Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Salgın yönetiminde Avrupa'da birinci dünyada dördüncü ülkeyiz. Ülkeyi yönetenler bu sonuçtan utanıyor mu? Utanmazlar!" dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca Erdoğan'a "Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın" diye seslendi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'de düzenlenen gup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Katar'a yapılan satışı 'Paranın rengi, dini yoktur. Para paradır' ifadesiyle savunan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösteren Kılıçdaoğlu, "Osmanlı bunu diyen yöneticiler nedeniyle battı. Erdoğan bunları bilir mi? Bilmez. Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın" şeklinde konuştu.

Konuşmasında AKP hükümetinin Türkiye'yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınını yönetemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Devlet dediğiniz kurum yalan söyler mi! Hiç rakam açıklamasanız, onu anlayışla karşılarım ama yanlış rakam açıklamak kadar Türkiye'nin itibarını dünyada sarsan başka bir şey yoktur" dedi.

CHP lideri, iktidarın Türk Tabipleri Birliği'ni (TTB) hedef aldığını hatırlatırken, "TTB açıklama yaptı, onları terörist ilan ettiler. Akıl dışı! Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi! Bir kişinin hastalığını kim bilir? Kaymakam mı cumhurbaşkanı mı esnaf mı bilir? Hayır efendim doktor bilir. Doktor diyor ki bunun sayısı budur. Vay efendim sen bunu nasıl söylersin. Ana ilke nedir? Salgının yayılmasını engellemektir. Bu yapıldı mı yapılmadı" ifadelerini kullandı.

Grup toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'nin salgın yönetimi konusunda Avrupa'da en kötü ülke olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu "Şu anda geldiğimiz nokta acı. Salgın yönetimibde Avrupa'da birinci dünyada dördüncü ülkeyiz. Ülkeyi yönetenler bu sonuçtan utanıyor mu? Utanmazlar! Yalan söyledim diyor. Akıl dışı bir olay" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu öte yandan 2015 yılında Diyarbakır'da katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Eliçi'yi anarken, "2015 yılında Diyarbakır'da Tahir Elçi katledildi. Elçi, 'Bu kadim bölgede çatışma istemiyoruz' demişti. Diyarbakır, kadim bir bölgedir. O kadim topraklarda çatışmanın olmaması lazım. Aradan geçen süreye rağmen failler bulunmadı. Faili meçhul cinayetler, bir demokrasi ayıbıdır" dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“O boş kadrola orada duruyor. Bizler de evlerimizde işsiz olarak duruyoruz. Yarın sandık önümüze geldiğinde bunun hesabını siyasi iktidardan soracağız. Ben sizlerden bunu bekliyorum.

Binlerce engelli işsiz. Yasaya göre devletin istihdam etmesi gereken engelli kadroları boş. Hangi gerekçeyle atama yapılmaz? Çünkü bir engellinin 'aç kalması lazım', iktidarın anlayışı bu. Yarın sandık önümüze geldiğinde, siyasi iktidardan bunun hesabını soracağız

2015 yılında Diyarbakır'da Tahir Elçi katledildi. Elçi, 'Bu kadim bölgede çatışma istemiyoruz' demişti. Diyarbakır, kadim bir bölgedir. O kadim topraklarda çatışmanın olmaması lazım. Aradan geçen süreye rağmen failler bulunmadı. Faili meçhul cinayetler, bir demokrasi ayıbıdır.

Ritmik jimlastik Avrupa Şampiyonasında Türkiye altın madalya kazandı. Gerçekten de arzu ettiğimiz. Başarıya ihtiyacımız var. Sevinmeye ihtiyacımız var. Bu federasyonun başkanını, emeği geçen antrenörleri sporcularımızı ve ailelerini gönülden tebrik ediyorum.

'ÖĞRETMENLER İÇİN AYRI BİR MESLEK KANUNU ÇIKARACAĞIZ'

Eğitilen bir toplum dünyada söz sahibi olur. Eğitimle bir toplum kültürünü, sanatını geliştirir. Eğitimli bir toplumda dünya yaşam sorgulanır, merak duygusu giderek büyür. Ve öğretmenler çocuklarımızı geliştirmek için her şeyi yapar. Eğitimde büyük sorunlarımız var. Beş temel başlıkta neler yapacağımızı anlatmıştım. İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş öğretmenler meslek kanununu çıkarmaktır. Öğretmenler için ayrı bir meslek kanunu çıkaracağız. Öğretmenler toplumun en saygın bireyleri olmak zorundadır. Hâkim ve savcılar için nasıl ayrı bir kanun varsa öğretmenler için de olmalıdır. Sizi veriyoruz. Sizi toplumun yukarısına taşımak istiyoruz. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almayacak. Her 24 Kasım'da öğretmenlere birer maaş helalinden ikramiye vereceğiz. Onlar bizim çocuklarımız için gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Öğretmenlerimize 3600 ek gösterge vereceğiz. Eğitim yatırımları. Eğitim yatırımı var ama bütçesi çok az. Türkiye'nin toplam yatırımlarının en az yüzde 18'ini eğitime ayıracağız. Köy okullarını açacağız. Taşımalı eğitime son vereceğiz. Çocuklar okula geldiğinde karınları doyacak. Eğitimin üretime dönük olması lazım, istihdam yaratması lazım. Dolayısıyla bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Belli bir sınıftan sonra öğrenci eğitim aldığı konuda ilgili fabrikada staj yapacak. Bu süre içinde onun sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Üniversiteye gitmek istiyorsa izdüşüm olan fakülteye artı puanla gidecek. Bu teknoloji liselerine olan talebi artıracak. Ve her okulumuzun bütçesi olacak. Müdür gidip dilencilik yapmayacak. Gün gelecek bunu bize soracaksınız. Dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda göreceksiniz. Güzel okulları, pırıl pırıl okulları, çalışkan öğrencileri göreceksiniz. "

