Kanser hastası, SGK'ya açtığı ilaç davasını kazandı
Kanser hastası İlhan Okçu, ‘Keytruda’ adlı ilacını kendisine temin etmediği gerekçesiyle SGK'ya davayı kazandı.
01-12-2019 09:27

Kanser hastası İlhan Okçu, ‘Keytruda’ adlı ilacını kendisine temin etmediÄŸi gerekçesiyle SGK'ya dava açtı. Okçu'nun talebini haklı bulan mahkeme, Keytruda adlı ilacın SGK tarafından ödenmesine, kurumun İlhan Okçu'nun ilaç için bugüne dek harcadığı paranın da iadesine karar verdi.
CHP’li Barış YarkadaÅŸ'ın sosyal medya hesabından aktardığı bilgiye göre, İlhan Okçu, bir süre önce İstanbul Anadolu 20. İş Mahkemesi'ne baÅŸvurdu. Okçu, "Emekliyim. Keytruda adlı ilacı her ay düzenli olarak almak zorundayım. Ancak ilacın her bir dozu 23 bin TL Bunu karşılamam mümkün deÄŸil" dedi. Okçu, yaÅŸayabilmek için evini de satmak zorunda kaldığını aktardığı dilekçesinde, SGK ve ilgili bakanlığın ilacı temin ederek kendisine vermesini talep etti.
SGK'DEN ÜST MAHKEMEYE İTİRAZ
Okçu'nun talebini haklı bulan mahkeme, Keytruda adlı ilacın SGK tarafından ödenmesine, kurumun İlhan Okçu'nun ilaç için bugüne dek harcadığı paranın da iadesine karar verdi. Ancak, YarkadaÅŸ'ın verdiÄŸi bilgiye göre, SGK kararı İstinaf Mahkemesi'ne götürme kararı aldı. Böylece, on bine yakın insanın kullandığı ilacın devlet tarafından hastalara verilip verilmeyeceÄŸi konusunda son aÅŸamaya gelindi.
İLGİLİ HABERLER
'Acillik durumunuz yok' denilerek ambulansa alınmayan hasta ölümden döndü
Trabzon'da şiddetli göğüs ağrısıyla fenalaşan hasta, çağrılan sağlık ekiplerince "acillik durumunuz yok" denilerek ambulanstan indirildi. Tekrar fenalaşan hastanın, akciğerindeki zarda yırtılma olduğu ortaya çıktı.
09-12-2019 12:50

Trabzon'da, ÅŸiddetli göÄŸüs aÄŸrısıyla fenalaÅŸan Cihani Rıza Üzülmez, çaÄŸrılan saÄŸlık ekiplerince "acillik durumunuz yok" denilerek ambulanstan indirildi. 3 dakika sonra yeniden fenalaÅŸan Üzülmez, bu sefer aynı saÄŸlık ekibi tarafından hastaneye kaldırıldı.
Sancak Mahallesi’nde oturan Cihani Rıza Üzülmez, 4 Aralık günü sabah saatlerinde ÅŸiddetli göÄŸüs aÄŸrısıyla fenalaÅŸtı. EÅŸinin rahatsızlandığını fark eden Zeynep Üzülmez, 112 Acil ÇaÄŸrı Merkezi'ni arayarak yardım istedi. İhbar üzerine gelen saÄŸlık ekipleri, evin önünde kendilerini bekleyen Cihani Rıza Üzülmez’e ambulansta ilk müdahalede bulundu. SaÄŸlık ekipleri iddiaya göre, "acil bir durumunuz yok, polikliniÄŸe baÅŸvurmalısınız" diyerek Cihani Rıza Üzülmez’i ambulanstan indirdi.
Bunun üzerine Üzülmez çifti, kendi imkânlarıyla hastaneye gitmek için yola çıktı. Yolda yürüdüÄŸü sırada rahatsızlığı nüksedip, fenalaÅŸan Cihani Rıza Üzülmez, bir anda yere yığıldı.
