Kılıçdaroğlu: Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğuna Türkiye soyunmamalıdır

Kılıçdaroğlu: Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğuna Türkiye soyunmamalıdır

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "İdlib’ten şehitlerimiz geldi. Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğuna Türkiye soyunmamalıdır, bedelini bizim askerlerimiz ödememelidir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. İdlib'e ve 'FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğuna Türkiye soyunmamalıdır" dedi.

Kılıçdaroğlu geçen hafta gerçekleştirdiği CHP grup toplantısında bu haftayı işaret ederek, "FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacağım" demişti. Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'nün siyasi ayağı Erdoğan'dır" demesi üzerine, iktidara yakınlığıyla bilinen CNN Türk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını keserek, Erdoğan'ın konuşmasını verdi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İdlib’ten şehitlerimiz geldi. Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğuna Türkiye soyunmamalıdır, bedelini bizim askerlerimiz ödememelidir.

Şehitlerimizin aileleri ve gazilerimiz yoksulluk sınırınının iki katı altında maaş almak, bizi çok incitiyor diyorlar. Biz siyasileri yalnızca şehit cenazesinde değil, sosyal, hukuki sorunlarımızda da yanımızda görmek istiyoruz. Verilen sözler nedir? Gelinen nokta nedir?

Orgeneral Yaşar Güler daha önce tazminat talebini dile getirdi. Cephede kardeşim ver onlara kardeşim. Kimse bir şey diyemez. 8 Haziran 2018'de astsubaylara müjde vermek istedim diye. Arkadan Sayın Hulusi Akar'ın açıklaması var. Takipteyiz diyor. Ama benim size sözüm söz. CHP bu sorunları çözecek.

'BİR BABA KENDİNİ YAKIYORSA HERKESİN VİCDANINI ELİNE KOYMASI LAZIM'

En son Hatay'da valilik binası önünde bir vatandaşımız benzinle kendisini yaktı. Çocuklarım aç, işsizim diyor. Saray sosyetesi anlıyor mu bu durumu acaba? Bir baba kendi çocuğuna yiyecek bir şeyler götürmezse, ailesinde huzur kalmazsa, kendimi yakayım kurtulayım diyorsa herkesin vicdanını elini koyması lazım.

AK Parti'nin ağır Meclis üyesi böyle bir manevraya partimiz prim vermez diyor. Bunlar da din iman var mı? Vicdan var mı?

İnsanlar işsiz. Bayramda çocuğuma borçla kola aldım diyor. Sen hala siyasi manevra diyorsun. Sende ahlak var mı ya?

'Devletin tüm kılcal damarlarına sızdılar' diyor FETÖ'ye ilişkin faaliyet raporu. Bir terör örgütü devletin tüm kılcal damarlarına nasıl sızar? Bu nasıl olabilir? O zaman asıl sorunumuz ne? Devletin kılcal damarlarına bunları kim yerleştiriyor? Polise, adalete, orduya bunları kim yerleştirdi?

'DEVLETİN EN ÖNEMLİ BİRİMLERİNE FETÖ'YÜ YERLEŞTİRENLERE SİYASİ AYAK DİYORUZ'

Devletin en mahrem birimlerine, en önemli birimlerine FETÖ'yü yerleştirenlere FETÖ'nün siyasi ayağı diyoruz. Bunu neden diyorum? Bu yetkiyi sadece bazı kişiler kullanabilir. Bu yetki herkesin eklinde değildir. Bu kişiye FETÖ'nün siyasi ayağı denir. Bu kadar basit.

Bir çiftçiyi düşünün FETÖ'yü buraya getirebilir mi? Bir de düşünün FETÖ'yü devletin kılcal damarına Parlamento'da muhalif partiler yerleştirebilir mi? Hayır. Her şeyi reddiyorsunuz, düzenlemelerimize karşı çkıyorsunuz.

'DEVLETİN HİÇBİR YÖNETİCİSİ 'BENİM HABERİM YOKTU' DİYEMEZ'

İktidardaki parti FETÖ'yü devletin kılcal damarlarına yerleştirirken, 'Bun bunların böyle olduğunu bilmiyordum, benim bilgim yoktu' diyebilir mi? Kaymakam olarak, Emniyet Müdürü olarak atadınız bunları. Devletin hiçbir yöneticisi benim haberim yoktu diyemez.

