İzmir'de Suruç katliamı ve Deniz Poyraz için eylem

İzmir'de Suruç katliamı ve Deniz Poyraz için eylem

Gençlik Örgütleri, 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı ve HDP İzmir İl binasında öldürülen Deniz Poyraz için bir eylem düzenledi.

İzmir'de Gençlik Örgütleri, 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta IŞİD tarafından yapılan saldırıda yaşamını yitiren 33 kişinin davası ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasında öldürülen Deniz Poyraz için eylem yaptı.

Eylemde yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 

Basına ve Kamuoyuna

AKP-MHP faşist ittifakı, Türkiye Cumhuriyetinin tekçi, inkarcı, soykırımcı ve muhafazakâr zihniyetinin bugünkü temsilcisidir. Dünden bugüne Türkiye halklarına, inançlarına ve düşüncelerine zulüm eden zihniyet, bugün yine iktidarı elinde tutuyor. Bu güç son olarak Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesinde kendini tekrar gösterdi. Yıllar boyu Kürt halkını soykırım ve asimilasyona maruz bırakan zihniyet 2021 yılında yüz yıllık soykırım politikasını devam ettiriyor.  Yıllardır katledilen Kürtler asimilasyon sonucu göç adı altında bilinçli ve planlı bir şekilde sürgün politikasına tabii tutularak sürgün ediliyor. Bizler sürgüne zorlanan ailelerimizin 3. nesilleriyiz ama hâlâ ölüm ve katliamlarla sindirilmeye çalışılıyoruz. Deniz Poyraz’dan Suruç’ta 33 arkadaşımıza kadar bizleri katliamlarla sindirmeye çalışanlar, katliamları destekleyip onaylayanlar ise hâlâ iktidarda.

Kurulduğu günden itibaren varlık ve misyon sebebi bu coğrafyada yaşayan muhaliflere ve diğer etnik kökenlere baskı, zulüm ve asimilasyon politikaları uygulamak olmuştur.

-Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Suphileri,

-1927’de Adana demir yolunda çalışan işçileri grev yaptıkları gerekçesiyle kim katlettiyse,

-Ermeni, Süryani, Rum halklarına kim soykırım uyguladıysa,

-Kürtlerin 10.000 köyünü kim yakıp hâlâ soykırımı sürdürüyorsa bugün onlar hâlâ iktidarda.

Yapılan bu katliamalar 1950’lere kadar bin yıllardır beraber yaşamış halkları devlet eliyle birbirlerine düşman ettirilmiştir. 1950-2000 arası ise NATO eliyle kurulmuş MHP’den paramiliter güçlerin kiralık katil olarak kullanılmasıyla gerçekleştirildi.

2000 sonrası ise muhaliflere, devrimcilere ve Kürtlere karşı katliam failleri kurumsal bir yapıya büründü.

Akp-mhp ittifakıyla daha da görünürlük kazanan bu kontragerilla yapıları artık sadece Türkiye ve Kürdistan halkalarına değil tüm Ortadoğu halklarına tehdit oluşturmaya başlamıştır. Suriye iç savaşı ile emperyal planları için kendi sınırları dışında da Suriye’de de işgalci politika izleyen bu yapı katil yetiştirmekte zorluk çekmemektedir.

Türkiye içerisinde “ülkü ocakları ve alperen ocakları” adı altında katil devşiren bu terör yapılanması coğrafya genelinde ki bütün katliam olaylarında kiralık katil rolü üstleniyor. Devlet eliyle desteklenen ve finanse edilen bu yapılar devletleşmiş bir terör yapısına dönüştürülmüştür.

-Roboski’den

-Hrant Dink’e

-Tahir Elçi’ye

-Cizre bodrumlarına

Suruç ve Ankara Gar katliamına ve en son ise HDP’ye yapılan ve Deniz arkadaşımızın şehadeti ile sonuçlanan katliamlarda tamamen bu paramiliter terör örgütünün elamanları kullanılmış ve desteklenmiştir. Deniz poyraz arkadaşımızın katledilmesi sonrası Hrant Dink’i katleden cani ile bayrak pozu veren polisler yine Deniz arkadaşımızı yaşamdan koparan katile ‘’abim’’ diye seslenip sarılarak gözaltına aldı. Bizler zaten katilin ve katliam emirinin kimler tarafından verildiğini biliyoruz. Ülkenin üçüncü en büyük partisine yapılan katliama 3 gün sessiz kalan cumhurbaşkanı ve iç işleri bakanı, tavırları ve suskunlukları ile saflarını belli etmişlerdir.

3 gün sonra halklardan gelen tepkiler üzerine kısa bir açıklama yapmak zorunda kalan akp genel başkanı Erdoğan katliama karşı bir söylem değil yine HDP’yi hedef gösteren söylemlerle kamuoyunu kutuplaştırmaya çalışmıştır. Deniz poyraz arkadaşımızın katliamını meşrulaştıran ve onaylayan bir diğer kişi ise paramiliter güçlerin başındaki ittifakın küçük ortağı Bahçeli’dir. Türkiye halkları adına ağzını ne zaman açsa ‘’ölüm, savaş, katliam ve kutuplaştırma’’ ile kapatan şahıs ve partisi artık susmalı ve susturulmalıdır.

Buradan Deniz yoldaşımızın katledildiği yerden;

Gençlik örgütleri olarak Akp ve Mhp faşist bloğunu son kez uyarıyoruz. 20 yıllık iktidarları boyunca Türkiye ve Kürdistan halklarına zulüm eden, katleden ve geleceğini çalanlar, gideceklerini anladıkları andan itibaren paramiliter güçler ile sokakları demokrasi savunucularına karşı kışkırtarak alanlara göndermişleridir. Bizler bu toprakların gerçek sahibi ve savunucuları olarak yağmaya, katliamlara geçit vermeyeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.

Suruç’tan Deniz’e katillerden hesabı gençlik soracak!