Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Salgın yönetiminde Avrupa'da birinci dünyada dördüncü ülkeyiz. Ülkeyi yönetenler bu sonuçtan utanıyor mu? Utanmazlar!" dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca Erdoğan'a "Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın" diye seslendi.
01-12-2020 14:49

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'de düzenlenen gup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Katar'a yapılan satışı 'Paranın rengi, dini yoktur. Para paradır' ifadesiyle savunan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösteren Kılıçdaoğlu, "Osmanlı bunu diyen yöneticiler nedeniyle battı. Erdoğan bunları bilir mi? Bilmez. Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın" şeklinde konuştu.
Konuşmasında AKP hükümetinin Türkiye'yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınını yönetemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Devlet dediğiniz kurum yalan söyler mi! Hiç rakam açıklamasanız, onu anlayışla karşılarım ama yanlış rakam açıklamak kadar Türkiye'nin itibarını dünyada sarsan başka bir şey yoktur" dedi.
CHP lideri, iktidarın Türk Tabipleri Birliği'ni (TTB) hedef aldığını hatırlatırken, "TTB açıklama yaptı, onları terörist ilan ettiler. Akıl dışı! Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi! Bir kişinin hastalığını kim bilir? Kaymakam mı cumhurbaşkanı mı esnaf mı bilir? Hayır efendim doktor bilir. Doktor diyor ki bunun sayısı budur. Vay efendim sen bunu nasıl söylersin. Ana ilke nedir? Salgının yayılmasını engellemektir. Bu yapıldı mı yapılmadı" ifadelerini kullandı.
Grup toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'nin salgın yönetimi konusunda Avrupa'da en kötü ülke olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu "Şu anda geldiğimiz nokta acı. Salgın yönetimibde Avrupa'da birinci dünyada dördüncü ülkeyiz. Ülkeyi yönetenler bu sonuçtan utanıyor mu? Utanmazlar! Yalan söyledim diyor. Akıl dışı bir olay" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu öte yandan 2015 yılında Diyarbakır'da katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Eliçi'yi anarken, "2015 yılında Diyarbakır'da Tahir Elçi katledildi. Elçi, 'Bu kadim bölgede çatışma istemiyoruz' demişti. Diyarbakır, kadim bir bölgedir. O kadim topraklarda çatışmanın olmaması lazım. Aradan geçen süreye rağmen failler bulunmadı. Faili meçhul cinayetler, bir demokrasi ayıbıdır" dedi.
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Sen FETÖ ile iş birliği yapıp orduya kumpas kuran bir başbakansın!https://t.co/RdcmnaJMQ5 pic.twitter.com/gHXYn8kTHn
— İleri Haber (@ilerihaber) December 1, 2020
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“O boş kadrola orada duruyor. Bizler de evlerimizde işsiz olarak duruyoruz. Yarın sandık önümüze geldiğinde bunun hesabını siyasi iktidardan soracağız. Ben sizlerden bunu bekliyorum.
Binlerce engelli işsiz. Yasaya göre devletin istihdam etmesi gereken engelli kadroları boş. Hangi gerekçeyle atama yapılmaz? Çünkü bir engellinin 'aç kalması lazım', iktidarın anlayışı bu. Yarın sandık önümüze geldiğinde, siyasi iktidardan bunun hesabını soracağız
2015 yılında Diyarbakır'da Tahir Elçi katledildi. Elçi, 'Bu kadim bölgede çatışma istemiyoruz' demişti. Diyarbakır, kadim bir bölgedir. O kadim topraklarda çatışmanın olmaması lazım. Aradan geçen süreye rağmen failler bulunmadı. Faili meçhul cinayetler, bir demokrasi ayıbıdır.
Ritmik jimlastik Avrupa Şampiyonasında Türkiye altın madalya kazandı. Gerçekten de arzu ettiğimiz. Başarıya ihtiyacımız var. Sevinmeye ihtiyacımız var. Bu federasyonun başkanını, emeği geçen antrenörleri sporcularımızı ve ailelerini gönülden tebrik ediyorum.
