İtalya Halk Cephesi'nden Boğaziçililere destek mesajı
İtalyan Fronte Popolare (Halk Cephesi), TİP aracılığıyla kayyum rektöre karşı mücadele eden öğrenci ve akademisyenlere bir dayanışma mesajı iletti.
19-02-2021 18:05

İleri Haber
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin verdikleri mücadeleyi selamlayan ve Türkiye geneline yayılan eylemlere karşı Saray Rejimi’nin gösterdiği otoriter ve gerici baskıyı kınayan Fronte Popolare, gönderdikleri destek videosu ile dayanışma duygularını belirtti. Videoda şu ifadeler yer aldı:
“Son birkaç aydır, Erdoğan rejiminin Boğaziçi Üniversitesi’ne kendi politikalarını dayatacak bir kayyum rektör atamasına karşı İstanbul’da ve Türkiye genelinde öğrenci protestoları yapılıyor. Bu protestoların çoğunun baskıyla karşı karşıya kaldığını, pek çok öğrencinin tutuklandığını, LGBTİ+ toplumunun da bu protestolar nedeniyle baskı altına alındığını biliyoruz. Fronte Popolare olarak öğrencilerin mücadelesini destekliyor, baskıyı kınıyor ve tüm öğrencilerin serbest bırakılması için çağırıda bulunuyoruz. Üniversiteler, hükümetlere karşı eleştirel düşüncenin ve Türkiye’ye yıllardır musallat olan rejime karşı muhalefetin oluşacağı yerlerdir.”
İtalya Halk Cephesi'nden Boğaziçililere destek mesajıhttps://t.co/1Eo8Rzp2Gs pic.twitter.com/vJAACIfGwN
— İleri Haber (@ilerihaber) February 19, 2021
İLGİLİ HABERLER
İlahiyat profesörü Halil İbrahim Şimşek, mimarlık fakültesi dekanı oldu
İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Şimşek, Hitit Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nin dekanı oldu.
05-03-2021 13:46

Hitit Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık, Spor Bilimleri ve Turizm fakültelerinin dekan vekili olan İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Şimşek, Mimarlık Fakültesi'nin dekanı oldu.
"Tasavvuf, Tasavvuf Tarihi, Tasavvu, Nakşbendîlik, Müceddidîlik, Halidîlik" alanlarında çalışmalar yapan Şimşek, Odatv'den Servet Seyfettin Mete'nin haberine göre Hitit Üniversitesi Mimarlık Fakültesi dekanı oldu. Şimşek aynı zamanda üniversitede rektör yardımcılığı, komisyon başkanlığı, senato üyeliği, rektörlük yönetim kurulu üyeliği görevlerini de yürütüyor.
Halil İbrahim Şimşek, geçen yıl Çorum’da düzenlenen bir açılış programında açılış duası bilmediğini söylemesiyle gündeme gelmişti. Şimşek, TBMM eski Başkanı İsmail Karaman ile AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un da katıldığı açılış töreninde dua için kürsüye davet edilmiş, ancak "Açılış duası bilmiyorum" demişti.
Boğaziçi tutuklularından Şilan Delipalta, 27 gündür tecritte tutuluyor
Boğaziçi protestolarında tutuklanan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Şilan Delipalta'nın 27 gündür tecritte tutulduğu ortaya çıktı.
04-03-2021 14:01

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak Prof. Melih Bulu'nun atanmasıyla başlayan protestolarda gözaltına alınan ve ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Şilan Delipalta'nın 27 gündür tecritte tutulduğu öğrenildi.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Şilan Delipalta'yla görüşen İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Eren Keskin, "Boğaziçi’nden tutuklu Şilan Delipalta ile görüştüm. 27 gündür, havalandırmaya çıkmadan, tecritte tutulduğunu ve artık koğuşa geçmek istediğini söyledi. Güler yüzlü, umutlu, güçlüydü. Herkese selamı var" açıklamasında bulundu.
'TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR'
Çağdaş Hukukçular Derneği Stajyer ve Öğrenci Komisyonu ise Twitter'dan yapılan paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyum rektörü protesto ettiği için tutuklanan Şilan Delipalta, 27 gündür havalandırmaya dahi çıkarılmadan tecrit hücresinde tutuluyor. İnsan hakları eylem planı açıklayanlara sözümüzdür: Tecrit insanlık suçudur! Şilan Delipalta serbest bırakılsın!"
Tüm-Rusya Leninist Komünist Gençlik Örgütü’nden Boğaziçi direnişi ile ilgili TİP'le dayanışma mesajı
Rusya Komünistleri Partisi’nin gençlik örgütü Tüm-Rusya Leninist Komünist Gençlik Örgütü, Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun atanmasının ardından yapılan eylemlerle ilgili Türkiye İşçi Partisi ile dayanışma mesajı yayınladı.
02-03-2021 21:06