YENİDEN FENALAŞTI, AYNI AMBULANS GELDİ
EÅŸi Zeynep Üzülmez, yeniden telefona sarılarak 112 Acil Servisi'nden yardım talep etti. Bunun üzerine ihbar noktasına en yakın olan ve daha önce adrese gelip, hastayı hastaneye getirmeyen ambulans ekibi yönlendirildi. Rıza Üzülmez, ikinci müdahalesinin ardından Kanuni EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanedeki kontrollerde Üzülmez’in akciÄŸerindeki zarda yırtılma olduÄŸu tespit edildi. Doktorların müdahalede bulunduÄŸu Üzülmez, GöÄŸüs Cerrahi Servisi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Hasta yakınlarının ÅŸikâyeti üzerine saÄŸlık görevlileri hakkında idari soruÅŸturma baÅŸlatıldı.
'ERKEN GELMESEK ÖLECEKTİM'
Hastanede tedavisi süren Cihani Rıza Üzülmez, saÄŸlık ekiplerinin tavrı karşısında ÅŸaÅŸkına döndüklerini belirterek, "Sabah kalbimin hızla çarptığını ve nefes alamadığımı hissettim. EÅŸime ayakta duramadığımı söyledim. EÅŸim 112’yi arayarak ambulans istedi. Evimizin önüne indim ve ambulans geldi. Bana 'deÄŸerlerin normal gözüküyor, acillik bir durumunuz yok. PolikinliÄŸe baÅŸvurun' diyerek ambulanstan indirdiler. Aradan 3 dakika geçti yürümeye çalıştım. BulunduÄŸum yere çöktüm kaldım. EÅŸim tekrardan acil servisi aradı. Bize farklı bir ambulansın gelmesini talep etti. Yakında baÅŸka ambulans olmadığı için aynı ambulansı gönderdiler. Bizi Kanuni EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'ne getirdiler. Doktor bana 'İyi ki erken geldin, yoksa ölecektin' dedi. Belki de erken gelmesek ölecektim. AkciÄŸerimdeki zarda yırtılma olmuÅŸ. Yetkililerden rica ediyorum; böyle cahil insanları istemiyoruz. Benim başıma geldi baÅŸkalarının başına gelmesin” dedi.
‘ACİLLİK BİR DURUMUNUZ YOK’ DİYEREK İNDİRDİLER'
YaÅŸananları anlatan Zeynep Üzülmez de eÅŸinin ikinci fenalaÅŸmasında çok korktuÄŸunu anlatarak, "O sabah, fenalaÅŸan eÅŸim için ambulans istedim. Birkaç dakika sonra geldiler ve eÅŸimi ambulansa bindirdiler. İlk muayenenin ardından bize 'Sizin acillik bir durumunuz yok, polikliniÄŸe gitmelisini' dediler. Ben de 'Acil olmazsa sizi çağırmazdık' diye tepki gösterdim. 'Bizim yapabilecek bir ÅŸeyimiz yok' deyip bizi ambulanstan indirip gittiler. Biz de kendi imkânlarımızla gitmek istedik. Yolda yürürken eÅŸim yine fenalaÅŸarak yere yığılıp kaldı. Tekrar 112’yi aradım aynı ambulans geldi. Gelen ambulans bizi acil olarak deÄŸil de normal hasta gibi taşıdı. EÅŸimin fenalaÅŸtığını görünce çok kortum. Doktor bana 'Tam zamanında geldiniz, biraz daha geç gelseydiniz eÅŸinizi kaybedebilirsiniz' dedi. SaÄŸlıkta ilerledik ama insanlık olarak ilerleyemedik. Åžikâyetçi olduk" diye konuÅŸtu.
TUTANAK TUTULUP, İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Trabzon İl SaÄŸlık Müdürü Dr. Hakan Usta, bahse konu saÄŸlık personeline yönelik iddialarla ilgili gerekli tutanakların tutulup, haklarında idari soruÅŸturma baÅŸlatıldığını belirtti.
İran'da grip salgını nedeniyle 81 kişi yaşamını yitirdi
İran'da grip salgını nedeniyle eylül ayından bu yana 81 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı.
08-12-2019 10:31

İran SaÄŸlık Bakan Yardımcısı Ali Rıza Reisi, ülkedeki grip salgını nedeniyle eylül ayından bu yana 81 kiÅŸinin yaÅŸamını yitirdiÄŸini belirtti.