'ÖĞRETMENLER İÇİN AYRI BİR MESLEK KANUNU ÇIKARACAĞIZ'
Eğitilen bir toplum dünyada söz sahibi olur. Eğitimle bir toplum kültürünü, sanatını geliştirir. Eğitimli bir toplumda dünya yaşam sorgulanır, merak duygusu giderek büyür. Ve öğretmenler çocuklarımızı geliştirmek için her şeyi yapar. Eğitimde büyük sorunlarımız var. Beş temel başlıkta neler yapacağımızı anlatmıştım. İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş öğretmenler meslek kanununu çıkarmaktır. Öğretmenler için ayrı bir meslek kanunu çıkaracağız. Öğretmenler toplumun en saygın bireyleri olmak zorundadır. Hâkim ve savcılar için nasıl ayrı bir kanun varsa öğretmenler için de olmalıdır. Sizi veriyoruz. Sizi toplumun yukarısına taşımak istiyoruz. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almayacak. Her 24 Kasım'da öğretmenlere birer maaş helalinden ikramiye vereceğiz. Onlar bizim çocuklarımız için gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Öğretmenlerimize 3600 ek gösterge vereceğiz. Eğitim yatırımları. Eğitim yatırımı var ama bütçesi çok az. Türkiye'nin toplam yatırımlarının en az yüzde 18'ini eğitime ayıracağız. Köy okullarını açacağız. Taşımalı eğitime son vereceğiz. Çocuklar okula geldiğinde karınları doyacak. Eğitimin üretime dönük olması lazım, istihdam yaratması lazım. Dolayısıyla bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Belli bir sınıftan sonra öğrenci eğitim aldığı konuda ilgili fabrikada staj yapacak. Bu süre içinde onun sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Üniversiteye gitmek istiyorsa izdüşüm olan fakülteye artı puanla gidecek. Bu teknoloji liselerine olan talebi artıracak. Ve her okulumuzun bütçesi olacak. Müdür gidip dilencilik yapmayacak. Gün gelecek bunu bize soracaksınız. Dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda göreceksiniz. Güzel okulları, pırıl pırıl okulları, çalışkan öğrencileri göreceksiniz. "
'PANDEMİ SÜRECİ İYİ YÖNETİLEMEDİ'
Çözümler önerdik, eleştiri getirmedik. Şunu yapın bunu yaparsanız vatandaş memnun olur diye önerilerimizin tamamını yaptık. Bu önerilerin yüzde 90'ı uygulanmadı. Pandemi süreci iyi yönetilemedi. Uçağa binmeyi yasaklıyorsunuz uçak biletinde KDV'yi yüzde 182den 1'e indirdim diyorsunuz. Efendim pandemi sürecinde vatandaş tasarruf yapsın diye. Ne tasarrufu. Bu kadar akıl dışı uygulamalar. 13 bin 706 vatandaşımız resmi rakamlara göre hayatını kaybetti. Gerçek rakamlar bunun çok üstünde.
Devlet dediğiniz kurum yalan söyler mi! Hiç rakam açıklamazsınız, onu da anlayışla karşılarım ama yanlış rakam açıklamak kadar Türkiye'nin itibarını dünyada sarsan başka bir şey yoktur. Türkiye'yi bu hale niye düşürüyorsunuz? TTB açıklama yaptı, onları terörist ilan ettiler. Akıl dışı! Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi! Bir kişinin hastalığını kim bilir? Kaymakam mı cumhurbaşkanı mı esnaf mı bilir? Hayır efendim doktor bilir. Doktor diyor ki bunun sayısı budur. Vay efendim sen bunu nasıl söylersin. Ana ilke nedir? Salgının yayılmasını engellemektir. Bu yapıldı mı yapılmadı. Şu anda geldiğimiz nokta acı. Salgın yönetiminbde Avrupa'da birinci dünyada dördüncü ülkeyiz. Ülkeyi yönetenler bu sonuçtan utanıyor mu? Utanmazlar! Yalan söyledim diyor. Akıl dışı bir olay.
