Kemal Kılıçdaroğlu 6'ncı kez CHP Genel Başkanı seçildi

Kemal Kılıçdaroğlu 6'ncı kez CHP Genel Başkanı seçildi

CHP 37. Olağan Kurultayı başladı. Seçimlerde İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa tek aday olarak gösterildi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 37. Olağan Kurultayı, “Hedef iktidar” sloganıyla Bilkent Odeon Kültür Merkezi'nde gerçekleşiyor. CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nda İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa tek aday olarak gösterildi.

Bilim Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı önlemler alındı. Kurultay alanı girişinde delegelerin ateşi ölçüldü, maske ve dezenfektanlar verildi. Sosyal mesafenin korunması için yerlere “Sağlığınız için 1.5 metre sosyal mesafeyi koruyun” yazılı sticker yapıştırıldı. Oy verme işlemlerinde, yığılmaları önlemek amacıyla 44 sandık ve 132 kabin kuruldu.

Kurultayın yapıldığı alana “İş, emek, ezilen, kadın, çocuk, genç, doğa, demokrasi, barış, özgürlük, umut, halk için iktidar” yazılı ayrı ayrı pankartlar asıldı. Amfide herkesin oturacağı koltuğun üzerine isimleri yazıldı ve iki kişilik sosyal mesafe boşluğu bırakıldı.

Adaylığını açıklayan eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, Parti Meclisi Üyesi İlhan Cihaner ve Profesör Doktor Tolga Yarman için yan yana koltuklarda yer ayrıldı. Kurultay öncesi, oda orkestrası mini bir konser veredi.

Kurultay için özel olarak söz ve müziği Ali Altay’a ait olan “İktidarın Yolu Kılıçdaroğlu” şarkısı hazırlandı. Kurultay sloganı ise “hedef iktidar” oldu. “Hedef iktidar” sloganı pankartları Odeon'un çeşitli yerlerine asıldı.

GENEL BAŞKAN SEÇİMİ BUGÜN

İki gün sürecek kurultayın ilk gününde genel başkan seçimi gerçekleştirilecek. 1356 delegenin oy kullanacağı CHP'de, genel başkan adayı olmak için yüzde 5 delegenin imzası gerekiyor. Bu nedenle genel başkan adayı olmak isteyenlerin 68 delegenin imzasıyla divana başvurması gerekiyor.

CHP'de şu ana kadar PM Üyesi İlhan Cihaner, Kurultay Onur Üyesi Tolga Yarman ve eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı aday adayı olmuştu.

Kurultayın ikinci gününde ise 60 kişilik PM üyelerinin seçimi yapılacak. CHP'de tüzük gereği PM üyeliğine adaylık için de 10 delegenin imzası gerekiyor.

CHP kurultayında seçimler için 44 sandık, CHP'nin 37. Olağan Kurultayır sandığa bağlı 3 kabin olacak. Toplamda 132 kabin oluşturulacağı açıklanan kurultayda, her kabinde 10 civarında delege ayrı ayrı oy kullanacak.

KILIÇDAROĞLU AÇILIŞ KONUŞMA YAPTI

Kurultay, çoğunluğun sağlanmasının ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yapacağı açılışla çalışmalarına başladı. Kurultayda, Divan Başkanı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu oldu. Divanın oluşturulmasının ardından Genel Başkan Kılıçdaroğlu konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında iktidar olmaları durumunda yapacaklarına ilişkin bir manifestoyu açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşma yapıyor. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Gençlerimiz, kadınlarımız, işçilerimiz, esnafımız, çiftçilerimiz, şehit yakınlarımız, gazilerimiz, engellilerimiz, emeklilerimiz, apartman görevlilerimiz, kuryelerimiz, güvenlik güçlerimiz, tüm sağlık çalışanları 800 haftadır evlatlarını arayan Cumartesi Anneleri, 37. Kurultayımızından hepinize en içten selamlarımı gönderiyorum. Hepsinin sorunlarına çözüm üreteceğimizi buradan dünyaya ilan ediyorum.

Bu kurultay TBMM'nin 100. yılında yaptığımız bir kurultaydır, tarihi bir kurultaydır. Bu kurultay bizi 2023'e taşıyacak kurultaydır, cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma kararlılığımızı gösterecek olan kurultaydır.

