Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması'ndan sessiz eylem
Koronavirüs salgının şiddetini yeniden artırmasının ardından kısıtlamalar kapsamında çalıştıkları iş yerleri kapatılan kafe ve bar emekçileri, Kadıköy Süreyya Operası önünde sessiz eylem yaptı.
04-12-2020 17:52

İleri Haber
Koronavirüs salgınında artan can kayıpları ve vakaların ardından alınan tedbirler kapsamında çalıştıkları iş yerleri kapanan ve işsiz kalan kafe, bar, meyhane ve lokanta emekçileri, sorunlarına dikkat çekmek için Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem yaptı.
“Bu hesabı biz ödemeyeceğiz”, “Geçinemiyoruz, hayatımızı istiyoruz” ve “Açlıktan da koronadan da ölmeyeceğiz” dövizleri taşıyan emekçilerden Serhat Bingöl, üniversite öğrencisi olduğunu ve salgın sürecinde geçimini sağlamak için garson olarak işe başladığını belirterek, “Hükümetin yanlış uyguladığı pandemi politikaları yüzünden işsiz de kaldık. Geçinemiyoruz, ev kirasını ve faturaları artık ödeyemiyoruz.” dedi. Bingöl, sorunları çözülene dek örgütlenmeye ve mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
İLGİLİ HABERLER
Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması’ndan Taksim’de eylem
Kafe, bar, meyhane ve lokanta çalışanları, koronavirüs tedbirleri sebebiyle yaşadıkları mağduriyetlere ilişkin taksimde eylem gerçekleştirdi.
11-12-2020 18:33

İleri Haber
İçişleri Bakanlığı'nın yeni tip koronavirüs (Covid-19) önlemleri kapsamında yayınladığı genelgeyle yalnızca paket servis yapmalarına izin verilen kafe, bar, meyhane, lokanta ve çay evleri çalışanları, “Önlemlerle geçinemiyoruz, hayatımızı istiyoruz” diyerek Beyoğlu Şişhane Meydanı’nda sessiz eylem gerçekleştirdi.
Emekçiler, asgari ücrete ilişkin taleplerini de taşıdıkları dövizlerle dile getirdi. “Açlık sınırında değil, insanca yaşanabilecek asgari ücret”, “Geçinemiyoruz, hayatımızı istiyoruz” dövizleri taşıyan emekçiler, talepleri karşılanana kadar sokaklarda olacaklarını duyurdu.
“Önlemlerle #Geçinemiyoruz, hayatımızı istiyoruz” | Beyoğlu Şişhane Meydanı’nda gerçekleştirdiğimiz ‘sessiz’ eylemde taleplerimizi bir kez daha dile getirdik. Taleplerimiz kabul edilene kadar sokaklarda olacağız! pic.twitter.com/LMqllydS1L
— Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması (@kafebardayanism) December 11, 2020
'Kadına karşı şiddete hayır' yürüyüşüne katılanlara 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi
Bitlis’te “Kadına karşı şiddete hayır” yürüyüşüne katılan 24 kişiye ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
17-01-2021 16:37

Bitlis’te “Kadına karşı şiddete hayır” yürüyüşüne katılan 24 kişiye ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bitlis İl Örgütü öncülüğünde, “Kadına karşı şiddete hayır” sloganıyla yapılan yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle aralarında eski Belediye Eşbaşkanlarının da bulunduğu 24 kişiye hapis cezası verildi. Kentte 6 Ocak 2016’da yapılan yürüyüş gerekçesiyle aralarında Tatvan Belediyesi eski Eşbaşkanı Abdullah Ok, Mutki Belediyesi eski Eşbaşkanı Esma Gümüş, DBP eski İl Eşbaşkanı Enver Barin’in de bulunduğu 24 kişi hakkında açılan davada, 4 yıl sonra karar çıktı. Mahkeme, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla 24 kişiye 1 yıl 3 ay hapis cezası vererek, cezayı erteledi.
