Ankara'da polisten video çeken yurttaşa: Beni çekmen terör suçu

Ankara Kızılay'da bir otobüs şoförüne ceza yazmak isteyen polis ile yurttaş arasında gerginlik yaşandı.

Ankara'da bir otobüs şoförüne ceza yazmak isteyen ve bu sırada görüntüye alınan trafik polisleri, videoyu kaydeden yurttaşın üzerine "Şu anda beni çekmen terör suçu" diyerek yürüdü. Görüntüyü kaydeden vatandaşın "Önce siz saldırdınız" ifadelerine karşı polis, görüntüleri silmesini istedi. 

AKP'den 'insan kaçakçılığı' savunması: Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık

Yurt dışı gezisi diyerek Bremen’e gönderdiği 48 kişiden çoğu dönmeyen AKP’li Akçakiraz Belediyesi’nin başkanı Sabahattin Kaya, “Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık” dedi.

Malatya'da AKP'li Yeşilyurt Belediyesi'nin organizasyonunda Almanya'ya gidip geri dönmeyen 43 kişi öne çıkarken, benzer vakalar diğer belediyelerde de yaşanıyor.

Yurt dışı gezisi diyerek Bremen’e gönderdiği 48 kişiden çoğu dönmeyen AKP’li Akçakiraz Belediyesi’nin başkanı Sabahattin Kaya, Gazeteci İsmail Saymaz'a yaptığı açıklamada, “Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık” dedi.

'YÜK OLACAK İNSANLAR GİDİYOR'

Bilinen 48 kişiden yarısında pürüz çıktığını, bu sebeple '20 kişi civarı'nda insanın gidebildiğini belirten Kaya, "Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne yük olacak insanlar gidiyor” ifadesini kullandı.

'VATANDAŞ İŞSİZ GÜÇSÜZ'

Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Sabahattin Kaya, şunları kaydetti:

– Projeyi kim getirdi?

Almanya'da yaşayan Elazığlı bir hemşehrimiz. Buralar dar bir alan, kapalı bir alan. 2-3 üniversitemiz, organize sanayimiz yok. Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne yük olacak insanlar gidiyor. Euro, altın ve dolar gönderiyor. Annesini babasını rahatlatıyor. Bir şeyin kârı zararından fazlaysa doğrudur, helaldir, hoştur. O mantıkla baktım.

– Gidenleri tanıyor musunuz?

Üçünü tanıyorum.

– Hepsi Akçakirazlı mı?

Elazığlı. İlçemizden iki kişi var.

– Yani siz çalışmaları için izin verdiniz.

Evet. Bu insanlar gidecek, gezecek, imkanı olursa çalışacak. Sonradan duyduk ki bu iş bir sektör ve meslek grubu haline gelmiş. Üç dört defa daha böyle teklif geldi. Gündemimize almadık.

– Dönmeyeceklerini biliyor muydunuz?

Bunlar bize dedi ki: “Gideceğiz, alanı göreceğiz, Güzel bir alan çalışmasından sonra gidebilirsek gideceğiz.” Yani gelecekler, anne babalarından izin alacaklar. Benim yardımcım ve meclis üyem de gitti. Onlar da belki gelmeyebilirdi.

– Nasıl gittiler?

Uçakla. Aynı otelde kalmışlar. Vahşi depolamayı ve çöp arıtma tesisini gezdirmişler.

– Bu dernek nerede?

Bilmiyorum.

– Ama protokol yapmışsınız.

Yaptık ama kimdir, nedir, necidir; çok içinde değilim.

– Elazığ'da mı?

Yok, Almanya'da.

– Hemşehrinizle sonradan konuşabildiniz mi?

Konuştum. “Otelden kaçtılar” dedi. Ben daha üzerine düşmedim.

– İki görevliniz anlamamış mı?

Anlamamışlar. Bizimkiler birkaç gün uzattılar. Eş dost akrabaları gezeceğiz demişler. Son iki üç gün onlardan ayrılmışlar.

– Sizi aradılar mı?

Yok. “Pasaportların hepsi geri gelecek” dediler, gelmedi.

– Listeyi kim yapmıştı?

Ben hiç karışmadım.

– Listeyi kim yaptı? Almanya'daki hemşehriniz mi?

Evet.

– Bu kişiye çok güvenmediniz mi?

Diyorum ya işte, öyle bir süreçti, bir anda böyle geldi, bir haftalık bir görüşmeydi, yoğunluktan geldi geçti.

– Belediye kasasına bir şey girdi mi?

Evet, bir araç aldılar.

– Ne aldılar?

Bir kamyon.

– Fiyatı ne kadar?

100 bin TL.

– Yeni mi?

İkinci el, canım.

– Siz aslında kamyon karşılığında izin verdiniz.