Reisi, İran resmi haber ajansı IRNA'ya yaptığı açıklamada, son bir hafta içinde 8 bin 333 kiÅŸinin grip ÅŸikayetiyle hastanelere baÅŸvurduÄŸunu ifade etti. Bu kiÅŸilerin yaklaşık yarısının nefes darlığı nedeniyle 2 günden uzun süre hastanede kaldığını bildiren Reisi, diÄŸer hastaların ise ayakta tedavi edildiklerini belirtti.
Reisi, ülkede geçen hafta ölen 25 kiÅŸi dahil olmak üzere eylül ayından bu yana grip salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 81'e çıktığını kaydetti.
İran'da son aylarda Gülistan, Mazendaran, Kehguliye-Buyer Ahmed, Kirman ve Ahvaz eyaletlerinde H1N1 virüsü (domuz gribi) tespit edildiÄŸi açıklanmıştı.
HIV istatistikleri: Türkiye’de 22 bin taşıyıcı var, yüzde 80’i erkek
Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Çalıkoğlu, Türkiye’de 21 bin 520 kişinin HIV taşıdığını ve taşıyıcıların yüzde 80'inin erkek olduğunu söyledi.
01-12-2019 23:40

Türk Dermatoloji DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. Emel Erdal ÇalıkoÄŸlu, Türkiye’de 21 bin 520 kiÅŸinin HIV taşıdığını söyledi. 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle virüse dair bilgi veren ÇalıkoÄŸlu, virüsün vücuda girmesinden itibaren bağışıklık sistemini çökerttiÄŸini dile getirdi.
Prof. Dr. ÇalıkoÄŸlu, HIV’in tedavi edilmemesi halinde evrildiÄŸi AIDS’in ölümcül olduÄŸunu anımsatarak HIV virüsünün dokunmak, sarılmak, tokalaÅŸmak, gözyaşı, ter, tükürük, giysilerin ortak kullanımı, tabak, çatal, bardak paylaşımı, genel tuvalet, havuz, banyo, hamam ve sauna paylaşımı gibi ortak kullanım alanlarından bulaÅŸmadığını kaydetti.
'22 BİNE YAKIN HIV TAŞIYICISI VAR'
Dernek baÅŸkanı, Türkiye ve dünyaya iliÅŸkin istatistikleri ÅŸöyle anlattı:
“AIDS vakaları son altı yılda beÅŸ kat arttı. Bugün için dünya üzerinde çoÄŸunluÄŸu Afrika’da olmak üzere 36.9 milyon kiÅŸinin HIV ile yaÅŸadığı bilinmektedir. 2017 yılında 1 milyon 800 bin yeni vaka tanımlanmış, 940 bin kiÅŸi AIDS ile iliÅŸkili hastalıklardan kaybedilmiÅŸtir. Virüs bulaÅŸan insanların yüzde 75’i kendi hastalıklarının durumunun farkındayken 9.4 milyon kiÅŸi kendi hastalığının farkında bile deÄŸildir. Dünyada her hafta 15-24 yaÅŸ aralığındaki 7 bin genç kadın HIV’le enfekte hale gelmektedir.
Türkiye, dünyada HIV-AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüÄŸü ülkeler arasında deÄŸerlendirilmektedir. Ülkemizde 1985 yılında üç olan toplam vaka sayısı, 31 Aralık 2018 itibariyle toplam 21 bin 520’dir. Bu vakaların yüzde 79.9’u erkek, yüzde 20.1’i kadın olup yüzde 15.4’ü yabancı uyruklu kiÅŸilerden oluÅŸmaktadır. Vakaların en fazla görüldüÄŸü yaÅŸ grubu 25-34 yaÅŸ grubudur.”
'TAŞIYICILARIN YARISI BİLMİYOR'
Pozitif Dayanışma adlı platformun açıklamasında, HIV taşıyıcılarının düzenli ilaç kullanması durumunda hayatılarına ‘herkes gibi’ devam edebildikleri ifade edildi.
“HIV ile yaÅŸamak sürekli bir hastalık hali deÄŸildir, HIV ile yaÅŸayanlar da hasta deÄŸildir” denen açıklamada, HIV’le yaÅŸayan kiÅŸilerin yüzde 49’unun, virüs taşıyıcısı olmadığını bilmediklerinin tahmin edildiÄŸi dile getirildi.
