Kadınlar 'Nafakanın gaspına hayır' dedi

Kadınlar 'Nafakanın gaspına hayır' dedi

Kadınlar Birlikte Güçlü'nün çağrısıyla, Kadıköy Süreyya Operası önünde buluşan kadınlar, “Kadın düşmanı yargı paketine hayır” dedi.

Kadınlar Birlikte Güçlü'nün çağrısıyla, Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen kadınlar, “Kadın düşmanı yargı paketine hayır” dedi.

Basın açıklamasının okunduğu eylemde kadınlar "Nafaka hakkımızı gasp etmeye çalışanlara karşı, istismarcıları affettirmeye çalışanlara karşı, Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz!" sloganları attı.

 Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Biz “Kadın Cinayetlerini Acilen Önleyin!” dedikçe kadınların hayatlarını iyice tehlikeye atan, şiddeti hayatlarımıza musallat eden düzenlemelerle karşı karşıya kalıyoruz! Kadınların nafaka hakkını gasp etmeye yeltenen, farklı kesimlerden kadınların isyanıyla defalarca püskürttüğümüz 'çocuk istismarcılarına affı' yeniden gündeme getiren ikinci yargı paketi de böylesi bir düzenleme... Kadınları ekonomik olarak güvensizleştirerek şiddet dolu evliliklere mahkûm ettiği yetmediği gibi 15 yaş altında evliliği, yani çocuk istismarını da meşrulaştırıyor! Sonuç tam bir ikiyüzlülük: Kızlar çocuk yaşta evlendirilecek, istismarcılar “bir defaya mahsus” diye diye affedilecek, bir gün şiddetten uzaklaşmak için boşanmaya kalktıklarında da "kendi imkânlarınla geçin" denecek! Buna daha kaç defa hayır dememiz gerekecek??

Emine Bulut'un "yaşamak istiyorum" derken öldürülmesinin, bunun üzerine yükselen infialin, yetkililerden "kadın cinayetlerinin arttığı" itirafının üzerinden daha iki ay geçti, geçmedi. Büyük büyük cümleler unutuldu; savaş sesleri her tür itirazı bastırırken kadınları korumakla, erkek şiddetini önlemekle yükümlü olanlar dönüp yine kadınların haklarına, hayatlarına göz dikti. Evlilik öncesi ve evlilik boyunca, eğitimden mahrum bırakılarak, evin tüm işleri, çocuk ve yaşlı bakımı üzerine yıkılarak, sigortasız, esnek ve düşük ücretle çalıştırılarak, "elinin hamuruyla erkek işine karışma" denerek, en tepedekilerin "en önemli kariyeriniz annelik", "evdeki işler yetmiyor mu" gibi beyanlarıyla ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durması engellenmiş kadınların bir de nafaka haklarını ellerinden almanın sonucu basit: Pek çok kadını asgari düzeyde dahi geçinebilmek için şiddet dolu evliliklere mahkûm etmek, daha fazla kadın cinayetine davetiye çıkarmak! Ekonomik haklarımız güvence altına alınmadıkça şiddetten uzak hayatlar bizim için bir hayal.

Bu da yetmedi, yargı paketi aynı zamanda 15 yaş altı evlilikleri - yani çocuğun cinsel istismarını - meşrulaştırmaya girişti! Biz 2016'da "tecavüzü meşrulaştıramazsınız", 2018'de "istismarı affettirmeyiz" diyerek bir araya gelen kadınlar bunu daha önce iki defa engelledik. Çocuk hamileliklerinin, evlilik içinde kadınlara yönelik şiddetin böyle tavan yaptığı bir dönemde üçüncü defa karşımıza gelmesini anlamakta zorlanıyoruz. Mevcut yasa, cinsel suçları 15 yaşın üzerinde zaten şikâyete, dolayısıyla rızaya bağlıyor. 15-18 yaş arasında TCK 104, yani “Reşit Olmayanla Cinsel İlişki” adlı kanun maddesi geçerli ve şikâyet olmazsa dava açılmıyor. Şimdi ve öncesinde af getirilmeye çalışılan ise TCK 103, yani şikâyet olmasa da suç sayılan 15 yaş altındaki “Çocuğun Cinsel İstismarı”! 16 yaşından itibaren mahkeme kararıyla resmi nikâh yapılabilen, 15 yaşından itibaren ise cinsel ilişkinin ve hatta imam nikâhıyla evliliğin suç olmadığı ülkemizde şimdi de 15 yaşın altında imam nikâhlı “evliliği” tartışır hale getirildik. Bir de “aradaki yaş farkının en fazla 10 olması ve şikâyet olmaması” gibi cümleler duyuyoruz. Bu 11 yaşında bir kız çocuğunun 21 yaşındaki bir adamla imam nikâhıyla evlenmeyi “isteyebileceği”, 12-13 yaşında hamile kalıp çocuk doğurmasında bir sakınca veya suç unsuru olmayacağı anlamına geliyor, farkında mısınız? Böyle bir af kadınların “mağduriyetini” ortadan kaldırmaz, yeni ve hatta daha ağır mağduriyetlere kapı açar! Biz cezaların ağırlaştırıldığı 2014 senesinde de ağır cezanın çözüm olmadığını, bunun tam tersine cezasızlığa sebep olacağını söyleyerek itiraz etmiştik. Haklı çıktık. Şimdi cezaların ağırlığından ötürü af gerektiğini duyuyoruz! Ama bu af da sorunu çözmek yerine derinleştirecek, biliyoruz. Mağduriyeti önlemenin tek yolu bu yaşın altındaki istismar vakalarını evliliğe bağlı afla meşrulaştırmak yerine etkili ve hızlı kovuşturmak, davaların 10 yıl sürmesine müsaade etmemek! Çocuk yaşta evliliğe, hamileliğe göz yummamak! Aksi göz göre göre evlilik yaşını 15'in altına düşürmek demek. Kız çocuklarına bu ülkede size gelecek yok demek.

Bir kişi daha eksilmemek için, kadın cinayetlerine imkân sağlayan eşitsizlik koşullarını ortadan kaldırmak için bu yargı paketine hep birlikte dur demek, aklınıza bile getirmeyin demek zorundayız. Daha önce söylediğimiz gibi:

İstismarı aklama, suça ortak olma!

Kadın ve çocuk düşmanı yargı paketine – HAYIR!

Kadın cinayetlerini – ACİL ÖNLE!

DAHA FAZLA