İşten çıkarılan İstanbul Üniversitesi işçileri, üniversiteden seslendi: 'Atılan işçiler geri alınsın!'

İşten çıkarılan İstanbul Üniversitesi işçileri, üniversiteden seslendi: 'Atılan işçiler geri alınsın!'

İstanbul Üniversitesi'nde hukuksuzca işten çıkarılan Tez-Koop-İş üyesi yaklaşık 40 Sosyal Tesisler işçisi, sesini duyurmak üzere Beyazıt Kampüsü önünde bir araya geldi.

İzel Sezer - @izelsezer

AKP'nin geçen sene Meclis'ten geçirdiği üniversitelerin bölünmesi yasasının ardından bölünen İstanbul Üniversitesi'nde Tez-Koop-İş Sendikası'na üye olan yaklaşık 40 kantin işçisi işten çıkarıldı. Sesini duyurmak isteyen işçiler bugün İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde bir araya geldi.

Polis ablukası içinde "İş, ekmek yoksa barış da yok", "Atılan işçiler geri alınsın" ve "Sendika haktır, engellenemez" sloganları eşliğinde bir araya gelen Tez-Koop-İş, basın açıklaması düzenledi.

'İSTEDİĞİMİZ SADECE İŞİMİZ, AŞIMIZ, EKMEĞİMİZ'

İşten çıkarılan işçilerden Birsen Keskin, gazetemize şunları söyledi:

"Ben 12 yıldır buraya emek vermiş, çalışmış, çabalamış, çoluğumun çocuğumun rızkını kazanmaya çalışan bir işçiyim. 7141'in getirdiği kanundur, işinden etme yasası değildir. Çözüm noktası olarak çıkarılmış bir kanundur. Bu kanun kullanılarak işçiler ekmeklerinden edilmesin. Ailelerinin karşısında, çocuklarının karşısında mağdur edilmesin, çaresiz bırakılmasın. Bizim sadece istediğimiz işimiz, aşımız, ekmeğimiz. Başka isteğimiz yoktur."

"Üyelerimizin hakları ve yıllara dayanan çalışmaları hiçe sayılarak işten çıkartılması girişimlerini şiddetle kınıyoruz" denilen açıklamanın tamamı şu şekilde:

'MÜCADELEMİZİ HER BOYUTTA SÜRDÜRECEĞİZ'

"18 Mayıs 2018 tarihinde 7141 sayılı yasayla İstanbul Üniversitesi'nden bazı akademik bölümlerin İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa olarak ayrılmasıyla akademik personel başta olmak üzere tüm öğrenciler ve çalışanlar yönünden yeni bir dönem başladı.

Bu süreçte iki üniversitenin yalnızca yönetimleri, akademik bölümleri, enstitüleri ve yetkili kurulları değil, aynı zamanda sosyal tesisleri de ayrıldı. Ancak tüm bu süreç sorunsuz gelişmedi ve yönetilemedi. Akademik personel yanında tüm çalışanların etkilendiği bu süreç, günümüzde farklı sorunlarla birlikte yaşanmaktadır. İstanbul Üniversitesi'nin bölünmesinden büyük ölçüde olumsuz etkilenen kesim, İstanbul Üniversitesi'nin ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'nın sosyal tesislerinde ve otoparklarında yıllardır özveriyle çalışan sendikamız üyesi işçiler oldu.

Yeni bir yıla gireceğimiz bu günlerde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'ya bağlı sosyal tesis, kantin ve otoparkların yönetimi hizmet alım yöntemiyle özel bir şirkete ihale ile devredildi. Bir başka anlatımla sosyal tesisler ve otoparklar özelleştirildi. Şirket ihalenin hemen ardından tesislerde çalışan üyelerimizle çalışmayacağını bildirirken, üyelerimize 'artık sosyal tesisler ve otoparklar özel işletme tarafından yönetiliyor siz çalışamazsınız' denildi. Yaşanan bu olumsuz durum karşısında üniversite yönetimleri genel olarak suskunluğunu sürdürüyor.

Oysa işten çıkartılması için süreç başlatılan işyerlerinde çalışan işçilerin işi ve sosyal hakları konusunda üniversite yönetimlerinin 'Sorumluluğum yoktur' demesi olanaksızdır, diyemez ve dememelidir. Burada çalışan tüm işçiler, yıllardır sendikamızın imzaladığı toplu iş sözleşmesi ile çalışmaktadır. Açıkça işçileri koruyan yürürlükte bir toplu iş sözleşmesi bulunmaktadır.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İLE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHPAŞA YÖNETİMİNİ, İŞÇİLERİN İŞİ, GELECEKLERİ VE YASAL HAKLARI KONUSUNDA BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ!

Sosyal tesislerde ve otoparklarda çalışan üyelerimiz, işleri, çalışmaları ve özverileri değersizleştirilecek insanlar değildir. Onlar yıllardır büyük bir özveriyle çalışan aile sorumlulukları bulunan insanlardır. Üyelerimizin hakları ve yıllara dayanan çalışmaları hiçe sayılarak işten çıkartılması girişimlerini şiddetle kınıyoruz. Sendikamız tüm haksız işten çıkarmalara karşı mücadelesini her boyutta sürdürecektir.

-İstanbul Üniversitesi'nin ikiye bölünmesinin ağır yükü işçilerin üzerine yüklenmemelidir.

-İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa yönetimleri suskunlukla değil sorumlu davranarak işçilerin işini ve geleceğini tehlikeye atacak her türlü girişimin önüne geçmelidir.

-Sendikal hak ve özgürlüklar konusunda saygınlıkla anılan üniversitenin kurumsal kimliğini lekeleyecek davranış ve uygulamalardan sakınılmalıdır.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İLE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHPAŞA İŞÇİLERİ İŞ GÜVENCESİ TEMELİNDE EKONOMİK VE SOSYAL HAKLARI KORUNARAK, SENDİKAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDEN TAM VE EKSİKSİZ BİÇİMDE YARARLANARAK ÇALIŞMALIDIR.

YAŞASIN İŞ, EKMEK MÜCADELEMİZ
YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ"

[ih2]