İleri Haber
Rusya Komünistleri Partisi’nin gençlik örgütü Tüm-Rusya Leninist Komünist Gençlik Örgütü, Türkiye İşçi Partisi ile dayanışma mesajı yayınladı. Gençlik örgütü yaptığı açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde polisin saldırıları ve işkencelerine tepki göstererek şu ifadelere yer verdi:
Tüm Rusya Leninist Gençlik Örgütü olarak İstanbul Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin hakları için yaptıkları gösterilere polisin zor kullanarak müdahale ettiğini müteasifane öğrenmiş bulunmaktayız.
Üniversiter özerklik geleneğini- rektörlerin dışardan devlet görevlilerince atanması ile değil, eğitim kurumları çalışanlarının seçimi ile belirlenmesi hakkını- barışçıl biçimde savunan öğrencilerle dayanışma mesajımızı iletiyoruz. Erdoğan Rejiminin eğitim hakkı ve özgür düşünceyi bastırma çabaları karşısında mücadele eden herkesin yaylarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.
Derhal baskılara son verilerek tutuklanan üniversite öğrencileri ve öğretim üyelerinin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Akademik özgürlüklerin korunması ve iktidar organlarının eğitim kurumlarının işlerine müdahale etmemesini talep ediyoruz. Boğaziçi Üniversitesinin özgür statüsüne müdaehele son verilmesini istiyoruz. Üniversite idaresi polis müdürlerince tanzim edilmemeli, bilakis üniversite öğretim üyelerince seçilmelidir.
Türkiye İşçi Partili yoldaşlarımızın polis şiddeti ve her türden ayrımcılık karşısında sürdürdükleri haklı mücadeleyi destekliyoruz.
Faşizme son. Birlikte Güçlüyüz. Uluslararası Dayanışma Kazanacak!
Tüm-Rusya Leninist Komünist Gençlik Örgütü’nden Boğaziçi direnişi ile ilgili TİP'le dayanışma mesajıhttps://t.co/AGFjZ0sPjG pic.twitter.com/llfXQgevnr
— İleri Haber (@ilerihaber) March 2, 2021
Boğaziçili akademisyenler, Melih Bulu'nun atanmasının iptali için Danıştay'a başvurdu
Boğaziçi Üniversitesi'nden 70'ten fazla akademisyen, kayyum rektör Melih Bulu'nun üniversitelerine atanmasının iptali için Danıştay'a başvurdu.
02-03-2021 09:42

Boğaziçi Üniversitesi'nde 70'in üzerinde akademisyen, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, kayyum rektör Melih Bulu'nun üniversitelerine atanmasının iptali için Danıştay'a başvurdu.
Başvuru dilekçesinde, “Yapılan atama işlemi, Anayasal ilkeler ve kurallarla bağdaşmaktan uzak, hukuka aykırı bir işlemdir” denilirken “Sayın Cumhurbaşkanı tarafından kullanılan takdir yetkisi maalesef kamu yararının aleyhine ve atama işleminin oluşturacağı etki gözetilmeden kullanılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Bulu'nun siyasi geçmişinin altının çizildiği dilekçede, Yükseköğretim Kanunu'nda rektörlük ataması için belirlenen “Siyasi parti üyesi olan öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi, rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürü ve bölüm başkanı olamazlar, onların yardımcılıklarına seçilemezler” koşuluna dikkat çekildi.
Yapılan atamanın 'üniversite özerkliği' ile çelişki olduğunun belirtildiği açıklamanın devamında, “Anayasal düzeyde teminat altına alındığı ve uluslararası sözleşmelerle taahhüt altına girildiği üzere, üniversitelerin kurumsal ve bilimsel özerkliğinin korunması kamu otoritesinin yükümlülüğüdür. KHK ile normlar hiyerarşisine aykırı şekilde yapılan düzenleme ise bu yükümlülüğün tam tersini ifade etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Yeditepe Üniversitesi öğrencileri çevrim içi sınav istiyor
Koronavirüs salgını sebebiyle online eğitim gören Yeditepe Üniversitesi Hazırlık Öğrencileri, sınavlarının salgın riskinin sürmesi sebebiyle online olmasını istiyor.
01-03-2021 22:31

