Kılıçdaroğlu kutuyu açtı: Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın

Kılıçdaroğlu kutuyu açtı: Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın

Kılıçdaroğlu; Erdoğan'ın eniştesi Ziya İlgen, oğlu Burak ve kardeşi Mustafa Erdoğan'a ait olduğunu belirttiği milyonlarca dolarlık para transferlerine ilişkin dekontlar gösterdi. Kılıçdaroğlu Erdoğan'a da seslenerek 'haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın' dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın yakınlarının yurtdışına milyonlarca dolar gönderdiğine ilişkin iddiaları, bugün belgelendirileceğini söylemişti. Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında söz konusu belgeleri açıkladı.

Kılıçdaroğlu, partisinin geçen haftaki son grup toplantısında Erdoğan'a seslenerek “Sevgili Erdoğan, ‘Bilal’e anlatır gibi’ soruyorum sana: Çocuklarının, eniştenin, kardeşinin, dünürünün ve eski özel kalem müdürünün  vergi cennetindeki bir off-shore şirkete milyonlarca dolar gönderdiğini biliyor musun?” diye sormuştu.


Partisinin grup toplantısında konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu kasteterek ''Biraz sonra güya belge açıklayacakmış. Geçmişte defalarca iddia ettiği yalan yanlışları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Elinde benim yurtdışına milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor belgesi var mı? Yok. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi zaten saçmalığın dik alası'' demişti.

Erdoğan Kılıçdaoğlu'a seslenerek 'ispat et, istifa edeyim' demişti.

'ANKARA'DAKİ BEYLERİN ÇOCUKLARI VERGİ VERMEMEK İÇİN HER TÜRLÜ DÜMENİ DENİYOR'

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

"CHP’li olan olmayan herkes dikkatle dinliyor bu grup toplantısını. Ancak önce izin verirseniz bir iki konuya kısaca değineyim.Birisi Tahir Elçi. 28 Kasım 2015'te Dört Ayaklı Minare'nin önünde basın toplantısı yaptı ve ayrılırken bir kurşunla hayatını kaybetti. Faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Söz verdiler bulacağız diye. Her taraf polis dolu, kamera kaynıyor. 2017. Fail hala bulunamadı. Faili meçhul cinayetler yakın tarihimizin kara sayfalarıdır. Dileriz katilleri bir an önce bulunur ve yargı önüne çıkar."

Sevgili anneler, babalar. İlkokulların yüzde 31’i birleştirilmiş sınıflarda ders veriyor. 1,2,3,4. sınıflar aynı sınıfta, aynı anda. Veya bölünüyorlar, 1,2 ayrı, 3,4 ayrı. 21’inci yüzyıldayız. 15 yılda derslik sorununu nasıl çözemezsin. Özel okullara aktarılan para 1 milyar 164 milyon lira. Çocuğunu okula gönderirken harçlık veremeyen babaya sesleniyorum. Bir sandviç parası veremeyen anneye sesleniyorum. Senin çocuğuna bunlar sahip çıkmadılar. Ama özel okullara para aktardılar. 1 milyar 164 milyon lira. Yani 1 katrilyon 164 milyar lira eski parayla. Senin okulunun temizliğini sen yaparsın. Camı kırılır sen yaparsın ama özel okullara bu kadar kaynak aktarıyorlar. 817.799 öğrencimiz taşımalı sistemli 11.900 merkeze taşınıyor. Öğretmen mi yok, var. Niye taşımalı sistem? Nerede çocuk varsa okul olmalı. Nerede okul varsa öğretmen olmalı. 15 yılda yapamadılar. Sözüm söz. En geç 4 yıl içinde yapacağız. Bakın şimdi 1998’den rakam vereyim. MEB bütçesinin yüzde 30’u yatırıma gidiyordu. 2002’de 17’si, yeni bütçede yüzde 8,6’sı gidiyor yatırıma. Çocuklarımıza yatırım yapmayan hükümet olabilir mi?

Ankara’daki beylerin çocukları ayrı okullara gidiyorlar; ayrı yerlerde şirket kurup vergi vermemek için her türlü dümeni çeviriyorlar. Bu Ankara’dakilerin çocuklarını bütün Türkiye’ye tanıtacağım."

'SEN BENİ YIPRATAMAZSIN'

"Gaziler, memurlar, memur emeklileri, ramazan bayramında, kurban bayramında ikramiye verelim dedik. Onu da reddettiler. Ben senin hakkını savunuyorum, sen de benim hakkımı savunacaksın. Çünkü ben bu ülke için çalışıyorum. Çocuklarım için değil. Gaziler ve şehit yakınları. 15 Temmuz’dan sonra çifte standart oldu. 15 Temmuz şehitleri, gazileri… Bir de terörle mücadelede eksi 30,40 derecede yaralananlar, şehit olanlar ve aileleri ikinci sırada. Dedik bu ayıptır. Ahlaken ayıptır. Bunu düzeltelim dedik. En azından eşit dağıtalım dedik. Bunu da reddettiler. Bütün gazilere ve şehit yakınlarına sesleniyorum. Çifte standardı size dayatan siyasi iradeye karşı çıkın.

