Kılıçdaroğlu, Can Atalay’ı Silivri’de ziyaret etti

Kılıçdaroğlu, Can Atalay’ı Silivri’de ziyaret etti

Can Atalay’ı Silivri’de ziyaret eden Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse bir milletvekilini, TBMM'nin iradesini dışlayarak cezaevinde tutamaz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mazbatasını almasına rağmen hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ı ziyaret etti.

Silivri Cezaevi’ne yaptığı ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “11 yargıç Sayın Can Atalay'ın seçime katılmaya hakkı olduğunu onaylıyorlar ve seçiyorlar. TBMM'de ismi okunuyor orada olmadığı için yemin edemiyor. Can Atalay'ı komisyona seçiyorlar ve yine hapiste” diye konuştu.

‘BU NASIL BİR DEMOKRASİ ANLAYIŞIDIR?’

Kılıçdaroğlu açıklamasında şu sözlere yer verdi:

"Kendisini dinledim. 4 konuyu gündeme getirdi, öncelikle çok heyecanlıyım dedi, ziyaretimiz dolayısıyla. Buradan çıktıktan sonra ilk işim Hatay'a gitmek, deprem bölgesindeki depremzedeleri ziyaret etmek, bunu çok arzuluyorum ve mutlaka gitmek istiyorum diye düşüncesini ifade etti. Davanın çok haksız bir dava olduğunu ve içeride boşu boşluna tutulduklarını ifade ettim.

Gördüğüm kadarıyla bütün dava dosyasını neredeyse ezberlemiş durumda. Bütün haksızlıkları biliyor, yapılan haksızlıkları tek tek anlattı bize. Gerçekten inanılır gibi değil ve her hâlükârda cumhuriyeti ve demokrasiyi savunma konusunda kendisinin ve arkadaşlarının kararlı olduklarını ifade etti. Biz de cumhuriyeti ve demokrasiyi her koşulda savunacağımızı, buraya gelişimizin temel nedeninin de milletin iradesine sahip çıkmak olduğunu demokrasiye sahip çıkmak olduğunu kendilerine aktardık.

Çünkü, Sayın Atalay şu anda kendisi hükümlü değil, bunu bütün milletimizin bilmesi lazım, tutuklu. Yani hakkında bir mahkeme kararı söz konusu değil. Kendisi şu anda tutuklu, tutuklu olduğu zaman milletvekili seçilmek için dilekçesini veriyor, ilgili savcılıktan bir sabıka kaydı alıyor, hiçbir sabıkasının olmadığına yönünde Cumhuriyet Savcılığı'ndan aldığı yazıyı YSK'ye götürüyor, YSK'de 11 yargıç Sayın Can Atalay'ın seçime katılmaya hakkı olduğunu onaylıyorlar ve Sayın Atalay'da Hatay'dan milletvekili adayı oluyor ve seçiliyor. TBMM'ye gelip yemin etmesi gerekiyor, TBMM'de ismi okunuyor, orada olmadığı için yemin edemiyor. Arkasından Can Atalay, TBMM'de bütün milletvekillerinin oylarıyla İnsan Hakları Komisyonu'na seçiliyor. Bu nasıl bir uygulamadır, bu nasıl bir yargıdır, bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır. Can Atalay hapiste, TBMM'de görevli olan milletvekilleri insan haklarından sorumlu komisyona seçiyorlar ve Can Atalay yine hapiste.

Buraya gelişimizin temel nedeni TBMM iradesini kamuoyuna duyurmaktır. Hiç kimse bir milletvekilini, milletin oylarıyla seçilmiş bir milletvekilini TBMM'nin iradesini dışlayarak cezaevinde tutamaz. Bu görev en çok kime yakışırdı, en çok CHP'ye yakışırdı. Bu ülkeye demokrasiyi getiren parti biziz.

Meclis Başkanı'na sesleniyorum. AYM'nin kararı var, kararı süratle yerine getirmesi için Adalet Bakanlığı'na sunacak. Şu hapishanede gazeteciler de yatıyor. Olmaz arkadaşlar. 21. yüzyıldayız insanları düşünceleri yüzünden hapse atamazsınız. Yeter ya, yeter artık. Bu milletin biraz yüzü gülsün. Bu millet ülkeye demokrasi geliyor diye sevinsin artık."