Ameliyathane teknikerleri atama bekliyor
Atama bekleyen ameliyathane teknikerleri sosyal medya ve basın aracılığıyla sesini duyurmaya çalışıyor
17-01-2021 13:13

İleri Haber
Ameliyathane teknikerleri, aylardır sosyal medya ve basın aracılığıyla atama taleplerini haykırmaya çalışıyor. “20 bin ameliyathane teknikeri atama bekliyor” başlıklı bir açıklama yayınlayan teknikerler, iş gücü bakımından önemli bir ihtiyaç olduğu Sağlık Bakanlığı tarafından belirtilmesine rağmen atama oranın çok düşük olduğuna dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Cerrahide dünya standartlarına ulaşmak ve branşlaşarak, sağlıkta kaliteyi daha da artırmak için 2002 yılında kurulan Ameliyathane Teknikerliği bölümünün amacı; ölüm sakat kalma ve uzun iyileşme dönemini en aza indirerek, cerrahide memnuniyet ve güveni en üst seviyeye çıkarmaktır. Ameliyathane Teknikerliği’nden başka cerrahi teknikerliği adıyla da eğitim veren okulların isimleri 2008 yılında değiştirilerek ‘Ameliyathane Hizmetleri’ olmuştur. Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’de yaklaşık 50 üniversitedeki Ameliyathane Hizmetleri bölümünden mezun olan öğrenciler ‘Ameliyathane Teknikeri’ unvanı almaktadır. Ameliyathanenin tüm iş, işleyiş ve işlemlerine yönelik yükseköğretim kurumlarında yaklaşık 2 bin saat eğitim alan Ameliyathane Teknikerleri, ameliyathanenin en doğal üyeleridir."
“20 bin Ameliyathane Teknikeri mezunu olarak 2 yıl boyunca teorik ve pratikte ameliyathane eğitimi aldık. Stajlarda çoğunlukla scrub ve bunun yanında sirküle olarak gerekli donanıma sahip bir şekilde mezun olduk ancak binlerce ameliyathane odaları varken ve hasta güveni en üst seviyeye çıkarmayı amaçlarken son 3 alımda 36.0 ve 10 gibi rakamlar aldık. Hastanın güvenliği için bize daha çok ihtiyaç duyulması gerekir. Ameliyathanelerde oluşan kazaları minimize etmek amacıyla alanında uzman Cerrahi Ameliyathane Teknikerlerinin önemi artırılıp oda adetince en az 1 Cerrahi Ameliyathane Teknikeri bulundurma zorunluluğu ve bu çerçevede Personel Dağılım Cetveli (PDC) tablosundaki sayının arttırılması talep ediyoruz”
KESK, memur maaşlarına yapılan zammı bordro yakarak protesto etti
Diyarbakır'da bordro yakarak Hükümetin yüzde 3'lük maaş zammına tepki gösteren KESK, Tekirdağ'da da basın açıklaması yaptı. KESK ülke genelinde zamları protesto edecek.
15-01-2021 14:49

Kamu Emekçileri Sendiları Konfederasyonu (KESK) üyesi işçiler, memur maaşlarına yapılan yüzde 7,36'lık zamma tepkili. Yapılan zamdan yüzde 4,36'lık enflasyon çıkarıldığında kalan zam yüzde 3 civarında. Bugün KESK üyeleri örgütlü olduğu illerde maaş bordrosu yakarak yapılan düşük zamma tepki gösterecek.
'MİLYONLARCA EMEKÇİ AÇLIĞA MAHKÛM EDİLMEK İSTENİYOR'
Kamu emekçileri açlık ve yoksulluk sınırına dikkat çekerek yaptığı basın açıklamasında, “Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu TÜİK’in perdeleyen rakamlarıyla, sahte verilerle açlığa mahkûm edilmek isteniyor. Açlık sınırının 2.600, yoksulluk sınırının 8.600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında sıra emekçilere gelince “kaynak yok” diyorlar. Ama 5’li çeteye vergi muafiyetleri ve istisnalar adı altında bütçeden devasa paralar aktarırken kaynak sıkıntısı çekmiyorlar. Varlık affı, prim destekleri vb. adlarla sermayeye kaynak bulmakta zorlanmıyorlar. “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek Saray’a günlük 59 milyon TL bütçe ayırırken işini kaybedene günlük 39 TL’yi reva görüyorlar” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Vergi Dairesi İl Müdürlüğü önünde eylem yapan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu üyeleri, saat 12.00’da bir ara geldi. Alanda yoğun önlem alan polis, bölgeye çok sayıda TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet ekiplerini konuşlandırdı. Platform adına açıklamayı okuyan KESK Dönem Sözcüsü Sefer Tuğrul, iktidarın politikalarını eleştirdi. Açıklamaların ardından KESK Şubeler Platformu üyeleri, iktidarın kamu emekçilerine uyguladığı zam politikasını protesto etmek için maaş bordolarını yaktı.
'MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR'
Faturalara ve gıda fiyatlarına yapılan zamlar karşısında kamu emekçilerine yapılan zammın birşey ifade etmediğini söyleyen kamu emekçileri, “Ali Cengiz oyunları ile rakamlara takla attırmaya, Saray medyası aracılığıyla gerçek gündemleri unutturmaya, anti demokratik baskı politikalarıyla tepkileri önlemeye çalışsalar da, ‘asgari ücretliyi işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam etseler de artık mızrak çuvala sığmıyor” dedi.
Hükümetle zam konusunu görüşen memur sendikalarının AKP'nin siyası kolu olduğunu söyleyen KESK, “Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 114 dolar, çeyrek altın 3 adet, gram altın ise 4,5 adet azalmıştır. Sonuçta hangi sendikanın üyesi olursa olsun kaybeden her defasında tüm kamu emekçileri ve emekliler oluyor” dedi.
KESK TEKİRDAĞ ŞUBELER PLATFORMUNDAN EYLEM
Hükümetin düşük zammına tepki gösteren KESK üyeleri Tekirdağ'da basın açıklaması yaparak zammı protesto etti.
Artan fatura ve gıda fiyatlarına dikkan çeken KESK Tekirdağ Şubeler Platformu, ''kamu emekçilerini hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk, yolsuzluk ve israf düzenine karşı aşağıdaki asgari taleplerimiz etrafında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz'' dedi.
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Saygıdeğer Tekirdağ halkı, basınımız , katılımcılar ve
kamu emekçisi arkadaşlar;
Her gün gözümüzü iğneden ipliğe gelen zamlarla açıyor, derinleşen kriz ve pandemi nedeniyle nefes almanın bile zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz…
Gericilik, kutuplaşma, kayyum politikaları, OHAL uygulamaları, pandemi, hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik ve daha saymakla bitmeyecek sorunlar yumağı ile kuşatıldık…
Siyasal iktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorunlar yumağını büyütüyor. Acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın payına düşüyor.
Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu TÜİK’in perdeleyen rakamlarıyla, sahte verilerle açlığa mahkûm edilmek isteniyor.
Son bir yıl içinde doğalgaza %32, elektriğe %31, baklagillere %60, peynire %27, yumurtaya %80, ayçiçeği yağına %50, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine %26 zam yapıldı.
Açlık sınırının 2.600, yoksulluk sınırının 8.600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında sıra emekçilere gelince “kaynak yok” diyorlar.
Ama 5’li çeteye vergi muafiyetleri ve istisnalar adı altında bütçeden devasa paralar aktarırken kaynak sıkıntısı çekmiyorlar.
Varlık affı, prim destekleri vb. adlarla sermayeye kaynak bulmakta zorlanmıyorlar.
“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek Saray’a günlük 59 milyon TL bütçe ayırırken işini kaybedene günlük 39 TL’yi reva görüyorlar.
İşsizler ordusuna her gün yeni on binler katılırken eş, dost, akrabalarını işe yerleştirmede adeta birbirleriyle yarışıyorlar.
TÜİK verileri çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir. Son olarak birkaç gün önce açıklanan işsizlik verileri de göstermektedir ki, TÜİK iktidarın politikalarını aklama ve yaşanan durumu gizleme görevi yapmaktadır. En çok işten atmaların yaşandığı bu dönemde dahi TÜİK’e göre işsizlik rakamlarında düşüş yaşanarak 12.7’ye gerilemiştir!
Ancak Ali Cengiz oyunları ile rakamlara takla attırmaya, Saray medyası aracılığıyla gerçek gündemleri unutturmaya, anti demokratik baskı politikalarıyla tepkileri önlemeye çalışsalar da, ‘asgari ücretliyi işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam etseler de artık mızrak çuvala sığmıyor.
Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 114 dolar, çeyrek altın 3 adet, gram altın ise 4,5 adet azalmıştır.
Siyasal iktidarın memur kolları gibi faaliyet gösteren sözde konfederasyon ve bağlı sendikaları ise her defasında sahte enflasyon rakamlarının altına imza attıkları, kamu emekçilerinin hiçbir temel sorununu çözmedikleri mutabakatları “tarihi başarı” olarak yutturmaya çalışıyorlar.