Bana da cazip geldi. Nasıl olsa benim personelim de gidecek. Fakat sektör haline gelmiş.

Kanal İstanbul toplantısında İBB temsilcisine hakaret edildi, telefonuna el konuldu!

Mahir Polat, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kurul Müdürü Ersoy Köse'nin, toplantıyı yetkililere aktardığı sırada İBB temsilcinin telefonuna hakaret ederek ve saldırgan tavırlarla el koyduğunu duyurdu.

İleri Haber

1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu toplantısında, yetkililere haber veren İBB temsilcisinin telefonuna el koyulduğu öğrenildi. Kurul toplantısında Kanal İstanbul gündeme alınmıştı.

AKP'nin 'mega rant' projesi Kanal İstanbul güzergahında bulunan Küçükçekmece ve Avcılar arasındaki sulak alanın birinci derece olan sit korumasının, üçe düşürülmesi teklifi 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun gündemine alındı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kurul Müdürü Ersoy Köse'nin, toplantıyı yetkililere aktardığı sırada İBB temsilcinin telefonuna hakaret ederek ve saldırgan tavırlarla el koyduğunu duyurdu.

Polat, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Bugün 1 Nolu Koruma Kurulu Kanal İstanbul projeleri görüşüyor. İBB temsilcimiz toplantıyı bize aktarıyorken kurul müdürü hakaret ve saldırgan tavırlara temsilcimizin telefonuna el koymuştur. İBB'ye yönelen bu saldırıya karşı suç duyurusunda bulunuyoruz. Hakikati savunacağız!” 

AKP'li yöneticilerden emekli amirallere art arda silahlı tehditler!

AKP'li Gençlik Kolları Başkan Yardımcısının emekli amirallere yönelik silah görselli tehditlerinin ardından bir yönetici daha amiralleri tehdit etti.

104 emekli amirale AKP Diyarbakır Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı tarafından yöneltilen tehdidin ardından, AKP Diyarbakır İl Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Özzeren de sosyal medya hesabından silahlı fotoğrafını paylaşarak amiralleri tehdit etti.

Montrö Sözleşmesi ve Tuğamiral Mehmet Sarı'nın “sarık ve cübbe” giydiği fotoğraflar üzerine açıklama yapan 104 emekli amiral iktidar tarafından hedefe konuşmuş ve 14'ü hakkında ‘Suç işlemek için anlaşma'dan soruşturma başlatılmıştı. 10'u 6 gün Emniyet'te tutulduktan sonra ifadeleri alınan 14 emekli amiral adli kontrolle bırakılmıştı.

Konu gündemdeyken AKP Diyarbakır Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Vedat Demirtaş'tan skandal bir paylaşım geldi. AKP'li Demirtaş, Twitter hesabından birçok silahın yer aldığı fotoğrafı paylaşarak emekli amiralleri tehdit etti.

Demirtaş paylaşımında, “Emekli amiraller bekliyoruz. Hodri meydan. Destanlar bizim işimiz” diye yazdı.

Demirtaş tepkilerin ardından paylaşımını sildi ve Twitter hesabını kapattı.

BİR TEHDİT DAHA

Demirtaş’ın ardından bir skandal paylaşım da AKP Diyarbakır İl Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Özzeren’den geldi.

Özzeren, Twitter hesabından  “103 tane dengesiz sanki bir mesaj vermiş. Sıkıysa bir daha deneyin. Yatacak mezarınız olursa namerdim, denemesi bedava” dediği ve hücum yeleği giydiği kalaşnikoflu fotoğrafını paylaştı. Özzeren, gelen tepkilerin ardından hesabını korumaya aldı.

Artan intiharlarla ilgili Meclis Araştırması talebi: 'Vatandaş çaresizliğe mahkum edildi'

CHP’li Purçu önergesinde, pandemi sonrası işsiz kalan, ekonomik sıkıntılar yaşayan başta müzisyen, esnaf, çiftçi olmak üzere birçok vatandaşın çıkmaza girerek intihar ettiğini, bu durumun acilen önlenmesi için gereken çalışmaların yapılması gerektiğini belirterek, kalıcı çözüm yollarının bulunması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

İleri Haber

CHP’li Özcan Purçu, pandemi sürecinde artan intihar vakaları ile ilgili Meclis’e araştırma önergesi verdi. Purçu, “İktidar tarafından bugüne kadar gerçekçi ve toplumu rahatlatacak destekler verilmemiş, vatandaşı ekonomik buhranı ile çaresizliğe bırakmıştır” dedi.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisi sürecinde iktidarın politikaları nedeniyle işsizlik daha da artarken, ücretlerdeki düşüş ve yüksek enflasyon nedeniyle yurttaşların geçim sıkıntısı daha da arttı. Bununla birlikte intihar vakalarında artış görüldü.