'PANDEMİ SÜRECİ İYİ YÖNETİLEMEDİ'

Çözümler önerdik, eleştiri getirmedik. Şunu yapın bunu yaparsanız vatandaş memnun olur diye önerilerimizin tamamını yaptık. Bu önerilerin yüzde 90'ı uygulanmadı. Pandemi süreci iyi yönetilemedi. Uçağa binmeyi yasaklıyorsunuz uçak biletinde KDV'yi yüzde 182den 1'e indirdim diyorsunuz. Efendim pandemi sürecinde vatandaş tasarruf yapsın diye. Ne tasarrufu. Bu kadar akıl dışı uygulamalar. 13 bin 706 vatandaşımız resmi rakamlara göre hayatını kaybetti. Gerçek rakamlar bunun çok üstünde.

Devlet dediğiniz kurum yalan söyler mi! Hiç rakam açıklamazsınız, onu da anlayışla karşılarım ama yanlış rakam açıklamak kadar Türkiye'nin itibarını dünyada sarsan başka bir şey yoktur. Türkiye'yi bu hale niye düşürüyorsunuz? TTB açıklama yaptı, onları terörist ilan ettiler. Akıl dışı! Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi! Bir kişinin hastalığını kim bilir? Kaymakam mı cumhurbaşkanı mı esnaf mı bilir? Hayır efendim doktor bilir. Doktor diyor ki bunun sayısı budur. Vay efendim sen bunu nasıl söylersin. Ana ilke nedir? Salgının yayılmasını engellemektir. Bu yapıldı mı yapılmadı. Şu anda geldiğimiz nokta acı. Salgın yönetiminbde Avrupa'da birinci dünyada dördüncü ülkeyiz. Ülkeyi yönetenler bu sonuçtan utanıyor mu? Utanmazlar! Yalan söyledim diyor. Akıl dışı bir olay.

YENİ KORONAVİRÜS YASAKLARI

Dün oturdular 4-5 saat mi sürdü kabine toplantısı . Erdoğan çıktı 2-3 dakika önlemlere ayırdı. Önlem alındı doğru, peki ekonomiyle ilgili önlemler? Tek satır yok. Adamın dükkânını kapatıyorsun, peki ne yapacak bu adam, nasıl geçinecek? Bununla ilgili tek bir cümle kurulmadı. Buradan bütün esnaf kardeşlerime sesleniyorum: Dün 3-4 saat konuşacaklar. Çıkıp bir iki dakika konuşacak, ama ekonomiyle ilgili tek bir cümle dahi kurulmayacak. Sevgili esnaf kardeşim böyle yapıyorlar sen bunları gayet iyi tanıdın. Önümüzdeki süreç içinde sandık gelecek. Demokratik yollarla bunlara ders vermek senin boynunun borcudur. Bunlara oy vermeyeceksin!

Toplam 383 bin işyeri kapanacak. Buralarda aileleriyle birlikte 2 milyon 100 bin kişi işsiz kalacak, daha doğrusu gelir elde etmeyecek. Esnaf kardeşlerime şunu söyleyeyim. Orta direktir devletin teminatıdır esnaf kardeşim, ahi kültüründen gelir, bunun sonucudur ki bizim anaysamız esnaf ve sanatkâr için özel bir düzenleme yapmış. Madde 173. Devlet esnaf ve sanatkârları koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. Devlet pandemi döneminde sizi korudu mu, sizi destekledi mi? Hayır. Anayasanın gereğini yapmadı. Bizim belediyelerimizin yapmak istediklerinin önüne de engel çıkardılar. Aş evleri için toplanan paralara bile el koydular. Vatandaşın fakir fukaraya verilmesi için belediyeye verdiği paralara da el koydular. Dükkânı kapat dediler ama kapatıyorsa sosyal devlet olarak o geliri devlet sağlamak zorundadır. Ama size bir şey sağlanmıyor sadece borç veriliyor ama Katar'a ne yapılıyor?"

