‘Kamu borç stoku 5,6 trilyon liraya yükseldi’
CHP’li Erdoğan Toprak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, bugün yayımladığı haftalık değerlendirme raporunda ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulunarak “AKP iktidarı, kamu borcunu 2023 haziran sonunda 5,6 trilyon liraya çıkarttı. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı ‘alacaklılara’ ipotek edildi” ifadeleri kullanıldı.
CHP’li Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu bugün yayımladı. Toprak’ın değerlendirmelerinde öne çıkan başlıklar şöyle:
‘YURTTAŞLAR, YOKSULLAŞTIRMA POLİTİKALARINDAN KAÇMAK İÇİN ÜLKEYİ TERK EDİYOR’
“Türkiye’den Almanya’ya iltica talepleri yüzde 202 arttı. İç savaş ve Taliban zulmünden kaçan Suriyeli ve Afganların ardından Türklerin 3’üncü sırada olması sorgulanmalı. ‘Mavi Kart’ alıp Almanya’ya göç eden doktor, hemşire, mühendis, bilim insanı vb. Türklerin sayısı ise 1,4 milyar nüfuslu Hindistan’ın ardından 2’nci, nüfusa kıyasla 1’inci sırada. Türkiye, eğitimli-nitelikli en değerli beşeri sermayesini kaybediyor.
Yurttaşlar, iktidarın baskı, tehdit, ayrıştırma-kamplaştırma ve korku iklimiyle ülkeyi sürüklediği karanlıktan çıkmak, zam-vergi-enflasyon-işsizlik-insanlık dışı ücret ve yoksullaştırma politikalarından kurtulmak için akın akın Türkiye’yi terk ederken, ‘Oyun Kurucu Dünya Lideri’ söylemi, ciddiye alınmıyor.
‘İKTİDARIN EKONOMİ POLİTİKALARI TOPLUMSAL ASOSYALLEŞME ÜZERİNE KURGULANIYOR’
Ücretli kesimin ulaşım giderindeki artış, temmuz maaş zamlarını enflasyonun da ötesinde eritti. Yüzde 25 zamla sefalete itilen milyonlar; sokağa çıkamaz, bir araya gelemez, bir yerden bir yere gidemez konumuna getiriliyor. Toplumun yüzde 72’sinin tatile gidecek parası yok. Toplumu ‘yoksullukta eşitlemeyi’ amaçlayan iktidarın ekonomi politikaları toplumsal asosyalleşme üzerine kurgulanıyor.
‘İSTANBUL’A ACİL DEPREM YASASI İÇİN NİYE 21 YIL BEKLEDİLER?’
İstanbul’a özel deprem yasası çıkartmaya hazırlanan iktidar, nihayet İstanbul’da deprem riskinin farkına vardı ve 6,5 milyon depreme dayanıklı konut inşa edileceğini açıkladı. Çalışmaların muhalefet tarafından engellendiğini öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 yıl İstanbul Belediyesini, 21 yıldır da Türkiye’yi yönettiğini unutuyor.
Yıllardır kentsel dönüşüm adı altında İstanbul’un yağmalandığını söylememize karşı çıkan iktidar, Kanal İstanbul ile paralel boğaz inşa edip, iki yakada bir milyon nüfuslu iki şehir kurulacağını ilan ediyordu. İmar affı için 11 kez yasa çıkartan, imarsız yüz binlerce konutu, binayı para karşılığı yasallaştıran iktidar, sellerde ve depremlerde yaşanan tüm kayıpların vebalinden sorumludur. İstediği yasayı bir gecede TBMM’den geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarının aklı şimdi mi başına geldi? İstanbul’a acil deprem yasası için niye 21 yıl beklediler?
‘YEREL SEÇİMLERDEN SONRA IMF’NİN KAPISINI ÇALACAKLAR’
İktidar, Moody’s gibi uluslararası kredi derecelendirme ve reyting kuruluşlarından Türkiye’nin notunun artırılmasını istiyor. Moody’s, Türkiye raporunda; Ortodoks politikalara dönüş, faiz artışı, mali disiplin vb. politikalar sürdürülürse notun artabileceği mesajını verirken, yerel seçimlere kadar parasal sıkılaştırmanın ve buna bağlı olarak da enflasyondaki artışın devam edeceğini, öngörüyor.
İktidar, JP Morgan’dan sonra Moody’s’e de bir anlamda yerel seçimlere kadar durumu idare etmek için ‘Kural dışına çıkmayacağız. Faizi artıracağız. Enflasyon artmaya devam edecek. Öngörülmez işler yapmayacağız. Zam ve vergileri artıracağız. Yeter ki kredi notumuzu artırın’ diyerek, yerel seçimlerden sonra IMF’nin kapısını çalma ihtimaline zemin hazırlıyor.
‘KAMU BORCU 5,6 TRİLYON LİRAYA ÇIKTI’
1923-2002 arası 79 yılda 57 hükümet dönemindeki toplam kamu borç stoku 242,7 milyar TL idi. Bu hükümetler 1954’e kadar Osmanlı’dan devralınan borçları ödediği gibi, yüzlerce kamu tesisi, fabrika, inşaat, barajlar, santrallar, boğaza 2 köprü inşa etti. AKP iktidarı, kamu borcunu 23 kat artışla 2023 haziran sonunda 5,6 trilyon liraya çıkarttı. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı ‘alacaklılara’ ipotek edildi.
Küresel sermayeye ‘Türkiye’yi Maastricht ekonomi kriterlerine uyduracağız’ sözü verilirken, demokrasi-hukuk devleti-temel haklar için şart olan ‘Kopenhag kriterlerinden’ hiç söz edilmiyor. Milletten gizlenen, sanayici, esnaf, KOBİ, çiftçi, girişimci ve milyonlarca çalışandan, ücretliden esirgenen bilgiler, küresel bankerlere önceden aktarılıyor. Hangi adımların atılacağı, faizin-kurun nereye çıkacağı, hangi zam ve vergilerin artırılacağı sunumlarıyla, borç için iknaya çalışılıyor.”