Yürekten inanıyorum, on binlerin, yüz binlerin, milyonların gözü kulağı, aklı ve yüreği bu kurultaydadır. Bu kurultay Orta Doğu'dan Avrupa'ya, Afrika'ya, Amerika'ya tüm dünyanın gözünün kulağının olduğu bir kurultaydır. 100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk bütün mazlum ülkelere örnek olduysa bizim de böyle bir süreci hayata geçirerek dünyaya örnek olması gerekiyor.

Bu kurultay alçak gönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı kurultayıdır. tarihin bize yüklediği sorumluluk budur. Bu kurultay adaletsizliği, liyakatsizliği, kayırmacılığı, umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır.

Türkiye, cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını yaşıyor. Bu buhran yönetim, demokrasi, ekonomi buhranıdır. Bu buhran toplumsal ve kişisel sağlığımızı derinden dinamitleyen bir buhrandır. Hiçbir vatanseverin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur.

'SARAY NE DİYORSA YARGI ONU YAPIYOR'

Biz birlikte, inanç, kararlılık ve azimle Türkiye'yi bu buhrandan çekip çıkaracağız. Adalet Yürüyüşü'nü kimse unutmasın. Adalet Yürüyüşü'nün son gününde bu bir son değil, yeni başlangıçtır demiştim. Duvarı yıkacağız demiştim. 31 Mart yerel seçimlerinde duvarın arkasına geçtik. O duvarı şimdi dostlarımızla birlikte parça parça yıkacağız.

2. yüzyıla hazırlanmak zorundayız. Millet olarak hazırlanmak zorundayız. 2. yüzyıla çağrı beyannamesi adı verdiğimiz çözüm önerilerimizi sunmadan önce Türkiye'nin 5 temel sorunundan söz edeceğim. Neden çözüm beyannamesi? Neden buhran? Neden 2. yüzyıla hazırlık? Birinci sorunumuz demokrasi sorunu. 21. yüzyılın Türkiye'sinde yasama yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Öyle bir noktadayız ki Saray ne diyorsa yargı onu yapıyor. Egemen güçler ne diyorsa Saray aynısını yapıyor.

Saray talimat veriyor, Osman Kavala içeride kalacak diye, Selahattin Demirtaş içeride kalacak diye, yargı gereğini yapıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevinde olup kalemini satmayan gazetecilere selamlarımızı gönderiyoruz. Trump Saray'a talimat verdi, rahip Brunson'ı derhal serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor, özgür medya susturuluyor. 20 Temmuz sivil darbe sürecinde TBMM'nin yetkileri kısıtlanmıştır. Denge ve denetleme mekanizmaları felç edilmiştir. Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

'18 YILDA HARCANAN PARA 2 TRİLYON 400 MİLYAR LİRA'

İkinci sorunumuz ekonomi. Mutfağımızda yangın var. Çocuklarınız işsizse 18 yıldır ülkeyi bu noktaya getirenleri sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. Türkiye Cumhuriyeti savaş meydanlarında kuruldu. Hiç kimsenin önünde diz çökmedik. Cumhuriyeti kuranlar tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. 714 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. Demir çelik fabrikaları yapıldı, şeker fabrikaları yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. 2003-2020 18 yıl... 18 yılda harcanan para 2 trilyon 400 milyar dolar!

'BU SEFALET, BU İŞSİZLİK NE?'

Havaalanı, şehir hastaneleri dahil değil bunlara. Onların bedelini torunlar ödeyecek. 79 yılda bizim yaptıklarımızı sattılar, fabrikaları sattılar. Parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Vatan toprağını sattılar. 250 bin dolara istediğiniz yerden istediğiniz daireyi alabiliyorsunuz. 18 yılda bu kadar para harcanacak, bu paranın nereye gittiğini TBMM'de kimse bilmeyecek, ondan sonra kalkacaksanız bana ekonomiden söz edeceksiniz. 2 trilyon 400 milyar dolar para harcadın da bu sefalet ne, bu işsizlik ne?

