Nazlı Eda Piyade / @nazliieda_

Geçtiğimiz haftasonu düzenlenen Türkiye Kadın Buluşması'nda 40'ı aşkın ilden yüzlerce kadın bir araya geldi. 

164 kadın ve LGBTİ+ örgütünün ortak çağrısıyla bir araya gelen kadınlar bir kez daha 'Kadınlar Birlikte Güçlü' dedi. Beşiktaş'taki Fulya Sanat Merkezi'nde 5-6 Ocak tarihinde gerçekleşen 2 günlük toplantıda, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden bir araya gelen kadınların mücadele deneyimleri aktarılırken, ilerleyen dönemde birlikte neler yapılabileceğine dair de konuşuldu.

Toplantının ardından görüştüğümüz kadın örgütlerinin ortak fikri de, kadınların yan yana durarak mücadeleyi büyüteceği yönünde oldu.

'SOKAKLARI BIRAKMAYAN KADINLARIN KARARLILIĞIYLA ÖRGÜTLENMİŞ BİR TOPLANTI'

Emek Partili Kadınlar adına görüştüğümüz EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, toplantının OHAL baskısı ve şiddetin arttığı ülke koşullarında pek çok ilde sokakları bırakmayan kadınların kararlılığı üzerinden örgütlenmiş, önemli bir toplantı olduğunu belirtirken şunları söyledi:

"Bugün içinde bulunduğumuz tablo; AKP hükümetinin kadınların tüm kazanımlarını hedefe koyduğu, krizle birlikte kadınların daha fazla yoksullaştığı, her türlü bakım hizmetinin giderek daha fazla kadınların üzerine yıkıldığı, işten atmalar ve hak gasplarıyla kadın emeğinin daha da değersizleştirildiği, kadın cinayetlerinin, cinsel saldırıların ve her türlü şiddetin katmerleşerek arttığı bir Türkiye.

Ülkenin dört bir yanında birlikte mücadele eden kadınlar olarak, büyüyen sorunlarımıza karşı ortak taleplerimizi, ortak sözümüzü belirleme ihtiyacı duyuyoruz elbette. Kadın hareketini, mücadelenin dinamiklerini, daha fazla kadınla yan yana gelmenin yol ve yöntemlerini tartışmak gerekli.

Toplantı bu açılardan, artılarıyla ve eksileriyle önemli bir deneyim oldu. Kadınların, yerellerde yıllardır sürdürdükleri birliktelikler üzerinden aktardıkları tartışmalar, atölyelerde yoğunlaşılan sorunlar ve değerlendirme kısmında yaşanan tartışmalar ‘birlikte başarabildiklerimiz' ve 'tıkanıklıklarımız' üzerine önemli veriler sundu."

'ÖNÜMÜZDE 8 MART VE YEREL SEÇİM GÜNDEMLERİ VAR'

"Biz de tüm bu deneyimler ve veriler üzerinden değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz.  Hareketin yakın vadede 8 Mart ve yerel seçim gibi iki önemli gündemi var; üstelik bu tarihleri uzun süredir zaten gündemimizde olan kriz koşullarında karşılıyoruz. Kuracağımız sözün kapsayıcılığı, belirleyeceğimiz talepler ve alacağımız mücadele kararları çok belirleyici.

Bunların geniş kadın kesimleri tarafından sahiplenilmesi ve katılımlarına açık olması gerektiği gibi; ayrı ‘mahallelere’ bölünmüş kadın kitlelerini mevcut kutuplaşmanın ötesine geçirmeyi hedeflemelidir.

Bu bakımdan kadın buluşması, mücadele yöntemi, eylem tarzı vb. konusunda farklı öneriler ve beklentiler olduğunu da ortaya koydu. Ancak kadın hareketi, her zaman olduğu gibi, bulunacak ortak yolda yürümeyi başaracaktır diye düşünüyoruz. Çünkü bulunduğumuz her alanda, her yerelde özgün birlikteliklerin yaratılmasına ve büyütülmesine olanak veren kapsayıcı ortaklıklar bizi gerçekten güçlendirebilir."

