Kayyum ve tutuklamalara karşı Diyarbakır'da üç günlük oturma eylemi başladı
Kayyum kararlarının sürmesinin ardından toplanan HDP TBMM Grubu, Meclis'i üç gün boykot etme kararı aldı. Ardından HDP'li tüm vekillerin katılımıyla Diyarbakır'da 3 gün sürecek oturma eylemi başladı.
Şu ana kadar toplam 12 belediyesine kayyum atanan, belediye başkanları gözaltı ve tutuklamalara maruz bırakılan HDP, Meclis’i 3 gün boykot edecek.
BirGün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, 31 Mart yerel seçimlerinde üçü büyükşehir belediyesi olmak üzere 69 belediyede yönetimi kazanan ancak altı belediye başkanına KHK ile ihraç edildiği gerekçesiyle mazbata verilmeyen ve toplamda 12 belediyesine kayyum atanan Halkların Demokratik Partisi (HDP); üç gün boyunca Meclis’ten çekilme kararı aldı.
Kayyum kararlarının sürmesinin ardından toplanan HDP Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grubu milletvekilliğinden istifa ederek sine-i millete dönme dahil tüm seçenekleri değerlendirme kararı aldı. Tabandan bu yönde büyük bir baskı olduğunu bildiren parti yöneticileri, yeni sistemde Meclis’in işlevini yitirmesi ve seçilmişlere yönelik operasyonların sürmesi nedeniyle halkın siyasete olan inancını yitirdiğine dikkati çekti.
3 GÜN MECLİS BOYKOTU
HDP yönetimi, bu kapsamda öncelikle iktidara uyarı amaçlı üç gün boyunca TBMM çalışmalarından çekilme kararı aldı. Eş Genel Başkan Sezai Temelli’nin açıkladığı karara göre, partinin 65 milletvekilinin tamamı Diyarbakır’a giderek belediyelere sahip çıktıklarını halka gösterecek. Gözaltındaki belediye eş başkanlarının durumuna yönelik gelişmeler de Diyarbakır’dan takip edilecek. Burada Kürt partileri ve demokratik kitle örgütleriyle de bir görüşme yapılarak önümüzdeki dönem siyaseti şekillendirilecek.
BULDAN BIRAKIYOR MU?
HDP’de Şubat ayında yapılacak olağan kongreye yönelik hazırlıklar da sürüyor. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ameliyat olan ve sağlık sorunlarını gerekçe gösteren Eş Genel Başkan Pervin Buldan’ın aktif siyaseti sürdürmek istemediği öne sürüldü. Kayyum uygulamalarına yönelik eylemlere ve TBMM Grup çalışmalarına diğer Eş Genel Başkan Sezai Temelli’nin katılmasını isteyen Buldan’ın kongrede aday olmak istemediğini parti yönetimine bildirdiği öğrenildi.
DİYARBAKIR'DA, 3 GÜN SÜRECEK OTURMA EYLEMİ BAŞLADI
Artı Gerçek'ten Remzi Budancir'ın haberine göre, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve HDP milletvekillerinin katılımı ile Diyarbakır'da oturma eylemi yapıldı. Eylem için Ofis AZC Plaza önünde bir araya gelindi. Belediyelere kayyum atanması, belediye eş başkanlarının tutuklanması ve aynı zamanda Suriye'ye yönelik askeri harekatın protesto edildiği eylem 3 gün sürecek. Milletvekilleri saat 12.00'den 15.00'e kadar oturma eyleminde yer alacak.
Eyleme, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Miletvekilleri Leyla Güven, Berdan Öztürk, Gülistan Koçyiğit, Murat Çepni, Saruhan Oluç, Fatma Kurtalan, İmam Taşçıer, Feleknaz Uca, Meral Danış Beştaş, Filiz Kerestecioğlu ile beraber Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da katıldı.
Milletvekilleri eylemin yapılacaği Ofis semtinde toplandı. Eylemin yapılacağı AZC plazanın önü TOMA, zırhlı araç ve otobüslerle kapatıldı. Bölgede çok sayıda çevik kuvvet polisi konuşlandırıldı.
Çevik kuvvet, Sanat Sokağı girişini kâlkanlarla kapatarak, AZC plaza önüne girişlere izin verilmedi. Polis ile HDP'liler arasında müzakere sürerken, toplanan kalabalık sanat sokağında oturma eylemine geçti.
Oturma eyleminin yapıldığı alana gelen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, basın açıklaması yaptı.
'HER TÜRLÜ ABLUKAYI KIRACAĞIZ, HDP'NİN SESİNİ KISAMAYACAKLAR'
Temelli'nin açıklaması şöyle:
"Her türlü ablukayı kıracağız. Bu kent bizim kentimizdir. Bu yüzden Amed, Mardin "ya meye" diyoruz. Halkların sesini, HDP'nin sesini kısamayacaklar. Parlamento kayyım rejimini kendisine saldırı olarak kabul etmeli. Kayyım, demokrasiye darbe demek olan faşist düzendir. Tüm milletvekilerine çağrımızdır; iktidarın dayattığı bu düzene sessiz kalmayın.
