İzmir Tabip Odası: 'Her şey düzeldi algısı patlamalara neden olabilir'

İzmir Tabip Odası: 'Her şey düzeldi algısı patlamalara neden olabilir'

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Lütfi Çamlı, hükümetin aldığı “normalleşme” kararının kaygı verici olduğunu belirttiği açıklamasında, “Her şey düzeldi” algısının yeni patlamalara neden olabileceğini ifade etti.

Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını henüz tam anlamıyla kontrol altına alınamamışken hükümet, 'normalleşme' sürecini başlattı.

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Lütfi Çamlı, 'normalleşme' sürecinin başlatılmasına ilişkin yaptığı açıklamasında, kararın kaygı verici olduğunu söylerken, iktidarın söylediği gibi salgının ilk evresinin atlatılmadığı ve sürecin ortalarında olunduğunu belirtti.

Çamlı, “Sayılarda belki bir miktar düşme olabilir, bunun için her şey normalleşti diyemeyiz. Hâlâ hastanelere başvurular var. Son birkaç gündür de başvuru sayısının artışı yönünde duyumlarımız var ve hâlâ yoğun bakımda yatanlar, vefat edenler var. Dolayısıyla ‘birinci evre bitti’ gibi bir şey yok” şeklinde konuştu.

'PATLAMA YAŞANABİLİR'

Kademeli olarak adım atılması gerekirken yasakların birden kaldırılmasının iki hafta sonra tekrar yeni bir patlama yaşanmasına neden olabileceğine dikkat çeken Çamlı, bunu yaşayan ülkelerin var olduğunu hatırlattı.

İzmir Tabip Odası olarak pandemi ilanından itibaren akademisyenlerden oluşan bir bilim kurulu oluşturduklarını aktaran Çamlı, ancak kentteki İl Sağlık Müdürlüğü ve pandemi kurulunun ortak çalışma taleplerini reddettiğini ifade etti.

Odanın paylaştığı verilerin sınırlı kaynaklardan elde edildiğini söyleyen Çamlı, “501 sağlık çalışanının enfekte olduğu bilgisi bizim ulaşabildiğimiz sayı, belki bunun çok fazla üzerinde olabilir. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz hafta başında sağlık müdüründen verilerin bizimle paylaşılmasını rica ettik. Bir meslek örgütünün verilere sahip olması gerekiyor, ancak bizimle bu veriler paylaşılmazken, AKP İl Başkanı bu verileri çok rahat paylaşabiliyor. Bu düşündürücü bir durum” dedi.

240 HASTANEYE KORUYUCU EKİPMAN DESTEĞİ SAĞLANDI

Hastanelerde birinci basamakta çalışan, sağlık emekçilerinin bu dönemde sağlıklarını korumalarını sağlamak amacıyla destek sunduklarını söyleyen Çamlı, çalışma koşullarında yaşanan ihlallere de müdahil olarak, sorunları Sağlık Müdürlüğü ve başhekimlerle görüştüklerini aktardı. Sağlık çalışanların başlangıçta özellikle koruyucu ekipmanlar konusunda ciddi eksiklerinin olduğunu dile getiren Çamlı, eğitim ve araştırma hastanelerinde ve ildeki 240’a yakın Aile Sağlık Merkezlerini gezerek pandemi sırasında yaşanan sıkıntıları yerinde öğrendiklerini hem de koruyucu ekipman desteği verdiklerini söyledi.

MESLEK HASTALIĞI

Çamlı, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) koronavirüs salgınını meslek hastalığı olarak kabul edilmediği yönünde yayınladığı genelgenin ardından, sağlık çalışanlarının salgın nedeniyle iş kazasını meslek hastalığı sayılması yönünde girişimlerinin de olduğunu hatırlattı. Çamlı, vefat eden bir hekim için SGK’ya meslek hastalığı sayılması yönünde yapılan başvuruya destek verdiklerini ve önümüzdeki dönemde bu süreci takip edeceklerini, gerekirse yargıya da taşıyacaklarını ifade etti.

'UMARIM KÖTÜ BİR SONUÇLA KARŞILAŞMAYIZ'

Normalleşme kararlarının kademesiz bir şekilde alınmasından kaygı duyduklarını belirten Çamlı, toplu taşımalardaki kotanın kaldırıldığını, sokağa bakıldığında ne yazık ki çoğu vatandaşın maskesiz olduğunu, fiziki mesafenin korunmadığını dile getirdi. Her şey düzelmiş algısının var olduğunu ve bunun da tehlikeli olduğunu ifade eden Çamlı, “10-15 gün sonra umarım çok kötü bir sonuçla karşılaşmayız” dedi.

'TEDBİRLER GEVŞETİLMEDEN SÜRDÜRÜLMELİ'

Önümüzdeki dönemde randevu muayenelerin yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Çamlı, şunları söyledi: “Eski dönemde beş dakikada bir hasta bakılıyordu, acil servislerde korkunç bir hasta yığılması vardı. Tabii bu kışkırtının sağlık talebi beraberinde şiddeti ya da hasta memnuniyetsizliğini getiriyordu. Önümüzdeki dönemde her hastaya en az 20- 25 dakika vakit ayrılması, hastalardan sonra koltuğun dezenfekte edilmesi gibi uygulamaların devam etmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Tüm hastanelerde tedbirlerin gevşetilmeden sürdürülmesinde yarar olur.”

'65 YAŞ ÜSTÜ SAĞLIK ÇALIŞANLARI, ŞİRKET SAHİBİNİN İNSAFINA BIRAKILDI'

Hasta sayısındaki düşüşten dolayı gelirlerinde azalma olan bazı özel sağlık kurumlarında hekimlerin ücretsiz izine çıkartılmaya zorlandıklarını aktaran Çamlı, “Kamuda bu normalleşme sürecinde altmış yaş üstü ve kronik rahatsızlıkları olanlar ücretli izinli olacaklar. Özel kuruluşlarda çalışan kronik hastaların, altmış yaş üstü olanların izinli olup olmayacağı açıklanmadı adeta bu şirket sahibinin insafına bırakıldı” dedi.

'BAZI İŞ YERLERİNDE VERİLEN EKİPMAN STANDARTLARA UYGUN DEĞİL'

İşyeri hekimlerinin olduğu işyerlerinde temel düzenlemelerinin yapılabileceği ortamların olmadığını söyleyen Çamlı, işçi servislerinde de kotaların kalktığı, yemekhanelerde ya da çalışma koşullarında fiziki mesafelerin korunamadığından kaygısının olduğunu ifade etti. Bu dönemde işyeri hekimlerinin devletten koruyucu ekipman konusunda destek alamadığını, patronun inisiyatifine bırakıldığını söyleyen Çamlı, bazı iş yerlerinde verilen koruyucu ekipmanların standartlara uygun olmadığı için çok sayıda işçinin testinin pozitif çıktığını aktardı. 

DAHA FAZLA