İLERİCİ KADINLAR MECLİSİ: 'KADINLAR BİRLİKTE GÜÇLÜ' YENİ BİR MÜCADELE DENEYİMİ YARATIYOR

Buluşmanın katılımcısı ve imzacılarından İlerici Kadınlar Meclisi adına görüştüğümüz Meltem Kolgazi de, kadınları ortaklaştıran başlıkların güçlendirilmesi ve birlikte mücadele etme yöntemlerinin aranması açısından toplantıyı önemli bulduğunu ifade etti. Kolgazi, şunları kaydetti:

"5-6 Ocak yüzlerce kadını bir araya getiren önemli iki gün oldu , emeği geçen herkesin eline sağlık öncelikle. Buluşma öncesinde iller düzeyinde yapılan toplantılar da buluşmanın gerçekleştiği iki gün de bizler açısından önemli bir deneyim yarattı. ‘Kadınlar Birlikte Güçlü’ kadınlara yönelik saldırılara karşı kadın hareketini güçlendirici belli eylemlikler ve etkinliklerde bir araya gelen, birçok farklı kadın ve LGBTİ+ örgütünün yer alabildiği kalabalık bir birliktelik. Bu haliyle de yeni bir birliktelik deneyimi yaratılıyor. Saldırıları püskürtmek, kazanımlar elde etmek üzerinden bir araya gelinmesi İstanbul ile sınırlı bir birliktelik olmasına rağmen ‘Kadınlar Birlikte Güçlü’yü enerji yaratan, önemli bir oluşum yaptı. 

Örneğin istismar yasası sürecinde önemli eylemlere imza attık. 10 günlük yoğun bir kampanya ve eylemler dizisi yürüterek İstismar yasasının geçmesini engelledik. Müftülük yasasına karşı eylemler düzenledik, Diyanet’in çocuk ve kadın düşmanı açıklamalarına karşı tavır aldık, bir yürüyüş düzenledik.  Tüm bunlar 25 Kasımları daha güçlü yapabilmemiz için de bir zemin oluşturdu.

2 günlük buluşmamızda da ortaya çıkan bu enerjiyi Türkiye’nin her yerine yaymayı konuşmanın yanı sıra bu yönde ortak mücadele yürütmenin, iletişimi güçlendirmenin yollarını tartıştık. ‘Kadınlar Birlikte Güçlü’ ile yakaladığımız dinamizmi bütün Türkiye’ye yayılması için bir arada çalışmalıyız.

Düzenlenen atölyelerde yaptığımız tartışmalar da bu ortaklaştırıcı, belli hedefleri önüne koyan bir tarzı benimsemenin dinamizmin sürekliliği açısından anahtar olduğunu bizlere gösterdi. Farklılıkları ön plana çıkaran, bir takım ilkesel tartışmalara hapsedecek ve ortaya çıkan enerjinin kaybolmasına yol açacak bir tarzın uzak olması gerektiği birçok katılımcı tarafından da dile getirildi. "

'AKP/ SARAY REJİMİNİN SALDIRILARINA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİMİZ BAŞLIKLARI KONUŞMALIYIZ'

"AKP/ Saray rejiminin kadın haklarına yönelik saldırılarına, gericileşmeye, şiddete ve sömürüye karşı kadınların belirli başlıklar ve gündemler çerçevesinde bir araya geldiği, kadın hareketini güçlendiren bir ses yaratmaya yarayacak bir birlikteliğin Türkiye ölçeğinde de önemli bir dinamik yaratabileceğine inanıyoruz. Aramızdaki iletişimi sürdürmenin yolları da bu yönde bir iletişim ve örgütlenme ağının yaratılması ile mümkün olur diye düşünüyorum. Açıkçası ayrıştırıcı yönleri değil ortaklaştırıcı, kadınları güçlendirebilecek başlıkları tartışmalıyız.

Örneğin tüm Türkiye’de kadınlara İstanbul Sözleşmesinin ve 6284’ün önemini anlatan toplantılar yapmak, gericiliğe karşı Diyanet’in rolünün anlatan ve Diyanet’in hayatlarımıza müdahale etmesinin engelleyecek etkinlikler planlamak, kadınların kriz ve sömürü kaynaklı emek süreçlerindeki hak kayıplarına dair çalışmalar yapmak, kadın haklarına karşı yapılan saldırılara karşı (örneğin, istismar yasasının tekrar gündeme gelmesi, nafakanın kaldırılması gibi) hızlı eylem ve bilgilendirici etkinlikler düzenlemek söz konusu olabilir. "

'KADINLAR 8 MART'TAN GÜÇLENEREK ÇIKMALI'

"AKP'nin 2018 sonu itibariyle hazırladığı bütçeden de görüldüğü üzere, kadınların toplumsal konumunu zayıflatmaya ve kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırılara devam edilecek. Mart yerel seçimlerine kadar göreli bir statükoyu tercih eden AKP’nin seçim sonrası saldırıları daha da artacak. Bizim  de buna güçlü bir karşı koyuş yaratmamız gerekiyor.

