İşte Beyza'yı tutuklayan hakimin sicili
Üniversite öğrencisi Beyza Buldağ hakkında hukuksuz bir şekilde tutuklama kararı veren hakim Ramazan Çiçek'in geçmiş kararları arasında birçok tartışmalı karar bulunuyor.
07-02-2021 23:55

Öğrenci Sendikası üyesi Beyza Buldağ hakkında hukuksuz bir şekilde "halkı kin, nefret, düşmanlığa tahrik ve suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklama kararı veren hakim Ramazan Çiçek, daha önce de birçok hukuksuz karara imza attı.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın korumaları tarafından 13 Nisan 2019'da dövülen ve hakkında adli kontrol altına alınan avukat Sertuğ Sürenoğlu'nun sürece yaptığı itiraz neticesinde dikkat çekici bir hakim değişikliği yapılmıştı. Karar vermesi gereken hakim Özgür Kökten izne ayrılıp, 7. Sulh Ceza Hâkimi Ramazan Çiçek, 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne görevlendirildi ve adli kontrol kararının kaldırılmasını reddetti. Bu karar sonrası, darp raporu alması gereken Sürenoğlu, dışarı çıkamadığı için gerekli raporu alamadı. Olaya ilişkin haberler Cumhuriyet gazetesinde de yer aldı.
İRFANOĞLU'NU TAHLİYE ETTİ
"Fethullahçıları evinde saklayan Erol Yilmaz Irfanoglu'nu" tahliye eden mahkemenin heyetinde de yine hakim Ramazan Çiçek vardı.
Mahkeme kararında ise şu ifadeler yer almıştı:
“Sanık savunmasının alınmış olması, suçun vasıf ve mahiyetinde değişiklik ihtimali, tutuklulukta geçirdiği süre, delilleri karartma ihtimali bulunmadığı, sanığın sabit ikametgahının bulunması, somut olayda tutuklama tedbirinin devamını zorunlu kılacak bir husus bulunmadığının anlaşılması, suçun vasfının sanık lehine değişme ihtimalinin bulunması hususları göz önüne alınarak sanık Erol Yılmaz İrfanoğlu’nun Mahkeme Başkanı’nın karşı oyuyla tahliyesine karar verildi.”
CUMHURİYET DAVASINDA TUTUKLAMA KARARI VEREN HEYETTE YER ALDI
Çiçek ayrıca, 'Cumhuriyet davası'nda Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Akın Atalay ve Kadri Gürsel hakkında tutuklama kararı veren heyetin parçasıydı.
İLGİLİ HABERLER
Erdoğan: AK Parti Türkiye'nin son 18 yılına damga vurmuştur
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında konuştu. "AK Parti Türkiye'nin son 18 yılına damga vurmuştur" diyen Erdoğan, 'ekonomi reformu'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
04-03-2021 12:37

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında Türkiye gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında AKP'nin son 18 yıla 'damga vurduğunu' söyleyen Erdoğan, "Üye sayımızı yaklaşık 11.5 milyona çıkararak milletimiz ile bütünleşme noktasında rakipsiz olduğumuzu gösterdik. İnşallah hep birlikte milletimizin umudu olan AK Parti'nin bu tutumunu sürdüreceğiz" dedi.
Erdoğan öte yandan önümüzdeki hafta 'ekonomik reform paketi'ni açıklayacağı duyurdu.
Erdoğan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
"Derdini dinlemedik, yüreğine dokunmadık tek bir insan bile bırakmayacağız. Ancak böyle vatandaşımızın bize olan desteğinden emin olabiliriz. Dünyanın içinden geçtiği dönüşüm süreci sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Türkiye daha önce fırsatları hep kaçırmıştı. Bu kez büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına mani olamayacaklar. AK Parti Türkiye'nin son 18 yılına damga vurmuştur.
'CHP KENDİ DERDİNE DÜŞTÜ'
Karşımızda 40 yamalı bohça misali oluşturulan ittifak tel tel dökülmeye başladı. Biz ilkeli ve gayretli bir şekilde çalışmayı sürdürdükçe milletimizden aldığımız desteği artıracağız. Arsızlık, hırsızlık ve taciz içindeki CHP kendi derdine düşmüştür.
İktidar yolunu vesayet, darbe ve dış destekte gören bir anlayış çökmeye mahkumdur. Ülkemize bugüne kadar kazandırılan tüm eserler ve geliştirilen tüm projelere karşı çıkan muhalefet anlayışının devri geride kalmıştır.
'REFORMLAR BAŞLI BAŞINA BİR DESTANDIR'
Milletimiz siyasi tercihini belirlerken geçmişte yapılanlar kadar gelecekte de kendisine umut verecek kadrolara bakar. Reform programlarıyla kamuoyunun huzuruna çıkıyoruz. İktidarda olmamıza rağmen reform gündemine en sıkı biz sarılıyoruz. Sessiz devrimler olarak nitelendirdiğimiz nice reformlarla ülkemizin çehresini tümüyle değiştiren parti biziz.
Sadece son 2-3 yılda yaptığımız reformlar dahi başlı başına bir destandır. Yönetim sistemi arayışlarının zirvesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni ülkemize biz kazandırdık. Türkiye köklü bir yönetim şekli değişikliğine imza atmıştır.
EKONOMİ REFORMU AÇIKLAMASI
Salı günü İnsan Hakları Eylem Planı'mızı kamuoyu ile paylaştık. Önümüzdeki hafta da ekonomik reform paketimizi açıklayacağız.
Eski Türkiye görüntüsü olan çöp dağlarının ortaya çıkması, su tankerlerinin görülmesi yıkım değil de nedir? AK Parti'nin yönetiminde bir yerde çıksa yeri göğü inletecek çevreler, CHP'de söz konusu olunca lal kesilmişlerdir.
Ayrıntılar geliyor...
Ümit Özdağ İYİ Parti'den istifa etti
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında konuşan Ümit Özdağ, İYİ Parti'den istifa ettiği açıkladı. Özdağ açıklamasında "İYİ Parti'ye ihanet edilerek komplo kuruldu. Sırtımızdan vurulduk" dedi.
04-03-2021 11:46

