İTÜ'de işçiler hakları için ayakta: 'Kampüsü eylem alanına çeviririz'
İTÜ işçileri 6 aydır süren TİS görüşmelerinde sefalet ücretini ve kölelik koşullarının dayatan İTÜ Rektörlüğü ve MİK-SEN'e seslendi: “İTÜ işçileri emeğinin karşılığı masada alamazsa sendikalı olmaktan aldığı güçle, sendikal haklarını kullanmaktan; üniversite kampüsünü eylem alanına çevirmekten çekinmeyecek!”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) yönetimi ile Tez Koop-İş arasında süren toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde, asgari ücret düzeyinde ücret, çalışma saatlerinin haftada 40 saatten 45 saate çıkarılması, iş tanımının esnekleştirilmesi gibi dayatmalar sebebiyle 6 aydır anlaşma sağlanamıyor.
Üniversite yönetiminin idari değişiklik ve sefalet zammı teklifine karşı İTÜ Ayazağa Kampüsü 75. Yıl Yemekhanesi’nden toplu şekilde Rektörlüğe yürüyen işçiler, TİS görüşmelerinden istedikleri sonuç çıkmazsa kampüsü eylem alanına çevirmekten çekinmeyeceklerini açıkladı.
Rektörlük önünde toplanan işçiler, İTÜ Rektörlüğü’ne ve rektörlüğün bağlı olduğu MİK-SEN Mahalli İdareler Kamu İşveren Sendikası’na (MİK-SEN) şöyle seslendi:
“İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Sendikamız TEZ-KOOP-IŞ arasında yürütülmekte olan 01.01.2021 31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 10 Mart 2021 tarihinde başlamıştır. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerini İTÜ Rektörlüğü adına bağlı olduğu işveren sendikası MİK-SEN yürütmektedir. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen hala anlaşma sağlanamamıştır.
‘30 YILDIR SÖZLEŞME YAPILIYOR, BU YIL TIKANDI’
Sendikamız İTÜ Rektörlüğü ile 30 yıldır sözleşme imzalamaktadır. Bu dönem işveren sendikası MİK-SEN'e üye olan üniversitede, işveren sendikası toplu görüşme sürecini tıkamıştır. Sendikamızın işverene iletmiş olduğu toplu iş sözleşmesi teklifine karşı hiçbir ilerleme kaydedilmemiş; MIK-SEN kendi teklifini dayatma yaparak toplu pazarlık sürecinin sağlıklı bir biçimde ilerlemesini engellemiştir.
Mevcut sözleşmemizde işçi lehine yer alan hükümler dahi geriye götürülmek istenmiştir. Toplu iş sözleşmemizde yer alan hükümler yıllar süren mücadeleler sonucunda kazanılmış haklardır. Kazanılmış haklarımızda en ufak geriye gidişin sendikamız tarafından asla kabul edilemez olduğu defalarca dile getirilmesine rağmen her görüşmede inatla aynı teklifle gelinmiştir. Bu dayatmanın ne İTÜ Rektörlüğüne ne de ITU işçisine hiçbir faydası olmadığı açıktır.”
‘TİS UZATILARAK İŞÇİLER BİR KEZ DAHA MAĞDUR EDİLDİ’
Son sözleşmede İTÜ Rektörlüğü ile anlaşmaya gidildiğini söyleyen işçiler, “MİK-SEN'in müdahalesiyle süreç yeniden tıkanmıştır. Kamu idarelerinde çalışan 700 binden fazla işçi için hükümet ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında imzalanan, kamuda en düşük ücreti belirleyen, 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün de altında ücret teklifleri ile gelinmiştir. Bu tekliflerin sendikamız tarafından kabul edilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir.
Hepimizin bildiği gibi yıllardır kamuda en düşük ücrete, en kötü koşullarda çalışan, yıllarca umutla kadroya geçmeyi bekleyen yüzlerce taşeron işçi 1 Kasım 2020 itibariyle toplu iş sözleşmeli bir döneme geçti. İşçiler bu dönem devam eden toplu sözleşme görüşmelerinde mağduriyetlerin giderilmesini beklerken işveren mevcut hakları geriye götürmeye çalışarak ve toplu sözleşme sürecini uzatarak işçileri bir kez daha mağdur etmiştir. Daha fazla geciktirilmeden bir an önce işçilerin mağduriyetin giderilmelidir” sözlerine yer verdi.
‘İTÜ REKTÖRLÜĞÜNÜ VE MİK-SEN'İ UYARIYORUZ!’
İTÜ Rektörlüğü’ne seslenen işçiler şu sözlere yer verdi:
“Sendikamızın toplu pazarlık sürecinin başından beri tutumu çözüm odaklı olmasına rağmen işveren sendikasının ve Rektörlüğün tutumu çözümden oldukça uzaktır. Bu sürecin bu noktaya gelmesinin sorumlusu MİK-SEN ve İTÜ rektörlüğüdür.
Bizler yıllardır emeğiyle, alın teriyle bu üniversitede çalışan işçileriz. Rektörlük de İTÜ işçileri de Tez-Koop-İs Sendikası'nı iyi tanı İş veren sendikası MİK-SEN de tanımalıdır. İTÜ Rektörlüğü'nün üzerindeki sorumluluğu MİK-SEN'e atmasını kabul etmiyoruz. Yıllardır gece gündüz büyük bir özveriyle çalışan işçiler bu üniversitenin işçileridir. İşçilere sefalet zammını dayatan, yıllardır mücadele ederek kazandığımız haklarını geri götürmeye çalışan İTÜ Rektörlüğünü ve MİK-SEN'i uyarıyoruz!
‘İŞÇİNİN ÇALIŞMA BARIŞIYLA OYNAMAYIN’
Daha fazla süreci baltalamaktan vazgeçin. Bu üniversitede çalışan işçilerin haklarını geciktirmeden verin. Üniversitemizde yıllardır huzurla çalışan yüzlerce işçinin çalışma barışıyla oynamayın. Bizler bu kurumun özneleriyiz. Bizler bu kurumda verdiğimiz emeğin, döktüğümüz alın terinin karşılığını almak isteyen işçileriz. Toplu sözleşme masasında hakkımız olanın verilmemesinde, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini engelleyen tutumlarda ısrar edildikçe bizler irademizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz!
‘İŞÇİLER KAMPÜSÜNÜ EYLEM ALANINA ÇEVİRMEKTEN ÇEKİNMEYECEK!’
Buradan ilan ediyoruz:
Tez-Koop-Iş üyesi İTÜ işçileri toplu sözleşme masasından emeğinin karşılığını almadan kalkmak istemiyor. Tez-Koop-iş üyesi İTÜ işçileri emeğinin karşılığı masada alamazsa sendikalı olmaktan aldığı güçle, sendikal haklarını kullanmaktan; üniversite kampüsünü eylem alanına çevirmekten çekinmeyecek!”