Kavala: ‘Beni hukuksuz şekilde dinleyenler FETÖ’den içeride ama ben FETÖ ile irtibatlı olmakla suçlanıyorum’

Kavala: ‘Beni hukuksuz şekilde dinleyenler FETÖ’den içeride ama ben FETÖ ile irtibatlı olmakla suçlanıyorum’

Gezi davası sanıklarından, 1112 gündür tutuklu olan iş insanı ve Anadolu Kültür kurucularından Osman Kavala, hakkında hazırlanan iddianameyi, "iftiraname" olarak tanımladı.

T24’ten Şirin Payzın, Gezi davasında hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis cezası istenen Osman Kavala ile röportaj yaptı. 1112 gündür tutuklu olan Kavala yargılanma sürecini anlattı.

Hakkında hazırlanan iddianameyi “iftiraname” olarak tanımlayan Kavala, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kültür Bakanlığı'nın, Ani’nin Dünya Kültürel Mirası listesine alınmasına destek toplantısında olduğunu belirten Kavala, hakkında hazırlanan iddianameyi ise “iftiraname” olarak tanımladı. Kavala, “Bu (iddianame); temel hukuk normlarına uygun, suç olan eylemin failini ortaya çıkartmak için hazırlanmış, delil içeren bir iddianame değil, siyasi suçlar işlediğime dair algı oluşturmak amacı ile kaleme alınmış kurmaca türünde bir metin. Tek kelimeyle bir iftiraname” ifadelerini kullandı.

Hakkında açılan ve “Gezi olaylarını finanse etmek , hükûmeti yıkmaya teşebbüs” ile suçlandığı ilk davadan beraat eden Kavala tekrar tutuklu yargılanmasına gerekçe gösterilen iddianameyi şu sözlerle değerlendirdi: 
“Bu, Gezi duruşmasında verilen beraat kararını boşa çıkarma, bertaraf etme gayreti, hukukla inatlaşma tavrı. Yeni iddianame de Gezi iddianamesini hazırlayan iddia makamının elinden çıkma. Gezi iddianamesindeki dış komplo teorisi canlandırılmaya çalışılmış. Gezi iddianamesinde benimle ilgili kurguyu hazırlayanların, hukuksuz biçimde telefonlarımı dinleyenlerin FETÖ üyeliği ile suçlanan emniyet ve yargı mensupları olduğu ortaya çıktı, bu olgu Gezi davasının mahkeme kararında yer aldı. Buna rağmen yeni iddianamede benim FETÖ sorumlularıyla irtibatta olduğum söyleniyor.”

' BAŞARILI OLAMAYACAĞINI TAHMİN ETTİM'
Kavala, 15 Temmuz için ise “12 Eylül’de olduğu gibi emir komuta zinciri içinde yürütülmediğini, ordunun büyük kısmının katılmadığını öğrenince başarılı olamayacağını tahmin ettim. Buna rağmen kalıcı zararlara yol açabileceğini de aklımdan geçirdim ve kaygılandım. İlk bilgiler ortaya çıkınca, darbenin arkasında Gülenci örgütlenme olduğuna ikna oldum” değerlendirmesinde bulundu.

‘YENİ BİR CASUSLUK TANIMI YAPILMIŞ'

İddianamedeki casusluk suçlamasına konu olabilecek hiçbir belge ya da somut bilgiden söz edilmediğini vurgulayan Kavala, ayrıca yasalardakinden farklı bir casusluk tanımı yapıldığını söyledi. “İddianamede yasalarda casusluk suçunun açık biçimde tarif edilmediği öne sürülüyor. Anlaşılan savcılık bu durumdan dolayı bir içtihatta bulunmuş ve sivil toplum faaliyetlerini de içine alacak yeni bir casusluk tanımı yapmış” ifadelerini kullandı.