Daha önceki grup toplantılarında da söyledim. Devlet bakidir. Ama iktidarı süresi vardır. Devletin bürokrasisi hafızasıdır. Her türlü bilgi devletin ishbaratında var.

FETÖ'nün faaliyetleri devlet tarafından izleniyor muydu? Liyakatin olduğu bir devlette izlenmesi lazım. Fethullah Gülen CIA olan bağlantısı 1991'de bu ülkenin namuslu bürokratları saptadı ve rapora değiştirdi. Sadece 91 yılında mı MİT rapor düzenledi, hayır düzenli olarak izledi.

MİT MÜSTEŞARININ AÇIKLAMASI...

MİT müsteşarının, 1 Ekim 1999 tarihli açıklamasında, 'Milli Eğitim'de, Adalet'te Emniyet'te yer almak ve parayı kontrol etmek istiyorlar' denildi. Devletin diğer birimleri de FETÖ'yle ilgli istihbarat topladı düzenli olarak.

MGK'da bu olay tartışılıp konuşuldu ve 25 Ağustos 2004'te FETÖ'nün bir terör örgütü tespiti yapıldı. MKG kararı, devlette neler yapılması ve önlem alınmasını isteyen bir karar. Fethullah Gülen konusu gündeme gelmiş, yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerine karşı önlem alınması ve ilgli birimlere bunun bildirilmesi yönünde karar alınmıştır.

'ERDOĞAN FETÖ'YE KARŞI ÖNLEM ALMAK İÇİN NE YAPTI'

Dönemin hükümetinin başında Erdoğan vardı. Kendisi imzaladı bu kararı. Ama önlem almak için ne yaptı FETÖ'ye karşı?

Dönemin MİT Müsreşarının kitabından sizlere okuyorum: MGK kararı bildirildikten sonra Erdoğan ile bu konuyu konuştuk. Bu metin Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmadı ve hiçbir işlem yapılmadı. Konudan MGK'ye katılan bakanlar dışında kimsenin haberi olmadı. Bütün toplumsal ve siyasal riski hükümet adına başbakan üstlendi. FETÖ'nün siyasi ayağı kim şimdi?

'İMZALADIĞI MGK KARARINI İNKAR EDİYOR'

Bu memlekti sevenler adına soruyorum. FETÖ'nün siyasi ayağı kim? Ben bilmiyorum neler söyleyeceğini. Millete yalan söylüyor. 2004 yılında söylediler, sen imza attın buraya. İmzaladığı MGK kararını inkar ediyor.

FETÖ'nün yürütme organın yetkilerini aşan faaliyetleri nasıl yaptı? O zaman diyor ki FETÖ'nün taleplerini getimek için yasa çıkarmalıyım. TBMM, FETÖ unsurları için yasa çıkardı. Yargıya 160, Danıştay'a 51 FETÖ militanı atadılar. Ben bu kürsüden eleştrdiğimde bana tepki gösterdiler. Şu an şimdi hapiste. Kim haklı? CHP haklı.

Hakimlik sınavını 35'ten 45'e çıkardılar. Yargıtay olma süresini 8 yıldan 4 yıla düşürdüler. Sırf kendi adamlarını yerleştirmek için. Bir insanın en temel özelliği ülkesine koşulsuz bağlanmasıdır. Kusura bakmayın sizin milletçiliğiniz başka bir partinin yandaşlığına bağlıdır. Bakın bu konuda hiçbir yorum yapmayacağım. Konuyla ilgli Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı bir bölüm okuyacağım: Örgüt 2010'dan itibaren kendini Türkiye Cumhuriyet'nin tek hakimi olarak görmeye başlamıştır. 

Bunu sağlayan Erdoğan'dır. 2010'da anayasa değişikliği için ölüler bile kalkıp oy vermeli diyordu Gülen, biz karşı çıktık, onlar destek verdi.

'FETÖ'NÜN DEVLETTEKİ SİYASİ AYAĞI ERDOĞAN'DIR'

Hizmet süresini 28 yıla indirecek kanuni düzenlemeyi siyasi otoroiteye yaptırmayı başarmışlar. Kimdir bu siyasi otorite, FETÖ'nün siyasi ayağıdır. Parlamento'dan zorla geçiriyor. Ben milletvekili kardeşlerim için bir şey demiyorum. Ama FETÖ'nün devletteki siyasi ayağı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Başka da bir şey demiyorum.