İleri Haber
Yeditepe Üniversitesi Hazırlık Öğrencileri, sınavlarının yüz yüze değil online olmasını talep etti. Vaka oranlarına göre riskli bölgelerde kısıtlamaların sürdüğünü hatırlatan öğrenciler, yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Yeditepe Üniversitesi Hazırlık Öğrencileri olarak tüm dünyayı etkisi altına almış Covid 19 salgınından dolayı tıpkı diğer öğrenci arkadaşlarımız gibi hem maddi hem de manevi olarak etkilenmiş bulunuyoruz. Bu süreçte okulumuz 2019 -2020 eğitim yılına hibrit sistemle başlama kararı almıştı. Bu sisteme göre iki gün yüz yüze iki gün online olmak üzere eğitimimizi sürdürdük. Her ne kadar vaka sayılarında ciddi artış sonucu okulumuz tümüyle online eğitime geçse de yüz yüze eğitim yaptığımız dönemde birçok öğrenci, öğretmen ve diğer okul çalışanları bu salgına yakalandı, yakalanmayanlar ise zor süreçler geçirdiler.
Geldiğimiz noktada virüsün mutasyona uğrayan yeni halinin bulaş riskini arttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ayrıca maalesef şu ana kadar yeterli sayıda aşılama da yapılamamıştır. Ülkemizin birçok ilinde vaka sayısının hala istenilen ölçüye düşmediği gibi okulumuzun bulunduğu metropol şehir olan İstanbul ilinde ise bu sayılar çok daha yüksektir.
Rektörlüğümüzün yapmış olduğu açıklamaya göre 10-11 mart tarihlerinde yapılacak olan vize sınavlarımızın yüz yüze yapılacağını öğrendik. Kamu sağlığının hala ciddi derecede tehdit altında olduğu bu zamanlarda okulumuz yüz yüze sınav yaparak biz öğrencilerin sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır. Buna ek olarak İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 1 Aralık 2020 tarihli Koronavirüs ile Mücadele Kapsamında- Yeni Kısıtlama ve Tedbirler Genelgesi’ne göre 20 yaş altı olan kişilerin sokağa çıkma kısıtlamaları devam etmektedir. Hazırlık öğrencileri olarak birçoğumuzun 20 yaş altında olduğu düşünülürse okulumuzun bu kararıyla yasal zeminin dışına çıktığı da görülecektir.
Sonuç olarak biz de tıpkı diğer üniversitelerdeki öğrenci arkadaşlarımız gibi eğitim eşitliğinden yararlanmak istiyoruz. Online olarak aldığımız eğitimimizi yüz yüze sınavlarla vermek istemiyoruz. Vize sınavlarının online yapılmasının kamu sağlığı açısından elzem olduğunu bir kez daha hatırlatarak vize sınavlarının online olarak yapılması konusunda okulumuza çağrı yapıyoruz.
Sınavların online yapılması herkesin yararınadır.
Ankara Üniversitesi akademisyenlerinden Boğaziçi direnişine destek
Ankara Üniversitesi öğretim üyeleri Boğaziçi protestolarına destek verdi. Yayımladıkları video ile üniversitelere kayyum rektörlerin atanmasına karşı olduklarını belirten akademisyenler tutuklu öğrencilerin serbest bırakılmasını talep etti.
28-02-2021 23:46