YENİ KORONAVİRÜS YASAKLARI
Dün oturdular 4-5 saat mi sürdü kabine toplantısı . Erdoğan çıktı 2-3 dakika önlemlere ayırdı. Önlem alındı doğru, peki ekonomiyle ilgili önlemler? Tek satır yok. Adamın dükkânını kapatıyorsun, peki ne yapacak bu adam, nasıl geçinecek? Bununla ilgili tek bir cümle kurulmadı. Buradan bütün esnaf kardeşlerime sesleniyorum: Dün 3-4 saat konuşacaklar. Çıkıp bir iki dakika konuşacak, ama ekonomiyle ilgili tek bir cümle dahi kurulmayacak. Sevgili esnaf kardeşim böyle yapıyorlar sen bunları gayet iyi tanıdın. Önümüzdeki süreç içinde sandık gelecek. Demokratik yollarla bunlara ders vermek senin boynunun borcudur. Bunlara oy vermeyeceksin!
Toplam 383 bin işyeri kapanacak. Buralarda aileleriyle birlikte 2 milyon 100 bin kişi işsiz kalacak, daha doğrusu gelir elde etmeyecek. Esnaf kardeşlerime şunu söyleyeyim. Orta direktir devletin teminatıdır esnaf kardeşim, ahi kültüründen gelir, bunun sonucudur ki bizim anaysamız esnaf ve sanatkâr için özel bir düzenleme yapmış. Madde 173. Devlet esnaf ve sanatkârları koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. Devlet pandemi döneminde sizi korudu mu, sizi destekledi mi? Hayır. Anayasanın gereğini yapmadı. Bizim belediyelerimizin yapmak istediklerinin önüne de engel çıkardılar. Aş evleri için toplanan paralara bile el koydular. Vatandaşın fakir fukaraya verilmesi için belediyeye verdiği paralara da el koydular. Dükkânı kapat dediler ama kapatıyorsa sosyal devlet olarak o geliri devlet sağlamak zorundadır. Ama size bir şey sağlanmıyor sadece borç veriliyor ama Katar'a ne yapılıyor?"
Beni iyi, dinle esnaf kardeşim. Sana git dükkânı kapat dediler, seni borçlandırdılar, ikinci kes tekrar dükkânını kapat dediler, Gelir? Sana bir gelir vermiyorlar. Ama futbol karşılaşmalarını ihale ile alan bir Katar firması dedi ki ya dolar çok yükseldi TL eliyor ihaleyle aldım doğru altına imza attık doğru ama ben para ödemeyeceğim, dedi. Yargı var mahkemeye gitse kazanacaklar. kimse korkudan mahkemeye de gidemiyorlar. Bir kalemde 90 milyon dolar indirdiler. Peki esnaf kardeşim senin vergini indirdiler mi? Bu 90 milyon doları sana verselerdi? 90 milyon dolarlık kıyak geçtiler firmaya, bu da yetmedi, TC devletine talimat veriyor, dolar kurunu sabitleyin diyor. Bunlar emredersiniz deyip doları 5.80'e endekslediler. Bunu da Spor v Gençlik bakanı büyük bir başarıymış gibi Twitter hesabından yayımladı.
BORSA İSTANBUL'UN SATIŞI
Gelelim başka bir konuya Katar firmasına böyle bir kıyak geçtiniz, kahveleri kapadınız, ama bu kahve amçları yayınlıyordu, Digiturk abonesiydi. Şimdi diyorlar ki kahve kapandı ama sen abone parasını ödeyeceksin diyorlar. Esnaf kendisini yalnız hissediyor, sahipsiz hissediyor. Hiç umutsuzluğa kapılma kardeşim bu devran değişecek. Esnaf bakanlığı kurduğumuz zaman derdini anlatacak bir bakan bulacaksın. Bunlar bunu yapamazlar.
Son 18 yılda tefecilere ödenen faiz 192 milyar 70 milyon dolar. Bu faizle yeni bir Türkiye inşa edebilirdik. Türkiye'de işsizlik diye bir olay kalmazdı. Herkesin işi ve aşı olurdu. Şimdi esnaf kardeşim sen soracaksın. 192 milyar doları Londra'daki bir avuç tefeciye verenlerden sen hesap sormayacak mısın? 192 milyar dolar! 18 yılda dışarıya ödenen faiz! Dolayısıyla bunlar beceriksiz bir yönetimdir.
Bakın doktorlar, sağlık çalışanları, vatandaşlar ölüyor bunların yüzünden. Bir pandemi sürecini bile yönetemediler.
'FETTAH TAMİNCE'NİN O MASADA NE İŞİ VAR?'