'KAYYIM REJİMİNİ KABUL ETMİYORUZ'
Biz HDP olarak, kayyım rejimini de, kayyımları da asla kabul etmiyoruz. Bir an önce arkadaşlarımızın görevine dönmesini istiyoruz. Dün Selçuklu Mızraklı tutuklandı, 12 Belediye başkanımız tutuklandı. 2016'da Fırat Anlı ve Gültan Kışanak'a yapılanların aynısını bugün de yaptılar.
Eninde sonunda, 31 Martta olduğu gibi, bu kentlerimizden de süpürüp atacağız. Ama bu defa bu iktidarı da yanına koyup atacağız.
'KÜRT DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDE VAR ETTİKLERİ SAVAŞLA AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Bu iktidar Kürt düşmanlığı ile ayakta kalıyor. Dünya bunu anladı ama Türkiye buna hala sessiz. Kürt düşmanlığı üzerine var ettikleri bir savaşla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Kürtleri yok sayarak kendince çözüm arıyorlar. Bu çözüm değil çözümsüzlüktür. Toprak bütünlüğü diyor ilk yaptığı şey Suriye topraklarına saldırmak oldu. Biz hiç kimseye yapılan zulmü kabul etmiyoruz, Kürtlere yapılan zulmü hiç kabul etmiyoruz. Kayyım rejimine karşı önergelerimiz olacak Meclis'te. Bu bir demokrasi sınavı olacak. Kürtlere yapılan bu zulüm karşısında alınacak tavır demokrasi ve barışa karşı alınacak bir tavırdır."
Temelli konuşurken, etrafta konuşlanan TOMA ve zırhlı araç motor sesi ile Temelli'nin sesini bastırmak istendi. Kitle bu duruma tepki gösterirken, TİP Genel Başkanı Erkan Baş da bir açıklama yaptı.
'TÜRK VE KÜRT KARDEŞLİĞİNİ BOZABİLECEK HİÇBİR GÜÇ YOKTUR'
Erkan Baş'ın açıklamaları şöyle:
''Seçilmişlere dönük zorbalığa karşı onlarla omuz omuza olduğumuzu söylemek için buradayız. Bir daha çok bilindik ve bayatlamış bir politikayla karşı karşıyayız. AKP, Kürt halkı her tokat attığında aynı politikaya başvuruyor. Bu iktidar, bir kez daha hem içeride hem dışarıda Kürtleri hedef tahtasına yerleştirerek, Türkiye'de şovenizm, ırkçılık estirerek, kendi iktidarını koruma kaygısı içerisine girmiş durumda. Burada Kürt emekçilerine ve direnen Kürt halkına selamlarımızı iletiyoruz.
İktidar koltuğunda oturanlar halklarımızı düşmanlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Halk düşmanı bunlar. Burada Türkiye emekçilerine, yoksullarına seslenmek istiyoruz. Burada bizi ablukaya alanlar, kayyım atayarak seçilmişlerimizi tutuklatanlar, bizi yoksullaştıranlar, kadınlarımızı katledenler, çocuklarımızı geleceksiz bırakanlardır. Türk ve Kürt kardeşliğini bozabilecek hiçbir güç yoktur. Mutlaka barış kardeşlik özgürlük kazanacaktır.
Ama bütün Kürt halkı bilsin ki, Türkiye'de Kürtlerle barış, kardeşlik, dayanışma duygularıyla, kalbi Diyarbakır'da atan milyonlarca emekçi var. Ve onlar bu ablukanın kırılmasında görev üstleneceklerdir" ifadelerini kullandı.
'DÜN DİRENDİK, BUGÜN DE DİRENİYORUZ, YARIN DA DİRENECEĞİZ'
Erkan Baş'ın ardından söz alan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları söyledi:
"Burayı yok etmek üzerine kurulan siyasete karşı buradayız. Gözaltı ve tutuklamaları kınıyoruz. Kayyım poltikalarına karşı bugün de, yarın da mücadele edeceğiz. Belediyelere kayyım atanması, belediye başkanlarımızın tutuklanması şunu gösteriyor. Savaştan, kandan nemalanıyor. Çünkü biliyor barış dediği an bitecek. Bu yüzden içeride Kürt'e vur dışarda Kürt'e vur politikasıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Yüzyıllık siyaseti AKP - MHP devralmıştır. Bu Şark Islahat Planı'nın güncellenmiş halidir. Siz içeride de, dışarda da Kürtlerle savaşıyorsunuz. Kürtler demokrasi istiyorlar. Tıpkı bizim burada yaptığımız gibi, eşit yurttaşlık, anayasal haklar istiyoruz. Peki size buna izin veriyor musunuz ? Sizin Kürtleri yok sayan anlayışınıza karşı dün direndik, bugün de direniyoruz, yarın da direneceğiz. Amed'e sefer olur, ama zafer olmaz"