Ankara Üniversitesi (AÜ) akademisyenleri, yayımladıkları video ile Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere tüm üniversitelerdeki kayyum rektör atamalarına karşı, demokratik üniversite mücadelesinin yanında olduklarını duyurdu.
Prof. Dr. Korkut Boratav’ın da destek verdiği toplam 26 akademisyen yayınladıkları video ile rektörlerin üniversitelerin bileşenleri tarafından belirlenmesi, tutuklanan öğrencilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Boratav, “Siyasi iktidarın Boğaziçi Üniversitesi’nin yönetimine, kimliğine, özerkliğine müdahalesini; güvenlik güçlerinin Boğaziçi öğrencilerine saldırılarını kınıyorum. Direnen, tepki gösteren tüm öğretim üyelerini ve öğrencileri sonuna kadar destekliyorum” sözleriyle Boğaziçili akademisyenlerinden olan Üstün Ergüder ve Ayşe Buğra ile meslektaş olmaktan kıvanç duyduğunu ifade etti.
Ankara Üniversitesi akademisyenlerinin çağrıları şu şekilde:
Bu kampüste akademik mücadeleler için önemli mücadeleler verildi. Ağır bedeller ödendi. Bu konudan vazgeçmeyeceğiz. Boğaziçi Üniversitesi’nin mücadelesini destekliyorum.
Demokratik bir ülke, özerk üniversite, özgür bilim ile mümkün olur. Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve akademisyenlerinin direnişini destekliyorum.
Demokratik bir ülke, özerk bilim ve özgür bir üniversite için Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve akademisyenlerinin direnişini destekliyorum.
İfade özgürlüğü yoksa özgür bilim de yok. Boğaziçi Üniversitesi dayanışmasını destekliyorum.
Ankara Üniversitesi’nde, Boğaziçi Üniversitesi’nde ve tüm üniversitelerde rektörler üniversite bileşenleri tarafından seçilmelidir. Boğaziçi direnişini destekliyorum.
‘HOCA CÜPPELERİ POSTALLARLA EZİLMEZ’
Kütüphanelerde yüksek sesle konuşulmaz. Hoca cüppeleri postallarla ezilmez. Üniversite kapısı kelepçelenmez. Bu nedenle Boğaziçi Üniversiteli meslektaşlarımın itirazını destekliyorum.
Rektörlerin, bütün akademik personel bütün öğrenciler ve bütün idari personel tarafından demokratik seçimle belirlenmesi gerektiğine inanıyorum. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki demokratik mücadeleyi destekliyorum.
Öğrencilerimin daima liyakatın ve akademik ahlakın önemini anlatıyorum. Rektörümü kendim seçmek istiyorum. Bu değerler için mücadele veren Boğaziçi bileşenlerini destekliyorum.
Bütün üniversiteler için AKP’nin atadığı rektörlerin hiçbir meşrutiyeti yoktur. AKP’nin atadığı tüm rektörlerin derhal istifa etmesi gerekir.
"ÜNİVERSİTELERİN ÖZERK OLMASI ŞARTTIR"
İnsan, doğa ve toplum yararına bilgi üretimi için üniversitelerin özgür, özerk ve demokratik olması şarttır. Bu ilkeler için mücadele eden herkesin yanındayım.
Üniversitelerin bir siyasal güç devşirme aracı değil ülkenin ve insanlığın yararına bilim üreten kurumlar haline gelmesini istiyorum. Bu yüzden Boğaziçi Üniversitesi’ndeki itirazı destekliyorum.
Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerinin direnişini gönülden destekliyorum. Onlar terörist değil vatan evladıdır.
'CEO ATAR GİBİ REKTÖR ATANMAZ'
Demokratik bir ülke özerk üniversite ve özgür bilimle mümkündür. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerinin direnişini destekliyorum.
Bilim itaatsiz olmaya ihtiyaç duyar.
LGBTİ+ hakları insan haklarıdır.
Üniversiteyi savunmak suç değildir. Üniversite tutuklanamaz.
Bilim doğa ve toplum yararına yapılacak ise özerklik üniversiteler için varoluşsal bir meseledir. Vazgeçilemez. Bu sebeple Boğaziçi Üniversitesi’ndeki mücadeleyi destekliyorum. Yanınızdayım.
Bilim özgür, özerk, demokratik üniversite gerektirir. Bilimin olmadığı yerde beyin göçü başlar.
Bir şirkete CEO atar gibi üniversiteye rektör atanmasını doğru bulmuyorum. Boğaziçi bileşenlerinin yükselttiği haklı itirazı destekliyorum.
Üniversite bileşenleri üniversite yönetiminde söz hakkı olmalıdır. Boğaziçi Üniversitesi’nin mücadelesini destekliyorum.
Üniversiteler tarihi aynı zamanda bilimsel ve yönetsel özerklik mücadelesi tarihidir. Bu mücadeleyi günümüze taşıyan Boğaziçililerin yanındayım.
Üniversitenin siyasal iktidarın arka bahçesi olmasını kabul etmiyoruz. Başta Ankara Üniversitesi olmak üzere tüm üniversitelerin rektörlerinin ve dekanlarının üniversitenin tüm bileşenleri tarafından seçilmesini ve tutuklu öğrencilerin serbest bırakılmasını istiyoruz.