Konuyu Meclis gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na, pandemi sonrası başta İzmir olmak üzere Türkiye’de artan intihar olaylarının araştırılması amacıyla Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulması için önerge verdi.

‘VATANDAŞLAR AĞIR BORÇ YÜKÜNE DAYANAMAYIP İNTİHAR EDİYOR’

Önerge gerekçesinde Covid-19 sonrası insanların ağır ekonomik yükler altında psikolojilerinin de olumsuz etkilendiğine dikkat çeken CHP’li Purçu şöyle dedi:

2020 yılında ortaya çıkan Covid-19 salgını insan hayatını, sosyal yaşamı ve dolaysıyla ekonomiyi olumsuz etkilemiştir. Bütün bunlara bağlı olarak insanların ağır ekonomik yükler altında psikolojileri de olumsuz etkilenmiştir. Ancak sosyal devlet olmanın gereği olarak bu gibi durumlarda vatandaşın sağlığı, can güvenliği ve ekonomik sorunlarının giderilmesi yönünde olmalıdır. Sosyal devletin gereği yapıldığında vatandaşlar tüm olumsuzluklara rağmen geleceğe güvenle bakabilecek cesareti bulacak psikolojik açıdan kendilerini rahat hissedecektir. Pandemi sonrası iyi yönetilemeyen salgın politikaları beraberinde ekonomik buhran getirmiş ve çok acıdır ki esnaf, müzisyen, çiftçi, işçi, çalışan birçok vatandaşımız ağır borç yüküne dayanamayarak intihar etmiştir.

‘VATANDAŞ ÇARESİZLİĞE MAHKUM EDİLDİ’

Sosyal devlet vurgusu yaparak, pandemi gibi zorlu bir süreçte devletin vatandaşı desteklemesi gerektiğine dikkat çeken Purçu; ‘Büyük ülke olmak bu gibi durumlarda ortaya çıkar. Eğer Anayasamızda yazdığı gibi Türkiye Cumhuriyeti Sosyal bir hukuk devletidir diyorsak; pandemi sürecinde zor duruma düşmüş vatandaşı, esnafı, sanayiciyi, müzisyeni, çiftçiyi desteklemeliyiz.’ dedi “Bu destek verilmediği taktirde sosyal patlamalar olmasının ve bu acı intiharların önüne geçemeyiz. Her intihar sadece tek bir kişinin canı değil, bir ailenin dağılması, bir çocuğun anne babasız kalması, bir annenin evladından koparılmasıdır. Sosyal devlet olarak; devletin vatandaşa yardım etmesi gerekirken, iktidar ‘biz bize yeteriz’ gibi kampanyalarla IBAN paylaşıp vatandaştan yardım talep etmiştir. İktidar tarafından bugüne kadar gerçekçi ve toplumu rahatlatacak destekler verilmemiş, vatandaşı ekonomik buhranı ile çaresizliğe bırakmıştır.

'HER GÜNE BİR İNTİHAR HABERİYLE UYANIR HALE GELDİK'

Çok acıdır ki her geçen güne bir vatandaşımızın ekonomik sorunları nedeniyle intihar ettiği haberleriyle uyanıyoruz. Bölgem İzmir’de bu durum maalesef çok fazla artış göstermiş durumda.  İzmir'in Torbalı İlçesi'nde 46 yaşındaki 3 çocuk babası çiftçi Basri Yıldırım, tarlasını satmasına rağmen borçlarını ödeyemediği için intihar ederek hayatına son verdi. 
İzmir’in Karabağlar ilçesinde borçları yüzünden kahvehanesini kapatmak zorunda kalan, Peker Mahallesi’nin eski muhtarı, kahveci Nuri Çengeloğlu ekonomik sıkıntılara dayanamayarak intihar etti. İzmir’de 31 Ocak’ta Erdem Topuz isimli müzisyen 11 aydır işsiz olduğu ve geçinemediği için ailesine mektup bırakarak intihar etti. Yine İzmir'de 19 Şubat’ta çeşitli mekanlarda perküsyon çalarak geçimini sağlayan genç müzisyen Mehmet Mert El, pandemi döneminde mekanların kapalı olmasından kaynaklı işsiz kaldığı için geçim sıkıntısı nedeniyle intihara sürüklendi. Uşak’ta anahtarcılık yapan esnaf Reşat Keskin ekonomik sorunlarını anlattığı notu bırakarak iş yerinde intihar etti. İstanbul Zeytinburnu’nda 25’li yaşlarda karı koca Elvan Demir ve Enver Demir ekonomik sıkıntılarından dolayı 1 buçuk yaşındaki küçük çocuklarını komşuya bırakarak intihar etti. Osmaniye’de yaşayan 39 yaşındaki piyanist Yusuf Karayiğit, geçim sıkıntısı nedeniyle yaşamına son verdi. İstanbul Beyoğlu’ndaki mekanlarda sahneye çıkan ancak 9 aydır hiçbir şekilde para kazanamayan müzisyen Duran Ay, geçim sıkıntısından dolayı intihar etti. Salgın nedeniyle ekonomik kriz giderek derinleşirken, 2021 yılında geride bıraktığımız 2 ay içinde işini kaybeden ve geçim sıkıntısı yaşayan 95 yurttaş yaşamına son verdi. Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2020 yılında 99 bin 588 esnafın dükkânı ve 40 bin 735 şirket kapandı, gerçek işsiz sayısı ise 10.7 milyona ulaştı."

