'Kağıt devi'nin sendika düşmanlığı

'Kağıt devi'nin sendika düşmanlığı

Pandemi döneminde kârına kâr katan Lila Kağıt'ta sendikal örgütlenmenin önü işten çıkarmalarla kesilmeye çalışılıyor. İşçiler ise sendikal mücadelede kararlı.

Tugay Candan - @TugayCandann

Mail: [email protected]

Temizlik kağıdı üretiminde Türkiye toplam üretiminin üçte birini tek başına gerçekleştiren, Avrupa’nın da en büyük ikinci şirketi olan Lila’nın Çorlu’daki fabrikasında sendikalı oldukları için 17 işçi işten çıkarıldı. İşten çıkarmaların süreceği tahmin ediliyor.

Temizlik kağıdında Türkiye toplam üretiminin üçte birini tek başına gerçekleştiren, Avrupa’nın da en büyük ikinci şirketi olan Lila Kağıt, 450 milyon liralık yeni yatırımını bu yılın ikinci yarısında devreye almıştı. Kapasitesini yükselten şirket, 2021’de ihracat pazarlarına 25 ile 30 arasında yeni ülke daha eklemeyi hedef olarak belirlemişti.

Şirketin 2007’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde faaliyete başlayan ve şu an 750 işçinin çalıştığı fabrikasında işçiler, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) bağlı Türkiye Selüloz Kağıt, Ağaç ve Mamulleri İşçileri Sendikası’nda (Selüloz-İş) örgütlenmeye başladı. Bunun üzerine patron, geçen salı günü 5 sendikalı işçiyi, sonrasında ise aralarında sendikalıların da bulunduğu 12 işçiyi “performans yetersizliği” gerekçesiyle işten çıkardı.

‘BU ÜLKEDE SENDİKAL ÖRGÜTLENME DEMEK, İŞTEN ATILMAK DEMEK’

İşten çıkarmaların sürmesi beklenirken, bugün işçiler fabrika önünde bir araya gelerek bir açıklama yaptı. “Hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde sendikal örgütlenme demek işten atılmak demektir. Ancak bizler işverenler tarafından yasadışı olarak oluşturulan bu duruma karşı her yerde mücadelemizi veriyoruz ve örgütlenmeye devam ediyoruz” denilen açıklamada, performansı yetersiz diye çıkarılan işçilerin neredeyse tamamının makine operatörü olarak çalışan, gecesini gündüzüne katan, hiçbir özveriden kaçınmayan işçiler olduğu belirtildi.

‘ÖNCEDEN YETERLİYDİ, ŞİMDİ Mİ YETERSİZ OLDU?’

Açıklamada, “Bir kısmı 5 yıl, bir kısmı 3 yıl ya da 2 yıldır Lila kağıda emek veren ve bu süreçte emeklerinin karşılığını alamadıkları için sendikamıza üye olan işçilerin performansı daha önce yeterliydi de, şimdi mi yetersiz oldu?” diye sorulurken,  bu soruların tek cevabının “sendika düşmanlığı” olduğu vurgulandı.

‘ATILAN İŞÇİLER GERİ ALINSIN’

Pandemi sürecinde temizlik ürünlerine olan talebin artmasıyla SOFIA, MAYLO, BERRAK gibi markalar üzerinden şirketin kârına kâr kattığı vurgulanan açıklamada, patrona seslenen işçiler,  şunları söyledi:

İşçilerin yasal haklarına saygı duy, işten çıkarmaları durdur ve işten haksız yere çıkarılan işçileri işe geri al! 

Bizler köle değiliz. Bizler emekleriyle çalışan işçiler ve onları evi olan sendikayız. Kaderimizi, geleceğimizi işverenin iki dudağı arasına bırakmayacağız, kendi geleceğimiz üzerinde söz sahibi olacağız. Bunu kabullenemeyen, işçileri köle gibi gören, istediği zaman istediğini yapacağını düşünen işveren bilsin ki, sendikayı ve işçilerin söz hakkını tanıyana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Örgütlenmenin her türlü baskıya maruz kaldığı, işçilerin işten atılarak gözdağı verilmeye çalışıldığı bu işyerinde kararlılıkla sendikal mücadeleye ve örgütlenmeye devam edeceğiz.

Hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle eninde sonunda Lila Kağıda sendikayı getireceğiz ve sizin insanca yaşayıp çalışabileceğiniz bir işyeri ortamını birlikte oluşturacağız.