Kılıçdaroğlu TTB'nin bildirisini Meclis'te okudu

Kılıçdaroğlu TTB'nin bildirisini Meclis'te okudu

Kemal Kılıçdaroğlu, TTB gözaltılarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Demokrasi olsun deniyor, özgürlük olsun deniyor. Daha ne olsun? Vay sen misin bunları diyen, alın, sabahın köründe basın, gözaltına alın" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AKP’nin Afrin saldırısına karşı barış çağrısı yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) yöneticilerinin gözaltına alınmaları hakkında konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, TTB'nin "Savaşa hayır" diyerek imzaladığı bildirgeyi okudu.

[ih2]

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Bu sabah bir baktık, TTB Merkez Konseyi'ne polis operasyon yapmış. Gözaltına almalar, mahkemeye çıkarmalar. Yazı yazarsınz gelir, bu insanlar kaçacak değil. Sanırsınız ki bildiri iktidar partisini en ağır şekilde eleştiren bildiri.

Okuyorum; 'Biz hekimler uyarıyoruz. Savaş doğada ve insanda tahribat yapan, insan eli ile yaratılan bir halk sağlığı sorunudur.' Doğru mu? Doğru. Hangi savaş doğada ve insanda tahribat yapmadı? Her savaş insani dram getiriyor. Gözümüzün önünde Suriye var. 3.5 milyon mülteci var Türkiye'de. 30 milyar dolar harcadıklarını söylediler, 3 milyar dolar bile harcamadılar. Suriyeli çocukların nasıl dilendiklerini de biliyoruz. Bu dramı yaratan savaş değil mi? Niye alınıyorsunuz? 'Yaşatmaya ant içmiş mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın birincil görevi olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz.' Doğru. Aklı başında hangi insan hayatı savunmaz. Bunlar da bunu söylüyorlar. 'Savaşla baş etmenin yolu adil, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmak.' Özgürlükten ve barışçıl dünya yaratmaktan kim rahatsız olabilir? 'Savaşa hayır, barış hemen şimdi' demişler. Sen misin bunu diyen. Gözaltına alındılar. İnsanlar düşüncelerini özgürce ifade edebilirler. Bütün dünyanın ilgisini farklı bir noktaya çektik. Doktorların üzerine gidiyorlar. Siz, doktorun düşüncesini açıklamasına tahammül edemiyorsunuz, bu doğru değil."

KILIÇDAROĞLU ÖNCE BARIŞI, SONRA SAVAŞI SAVUNDU

"Bizim Afrin'e yapılan operasyona desteğimiz tamdır ama ÖSO ile paralel anılması rahatsızlık yaratıyor. Giden bizim ordumuz, neredeyse bunu ÖSO'nun kahramanlığına bağlayacağız. Ordunun kahramanlığını, haysiyetini korumak her vatandaşın en temel görevidir. Ayrıca, Mehmetçik kanı ile oy devşirmeye çalışmak da büyük bir ahlaksızlıktır.

26 Ocak 2011 Suriye'de iç ayaklanmalar var. 29 Nisan 2011 kaçanlar sınırlarımıza geldiler, mülteci olarak. IŞİD, El Nusra gibi pek çok radikal grup bu süreç içinde oluşmaya başladı ve bunlara TIR'larla silah gönderildi. Biz dedik ki 'Sakın ha Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyin.' Bunların hiçbirisi iktidar tarafından kabul görmedi. Onlar her fırsatta bizi eleştirdiler. Suriye karıştığı zaman Rusya ve Amerika bölgede ana aktör olarak bulunmuyordu. İleride Türkiye'nin başına büyük felaketler açar diye dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup gönderdim. 2012'de bunları söylüyoruz ama onlar bizi eleştirdiler ve silah göndermeye devam ettiler. MİT TIR'ları ile silah göndermeye devam ettiler."

'CHP İKTİDARDA OLSAYDI GEREKİRSE 10 BİN ŞEHİT VERİRDİK'

"Erdoğan'ın kölesi konumunda olanlar kalem oynatamazlar. Bana yaptığın eleştiriyi niye yapmıyorsun? O Suriyeli kardeşlerim bile demiyor. Biz bölge halkını kucaklıyoruz. Türkiye'nin bölge üzerinden ayrı bir gücü var, ortak tarihi var, kültürü var. Türkiye sözü dinlenen bir devlet olabilir. Öyle bir noktaya geldi ki, Türkiye kendi topraklarından kaçmak zorunda kaldılar. Malı terör örgütüne vererek kaçmak zorunda kaldılar. Süleyman Şah Türbesi'nden söz ediyorum. Ortalıkta kahraman diye geziyor. CHP iktidarda olsaydı gerekirse 10 bin şehit verirdik bayrağımız orada dalgalanırdı."