'İNTİHARLAR COVİD-19 KADAR TEHLİKELİ HALE GELDİ'

İntiharın bir insanın gelebileceği en son nokta olduğuna dikkat çeken Purçu şöyle devam etti;

“Bir insan yapabilecek hiçbir şeyi kalmadığında, çarelerinin tükendiğini hissettiğinde canından vazgeçer. Fakat gerçek bir sosyal devlet çaresizlerin çaresi olmak zorundadır. Ekonomik buhranın geldiği nokta çok açık. Çiftçi tarlasını, ekmek teknesini satmasına rağmen borçlarını kapatamıyor, intihar ediyor; Müzisyen enstrümanını satıp borçlarını kapatmaya çalışıyor, ailesine yiyecek ekmek bulamıyor intihar ediyor; esnaf çektiği krediler altında eziliyor intihar ediyor!   Ülkemizde binlerce esnaf dükkânını kapattı, çalışan işçiler işsiz kaldı, çiftçiler tarlalarını sattı, traktörlerine haciz geldi, müzisyenler enstrümanlarını sattı. Onlarca müzisyen, esnaf, çiftçi geçinemediği için intihar etmiştir. Durum bu kadar vahim iken devletten yeterli desteği alamayan vatandaş çaresiz bırakılmış durumdadır. 

Bir an önce Covid-19 kadar tehlikeli hale gelen bu intihar vakalarının önüne geçilecek önlemler alınmalı, vatandaşın ekonomik sıkıntıları çözüme kavuşturulmalı, özellikle çiftçinin, esnafın, müzisyenin sorunlarına çözüm bulacak tedbirler alınmalıdır.”
 

Görevden alınan AA Genel Müdürü Kazancı, Turkcell yönetimine getirildi: Yeni maaşı 56 bin TL!

TVF'nin yönettiği Turcell'e yönetim kurulu üyesi olarak getirilen Şenol Kazancı'nın 3 yıl boyunca sürdüreceği görevinde aylık kazancı 56 bin TL olacak.

Bilal Erdoğan'ın Kartal İmam Hatip Lisesi'nden arkadaşı olan ve Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürlüğü'nü devreden Şenol Kazancı, bir hafta sonra Türkiye Varlık Fonu'nun (TVF) yönettiği Turcell'e yönetim kurulu üyesi oldu. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) bildiriminde yönetim kurulu üyesi maaşının 56 bin TL olduğunu açıkladı.

Önceki hafta yapılan Genel Kurul'la 6 yıldır sürdürdüğü AA Genel Müdürlüğü görevini Serdar Karagöz'e devreden Şenol Kazancı, TVF'nin en büyük hissedarı olduğu Turkcell'in yönetim kurulu üyeliğine getirildi. Kazancı,  31 Mart yerel seçimlerinde seçim sonuçlarını yaklaşık 15 saat boyunca yayınlamamasıyla hafızalara kazınmıştı.

Gazete Duvar'ın aktardığı habere göre Turkcell'den, KAP'a yapılan açıklamada şirket yönetimine TVF'nin aday göstermesiyle 3 yıl süreyle görev yapmak üzere Kazancı'yla birlikte Bülent Aksu, Figen Kılıç, Hüseyin Aydın ve Tahsin Yazar seçildi. Ayrıca yine "TVF'nin önergesinin oylanması neticesinde, SPK uygun görüşü ile Bağımsız Yönetim Kurulu üyeliklerine Afif Demirkıran, Nail Olpak, Hüseyin Arslan'ın ve Yönetim Kurulu üyeliğine Julian Michael Sir Julian Horn-Smith'in Yönetim Kurulu üyesi olarak 3 yıl süreyle görev yapmak üzere seçilmelerine" karar verildi.

Şirketten KAP'a yapılan bildirimde, 3 yıl süreyle atamaları yapılan yönetim kurulu üyelerinin aylık net kazancı ise 56 bin TL olacak.