İYİ Parti'den ihraç edilme kararı Ankara 1'nci Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla iptal edilen Ümit Özdağ Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi
Özdağ basın toplantısında yaptığı açıklamada İYİ Parti'den istifa ettiğini duyurdu.
"İYİ Parti içine FETÖ'cüler sızmaya devam ediyor" diyen Özdağ, "HDP ile aynı masada oturanlarla, Türkiye'nin Suriyeli mültecilerle istila edimesine karşı çıkmayanlarla, Atatürkçüleri, Türk milliyetçilerini aldatanlarla aynı partide bulunmam mümkün değildir. İYİ Parti'den istifa ediyorum" dedi.
Özdağ'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Teşkilatları bile Özdağ'ın gizli planı var demesinler diye ziyaret etmedim. Vatanseverlere vermiş olduğum bir söz vardı. FETÖ, PKK ve diğer bölücü unsurlar, küreselleşmeye teslim olmuş gruplar sızamaz. Ben bu sızma ile mücadele ettim. Akşener'i bu rahatsız etmiş.
İYİ Parti'yi CHP'nin uydu partisi haline getirdiler. Bana kızacağınıza CHP İBB Başkanı'na İYİ Parti'yi aşağılayan CHP Çanakkale Belediye Başkanı'na kızın. Çantalar, makamlar karşılığında İYİ Parti'nin onurunu sattınız. Bunların hepsinin kanıtı var.
31 Mart yerel seçimlerinin ertesinde genel başkan yardımcılığı görevinden istifa ettim. Bana yalan söylenerek İdris Naim Şahin Ordu'dan belediye adayı gösterildi. İkincisi, Kars'ta HDP'nin seçimini kazanma riskine rağmen Akşener, adayı geri çekmedi. Bundan dolayı HDP Kars'ı kazandı. Sonuçta HDP, Kars'ı Akşener'in yanlış tutumundan dolayı kazandı. Akşener, HDP'nin Kars'ı kazanması karşısında sessiz kalmıştır.
BUĞRA KAVUNCU İDDİALARINI SÜRDÜRDÜ
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu 'FETÖ' ile iltisaklıdır. Bu hukuki bir gerçektir. Anayasa Mahkemesi'nin Yargıtay'ın aldığı kararlar 'FETÖ' ile iltisaklı olduğunuzu söylüyor. Telefonunuzda 'FETÖ'nün üst düzey yöneticileriyle yapılan telefon konuşmaları varsa, bu konuşmalardan benim bildiğim bir tanesinde 'Ümit Özdağ'a bilgi verilmesini engelleyin' diyorsa bu arkadaş FETÖ ile iltisaklıdır. Hatta iç içe geçmiştir.
Kongrede aday olmamamıza rağmen, İsmail Koncuk ile birlikte üstleri çizilenler listesinde yer aldık. Aday olmayanların nasıl üstünü çizersiniz? Akşener bu listeden haberi olmadığını söylüyor. Akşener'in yalan söylediğini düşünüyorum. Düşünmüyor, biliyorum. Bu kara listeyi Koray Aydın ve Meral Akşener hazırladı. İYİ Parti'ye ihanet edilerek komplo kuruldu. Sırtımızdan vurulduk.
AKŞENER'E DEMİRTAŞ GÖNDERMESİ
Demirtaş'ın evinde kahvaltı talebine ertesi gün olumlu cevap veren Akşener, benim talebime bir cevap vermediği gibi grup toplantılarıyla bana saldırmaya devam etmektedir. Akşener'in beni yeniden İYİ Parti'den ihraç edecek kadar cesareti olmadığını biliyorum.
'İSTİFA EDİYORUM'
HDP ile aynı masada oturanlarla, Türkiye'nin Suriyeli mültecilerle istila edimesine karşı çıkmayanlarla, Atatürkçüleri, Türk milliyetçilerini aldatanlarla aynı partide bulunmam mümkün değildir. İYİ Parti'den istifa ediyorum."
NE OLMUŞTU?
İYİ Parti, İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun "FETÖ" ile ilişkili olduğu iddiasında bulunduğu gerekçesiyle disiplin kuruluna sevk edilen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ı partiden ihraç etmişti. Özdağ'ın İYİ Parti üyeliği ve Kurucular Kurulu üyeliğinden çıkarılmak da dahil olmak üzere kesin olarak ihracına müşterek parti disiplin kurulu tarafından oybirliği ile karar verilmişti. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın İYİ Parti'den ihracına ilişkin Disiplin Kurulu kararını iptal etmişti.
İYİ Parti’den istifa eden bağımsız Adana Milletvekili İsmail Koncuk, parti kurma çalışması başlattığını ve Ümit Özdağ ile birlikte hareket ettiklerini söylemişti. Koncuk, "Öncelikle kurucular kurulu oluşturma gayreti içerisindeyiz. Bizimle hareket edebilecek vekiller olduğunu düşünüyoruz"demişti.
262 tiyatro emekçisinden Boğaziçili öğrencilere destek: 'Bu kez onlar sahnede ve biz onları alkışlıyoruz'
''Mücadele eden öğrencilerin ve akademisyenlerin yanındayız'' ifadelerini yer aldığı 262 imzacılı bildiride ''Bu kez onlar sahnede, direnişin sahnesinde ve biz onları alkışlıyoruz'' denildi.
04-03-2021 11:40

