Kadıgil’den kanun teklifi: 'Okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su dağıtılsın'

Kadıgil’den kanun teklifi: 'Okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su dağıtılsın'

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, Meclis'e kanun teklifi verdi.

İleri Haber

TİP Sözcüsü Kadıgil, okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su dağıtılması için kanun teklifi verirken, İstanbul Milletvekili Şık da okul çağında olmasına rağmen kaydı olmayan çocukların akıbetini sordu.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, okulların açılmasıyla birlikte veliler için en ciddi problemlerden biri haline dönüşen çocukların beslenme problemini Meclis gündemine taşıdı. Kadıgil, okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve sınırsız temiz su verilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na (TBMM) kanun teklifi sundu.

TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ise okul çağında olmasına rağmen eğitim kurumlarında kaydı olmayan çocukları Meclis gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından yanıtlandırılması talebiyle soru önergesi hazırlayan Şık, Bakan Özer’e “Son 5 yılda, ekonomik nedenler nedeniyle eğitimlerine devam edemeyecek durumda olan çocuk ve gençlere yönelik Bakanlığınız ve diğer ilgili Bakanlıklar tarafından sağlanan kişi bazında maddi yardım miktarı, yıllara göre ne kadardır?” sorusunu yöneltti.

'DÜNYA 130 YILDIR UYGULUYOR'

Kadıgil, dünyada pek çok ülkede 130 yıldır uygulanan okullarda ücretsiz yemek ve sağlıklı suya öğrencilerin erişiminin sağlanması için verdiği kanun teklifine ilişkin “Çocukların içine doğduğu ailenin ekonomik şartlarına mahkûm olmaksızın sağlıklı beslenmesi ve eşit, nitelikli eğitim alması devletin yükümlülüğündedir. İmkanların doğru kullanılması durumunda her çocuğa bir öğün ücretsiz yemek sunmak devletin başaramayacağı bir şey değil. Sadece kaynakları dağıtırken tercihleri doğru belirlemek gerekiyor, zengine değil, yoksulluğa mahkûm edilen halka kaynak ayırmak yeterli. Geçilmeyen yollar, köprüler, uçulmayan havalimanları, yazlık kışlık sarayların gülleri, laleleri için ayrılan paranın çok az bir bölümüyle çocuklarımızı doyurabiliriz” dedi.

Kadıgil, İlköğretim ve Eğitim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nde “Tam gün eğitim veren devlet okullarında 1 öğün olacak şekilde öğrencilere ücretsiz gıda desteği sağlanır. Ayrıca tüm devlet okullarında, öğrencilerin sınırsız temiz suya ücretsiz bir şekilde erişebilmeleri için gerekli önlemler alınır” ifadelerine yer verdi.  

'1 LİTRE SÜT 20 LİRA, BİR YUMURTA 2,5 LİRA İKEN ÇOCUKLAR NASIL BESLENECEK?'

Kanun teklifinin gerekçesinde artan enflasyon nedeniyle dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasının 6 bin 839,64 TL’ye çıktığına vurgu yapan Sera Kadıgil, şunları kaydetti:

“Okulların açılmasıyla birlikte, asgari yaşam koşullarını sağlamaya çalışan aileler için bir de çocukların eğitim masrafları eklenmiştir. Öyle ki; çocuklarını okula hazırlamakta ekonomik olarak zorluk yaşayan aileler; bu yıl kırtasiye, giyim, beslenme, ulaşım vb. birçok okul masrafını kısmak zorunda kalmıştır. Öyle ki; yaşanan fahiş zamların etkisiyle anasınıfı öğrencisinin sadece kırtasiye gideri bu yıl 496 TL'ye, ilkokul öğrencisinin kırtasiye gideri 775 TL'ye, ortaokul öğrencisinin kırtasiye gideri 619 TL'ye, lise öğrencisinin gideri 718 TL'ye yükselmiştir. Geçen yıla göre okul kıyafeti, eşofman, spor ayakkabı gibi temel ihtiyaçlarının fiyatlarının da fahiş miktarda arttığı görülmektedir. Öğrencilerin okul kıyafetleri, eşofman takımı, spor ayakkabı, klasik ayakkabı gibi sadece en temel ihtiyaçları baz alındığında geçen yıl 515 lira tutan ana sınıfı öğrencisinin gideri bu yıl 1457 lira, 1040 lira tutan ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin giderleri bugün sırasıyla 2 bin 387 lira, 2 bin 567 lira ve 3 bin 146 liraya yükseldiği çeşitli araştırmalardan elde edilen sonuçlardır. En temel gıda olarak bakabileceğimiz ve çocuklar için temel nitelikte olan peynir, et ve süt gibi ürünlerin fiyatı neredeyse her hafta artmaktadır. 80 TL’yi bulan peynir, 130 TL’yi bulan et ya da litresi 20 TL civarında olan süt, tanesi 2,5 TL olan yumurta fiyatlarıyla öte yandan 1 litre suyun ortalama 5 buçuk olduğu bir koşulda, Türkiye’de ailelerin önemli bir çoğunluğunun okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarını yeterli düzeyde beslemeleri mümkün olmamaktadır.”

'KIZ ÇOCUKLARI YETERSİZ BESLENME NEDENİYLE KANSIZLIKLA MÜCADELE EDİYOR'

Kadıgil, kanun teklifinde Türk Aile Hekimleri Dergisi’nde yayımlanan yetersiz beslenmenin çocuklar üzerindeki etkilerini gözler önüne seran bir araştırmaya da yer vererek “İlk öğretim çağındaki çocuklar üzerinde yapılan çalışmanın verilerine göre; her dört çocuktan birinin kilosu çok düşük. Çocuklarda gözlenen bir diğer tehlike ise potansiyel kalp hastalığı. Kız çocuklarının yüzde 85'inin, oğlan çocuklarının ise yüzde 68'inin kansızlıkla mücadele ettiğine dikkat çekilirken, Avrupa'da bu oranın yalnızca yüzde 18 olduğunun altı çiziliyor. Bu çocukların aynı zamanda potansiyel kalp hastası olduğuna da vurgu yapılan çalışmada, özellikle kız çocuklarının tamamına yakınının kansızlıkla mücadele ettiği, büyüme ve gelişme sorunları yaşadığı saptanmıştır” dedi.

'OKUL ÇAĞINDAKİ 676 BİN ÇOCUK NEREDE?'

Öte yandan İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da Mahmut Özer tarafından yanıtlandırılması talebiyle soru önergesi hazırladı.

Şık, okul çağında olmasına rağmen eğitim kurumlarında kaydı olmayan 676 bin çocuğun akıbetini sordu. Ahmet Şık, Bakan Özer’e şu soruları yöneltti:

1-) Son 5 yılda, yıllara göre, eğitim çağındaki çocuk sayısı nedir? Yıllara göre bu çocuklardan kaçı eğitim sistemine kaydını yapmış kaçı eğitimini tamamlamadan ayrılmıştır? Eğitimden ayrılan çocukların illere göre dağılımı nedir? Eğitimden ayrılan çocukların cinsiyet ve yaş dağılımı nedir?

2-) Çocuklar hangi sebeplerle eğitimlerini bırakmışlardır? Bu sebeplerin tespiti ve ortadan kaldırılması, çocukların tekrar eğitim sistemine kazandırılmasına ilişkin Bakanlığınızın bugüne dek yaptığı çalışmalar nelerdir?

3-) Son 5 yılda, ekonomik nedenler nedeniyle eğitimlerine devam edemeyecek durumda olan çocuk ve gençlere yönelik Bakanlığınız ve diğer ilgili Bakanlıklar tarafından sağlanan kişi bazında maddi yardım miktarı, yıllara göre ne kadardır?