Beni iyi, dinle esnaf kardeşim. Sana git dükkânı kapat dediler, seni borçlandırdılar, ikinci kes tekrar dükkânını kapat dediler, Gelir? Sana bir gelir vermiyorlar. Ama futbol karşılaşmalarını ihale ile alan bir Katar firması dedi ki ya dolar çok yükseldi TL eliyor ihaleyle aldım doğru altına imza attık doğru ama ben para ödemeyeceğim, dedi. Yargı var mahkemeye gitse kazanacaklar. kimse korkudan mahkemeye de gidemiyorlar. Bir kalemde 90 milyon dolar indirdiler. Peki esnaf kardeşim senin vergini indirdiler mi? Bu 90 milyon doları sana verselerdi? 90 milyon dolarlık kıyak geçtiler firmaya, bu da yetmedi, TC devletine talimat veriyor, dolar kurunu sabitleyin diyor. Bunlar emredersiniz deyip doları 5.80'e endekslediler. Bunu da Spor v Gençlik bakanı büyük bir başarıymış gibi Twitter hesabından yayımladı.

BORSA İSTANBUL'UN SATIŞI

Gelelim başka bir konuya Katar firmasına böyle bir kıyak geçtiniz, kahveleri kapadınız, ama bu kahve amçları yayınlıyordu, Digiturk abonesiydi. Şimdi diyorlar ki kahve kapandı ama sen abone parasını ödeyeceksin diyorlar. Esnaf kendisini yalnız hissediyor, sahipsiz hissediyor. Hiç umutsuzluğa kapılma kardeşim bu devran değişecek. Esnaf bakanlığı kurduğumuz zaman derdini anlatacak bir bakan bulacaksın. Bunlar bunu yapamazlar.

Son 18 yılda tefecilere ödenen faiz 192 milyar 70 milyon dolar. Bu faizle yeni bir Türkiye inşa edebilirdik. Türkiye'de işsizlik diye bir olay kalmazdı. Herkesin işi ve aşı olurdu. Şimdi esnaf kardeşim sen soracaksın. 192 milyar doları Londra'daki bir avuç tefeciye verenlerden sen hesap sormayacak mısın? 192 milyar dolar! 18 yılda dışarıya ödenen faiz! Dolayısıyla bunlar beceriksiz bir yönetimdir.

Bakın doktorlar, sağlık çalışanları, vatandaşlar ölüyor bunların yüzünden. Bir pandemi sürecini bile yönetemediler.

'FETTAH TAMİNCE'NİN O MASADA NE İŞİ VAR?'

"Fettah Tamince kim diyecekler? Fettah Tamince 17-25 olaylarından sonra Pensilvanya'ya giden kişi. Bank Asya ailesine para yatıran kişi. O masada ne işi var? Harp okulu öğrencileri içeride. Bank Asya'ya para yatıranlar devletin en üst düzeyinde AK Partinin protokol masasında. Savunmasını kim yapıyor? Erdoğan'ın avukatları. Fettah Tamince'nin o masa ne işi var. O yoksa yurt dışından kara para getiren kişi mi? Para için bular yapılır mı, devletin itibarı sarsılır mı? Erdoğan buna cevap verebilir mi? Veremez. "

ERDOĞAN'IN, 'PARA PARADIR' SÖZLERİNE TEPKİ

(Erdoğan'ın, 'Paranın rengi yoktur. Para paradır' sözlerine) Tam bir sömürgeci kafası. Para rüşvetin aracıdır. Büyükelçi tayin ettiğin kişilere soracaksın, 1 milyon dolarlık rüşveti nasıl aldın? Para paradır ama devlet parayı rüşvet aracı olarak kullanamaz. Rüşvet olarak kullananları da o devlet büyükelçi olarak atayamaz! Osmanlı bunu diyen yöneticiler nedeniyle battı. Erdoğan bunları bilir mi? Bilmez. Allah'ın cahiline neyi anlatacaksın.

'SEN ORDUYA KUMPAS KURAN BİR BAŞBAKANSIN'

Balyoz Ergenekon davaları oldu. Komutanlar hapse atıldı. En değerli komutanlarımız kara, deniz, hava. Kiminle yaptı bunu? FETÖ ile. FETÖ ile iş birliği yaptı. Şimdi kalkmışsın bana ey Kılıçdaroğlu şu bu. Bırak gevezeliği. Sen FETÖ ile işbirliği yapıp orduya kumpas kuran başkan mısın değil misin? Kumpas yaptığını ben söylemiyorum, iş birliği yaptığını da ben söylemiyorum. Onların milletvekili söylüyor; 'Ben kendim bir çok görüşmede oldum' diyor. Kendi ordusuna peygamber ocağına bir terör örgütüyle ii birliği yapıp kumpas kuran bir başbakan var mı? Sen kim ordu kim! Sen orduya kumpas kuran bir başbakansın sen."