Sonuçta hangi sendikanın üyesi olursa olsun kaybeden her defasında tüm kamu emekçileri ve emekliler oluyor!
Biliyoruz ki, “artık bıçak kemiğe dayandı” diyorsunuz!
Biliyoruz ki, Emekçilerin, yoksul halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı.
Biliyoruz ki, vatandaşlarımızın bizlere insanca yaşayacak bir maaşı dahi fazla görüp kendilerine en yükseğinden 5 maaş alanlara, bizlere kuru ekmek almaya yetecek % 3, kendilerine 3 asgari ücret tutarında artış yapanlara tahammülü kalmadı.
Adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan, sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakârlık yapacak hali kalmadı.
İşte tam da bu yüzden;
Sendikalı, sendikasız, KESK üyesi olsun ya da olmasın, tüm kamu emekçileri adına çağrıda bulunuyor, kamu emekçilerini hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk, yolsuzluk ve israf düzenine karşı aşağıdaki asgari taleplerimiz etrafında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz:
Çoktan hükmünü yitiren, kamu emekçilerine 2021 yılı için %3 +%3 maaş artışı dayatılan “TOPLU SÖZLEŞME” derhal yenilenmeli, yeni toplu sözleşme yapılıncaya dek yaşanan gerçek enflasyon, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak EK ZAM yapılmalıdır.
Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.
Birinci vergi dilimi %15 ten % 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.
Emekçilerin sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediği vergiler gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir.
Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderleri pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmalıdır.
Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır; diyoruz.
Desteğinize teşekkür eder, saygılarımızı sunarız. KESK Tekirdağ Şubeler Platformu
Bir sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti
TTB, sağlık emekçsi Güney Güven'in Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
15-01-2021 07:27

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle bir sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği fakat salgınla mücadelede yalnız bıraktığı sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Ordu'daki Korgan İlçe Devlet Hastanesi'nde görev yapan Bilgisayar Operatörü Güney Güven koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
#ÖfkeliyizÇünküÖlüyoruz
— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) January 14, 2021
Ordu Korgan İlçe Devlet Hastanesi'nde görev yapan Bilgisayar Operatörü Güney GÜVEN'i COVID-19 nedeniyle kaybettik.
Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.#OyalamaDeğilYasa pic.twitter.com/CZsJ77eC29
ODTÜ’de öğrenci asistanları işten atıldı
ODTÜ’de bütçe kesintisi gerekçe gösterilerek öğrenci asistanlar işten atıldı. İki öğrenci asistanı, Boğaziçi Üniversitesine destek eylemlerine katıldıkları için uyarıldıklarını açıkladı.
14-01-2021 20:33

İşten çıkarmalar yasak olmasına rağmen ODTÜ’de öğrenci asistanları bütçe kesintisi gerekçe gösterilerek işten atıldı. İşine son verilen iki öğrenci asistanı, geçtiğimiz günlerde ODTÜ’de Boğaziçi Üniversitesine destek eylemlerine katıldıkları için uyarıldıklarını, işten atmanın bunun ardından gerçekleştiğini açıkladı.
ODTÜ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında çalışan öğrenci asistanları Zekiye Elif Yıldız ve Hakan Kıyak, işlerine neden son verildiğini öğrenmek için rektörlüğe gittiklerinde, kendilerinden bir gün süre istendi. Bir gün sonra bütçe kesintisi gerekçesiyle öğrenci asistanlarının işine son verildi. Yıldız ve Kıyak ile birlikte 6 öğrenci asistanının daha işine son verildiği öğrenildi. Oysa daha geçtiğimiz hafta öğrenci asistanı alımı yapılmıştı.
‘EYLEME KATILDIKLARI İÇİN İŞLERİNE SON VERİLDİ’
İşten çıkarılmalarının ardından sosyal medyada açıkama yapan Zekiye Elif Yıldız, kendisi ve Hakan Kıyak’ın 5 aydır öğrenci asistanı olarak çalıştığını belirti. 6 Ocak Çarsamba günü rektörlük önünde tüm ODTÜ bileşenleri ile gerçekleşen Boğaziçi direnişine destek amacıyla düzenlenen basın açıklamasına katıldıkları için öğrenci işleri lisanüstü koordinatörlerinin kendilerini sert bir üslupla uyardığını söyleyen Yıldız, “Sonrasında 12 Ocak salı günü, bir önceki gün rektörlük önünde başlayan rektörlük önü işgal eylemindeki arkadaşlarımızın yanına öğle aramızda yemek yemeye uğradığımız için mesaiye başladığımızdan bir saat sonra bize kovulduğumuz söylendi. Sebebini sorduğumuzda ise Rektörlükten bir telefon geldiğini ve bu iki öğrencinin rektörlük önündeki eyleme katıldığı için derhal işlerine son verilmesinin istendiği söylendi” dedi.
