İleri Haber

İzmir Kadın Platformu, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde, evine yapılan baskında işkenceyle gözaltına alınan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve Tevgera Jinên Azad (TJA) üyesi Sevil Rojbin Çetin için basın açıklaması yaptı.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı bir soruşturma çerçevesinde 26 Haziran’da evine yapılan baskında polisin köpekli ve fiziki işkencesine maruz bırakılarak gözaltına alınan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve TJA üyesi Sevil Rojbin Çetin için platformun yaptığı açıklamada, "Kadın düşmanı AKP-MHP bloğu kadınlara yönelik saldırılar düzenlemekten vazgeçmemekte. Bizler 12 Eylüllerde cezaevinde kadınlara işkencenin nasıl uygulandığını iyi biliyoruz ama kadın iradesine yapılan bu saldırılar dün de bugün de kadınların mücadelesine geri adım attıramamıştır" denildi.

'İŞKENCEYİ BELGELEYEN AVUKATA SORUŞTURMA'

Gözaltına alınma tarzını asla kabul etmedikleri belirtilen açıklamada, TEM polisinin beraberinde özel harekat polisiyle gitmesinin ve binanın etrafının yüzlerce kolluk kuvveti ile kuşatılmasının mevzuata aykırı olduğu ifade edildi.

Polislerin kapıyı kırarak içeri girdiği ve kanser hastası olduğunu belirttiği halde Çetin'e köpekle 3,5 saat işkence yaptığı ifade edilen açıklamada Çetin'in cinsel tacize maruz bırakıldığı ve işkence sonucu yürüyemeyecek hale getirildiği belirtildi.

Yürüyemeyecek hale getirilen Çetin'in ifadesinin alınması için tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldığı, "Evin 5. katta olsaydı, sen aşağı atlamış olurdun" denilerek tehdit edildiği kaydedildi.

Açıklamaya göre, Mardin TEM şubede gözaltında tutulmak üzere gönderilen Çetin'in maruz bırakıldığı işkenceyi fotoğraflarla belgeleyen avukatı da ifadeye çağırıldı.

'İŞKENCENİN KILIFI KADEMELİ ZOR KULLANMA'

Olayın basına yansımasının ardından Diyarbakır Valiliği, Çetin'in "kendisine zarar vermemesi için kademeli oranda zor kullanıldığı"nı ileri sürerek işkenceyi meşrulaştırdı.

Kadın siyasetçilere ve aktivistlere yönelik baskı ve yıldırma politikalarının süreklileştiği belirtilen açıklamada kadın mücadelesine, demokrasiye ve insan haklarına yönelik baskının yansıması olarak kadın mücadelesinin sindirilmek istendiği ifade edildi.

'HİÇBİR KADIN YALNIZ DEĞİLDİR'

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesine göre kimsenin işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamayacağı aktarılan açıklamada, "Böylesine insanlık dışı bir işkenceden sonra kanser hastası Sevil Rojbin Çetin'in hem fiziksel hem psikolojik destek alabileceği koşullara kavuşması gerekmektedir. Sevil Rojbin derhal serbest bırakılmalıdır" denildi.

Açıklamada işkence uygulamalarına derhal son verilmesi, failler hakkında yasal işlem başlatılarak cezalandırılmaları talep edildi.

Son olarak insanlığa karşı işlenmiş olan bu suça ortak olmayacakları belirtilen açıklamada, "Sevil Rojbin yalnız değildir, hiçbir kadın yalnız değildir. Mücadelenizde mücadelemizle yanınızdayız" denildi.