"Fettah Tamince kim diyecekler? Fettah Tamince 17-25 olaylarından sonra Pensilvanya'ya giden kişi. Bank Asya ailesine para yatıran kişi. O masada ne işi var? Harp okulu öğrencileri içeride. Bank Asya'ya para yatıranlar devletin en üst düzeyinde AK Partinin protokol masasında. Savunmasını kim yapıyor? Erdoğan'ın avukatları. Fettah Tamince'nin o masa ne işi var. O yoksa yurt dışından kara para getiren kişi mi? Para için bular yapılır mı, devletin itibarı sarsılır mı? Erdoğan buna cevap verebilir mi? Veremez. "
ERDOĞAN'IN, 'PARA PARADIR' SÖZLERİNE TEPKİ
(Erdoğan'ın, 'Paranın rengi yoktur. Para paradır' sözlerine) Tam bir sömürgeci kafası. Para rüşvetin aracıdır. Büyükelçi tayin ettiğin kişilere soracaksın, 1 milyon dolarlık rüşveti nasıl aldın? Para paradır ama devlet parayı rüşvet aracı olarak kullanamaz. Rüşvet olarak kullananları da o devlet büyükelçi olarak atayamaz! Osmanlı bunu diyen yöneticiler nedeniyle battı. Erdoğan bunları bilir mi? Bilmez. Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın.
'SEN ORDUYA KUMPAS KURAN BİR BAŞBAKANSIN'
Balyoz Ergenekon davaları oldu. Komutanlar hapse atıldı. En değerli komutanlarımız kara, deniz, hava. Kiminle yaptı bunu? FETÖ ile. FETÖ ile iş birliği yaptı. Şimdi kalkmışsın bana ey Kılıçdaroğlu şu bu. Bırak gevezeliği. Sen FETÖ ile işbirliği yapıp orduya kumpas kuran başkan mısın değil misin? Kumpas yaptığını ben söylemiyorum, iş birliği yaptığını da ben söylemiyorum. Onların milletvekili söylüyor; 'Ben kendim bir çok görüşmede oldum' diyor. Kendi ordusuna peygamber ocağına bir terör örgütüyle ii birliği yapıp kumpas kuran bir başbakan var mı? Sen kim ordu kim! Sen orduya kumpas kuran bir başbakansın sen."
İLGİLİ HABERLER
'2021 Yılı Yatırım Programı', Resmi Gazete'de yayımlandı
"2021 Yılı Yatırım Programı" Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.
15-01-2021 23:04

"2021 yılı Yatırım Programı" AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.
Programa göre, 3 bin 91 projeye 138,3 milyar lira ödenek tahsis edildi.
Resmi Gazete'de yayımlanan Yatırım Programı'nda en yüksek payları yüzde 30,7 ile ulaştırma-haberleşme sektörü ve yüzde 14,3 ile eğitim sektörü yatırımları aldı.
Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kuruluşlar, KİT, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşlarının projelerinin yer aldığı programda, mahalli idarelerin yalnızca dış kredi ile finanse edilen projelerine yer verildi.
2021 Yılı Yatırım Programı hazırlıklarında 11. Kalkınma Planında yer alan temel politikalar, 2021-2023 dönemi Orta Vadeli Program ve Mali Plan'da yer alan politika ve öncelikler ile bütçe büyüklüklerinin dikkate alındığı görüldü. Yatırım Programı hazırlıklarında 11. Kalkınma Planı öncelikli sektörlerine yönelik kamu yatırımlarının öne çıktığı bildirildi.
atırım Programı kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan 138,3 milyar liralık yatırımın yüzde 67,5’inin Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki kuruluşlar, yüzde 31,5’inin KİT ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, yüzde 0,9’unun döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşları tarafından gerçekleştirilmesi planlandı.
EN YÜKSEK BÜTÇE ULAŞTIRMA-HABERLEŞME SEKTÖRÜNE
2021 Yılı Yatırım Programı kapsamında yüzde 30,7 ile en yüksek bütçe ulaştırma-haberleşme sektörünün yatırımlarına ayrıldı.
Eğitim yatırımlarının payı yüzde 14,3, enerji yatırımlarının yüzde 12,2, madencilik yatırımlarının yüzde 10,4, tarım yatırımlarının yüzde 8,7 ve sağlık yatırımlarının yüzde 7,5 oldu. İmalat, turizm, konut, içmesuyu ve kanalizasyon, teknolojik araştırma, çevre gibi diğer sektörlerin toplam payı ise yüzde 16,2 olarak kaydedildi.
Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki kuruluşlardan en fazla yatırım ödeneği tahsis edilen kuruluşlar 15,1 milyar lira ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 13,5 milyar lira ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 13,1 milyar lira ile Karayolları Genel Müdürlüğü, 11 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığı ve 8,6 milyar lira ile Sağlık Bakanlığı oldu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yatırımları içinde Gayrettepe-İstanbul Yeni Havalimanı Metro Hattı, Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı gibi projelerle kent içi ulaşım ön plana çıktı.
DSİ’nin Türkiye genelinde devam eden tarımsal sulama yatırımlarına ise 8,4 milyar lira ödenek tahsis edildi.
ABD'de istismardan tutuklanan akademisyen Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı oldu
Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölüm başkanı Doç. Dr. Abdüssamed Köse’nin ABD’nin Teksas eyaletinde bir “çocuğa istismar” suçundan tutuklandığı ortaya çıktı.
15-01-2021 22:18

ABD'de 'çocuk istismarından' suçlanan Doç. Dr. Abdüssamed Köse Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı oldu.
Bianet'ten Evrim Kepenek'in haberine göre, ABD’de 31 Mart 2015'te yayınlanan haberde Köse, internette chat yaparken bir çocukla tanıştı ve cinsel içerikli konuşmalar yaptı.
Cinsel birliktelik amacıyla çocuğun evine giden Köse, orada çocukla değil, bir polisle karşılaştı. Çünkü, aslında Köse’nin konuştuğu kişi küçük yaştaki çocuklarla tanışıp cinsel ilişkiye girenleri yakalamak için çalışan gizli bir polisti.
Bu gizli operasyona İç Güvenlik Soruşturmaları, Çocuklara Yönelik İnternet Suçları Görev Gücü, Houston Polis Departmanı, Harris County Şerif Ofisi, Harris County PCT 4 Polis Teşkilatı Ofisi ve Harris County DA Müfettişleri katıldı.
Haberde, operasyon sonucunda, 12 kişinin tutuklandığı ve hepsinin bölge hapishanesine gönderildiği yer alıyor. Tutuklanan kişilerin fotoğrafına ve haklarındaki suçlamalara detaylıca yer veriliyor.
Başka bir sitede de, bir süre cezaevinden kaldıktan sonra tahliye olan Köse’nin ABD’deki ruhsatının iptal edildiği bilgisi yer alıyor. Bunun üzerine Türkiye’ye dönen akademisyen Köse, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’ne bağlı psikoloji bölümüne başkan olarak getiriliyor.
İSTİSMARLA SUÇLANAN KÖSE İSTİFA ETTİ
ABD'de istismarla suçlanan Doç. Dr. Abdüssamed Köse'nin Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı olması kamuoyundan büyük tepki çekmişti. Marmara Üniversitesi, Doç. Dr. Abdüssamed Köse'nin öğretim üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu. Üniversiteden yapılan paylaşımda şu ifadeler kullanıldı:
"Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim elemanlarından Doç. Dr. Abdüssamed Köse öğretim üyeliğinden istifa etmiştir"
Erkan Baş: Erdoğan kapı kapı geziyor
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV’de Özlem Gürses’in konuğu oldu.
15-01-2021 22:00

İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV’de Özlem Gürses’in hazırlayıp sunduğu 20. Saat programında gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.
Baş, bugün Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve Gazeteci Orhan Uğuroğlu’na dönük saldırıların değerlendirdi. Saldırıların Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan yumrukla başladığını belirten Baş, “Bu saldırılar aynı zamanda seçmenlere, halka da bir mesaj vermeyi amaçlıyor. Ancak buradan iktidara sesleniyorum: Bu ateş sizi de yakar” dedi.
Erdoğan’ın son süreçte Cumhur İttifakı’nı genişletmek adına yaptığı görüşmeleri ve ziyaretleri de değerlendiren Baş, “Erdoğan artık kapı kapı gezmek durumunda kalmıştır” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partili Selçuk Özdağ'a saldırı düzenlendi
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın evinin önünde saldırıya uğradığını bildirdi. Temurci, saldırganların silahlı ve sopalı olduğunu ifade etti. Saldırıya uğrayan Özdağ, hastanede tedavi altına alındı.