Dün rektörlüğe gittiklerinde güvenlikler tarafından yukarıya çıkmalarının engellendiğini, 2. kata çıktıklarında güvenliklerin önlerini kestiğini anlatan Yıldız, kendileri ile görüşülmediğini ve bir gün süre istenildiğini aktardı. Bu sabah kendileri ile birlikte 8 kişinin işten atıldığını öğrendiklerini açıklayan Yıldız, işten çıkarma gerekçesinin bütçe kesintisi olarak bildirildiğini söyledi.
‘BU SİYASİ BİR EYLEMDİR’
Hakan Kıyak ise “Bizce bu tamamen siyasi bir eylemdir. İşten çıkarılmamızın tek sebebi demokratik hakkimiz olan kamusal alanda yapılan demokratik barışçıl bir eyleme katılmamızdır. Öğrenci İşleri rektörlüğü, rektörlük de öğrenci işlerini sorumlu gösteriyor. Bütçe yetersizliğinden tüm öğrenci asistanlarının işine son verildiği söyleniyor” dedi.
Banka ve Finans Emekçileri Dayanışması’ndan TEB Çağrı Merkezi çalışanlarına destek
Koronavirüs salgını ile emekçiler üzerindeki baskı ve hak ihlallerine her gün bir yenisi ekleniyor. Banka ve Finans Emekçileri Dayanışması, haftalık izin hakları gasp edilen ve sürekli satış baskısına maruz kalan TEB Çağrı Merkezi işçilerine destek açıklaması yaptı.
14-01-2021 19:37

İleri Haber
Banka ve Finans Emekçileri Dayanışması, Türk Ekomoni Bankası’nın (TEB) çağrı merkezinde çalışan işçilerin yoğun iş yükü ve baskı altında sürdürdükleri çalışma sürecinde hak gasplarına uğradıklarını belirterek bir destek açıklaması yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Pandemi bahane edilerek, emekçilerin yıllarca süren mücadeleleri sonucu, kazanılmış haklarına sürekli saldırılar gerçekleşiyor. Emekçilerin insanca yaşayabilecekleri ücret ve diğer haklarına yönelik gasplar hızını artırarak devam ediyor.
Bu gasplardan bir yenisi TEB’de yaşanıyor. TEB Çağrı Merkezi Çalışanlarının yoğun iş yükü ve baskı altında çalışmalarına rağmen şimdi de haftalık izinleri gasp ediliyor. TEB bünyesinde çalışan yüzlerce çağrı merkezi çalışanı, haftalık izin günlerinde çalışmaları, fazla mesai ve satış baskısına maruz bırakılıyor.
TEB Çağrı Merkezi Çalışanlarına gün içinde son dakika olarak bildirilen fazla mesai ve haftalık izin iptallerinin HAK GASPI olduğu açıktır. Bu zamana kadar emekçilere yönelik gaspların ‘geçici’ olarak başladığını, sonrasında ise ‘devamlı’ uygulandığını defalarca kez gördük. Karşı çıktığımızda ya ‘dişimizi sıkmamızı’ istiyorlar ya da kapıyı gösteriyorlar.
Bankaların karlarını sürekli olarak artırdıkları, hatta yüksek kar açıklamak için yarıştıkları pandemi döneminde bile, banka emekçilerine yönelik işten çıkarma, mevcut kazanılmış haklara saldırılar genelleşmiş durumdadır.
Banka sektörü emekçileri olarak sürekli olarak onlarca dayatma ve baskıyla karşı karşıya bırakılıyoruz. Banka emekçilerinin bir hayatı, özel yaşamı, planları ve ötesinde insan olduklarını bile gözetmeyen bu uygulamaları kabul etmiyoruz.
TEB Çağrı Merkezi Çalışanlarının yanında ve dayanışma içerisinde olduğumuzu, her türlü desteğe açık olduğumuzu duyururuz