Önümüzde 8 Mart var. Kadınlar 8 Mart’ta güçlerini göstererek ve daha da güçlenerek çıkmalı. "

MOR DAYANIŞMA: 2019 KADINLARIN MÜCADELE YILI OLACAK

Mor Dayanışma Sözcüsü Gamze Özkök de, kadınların kendilerine yönelik tüm saldırılara rağmeni hayatın her alanında mücadele etmeye devam ettiğini söyledi.

Özkök'ün Türkiye Kadın Buluşması'na dair değerlendirmesi şöyle oldu:

"24 Haziran sonrası faşizm koşullarının hızlandığı, ekonomik krizin giderek derinleştiği, yeni bir rejimin inşa edilmeye çalışıldığı bir atmosferde sürekli artan saldırılarla çevreleniyoruz. 

Hergün kutsanan, kışkırtılan erkeklikle birlikte çocuk istismarı, kadın cinayetleri, yoksulluk, baskı, şiddet sürekli artıyor. Kadınlar olarak yıllardır mücadele ederek kazanılmış haklarımızı tek tek elimizden almaya, göz dağı verilerek hayatın her alalından bizleri çıkarmaya, eve, aileye bizleri hapsetmeye çalışan bir süreçten geçiyoruz. Tabi ki biz kadınlar bunu kabul etmiyoruz. 

Türkiye'nin dört bir yanından, hayatın her alanında mücadeleyi örenler olarak, evlerden,mutfaklardan, atölyelerden, iş yerlerinden, kampüslerden tüm farklılıklarımızla 35 ilden 160 kadın kurumu ve LGBTİ+ olarak yanyana geldik.  İllerden gelen farklı deneyim ve mücadele araçları geliştiren kadınlar birbirine güç verdi. "

'KADINLAR, ÖRGÜTLENME İDDİASINI BİR KERE DAHA ORTAYA KOYDU'

"Kutuplaştırma ve yok sayılmaya karşı kadınlar farklılıklarıyla bir araya gelebilmenin mümkün olduğunu yeniden gösterdi. Kadınlar, birlikte güçlü olmanın imkanını yaratıp, örgütleme iddiasını bir kere daha ortaya koydu.

Yeni dönemi yeni sorumluluklarla karşılamaya hazırlanan kadınlar olarak yerel seçimlere dair kadınların taleplerini dillendireceğimiz, savaş politikalarına karşı barışı savunacağımız, kadın düşmanı politikaları teşhir edeceğimiz, kadınların biriken öfkesini ve isyanını örgütlülüğe dönüştüreceğimiz bir yıl bizi bekliyor. Karanlığa karşı umut kadınlarda. 2019 kadınların mücadele yılı olacak!"

'KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN YÜKSELMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR TOPLANTIYDI'

Buluşmanın imzacılarından Sosyalist Kadınlar Meclisi adına konuşan Ezgi Bahçeci toplantının oldukça heyecan ve çoşku verici olduğunu söyledi. Bahçeci, şunları söyledi:

"İmzacısı ve parçası olduğumuz Türkiye Kadın Buluşması, bizler açısından da oldukça heyecanlı ve çoşkulu oldu. Türkiye kadın hareketinin ilk defa bu kadar büyük çapta bir arada gelişi, kadınların yaşadığı sorunlara dair çözüm yollarını, araç ve biçimlerini, iletişim yöntemlerini 2 günlük bir toplantıyla konuşuyor olması kadın özgürlük mücadelesinin yükselmesi bakımından önemli bir yerde durdu. 

Sosyalist Kadınlar Meclisi olarak bu buluşmadan beklentimiz birleşik kadın hareketinin süreklilik ve bir ivme kazanmasıdır. Buluşma sonrasında 8 Mart'ın güçlü örgütlenmesi ve kadınların talepleri ile sokakta olması için bu birlikteliğin aktif bir parçası olmaya devam edeceğiz.

Bu buluşmanın en önemli mesajı tüm farklılıklarımıza rağmen, kadına yönelik saldırılara karşı en geniş zeminde buluşma ve birlikteği koruma- büyütme imkanın güçlü olduğudur. Şimdi tüm kadınları bu sürecin bir parçası olmaya ve kadın dayanışması yükseltmeye çağırıyoruz."