İstismarcı imam hatip öğretmeni: Davayı şeriatla çözelim

İstismarcı imam hatip öğretmeni: Davayı şeriatla çözelim

Diyarbakır'da cinsel istismar suçundan yargılanan imam hatip öğretmeni, kendisini şikayet eden veliye, "Davayı şeriata taşımak yerine, Allah'ın yasakladığı tağut ve hükmüne havale ettin. Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım" ifadelerinin yer aldığı bir mesaj gönderdi.

Diyarbakır'da bir imam hatip lisesinde olan coğrafya öğretmeni olan evli ve 3 çocuk babası A.B. (34) hakkında, 16 yaşındaki öğrencisi A.D.'ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle 4.5 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Davanın açılmasının ardından Lice'de bir okula atanan A.B., kendisine yönelik şikayeti geri çekmeyen öğrencinin ailesine çok sayıda mesaj gönderdi. Mesajlarında davayı "şeriatla çözmeyi" teklif eden A.B., mahkeme için ise IŞİD tarafından da sık sık kullanılan ve "Allah'a karşı isyan eden" anlamına gelen "tağut" ifadesini kullandı. 

'DAVAYI ŞERİATA TAŞIMAK YERİNE TAĞUT HÜKMÜNE MÜRACAAT ETTİN'

17 Ağustos 2016 günü yazdığı ve 6 kez üst üste gönderdiği mesajda aileyi şeriata davet eden A.B., şunları ifadeleri kullandı:

Bir hata işledim. Suçun Allahın şeriatı doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekir. Allah ve şeriatına iman ettiğini söyleyen biri olarak, davayı şeriata taşımak yerine Allah'ın yasakladığı tağuta ve tağutun hükmüne havale ettin. Şeriatçı biri olarak Allah'ın hükmüne değil tağutun hükmüne müracaat ettin. Gel senin söyleyeceğin bir imama meseleyi götürelim. Allahın hükmü nedir aramızda imam hakim olsun. Şeriat benim ölümüme hükmetsin, eğer ölümden kaçarsam yerlerin ve göklerin laneti üzerime olsun. Kendi elimle tuttuğum parmak izleri bana ait bir silahla canımı sana teslim ederim ki intihar gibi görünüp sana ceza verilmesin.Tağutun hükmü adalet sağlamaz. Seni tağuta müracaattan vazgeçip Allahın hükmüne müracaat etmeye çağırıyorum. Şeriatçılık sözle olmaz, yaşantıda kendini gösterme zamanı. Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım. Bu rezil ve kötülerin dünyasından bir an önce defolup gitmek istiyorum. Haram olan namusuna zarar verecek bir şey yapmadım. Allahın helalini talep etmekten dolayı bu leke üzerime sürülürse bununla asla yaşayamam. Gençlerinizin bir eline keleş bir eline satır da verseniz geleceğim. Bir hiç yüzünden hayatım zehir oldu. Yaptığınız günah ve iğrençliklerin haddi hesabı yok. Helalinden bir işe yönelik adım attım. Bana zani, cani, vahşi, kafir muamelesi yapıyorsunuz. O Allahtan korkmaz iftiracı, kalleş, yalancı kızına inanarak namusuna zarar geldiğini iddia ediyordun. Bu iş uzadıkça daha çok koku verir. Bu durumda bütün köy, okul ve yakınlarınız öğrenecek.

TUTUKSUZ YARGILANDI

A.B. hakkında "cinsel taciz" suçundan 4,5 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Şüpheli ve mağdurun 2016 yılında yakınlaşmaya başladığı belirtilen iddianamede, yakınlaşmanın cinsel istismar boyutuna varmadığı kaydedildi. İddianamenin kabulü ardından A.B.'nin yargılandığı mahkeme suçun "çocuğun cinsel istismarı" olabileceğini belirterek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Görevsizlik kararının ardından A.B.'nin dosyası Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Davanın son duruşmasında mağdur avukatlarının tutuklama talebine rağmen mahkeme savcının bu yönde bir talebi olmadığını belirterek sanığın tutuksuz yargılanmasına hükmetti.

'HEM SENİ HEM KENDİMİ ÖLDÜRÜRÜM'

DHA'nın haberine göre, duruşmada ifadesi alınan mağdur A.D., öğretmenin tacizinin 5-6 ay devam ettiğini ve kendisine "Hem seni, hem kendimi öldürürüm" diyerek tehdit eden öğretmeninden korktuğu için şikayetçi olamadığını söyledi. 

Sanık A.B. ise ifadesinde, "Kendisiyle evlenecektim. Mağdura, ‘Benimle kaçar mısın?' diye sorduğumda ‘Evet' dedi. Kendisi mağdur olmasına rağmen, benim psikolojim bozuldu. İntihara bile teşebbüs ettim. Suçlamayı kısmen kabul ediyorum. Cezam neyse razıyım. İyi hal indirimi yapılmasın diye mahkemeye sakallı geldim. Cinsel saldırıda bulunmadım" dedi.

DAHA FAZLA