'DOSTLARIMIZLA İKTİDAR OLACAĞIZ'

Sorunu iyi analiz etmeden geleceği inşa edemeyiz. Biz bu sorunları kimlerle ve nasıl çözeceğiz? Bu sorunları sizlerle, yol arkadaşlarımızla çözeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Millet İttifakı'nı oluşturan dostlarımızla çözeceğiz. Özgürlük isteyen gençlerimizle çözeceğiz. Her gün şiddete uğrayan, ama pes etmeyen kadınlarla çözececeğiz. Kalemini satmayan gazetecilerle aydınlarla, bilim insanlarıyla, zeki çevik ve ahlaklı sporcularla, çiftçilerle, emekçilerle çözeceğiz. İşsizlerle, siftahsız kepengini kapayan esnafımızla çözeceğiz. İş insanlarıyla çözeceğiz. Hakkını ve hukukunu her yerde savunduğumuz emeklilerle çözeceğiz.

Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız.

Firavunların iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Her firavunun bir Musa'sı vardır. Hiçbir zaman hiçbir yerde hiç kimseye kibir ve öfkeyle bakmayacağız. Herkesi kucaklayacağız. Hangi partiye oy verdin değil hangi derdin var sorusunu soracağız. Yeni bir siyaset anlayışı, ahlaklı, adaletli bir siyaset anlayışını Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin topraklarına indireceğiz.

Akılla, bilgiyle, birikimle, deneyimle, istişare ile çözeceğiz. Adalet duygusuyla çözeceğiz. İkinci yüzyıla çağrı beyannamesini hazırladık. 2023'te ikinci yüzyıla geçeceğiz.

-Birinci hedefimiz, yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçilecektir. Bunun için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir anayasa yapılacaktır. Bu ülkeye bugüne kadar anayasalar vesayetçi kurumların baskısıyla geldi.

Bu anayasada cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak. Partili cumhurbaşkanı uygulamasına son verilecektir. Cumhurbaşkanı dürüst olacak, aldatılmayacak, kandırılmayacak, bu toprakların evladı olacak. Kuvvetler ayrılığı esas olacak. Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanacak.

Yasa tasarı ve teklifleri TBMM Komisyonları'nda görüşülürken ilgili meslek kuruluşları, STK görüşleri zorunlu olarak alınacak. Baro ile kanun çıkarıyorsan baroları çağıracaksın. Sendikalarla ilgili kanun çıkarıyorsan uzmanları çağıracaksın.

Düşünceyi ifade, örgütlenme, basın özgürlüğü koşulsuz güven altına alınacaktır. Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır. Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse o devlet bir süre sonra organize suç örgütü haline dönüşebilir. Dönüşmemesinin temel nedeni zaten anayasalardır. Bir kişinin baskısıyla devlet yönetilemez.

-İkinci ilkemiz, Türkiye'nin toplumsal barışı vehuzuru sağlanacaktır. Başta Kürt sorunu olmak üzere demokrasi temelinde, TBMM'nin öncülüğünde çözülecek. Kürt sorununu egemen güçlerin bir manivela olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.

Tüm terör örgütleriyle mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecektir. Yeraltı dünyasında hala suç örgütleri var. Bunlar güçlerini meclisteki bazı siyasi otoritelerden alıyorlar.

-Liyakat sistemi hakim kılınacaktır. Devlet hizmetlerinin partizanca yapılmasına engel olunacaktır. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacaktır.

Güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi olmayacak. Akademik hırsızdan rektör, rüşvetçiden büyükelçi olmayacak.

Seçim yasası değişecek. Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak. Milletin iradesinin meclise tam olarak yansıması sağlanacaktır.

-Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP'li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlayacak TBMM'ye verecektir. Parlamentoda kadınlar hak ettiği yeri alacaklardır.

Vatandaşla siyasi arasındaki güven yeniden oluşturulacaktır. Para ile iş takipçisinden, yolsuzluk yapandan milletvekili mi olur? Kendisi Hac'da iken sahte pusula gönderip ben Meclis'teyim diyenden milletvekili mi olur?

Kamu İhale Kanunu ivedikle değiştirilecek. Kamu ihalelerinin şeffaf bir şekilde yapılması sağlanacaktır. İsrafı nasıl itibar olarak kabul ediyoruz? Devlette itibar israfı önlediğiniz sürece olur. Her kuruşun hesabını vermek her namuslu siyasetin onurlu görevidir.