Açıklamada, bu kiÅŸilerin HIV’e karşılık Antiretroviral (ART) tedaviye eriÅŸimlerinin olmadığı belirtilerek, tedavinin virüsün bulaÅŸmasını engellediÄŸi kaydedildi.
'AYRIMCI TUTUM SERGİLENİYOR'
Açıklamada ÅŸöyle dendi:
“Türkiye’de HIV tanısı almak ve tedaviye eriÅŸmek zor gibi görünmese de toplumsal önyargılar, damgalanma, ayrımcılığa maruz kalma endiÅŸesi gibi nedenlerle kiÅŸiler düzenli test yaptırmaktan kaçınmaktadır. Yasalar gereÄŸi saÄŸlık sigortası sahibi herkesin, eÅŸit olarak saÄŸlık imkânlarından yararlanması gerekirken uygulamada ciddi sıkıntılar yaÅŸanabilmektedir.
Devlet hastanelerinde ya da özel kliniklerde test için ısrarla kimlik bilgilerinin istenmesi, saÄŸlık çalışanlarının HIV hakkında yeterli ve doÄŸru bilgiye sahip olmamaları, ayrımcı tutum ve davranışlar sergilemeleri kiÅŸilerin düzenli test yaptırmalarının önünde ciddi engeller teÅŸkil etmektedir. Bu nedenle SaÄŸlık Bakanlığı tarafından HIV alanında çalışan sivil toplum örgütleri de sürece dahil edilerek tüm saÄŸlık çalışanlarına, doÄŸru ve güncel bilgilerle, damgalama ve ayrımcılığın önlenmesi amacıyla eÄŸitimler düzenlenmelidir.”
Açıklamada, tanı merkezlerinin sayısının artırılması talep edilirken, yabancıların sigorta baÅŸlangıçlarının HIV tanısından sonraya rastlaması nedeniyle ilaçlarını sigorta kapsamında alamadıkları aktarıldı.
Samsun'da hekime saldırı: Önce darp, sonra tehdit etti
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde bir doktor, hastasını muayene ederken araya girip, tahlil sonucu göstermek isteyen hastanın saldırısına uğradı.
29-11-2019 11:55

Samsun'da Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nde görevli Doktor Gökhan Gök, hastasını muayene ederken araya girip, tahlil sonucu göstermek isteyen Z.B.'nin saldırısına uÄŸradı. Z.B., doktor Gök'ün göÄŸsüne tekme atıp, kaçtı.
Dün sabah Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji PolikliniÄŸi'nde meydana geldi. Kardiyoloji Uzmanı Doktor Gökhan Gök'ün hasta muayene ettiÄŸi sırada gelen Z.B., araya girerek, tahlil sonuçlarını göstermek istedi. Doktorun tahlil sonuçlarına öÄŸleden sonra bakıldığını, beklemesi halinde yardımcı olacağını söylediÄŸi Z.B. ısrarcı oldu. Bunun üzerine ikili arasında tartışma çıktı. Elindeki tahlil sonuçlarını doktorun yüzüne fırlatan Z.B., masaya çıkarak, Gökhan Gök'ün göÄŸsüne tekme attı. Hasta yakınları ve görevlilerin müdahalesi ile odadan çıkarılan Z.B. kaçtı. Doktorun ÅŸikayeti üzerine polis, kaçan saldırganı yakalamak için çalışma baÅŸlattı.
6 yıllık hekim olduÄŸunu anlatan Gökhan Gök yaÅŸananlarla ilgili ÅŸunları söyledi:
"Hasta çok sabırsızdı, birkaç evrakla geldi ve sonuçlarına bakmamı istedi. Kendisinin sıra numarası yoktu. Ben 'sonuçlara öÄŸleden sonra bakıyoruz, ancak beklersen inisiyatif kullanarak bakabilirim' dedim. Kendisi dışarıda bekledi ve 10 dakikada bir, diÄŸer hastalarımı tedavi ederken odaya girerek tacizde bulundu. Sürekli olarak muayenemi böldü. Bu esnada dışarıda hastalarla tartışıyordu. Sonrasında elindeki kağıtları sallayarak odaya girdi ve ‘Bak ÅŸunlara artık, sabahtan beri herkesinkine baktın’ dedi. Bakamayacağımı ve beklemesi gerektiÄŸini söyledim. Sonra kağıtları sallayarak, yüzüme fırlattı. Hakaret etti. Ben de kağıtları kendisine geri fırlattım. Sonra döndü ve masamın üzerine çıkararak, göÄŸsümün ortasına tekme attı. Odadaki arkadaÅŸlardan araya girerek, kavgayı ayıranlar oldu. Beni, ‘Bu burada bitmez, seninle uÄŸraÅŸacağım’ diyerek, tehdit etti. Åžikayetçi oldum."
