İzmir'de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen Gençlik Örgütleri, SGDF MYK üyesi Okan Danacı'nın 25 Haziran'da Ankara Adliyesi 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşması ile Suruç yaralısı ve ESP PM üyesi Uğur Ok'un 2 Temmuz'da Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görülecek duruşmasına çağrı için basın açıklaması düzenledi. "Suruç için adalet. Mücadelemiz yargılanamaz. Devrimciler konuşacak" yazılı pankartın açıldığı eyleme HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni katılırken, basın açıklamasını Mehmet Kasar okudu. 

Devletin, Kobanê yolunda Suruç'ta katledilemeyen devrimcilerden, Suruç yaralılarımızdan ve Suruç şehitlerinin yakınlarından tutuklama saldırısıyla adeta hınç çıkarttığını ifade eden Kasar, "Suruç yaralılarımızdan Efe Çatalbaş, Mervenur İşleyici, Uğur Ok, ailelerimizden Besna Erol ve adalet mücadelesi yürütücülerimizden Okan Danacı hala hapishanede tutulmaktadır" dedi.

Kasar, "Suruç tanık ve yaralıları, Suruç aileleri gözaltı-tutuklama saldırısına uğrarken, Suruç için Adalet mücadelesi vermek, 33'leri anmak düzmece iddianamelerde suç gerekçesi yapılırken, devrimci mücadele veren Devrimci Parti ve Dev-Güç üyeleri ev baskınlarıyla gözaltına alınırken Suriye'de SADAT gibi siyasi iktidara bağlı yapılar katil eğitiyor. Devletin iliklerine işlemiş çete mafya düzeni, bu işbirliğinin, mafya devletinin suçları ortalığa Sedat Peker itirafçısının ağzından dökülüyorken, pislikleri ayan beyan ortadayken, HDP'li Deniz Poyraz yoldaşımız organize bir şekilde İzmir'in merkezinde, kapıda polisin beklediği HDP bürosunda katlediliyor, babası polis tarafından tehdit ediliyor, iktidar ortağı Devlet Bahçeli tarafından hedef gösteriliyor ve bu katliam aklanıyor" diye konuştu.

Kasar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2020 Aralık ayında örgüt üyesi oldukları gerekçesi ile Suruç yaralısı Uğur Ok ve Okan Danacı'nın tutuklanması ise 6 yıldır Suruç katliamının devlet eliyle sürdürülmek istenmesinin bir sonucudur. Her iki sosyalist devrimci hakkında hazırlanan iddianamelerde suç olarak atfedilenler Suruç Katliamı'nda yitirdiklerimiz için anmalar, Suruç için Adalet yürüyüşlerine katılmak, SGDF faaliyetine katılmak, Kobanê'yi beraber inşa etme iradesiyle yola çıkmaktır. Gayrimeşru olanlar, gençliğe, işçi ve emekçilere, kadın ve LGBTİ+'lara hesap vermesi gerekenler; siyasi iktidar bugün devrimcileri hapishanelerde susturmanın peşinde.

"Yine bu susturma, yıldırma faaliyetinin bir parçası olarak 22 Haziran'da sabaha karşı ev baskınlarıyla gözaltına alınan Devrimci Parti ve Dev-Güç'ten 9 yoldaşımız hala bırakılmamıştır. 'Saray faşizmine, çürümüş mafya düzenine meydan okuyoruz.' diyen dostlarımız gözaltı-tutuklama saldırısı ile susturulmak istense de sokaklar mücadelenin durdurulamayacağını dosta düşmana göstermeye devam ediyor."

Kasar, herkesi Ankara Adliyesi'nde Okan'ın, 2 Temmuz günü Uğur'un Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görülecek davalarına katılmaya çağırdı.

ÇEPNİ: HESAP VERMEKTEN KURTULAMAYACAKLAR

Ardından söz alan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, "Bugün faşizme karşı, katliamlara karşı mücadele etmek, hırsızlığa karşı, talana karşı, yolsuzluğa karşı mücadele etmekle aynıdır. Bize 7 gün 24 saat televizyonlardan küfredenler, bizi ölümle tehdit edenler şimdi kaçıyorlar. O gazeteciler, o siyasetçiler sizde onları dinlerken muhtemelen yağlarınız eriyordu. Ama şimdi milyar dolarlar dolaşıyor ortalıkta. Bu kirli ittifak halklara karşı, işçilere, emekçilere karşı bir rant ittifakıdır. Bir saadet zinciridir. 7-8 maaş alıp HDP'ye, devrimciler, sosyalistlere ölüm tehditleri yağdıranların ittifakıdır. Devrimciler, sosyalistler, yurtseverler var oldukça zulümden, kandan beslenenler başaramaz. Er ya da geç hesap vermekten kurtulamayacaklar. Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Vardık varız varolacağız. Suruç'un hesabı sorulacak. Suruç için adalet herkes için adalet" dedi.