Halkın iktidarında bir hastane, bir havaalanı kaça yapıldıysa vatandaş bilecek. 83 milyon vatandaşıma sesleniyorum, bu kamu özel işbirliği ile sizin alın terinizi sömüren bütün yatırımları devletleştireceğiz. Bu bağlamda, Avrupa'nın en büyük entegre tesisi Tank Palet Fabrikası bir kuruş, bir dolar, bir avro ödenmeden Katar Ordusu'na peşkeş çekildi. Bizim subaylarımız şu anda Katar Ordusu'nun emri altında çalışıyor.

-Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacaktır. TBMM adına ödenen bütün vergilerin denetimini Sayıştay yapıyor, onların tüm raporları gizleniyor. Biz milletin önüne getireceğiz. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Lütfedip devlete bağış yapıyorlar, o bağışı da vergiden düşüyorlar. Buna son vereceğiz.

TBMM'de kesin hesap komisyonu kuracağız. Kesin hesap komisyonunun başkanı iktidar partisinden değil muhalefet partisinden olacak. Kendisini denetletmekten korkmayan korkmayan bir iktidar olacağız. Hedefimiz budur.

-Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır. Tarım stratejik sektör olarak görülecektir. Millet 50 yılını planlıyor, biz yarın ne olacağını bilmiyoruz. İşsizliği nasıl önleyeceğiz diye planlama örgütü çalışacak. Her toprağımızda fabrika olacak.

-Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Tüm paydaşlarıyla birlikte yeniden planlanacaktır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacaktır. Gençlerimizin de işsiz kalmalarının önüne geçilecektir.

-Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu hak anayasal güvence altına alınacaktır. Bizim de kuş görme, orman görme, deniz görme, güneşi görme hakkımız var. Gelecek kuşaklara bu hakkı devretmek görevimizdir.

-Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir. Bu ülkede huzur istiyorsak hiçbir babanın çocuğuma pantolon alamadım diye intihar etmemesi lazım. 18 yıldır yapamadılar, Allah'ın izniyle 1 yılda yapacağız.

-Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin bir şekilde ulaşılması sağlanacaktır. Kayyum uygulamalarına son verilecek, seçimle gelenlerin ancak seçimle gitmeleri garanti altına alınacaktır.

Bütün belediye başkanlarımız pandemi sürecinde bir tarih yazdılar. Hepinizin huzurunda onları yürekten kutluyorum. Kimin ihtiyacı varsa hangi partidensin diye sormadılar.''

İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi, Kılıçdaroğlu tarafından oylamaya sunuldu. Beyanname oy birliği ile kabul edildi.

ERGÜL: PARTİ İÇİ DEMOKRASİYİ ÇOĞALTMAK DURUMUNDAYIZ

CHP Kurultayı’nda konuşan eski İzmir Milletvekili Sabri Ergül, “Parti içi demokrasiyi çoğaltmak durumundayız. Bastırılmış toplumda bir tek CHP kaldı. CHP’yi de susturmayalım” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra kürsüye çıkan eski CHP İzmir Milletvekili Sabri Ergül, söz talebinde bulundu. Ergül, konuşma süresinin kısıtlı olmasını eleştirdi. Ergül, “Mevcut yönetimi beğenmeyebiliriz. Parti içi demokrasiyi çoğaltmak durumundayız. Bastırılmış toplumda bir tek CHP kaldı. CHP’yi de susturmayalım. Kurultaya giderken ‘genel başkan herkes konuşsun’ diyor. Çalışma arkadaşları bu sözü dikkate almalıdır. Ah genel başkanım ah, bil bilseniz dışarıda söylenenleri. Özgüveniniz lütfen yüksek olsun. Bu kurultayda arkadaşların her şeyi konuşmasına izin vermezsek doğru olmayacaktır. 30’a yakın kurultayda bulunmuş arkadaşınız olarak söylüyorum. Buradaki konuşmaları Genel Merkez’e yakın olanların konuşması şeklinde yaparsanız endişe duyarım” diye konuştu.

İLHAN CİHANER: BU CİDDİYETSİZLİKLE NASIL İKTİDARA GELECEĞİZ?

CHP PM Üyesi İlhan Cihaner, 37. Olağan Kurultay'da konuşuyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı aday adaylığını açıklayan Cihaner, sert eleştirilerde bulundu. 