TTB'den şehir hastaneleri için suç duyurusu
Tabipler Birliği, şehir hastanelerinin eksik inceleme, denetimsizlik, eksik ön hazırlık nedenlerinden dolayı kamu zararına neden olduğu gerekçesiyle Sayıştay’a suç duyurusunda bulundu.
28-11-2019 12:33

Türk Tabipleri BirliÄŸi'nin (TTB), ÅŸehir hastanelerinin yetersiz ön hazırlık, mevzuata aykırı yetkilendirme, ihale komisyonlarınca eksik inceleme ve uygulamayı denetleyecek birimlerin kurulmaması nedenleriyle kamu zararına neden olduÄŸu gerekçeleriyle Sayıştay’a suç duyurusunda bulundu.
Åžikâyet dilekçesinde gerekli incelemenin yapılarak, ihmali ve suiistimali bulunduÄŸu tespit edilen ilgililer hakkında yargılama yapılması ve oluÅŸan kamu zararının söz konusu ilgililerden tahsil edilmesi talep edildi.
TTB Merkez Konseyi, Sayıştay Denetim YönetmeliÄŸi’nin “Kamu zararının tespiti” baÅŸlıklı 43. maddesine dayanarak suç duyurusunda bulundu. Söz konusu madde, “yargılamaya esas raporlar düzenlenirken kamu zararının tespiti ile kamu görevlilerine sorumluluk yöneltilmesinde aranan ÅŸartları” düzenliyor. Buna göre; “mevzuata aykırı karar, iÅŸlem veya eylem varsa” ve “mevzuata aykırı karar, iÅŸlem veya eylemden bir kamu zararı oluÅŸuyorsa”, bu zararın oluÅŸmasına neden olan kamu görevlilerinin belirlenmesi ve oluÅŸan zarardaki illiyet baÄŸlarının ortaya konulması gerekiyor.
SaÄŸlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın, 2020 Yılı Bütçe Kanunu görüÅŸmeleri sırasında yaptığı konuÅŸmanın, ÅŸehir hastanelerine dair uygulamanın kamu zararına neden olduÄŸunu doÄŸrular nitelikte olduÄŸu da, TTB Merkez Konseyi’nin ÅŸikâyet dilekçesinde yer aldı.
Suç duyurusunun gerekçeleri ana baÅŸlıklarıyla ÅŸöyle:
-SözleÅŸmelerin özel hukuk hükümlerine tabi olmasının dayanak yasaya aykırı olması
-Harcama yetkisinin mevzuata aykırılığı
-Kamu hizmeti imtiyazı verilmesine karşın, özel usulüne tabi iÅŸlem yapılmaması
-Paranın değeri analizi yapılmaması nedeniyle kamu zararına neden olunması
-İhalelerde fizibilite raporunda belirlenen yaklaşık maliyetin üzerinde bedel belirlenmesi
-Hastaneler için Çevresel Etki DeÄŸerlendirme yapılmaması
-İhalelerde aynı hizmet için belirlenen bedeller arasında fahiÅŸ fark oluÅŸması
-Åžehir hastaneleri kira ödemelerinde oluÅŸan kamu zararı
-Mevcut hastanelerin kapatılmasıyla nedeniyle kamu zararı oluşması
Sayıştay tarafından Eylül ayında açıklanan SaÄŸlık Bakanlığı’na ait 2018 yılı Denetim Raporu’nun geniÅŸ bölümü ÅŸehir hastanelerine ayrılmış, raporda ÅŸehir hastanelerine yapılan ödemelerin kayıt dışı kaldığı, kiralama iÅŸleminin uygun muhasebeleÅŸtirilmediÄŸi ve borcun gizlendiÄŸi, SaÄŸlık Bakanlığı’nın yasaya aykırı ÅŸekilde ÅŸirketlerin borcunu üstlendiÄŸi ÅŸeklinde tespitlere yer verilmiÅŸti.