FETÖ ne zaman kendini devletin tek fiili hakimi olarak görmeye başladı? Örgüt 17 yıl sonra devlette örgütlenmesini toplamış ve operasyon hünerlerini ortaya koymuştur. Anayasa deşikliği örgütü devletin içinde çok ileri bir noktaya taşımıştır. 2010'dan itibaren FETÖ kendini devletin tek hakimi olarak görmeye başladı. O anayasa değişikliğine biz karşı çıktık. Şimdi Türkiye bu hale geldi.

Alınan paralar hepsi belli, yapılan hortumun hepsi belli. Bunu söyledim diye avukatı FETÖ'den içeri atmaya çalışıyor. Erdoğan, FETÖ'yle barış girişimde bulunuyor. Size okuyorum: 'Ertesi sabah Kısıklı'da konutunda randevu verdi Recep Bey. O da aynı şekilde aradan 48 saat geçti. Başbakan Erdoğan hemen gidin dedi.'

Hangi gerekçeyle barışmak ister? Daha fazla pisliğe ortaya çıkmasın diye. MGK'ya tekrar istihbarat örgütleri rapor verdiler. MGK yılda 15 kez toplanıyor.

'DEVLETİN TÜM SINIRLARI ERDOĞAN'IN TALİMATIYLA FETÖ'YE AÇILDI'

Devletin namusunu FETÖ unsurlarına kim açtı? Devletin tüm sınırları bir kişinin talimatıyla açıldı. Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi tüm millete sesleniyorum. Devletin en mahrem sırlarını terör örgütüne açmak vatan hainliği değil midir. FETÖ'nün siyasi ayağı, ne alaka kardeşim ya? Kokan bir ayak.

Sayan İlker Başbuğu FETÖ'nün siyasi ayağını açıkladı mı? Başbuğ diyor ki, var böyle bir ayak ama açıklarsak neler olur? Ordu özellikle Kayseri'de FETÖ unsu kişileri saptamış, Ancak gece 12'de hemen düzenleme yaptılar. Diyor ki, orduda ters düşen şahıslar özel mahkemelerde yargılanabilir diye bir madde eklediler. FETÖ'cüleri devletle birleştiren siyasi irade yeterli miydi? Maalesef devletin en kritik noktalarına atanmak için tek bir şart vardı. FETÖ'cü olmak.

Devlet yönetimde sadece ehliyet ve liyakatla hareket edilmeli diyor sayın savcı. Türkiye tek kriterin FETÖ'cü olmak olduğu bir dönem yaşadı Erdoğan döneminde. Tazminata mahkum ettiler FETÖ'cü hakimleri. Sonra yine kanun çıkardılar, hakimin tazminatı devlet öder. Sornra Erdoağn şunu söyledi. Tutuk, çekingen bir hukuk sınıfı olmamalı.

'BYLOKÇU LİSTESİNİ AÇIKLAMIYORSAN FETÖ'YE DESTEK VERİYORSUNDUR'

FETÖ'yle gerçekten mücadele ediliyor mu? FETÖ unsurları devletten temizlendi mi?Herkes biliyor ki parası olan dışarda. Diyasi arkası olan hiçbir kişinin kılına dokunulmadı. 215 bin 92 Bylockçu listesi var. Bu listeyi neden açıklamıyorsunuz. ByLockçu listesini açıklamıyorsan FETÖ'ye destek veriyorsun demektir. Bildikleri, korktuğu bir şey var. Açıklamıyorlar.

15 Temmuz darbe gecesinde başarılı olsalardı devletin başında kim olacaktı? Bu liste var onlarda. Bunu niye açıklamıyorlar? En kritik iki kişi var. Tüm olayları bilen bir kişi. Erdoğan niye göndermedi?"

FETÖ borsasını kuranların arasında Erdoğan'ın avukatları da var. Bu avukatların da mal varlıkları incelensin. Milyon dolarlar alıyorlar insanları çıkarıyorlar. Bank Asya'ya para yatırdılar. Şimdi apartman aidatlarını bu bankaya ödeyen insanlarla uğraşıyorsun. 15 Temmuz Araştırma Komisyonu raporu niye gizli? Onu niye açıklamıyorsunuz?"