15-01-2021 15:26

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a evinin önünde saldırı düzenlendi.
Gelişmeyi Twitter hesabında duyuran Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, "Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ Abimize evinin önünde silahlı ve sopalı saldırıda bulunulmuştur" dedi.
Temurci, "Bu aşağılık saldırıyı şiddetle kınıyor, suçluların bir an önce yakalanarak adaletin önüne çıkarılmasını bekliyoruz. Korkaklarla ve alçaklarla mücadelemiz kesintisiz sürecektir" ifadelerini kullandı.
Saldırıya uğrayan Özdağ, hastanede tedavi altına alındı.
Halk TV'ye konuşan Temurci, "Çok kan kaybettiğini söyledi, şu anda hastanede tedavisi devam ediyor" dedi.
DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın saldırıya uğramasına ilişkin açıklama yapan Ahmet Davutoğlu, "Biz bunun adına siyasi terör deriz. Ve gerekenin yapılmasını bekleriz" dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Davutoğlu, "Saldırı konusunda net bir açıklama bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
ANKARA VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Ankara Valiliği, saldırıya uğrayan Selçuk Özdağ hakkında açıklama yaptı.
Valilik açıklamasında şunlar ifade edildi: "26. Dönem Milletvekili ve Gelecek Partisi Genel Başkan YARDIMCISI Sn Selçuk Özdağ, ikametgahının önünde fiziki saldırıya uğramış olup, hastanede tedavi altına alınmıştır. Saldırganların tespiti ve yakalanmalarına yönelik çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir."
Erdoğan: İkinci S-400 paketi görüşmeleri sürüyor
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı ardından yaptığı açıklamalarda Rusya ile ikinci S-400 paketi için görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Erdoğan ayrıca "Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız" ifadelerini kullandı.
15-01-2021 15:01

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Rusya ile ikinci parti S-400'ler için görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Erdoğan, "Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceğini bilmeyiz. Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız" dedi. Erdoğan, Yunanistan'ın "aşı pasaportu" önerisin hakkında ise,"Değerlendireceğiz" demekle yetindi.
Cuma namazı ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, dün yaptırdığı koronavirüs aşısı hakkında, "Yan etki söz konusu değil, sapasağlamım" dedi.
Yunanistan ile başlayacak istikşafi görüşmeleri değerlendiren Erdoğan, "Ne yazık ki bugüne kadar AB, bizlere verdiği sözleri hiç tutmadı. Yeni bir sürecin içerisindeyiz. Gerek Doğu Akdeniz, gerek AB ülkeleri, gerek Michel ile yaptığımız ikili görüşmeler, gerek Almanya'nın dönem başkanlığında Merkel ile ve Boris Johnson ile yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Bu arada tabi Yunanistan ile Sayın Miçotakis ile görüşme talebi bizim için de olumlu bir konu olmuştur. Dışişleri Bakanlarımızın görüşmesi olmuştur. Şimdi gerek özel temsilcilerimiz, Sayın Başbakan ile benim görüşmem, bu adımları atabiliriz dedik" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Yunanistan’ın AB ülkelerinde ‘aşı pasaportu’ uygulanması önerisi hakkında da, “Bizim açımızdan da değerlendirilecek bir konu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 konusu hakkında ise, "Bizim savunma sanayine yönelik atacağımız adımları hiçbir ülke belirleyemez. Bu tamamiyle bizim alacağımız karara bağlıdır. Biz Rusya ile S400 için birinci paketi halletmiştik, şimdi de ikinci paket devam ediyor. Ay sonu Rusya ile görüşmelerimiz olacak. Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceğini bilmeyiz. Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız. Biz bir NATO ülkesiyiz. NATO'da birlikte olduğumuz ülkelerin bize yön vermesini kabul edemeyiz" dedi.
"Çok ciddi bir parayı ödediğimiz halde F-35'ler ne yazık ki hala verilmedi" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu tabii bizim uluslararası diplomaside Amerika'nın bir müttefik ülke olarak bize yaptığı çok ciddi bir yanlıştır. Temenni ederim ki Sayın Biden'ın görevi üstlenmesiyle birlikte görüşmelerimizi yaptıktan sonra, çok daha olumlu adımları atar ve bunları da yoluna koyarız" diye konuştu.