Asgari ücretten vergi almayalım dedik, bunu da reddettiler. Şimdi bunlar zaman zaman çarpıtırlar. Mal bulmuş mağribi gibi saldırırlar. Geçmişte Beylikdüzü’nde uyuşturucu merkezi olan bir yeri sosyal tesis haline getirdi. Çocuklar, kadınlar kültürel etkinlikler için bir merkeze dönüştürdüler. Yoksul ailelere “Ekonomideki çarpıklık da kadına yönelik şiddetin sonucudur.” İşte evin beyi aylardır işsizse, parası yoksa, ufak bir tartışmada hıncını eşinden alıyor dedim. Kadınlara kalkan her el insanlığa kalkmıştır. Ben kadına şiddeti savunmadım, savunmuyorum, savunmayacağım. Boşanmalar yüzde 37 arttı. Fuhuş yüzde 790, adam öldürme yüzde 260, çocuk istismarı 780 arttı, uyuşturucu kullanımı yüzde 687 arttı. Benle uğraşıyor, nasıl yıpratırım diye. Sen beni yıpratamazsın."

'SIRA GELDİ KUTUYU AÇMAYA'

"Şimdi geliyoruz kutuyu açmaya. Çorum’da 17 Kasım 2017’de bir konuşma yaptım. 21 Kasım 2017’de yine sorular sordum. “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetlerinde bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiklerini biliyor musun? Yerli ve milliysen cevabını vereceksin” dedim. 1.5 milyon lira dava açtılar. Açsan ne olur, açmasan ne olur? Sen soruma adam gidi cevap ver. Beni dinliyordur, yanına bir doktor al yanında olsun.

Gözlerinden öperek tekrar sorayım sayın Erdoğan. 30 milyar doları ne zaman nerede, kimin için harcadın?

(Grafik: BBC Türkçe)

'HAYSİYETLİ BİR ADAMSAN GEREĞİNİ YAPACAKSIN'

İspat edelim. 1 Ağustos 2011 Man Adası Devleti’nde bir şirket kurulur. Küçücük bir ada. Burada bir şirket kurulur. O şirketin kuruluş belgesi bizde. Bu şirket 2 Ağustos itibarıyla birer yönetim kurulu toplantısı yapar. Yönetim kurulu Sıdkı Ayan’dan oluşur. 1 sterlinlik bir şirket. 15 Kasım 2011’de bu şirketi Kasım Öztaş’a devreder. Sıdkı Ayan kimdir tanıyor musun? Kasım Öztaş’ı tanıyor musun? Bu şirketin bütün kayıtları bizim elimizde. Bu şirkete para gitti. 15-12-2012 tarihinde Ziya İlgen, enişte 2.5 milyon dolar şirkete para gönderiyor. 15-12-2011 tarihinde Mustafa Erdoğan, 2.5 milyon dolar para gönderiyor. 26-12-2011 Ziya İlgen 1.250 bin dolar. Mustafa Erdoğan, 1.250 bin dolar para gönderiyor. 27-12-2011 Osman Ketenci, dünür, 1.250 bin dolar gönderiyor. Mustafa Gündoğan 1.250 bin. Eski Özel kalem müdürü bu. Ahmet Burak Erdoğan, 1.450 bin dolar. Ahmet Burak Erdoğan, 2.300 bin dolar. Diyecekler ki bunların belgesi var mı? Bütün bu paraların swift mesajları elimizde. Bu swift mesajı ne demek? Yurt dışına dolar gönderirken bu mesajla gönderiyorsunuz. Hepsi swift mesajları elimizde. Bunlar yetmez bankaların dekontu lazım dedim Parayı gönderdiğin dekontlar. Diyecekler ki bu belgeler sahtedir. Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Yurt dışına göndermişler o şirketlerin de kayıtlarında var. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın.

Konya Ereğli’de 40 günlük bebek zatürreden öldü. Aralık ayında camı kırıktı. O bebeğin hakkını savunmak için ben bunları soruyorum. Samsun’da 2.5 aylık Kübra bebek açlıktan öldü. Ben Kübra bebeğin hakkını savunmak için bu soruları soruyorum. Başka adalarda şirket kurduracaksın, Türkiye’den para göndereceksin. Sonra Kayseri’den çıkacaksın, dolarları bozdurun biz yerliyiz, milliyiz. Sen ne yerlisin, ne millisin. Sen gayri millisin. Bütün AK Partili kardeşlerime sesleniyorum. Benim bir hatam varsa söyleyin alınmam ama yılları yılı size ahkam keser, doları bozdurun der, kendisi alır çocukları ile yurt dışına giderler. İspat ettim söyle bakayım alçak kim? Kadın, musluğu açtığında 5 çeşit vergi ödeyecek. Kamyon şoförlerini dinledin mi gözünü sevdiğim Erdoğan. Mazottan alınan vergiyi biliyor musun sen?"