Kılıçdaroğlu: Şehir hastanelerini, köprüleri, havaalanlarını, tünelleri kaça yaptınız?

Kılıçdaroğlu: Şehir hastanelerini, köprüleri, havaalanlarını, tünelleri kaça yaptınız?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Kulübü üyeleriyle video konferans üzerinden bir görüşme gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu toplantıda, üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu iktidarın şehir hastanesi, havaalanı, köprü, otoban ve tünel projelerine bir itirazları olmadığını belirterek "Sadece şu soruyu öğrenmek istiyoruz, şu sorunun yanıtını; Bunları kaça yaptınız? Benim paramı ne yapıyorsunuz?' diye sordu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Kulübü üyeleriyle video konferans üzerinden bir görüşme gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu toplantıda, üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin "Türkiye'de tam anlamıyla bir hukuk devletini gerçekleştirmek, özümsemek ve bunun uygulamalarını göstermek için neler yapılabilir? Siyaset ve gençlere düşen görevler nelerdir?" sorusuna verdiği yanıtta, iktidarın şehir hastanesi, havaalanı, köprü, otoban ve tünel projelerine de değindi. Bu projelere bir itirazlarının olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Sadece şu soruyu öğrenmek istiyoruz, şu sorunun yanıtını; Bunları kaça yaptınız? Benim paramı ne yapıyorsunuz?' Vatandaşın parasıyla yapıyorsun. Kaça yaptınız? Bu sorunun yanıtını, CHP'nin Genel Başkanı olarak ben bilmiyorum, 600 milletvekili de bilmiyor, 83 milyon vatandaş da bilmiyor. O zaman bana hangi ahlaktan söz edeceksiniz, hangi devletten ve hangi hukuk devletinden söz edeceksiniz. Sorunumuzun temeline inmediğimiz sürece sağlıklı çözümler üretemeyiz” dedi.

‘ADALET’ SORUSU

Yurttaşlara adalet ve hukukun önemini öğrenmek için "Sizce Türkiye'deki en büyük sorun ne?" diye sorduklarında sadece yüzde 1-2'lik bir kesimin "adalet ve hukuk" cevabını vermesine ilişkin görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, "İnsanlık tarihi, aslında adaleti sağlama mücadelesi tarihidir, biraz da öyle bakmamız gerekir çünkü bütün peygamberler adaleti sağlamak için görevlendirilmişlerdir. Bütün düşünürler, adalet peşinde koşmuşlardır. Adalet üzerine yazılan şiirler, öyküler, romanlar, sinemalar yani hayatın her alanında insanoğlu bir haksızlığa uğradığı zaman bir adalet arayışı içine girmiştir." ifadelerini kullandı.

‘TOPLUM ÇOK DUYARSIZ DEĞİL’

Türkiye'de adaletsizlikler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Burada şöyle bir gerçek var. Adaletsizlikler var ama toplum çok duyarsız değil, en azından toplumun aydın kesimleri bu duyarlılıklarını koruyorlar. Şöyle bir şey de düşünün; bir kişiyi düşünün, bir sade vatandaşın ay başını nasıl getireceğini düşünüyor veya işsiz yıllardır, aylardır veya haftalardır işsiz, 'Nasıl iş bulabilirim?' diye düşünüyor. Doğrudan doğruya bir 'adalet' olgusunu kafasında canlandıramıyor çünkü onun önceliği bir an önce bir iş bulmak. Adaleti ararken veya adaleti savunurken veya adalet olması gerektiğini söylerken ne kimliğimizi ne inancımızı ne de yaşam tarzımızı öncelemememiz gerekiyor. Bunlar ayrı şeyler, bunlar bizim özel dünyamız ama adaletin benim için de benim gibi düşünmeyenler için de geçerli olan bir kavram olması gerekir."

‘KAMU YÖNETİMİNDE OLMASI GEREKEN LİYAKAT YOK’

Kılıçdaroğlu, başka bir öğrencinin Türkiye'de yönetim krizi olduğunu belirterek, CHP'nin kurultay sürecinde Türkiye'yi çıkışa götürecek bir beyanname hedefinin bulunup bulunmadığına ilişkin sorusu üzerine de şu yanıtı verdi:

"Türkiye'de yönetim krizi var, doğru. Yani demokrasi açısından bir yönetim var tabii. Yönetenler açısından bir kriz yok ama yönetilenler açısından bir kriz var çünkü yönetenler diyorlar ki 'Türkiye'yi çok güzel yönetiyoruz. Ne krizi? Bu kriz lafını sadece muhalefet çıkarıyor. Her şey güllük gülistanlık.' ama yönetilenler, evet yani eskiyi kıyas aldıklarında bir yönetim krizi var. Bir baskı var, medya üzerinde bir baskı var, toplum üzerinde, sivil toplum örgütleri üzerinde, meslek kuruluşları üzerinde bir baskı var. Dolayısıyla bir sorun var. Sorunun temel kaynağı liyakat yani devlet yönetiminde, kamu yönetiminde olması gereken liyakat yok."