Kent Konseyleri: Kayyum ve tutuklamalar kabul edilemez

Kent Konseyleri: Kayyum ve tutuklamalar kabul edilemez

Türkiye Kent Konseyleri Platformu, muhaliflere karşı artan baskı ve saldırılara ilişkin bir açıklama yaptı

Türkiye Kent Konseyleri Platformu, muhalefete dönük saldırıların günden güne artması ve hukuksuzluklara karşı bir açıklama yaptı. Platform açıklamasında, ortak yaşamın temelinin demokrasi ve hukuk devleti olduğuna dikkat çekti. 

Platformun açıklaması şu şekilde: 

'ÖLÜM VE TECAVÜZ LİSTELERİNE HUKUKİ YAPTIRIM UYGULANMIYOR'

"Bağımsız yargı demokratik toplumun ve tüm bireylerin barış ve huzur içinde bir arada yaşamasının temel güvencesidir. Demokrasi ve birlikte yaşama koşullarını her geçen gün soluk alınamaz tarzda olumsuz etkileyen gelişmeleri, yargının iktidarın cezalandırma aracı haline getirilerek adil yargılanma hakkının ortadan kaldırılmasını kaygıyla izlemekteyiz. Adil yargılanma hakkı hukuk devletinin vazgeçilmezidir. Avukatlar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri mesleklerini icra etmek ve düşüncelerini açıklamaktan dolayı gözaltına alınıp, tutuklanıp, ağır cezalar alıp baskılara uğrarken birlikte yaşama koşullarımıza dinamit koyan silahlı tehditlere, ölüm ve tecavüz listelerine ilişkin yapılan açıklamalara hiçbir hukuki yaptırımın uygulanmaması endişe vericidir."

'YENİ DÜZENLEMELER DEMORKATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNE DARBE VURUYOR'

"Benzer şekilde bilgiyi, bilimi ve tekniği halktan yana kullanmayı ilke edinen kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının(Barolar, Tabip Odaları, TMMOB vb.) işlevsizleştirileceği yeni düzenlemelerle, bu süreçte en çok ihtiyaç duyduğumuz güçlü ve güvenilir mesleki, demokratik kitle örgütlerinin varlığına darbe vurulmaktadır. Gerçek demokrasilerde demokratik kitle örgütleri katılımcı demokrasinin ve özgürlükçü ortamın temel taşlarıdır ve kent konseylerinin ana unsurlarıdır."

'SEÇİLMİŞLERE TUTUKLAMA VE KAYYUM KABUL EDİLEMEZ, GÖREVLERİNE İADE EDİLMELİLER'

"Pandemi süreci ve sonrasında yaşanan ve yaşanacak sorunları aşmamız bu süreçte toplumca ortaklaşmamız ve dayanışmayı güçlendirmemizle mümkündür. Dayanışmaya en fazla ihtiyacımız olan bugünlerde yerelde bunu sağlayacak belediyelerde partizanca ayrıma gidilerek bazı belediyeleri dayanışma sürecinin dışında tutma girışimleri, ödeneklerinin %50 kesintiye uğratılması ve bazı kentlerimizde belediye başkanlarının görevden alınması, yerlerine kayyum atanması ve devamında gözaltına alınmaları hukuka aykırı bir işlem olduğu gibi demokrasiye, seçme ve seçilme hakkına, toplumsal barışa, kamu sağlığına ve dayanışmaya zarar vermektedir. Sosyal yardım yapan gruplara yapılan saldırılar ne kadar kabul edilemezse, bunu bahane ederek seçilmiş belediye baskanlarını görevden almak, tutuklamak ve yerlerine kayyum atamak da o kadar kabul edilemezdir.

Toplumsal barışa, bir arada hoşgörüyle yaşamaya, demokrasinin ve hukuk devletinin temel kurallarına, seçmen iradesine geri dönülmez zararlar veren bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilerek, seçilmiş belediye başkanları görevine iade edilmeli, meslek odalarını işlevsizleştirecek yasal düzenlemelerden vazgeçilmeli, adil yargılanma hakkı güvence altına alınarak bu hakka gölge düşüren davalar yeniden görülmeli, mesleki faaliyetlerinden ve düşüncelerini açıklamaktan dolayı insanlar üzerinde kurulan baskılara son verilmeli, yaşam hakkını ve kişisel özgürlükleri tehdit edenler için yasal soruşturmalar hızla başlatılmalıdır. Kent konseylerimizin içinde rahat soluk alabilecekleri ve faaliyetlerini geliştirerek sürdürebilecekleri demokrasi, hoşgörü ve birlikte yaşam koşullarının sağlanması için bu taleplerimizin takipçisi olacağız."