sonrası gözlerindeki hastalığı öğreniyor. Sadece 6 ay sonra bir daha hiç göremeyeceğini dillendiriyor doktor ve onun için yapılacakların sadece hayatını kolaylaştırmaktan geçtiğini söylüyor. Doktorun söyledikleri bir bir gerçekleşiyor. Önce gözlerindeki gri noktalar büyüyor, yerini siyah lekeler alıyor, herkesi ve her şeyi görebilmesi için mesafeyi azaltması gerekiyor. Çevresinde ona yardım eden dostları, ailesi, çok sevdiği ve yanından ayırmadığı kedisi olsa da Mafalda bir endişeler yumağı içerisinde buluyor kendisini önceleri. Bir günlük tutmaya başlıyor ve görmeden de yapabileceklerini listeliyor. En büyük hayali ise okulunun yanındaki kiraz ağacında yaşamak! Neden bilinmez, kiraz ağacında her şeyden uzakta, endişelerinden ayrılmış, mutlu bir hayatı olacağına inanıyor. Şahane ki kocaman bir hayale tutunuyor. Tüm bu tutunma çabasına ara verdiren bir şey oluyor. Ailesi, Mafalda’nın daha kolay yaşayabileceği bir eve taşınmak istiyor. Lakin o evde kedi beslemelerinin mümkün olmadığına karar verip onu barınağa bırakıyorlar. Onulmaz bir hayal kırıklığı ile tanışıyor Mafalda.

‘’Bazı haberler insanın evde sarılabileceği bir kedi varken verilmeli.’’

Kendisini üzerinde yaşama hayalini kurduğu Kiraz Ağacı’nın tepesinde buluyor. Ama;içini gözlerindeki karanlıkla birlikte bir korku kaplıyor. Tabii ya, bütün çocuklar karanlıktan korkar, hatta belki de korkmalıdır. ‘’Karanlıktan korkmak, karanlıkta yaşamak değildir.’’ diyor Mafalda. Yakın arkadaşı Estella’nın da ona hep dediği gibi: Asla vazgeçme, kaybetme, sarıl.

Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe, 5 bölümden oluşan bir kitap. Tüm bu 5 başlık Mafalda’nın artık göremeyeceğini bildiği şeylerin bir ifadesi. Hüzünlü ama ilham verici. Her başlık Mafalda’nın kiraz ağacına olan mesafesini azaltıyor. Yani gözleri karanlıklaştıkça mesafe küçülüyor. Öyle ustaca kurgulanmış bir yazın diline sahip ki bu öyküde ajite edici kelimeler yok, hüznü hep hissetseniz de tutunmak, vazgeçmemek, ilham almak, aşık olmak ve daha kıymetlisi direnmek var. Gerçeğin farkında ama samimi, hayalperest ama mücadeleci bir dilden bahsediyorum. Kitabı İtalyancadan Türkçeye kazandıran Esma Fethiye Güçlü. Mafalda’nın başına gelenlerle ve mücadelesiyle müsemma, onun yüzünden çok sesini hayal ediyorsunuz okurken. Gerek imgeleri gerek yaydığı cesaret gerek tutunma çabası gerek direngen bir çocuğun varlığı bana son zamanlarda okuduğum en ilham uyandırıcı öykü olma lezzetini verdi.

‘’Durup kiraz ağacını selamlıyorum. Babamla birlikte her gün geçtiğimiz sokaktan bakınca onu uzaktan -ama sadece biraz uzaktan- görebiliyorum. Aslında karşımda gördüğüm şey renkli bir leke ama ben onun ağaç olduğunu, yani hayallerimdeki gibi iyi yürekli bir devin saçları olduğunu biliyorum. Tamamen bulanık, ama orada.’’

KÜNYE: Kiraz Ağacı İle Aramızdaki Mesafe, Paola Peretti, Çev: Esma Fethiye Güçlü, Genç Timaş, 2018, 208 Sayfa.

DAHA FAZLA