CHP'li Ünal Demirtaş: Üniversite hastanelerinde hizmet durma noktasına geldi
CHP Milletvekili Ünal Demirtaş, üniversite hastanelerinde tıbbi cihazların satın alınamadığını ve ameliyatların ertelendiğini belirtti. Demirtaş, "Sağlık Uygulama Tebliği'nin özellikle güncellenmeyerek hastanelerin kapatılmaya çalışıldığından şüpheleniyoruz" ifadelerini kullandı.
28-11-2019 09:24

TBMM SaÄŸlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Sözcüsü ve CHP Milletvekili Ünal DemirtaÅŸ, SaÄŸlık Uygulamaları TebliÄŸi (SUT) fiyatlarının güncellenmemesi nedeniyle üniversite hastanelerinin adeta borç batağına sürüklendiÄŸini, saÄŸlıkla ilgili cihazları alamaz hale düÅŸürüldüklerini söyledi.
DemirtaÅŸ, “SUT'un özellikle güncellenmeyerek üniversite hastanelerinin kapatılmaya çalışıldığı ÅŸüphesi duyuyoruz” uyarısında bulunurken, konunun Meclis tarafından araÅŸtırılması için önerge verdi.
'SAÄžLIK HIZLA PARALI HALE DÖNÜÅžÜYOR'
DemirtaÅŸ, son yıllarda ÅŸehir hastaneleri gibi devasa özel sektör yatırımlarının yapılması nedeniyle saÄŸlıkta ciddi sıkıntıların yaÅŸandığını, saÄŸlığın hızla paralı hale dönüÅŸmeye baÅŸladığını, kamu ve üniversite hastaneleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken saÄŸlık sisteminin çökme aÅŸamasına geldiÄŸini söyledi. 11 yıldır güncellenmeyen SUT nedeniyle saÄŸlık hizmetlerinde kullanılması zorunlu olan tıbbi cihaz, sarf malzemeleri ve ilaçların tedarik edilmesinde özellikle üniversite hastanelerinde halk saÄŸlığını olumsuz olarak etkileyen büyük sorunlar yaÅŸandığını belirten DemirtaÅŸ, ÅŸu tespit ve uyarılarda bulundu:
'ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDE HİZMET DURMA NOKTASINA GELDİ'
“Zorunlu durumlar dışında kalp pili ve bazı stentlerin takılamadığı, nöro radyolojik iÅŸlemlerin yapılamadığı, kemoterapi, anestezi ilaçlarının alınamadığı, ameliyatların ertelendiÄŸi, bazı tahlil ve tetkiklerin yapılamadığı ve hatta bazı hastanelerde basit sarf malzemelerinin bile tedarik edilmesinde ciddi problem yaÅŸandığı görülüyor. 2008'den bu yana SUT'ta kısmen güncelleme yapılsa da önemli artış saÄŸlanmadı. Oysa 11 yılda dolar 4.5, Euro 3.5 kat arttı. Bugünkü SUT fiyatlarıyla malzeme alınması mümkün deÄŸil. Üniversite hastanelerinde hizmet durma noktasına geldi.”
SUT NEDENİYLE BORÇ BATAÄžINDA OLMAYAN HASTANE YOK
CHP'li Ünal DemirtaÅŸ, soruna acilen çözüm bulunmaması halinde halkın saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimi konusunda kritik rol oynayan ve üst düzey saÄŸlık hizmeti verilen üniversite hastanelerinin kapısına kilit vurmak zorunda kalacağını ifade etti. Üniversite hastanelerinde saÄŸlık hizmetinin en önemli unsurları olan araÅŸtırma ve eÄŸitim de yapıldığına dikkat çeken DemirtaÅŸ, “Ne yazık ki, üniversite hastaneleri içinde SUT nedeniyle borç batağına saplanmayan yok. Tıbbi cihaz, sarf malzemesi ve ilaç satan ÅŸirketler piyasa fiyatının altında satış yapamadıkları gibi hastanelerden alacaklarını tahsil etmekte zorlandıkları için yüksek fiyatlarla satış yapmak istiyor. Bu da sistemin tıkanmasına yol açıyor” dedi.