İlhan Cihaner, “Rol çalmayacağım. Asıl konuşmamı genel başkan adayı olarak yapacağım” dedi. Cihaner Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve yöneticilerin salondan ayrılmasıyla delegenin de ayrılmasını eleştirerek “Bu ciddiyetsizlikle nasıl iktidara geleceğiz” dedi.

Cihaner kendisine marjinal denildiğini söyleyerek, “CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak bir siyasal İslamcıyı aday göstermek mi marjinallik? Biz karşı çıkanlar mı marjinaliz?” diye sordu.

TBMM'de kabul edilen sınır ötesi operasyon tezkerelerini “savaş tezkeresi” olarak nitelendiren Cihaner, “Savaş tezkerelerine ‘evet’ dediniz. Kürt halkı bize ittifakta nasıl oy verecek?” sorusunu yöneltti.

''Ekonomiyi iflas ettiren adam, Ali Babacan'la mı ekonomiyi kurtaracaksınız” diye konuşan Cihaner, “Ağzını açan Atatürk diyor. Dün Atatürk'e lanet okundu” ifadelerini kullandı.

Tek başına kalsa bile mücadeleyi bırakmayacağını belirten Cihaner, delegelere hitaben de “Siz kime verdiniz imzayı arkadaşlar? Ekmelettin'e verdiniz. Savaş tezkeresine imza verdiniz. Dokunulmazlıklara imza verdiniz” dedi.

Cihaner, kurultaya iki gün kala 100’ün üzerinde imza topladıklarını, ancak belediye başkanları ve parti yöneticilerinin imza veren delegeyi “işle, aşla tehdit ederek imzaları çektirmekle” suçladı.

2011 yılındaki seçimlerde CHP’den Denizli Milletvekili seçilen İlhan Cihaner, 2012 yılında yapılan CHP Kurultayı’nda PM üyesi seçildi. 2015 yılında yapılan seçimlerde CHP’den İstanbul Milletvekili seçilen Cihaner, 2018 seçimlerinde aday gösterilmemişti.

YARMAN: REJİMİN DEĞİŞMESİNE ÇANAK TUTTUK

CHP Kurultay Onur Üyesi ve CHP Genel Başkan adayı Prof. Dr. Tolga Yarman, “CHP yönetimi, siz de baskı altındasınız. 2015 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde neden Erdoğan'ın diplomasız olmadığının üstüne gitmediniz? Rejimin değişmesine çanak tuttuk” dedi.

CHP Kurultay Onur Üyesi ve CHP Genel Başkan adayı Prof. Dr. Tolga Yarman, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nda yaptığı konuşmada CHP yönetimini sert sözlerle eleştirdi.

Yarman Kurultay'da yaptığı konuşmada şunları söyledi: 

'GENEL BAŞKANIMIZ BÜTÜN DOĞRULARI SÖYLEMEDİ'

"Sevgili Genel Başkanımız doğruları söyledi ama bütün doğruları söylemedi. Sadece doğruları da söylemedi. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz tehditten kurtulmak istiyorsak çaresi çok kolaydır. Sarayda oturan, diploması var mıdır? Sarayda oturmaya hak sahibi midir? Partimizde arkadaşlarımız hepsi birbirinden güzel çalışma yapıyorlar. Orta sahada top çevirmeye gerek yok.

Diplomasız olduğunun üstüne gitmediniz. Neden gitmediniz? Anayasal bir suç işlenmiştir. Buna geçit verdiniz. Ciddi olarak baskı altındasınız. ‘Sizin söylediğiniz gibi değil’ deyin. 2017’de rejim sahte oylarla değişti. Rejimin değişmesine çanak tuttuk. YSK kararının hukuksuz olduğunu ortaya koymadınız. AİHM’e neden götürmediniz?

CHP yönetimi, siz de baskı altındasınız. Biz CHP olarak dışardan baskı altındayız. Bunu ya kırarsın ya kırmazsın."

KILIÇDAROĞLU, BİN 251 OYLA YENİDEN GENEL BAŞKAN SEÇİLDİ

Kemal Kılıçdaroğlu, bin 251 oyla altıncı kez CHP Genel Başkanı seçildi