Polise TSK silahı kullanma yetkisi verilmesi hakkında konuşan Erdoğan, "Olağanüstü durumlarda bu yetki vardır. Resmi Gazete'de yayınlanması Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile olmuştur, bundan daha doğal ne olabilir" diye konuştu.
ESP üyelerine polis operasyonu Diyarbakır'da protesto edildi
Onlarca ESP üyesinin polis operasyonlarıyla gözaltına alınmasına tepki gösterilen açıklamada, ''Tepeden tırnağa örgütlü bir faşizm sandıkla veya mahkemelerle değil, ancak ve ancak yine tepeden tırnağa örgütlü bir devrimci hamle ile yenilebilir'' ifadeleri yer aldı.
15-01-2021 14:22

İleri Haber
İzmir merkezli 12 ilde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonlarda aralarında ETHA muhabiri Pınar Gayıp, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ve Kaldıraç Dergisi okurlarının da olduğu 50 kişinin gözaltına alınmasına karşı Diyarbakır'da basın açıklaması düzenlendi.
Diyarbakır Yenişehir Hazal Park'ta ESP ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) tarafından düzenlenen açıklamaya, birçok kurum da destek verdi. ''Bize gücünüz yetmez, biz kazanacağız'' pankartının tutulduğu açıklamada, “'Bu gözaltılar hukuksuzdur' demiyoruz, çünkü sarayın hukukunun tam olarak bu olduğunu biliyoruz ve tam da bu yüzden meşruiyetimizi hukuktan değil, işçi sınıfı ve ezilenlerin çıkarlarından ve öfkesinden alıyoruz“ ifadeleri kullanıldı.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'SARAYIN HUKUKU TAM OLARAK BU'
Müptezel bir itirafçının önüne konan listeye imza atması ile belki de aynı eylemde bile yan yana gelmemiş onlarca sosyalist, avukat, gazeteci, tiyatrocu, öğrenci aynı 'suç' torbasına atıldı.
Önceki operasyonlarda olduğu gibi, bu operasyonda da amaç aynıdır. Saray rejiminin sömürdüğü ve ezdiği kitlelerin ayaklanmasından, hesap sormasından korkmaktadır ve halkın örgütlü güçlerine saldırarak bu ihtimali elinden geldiğince boğmaya çalışmaktadır.
“Bu gözaltılar hukuksuzdur” demiyoruz, çünkü sarayın hukukunun tam olarak bu olduğunu biliyoruz ve tam da bu yüzden meşruiyetimizi hukuktan değil, işçi sınıfı ve ezilenlerin çıkarlarından ve öfkesinden alıyoruz.
'FAŞİZM, ÖRGÜTLÜ BİR DEVRİMCİ HAMLE İLE YENİLEBİLİR'
Bu meşruiyet ile de devlete değil, halkımıza sesleniyoruz: İşsizlik, yoksulluk, baskı, yasak, taciz, tecavüz, istismar, inkâr ve kayyumların canınıza tak ettiğini ve bir çıkış yolu aradığınızı biliyoruz. O çıkış örgütlenmektir. Çünkü tüm sorunlarımızın çözümü bu faşist saray rejiminin yıkılmasına bağlıdır ve tepeden tırnağa örgütlü bir faşizm sandıkla veya mahkemelerle değil, ancak ve ancak yine tepeden tırnağa örgütlü bir devrimci hamle ile yenilebilir.
Devrimciler faşizmle nasıl mücadele edileceğini bilir. Tarihten bilir, kendi pratiklerinden bilir, eşyanın tabiatından bilir. Bu yüzden faşizmin vurduğu yer, aslında çaremiz olacak yerdir. Madem burjuva-faşist devlet halkın devrimci güçlerine devamlı saldırma ihtiyacı hissetmektedir, o halde devrimci safları hızla doldurmak ve faşizme karşı mücadeleyi yükseltmek de hepimizin sorumluluğu haline gelmektedir.
Bu sorumluluğu birleşik mücadeleyi büyüterek gerçekleştireceğiz.
Faşizmi yıkmak ve sosyalizme yürümek için bir adım öne atılma zamanıdır.''