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla AKP'li Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının başlayan protestolara tiyatro sanatçılarından da destek geldi. 262 tiyatro emekçisinin imzaladığı metin, “Tiyatro sahnesinden direnişin sahnesine selam” gönderiyor.
Aralarında Rutkay Aziz, Füsun Demirel, Ezel Akay, Levent Üzümcü, Tilbe Saran ve Caner Cindoruk gibi isimlerin de olduğu tiyatro emekçileri tarafından yayınlanan "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" başlıklı destek bildirisi şöyle:
"Biz aşağıda imzası olan tiyatrocular,
Üniversitenin bilim, düşünce ve sanat üreterek topluma katkı sağlayacağına inanıyoruz. Boğaziçi Üniversitesi, sahip olduğu değerler ve demokrasi kültürü sayesinde ülkemizin kültürel ve bilimsel birikimine son derece değerli katkılar sunmuş bir kurumdur. Bu atmosfer sayesinde Boğaziçi Üniversitesi'nde birçok tiyatrocu, sinemacı, müzisyen ve edebiyatçı yetişmiştir.
Bu süreçte öğrencilerin ve akademisyenlerin itirazlarının, başlattıkları eylemlerin en doğal hakları olduğunu düşünüyoruz.
Öğrencilerin ve akademisyenlerin eylemlerinin polisiye yöntemlerle bastırılmaya çalışılması, üniversitenin kapısına kelepçe vurulması, öğrencilerin gece yarısı operasyonlarıyla derdest edilip tutuklanması ve sorumsuzca terörist ilan edilmesi, değerli akademisyenlerimizin itibarsızlaştırılmaya çalışılması, LGBTİ+'ların olmadık hakaretler ile aşağılanması kabul edilemez uygulamalardır.
Mücadele eden öğrencilerin ve akademisyenlerin yanındayız.
Bu kez onlar sahnede, direnişin sahnesinde ve biz onları alkışlıyoruz."
İMZACILAR
Netflix'ten Türkiye üyelik ücretlerine zam
Çevrimiçi dizi ve film platformu Netflix, Türkiye üyelik ücretlerine zam yaptı. 3 farklı üyelik modelinin yer aldığı platformda abonelik ücretleri yüzde 20 ile 50 arasında arttı.
04-03-2021 11:18

Netflix, Türkiye'deki abonelik ücretlerine zam yapıldığını açıkladı. Buna göre abonelik için sunulan 3 paket de zamlanırken, en büyük yüzdesel artış, temel pakette gerçekleşti.
Netflix, son olarak 20 Haziran 2019'da fiyatlarına zam yapıldığını duyurmuştu.
Zammın ardından yeni Netflix abonelik ücretleri şu şekilde belirlendi:
TEMEL PLAN ÜCRETİ
17,99 liradan 26,99 liraya yükseltildi. (Yüzde 50 zam)
STANDART PLAN ÜCRETİ
29,99 liradan 40,99 liraya yükseltildi. (Yüzde 37 zam)
ÖZEL PLAN ÜCRETİ
41,99 liradan 54,99 liraya yükseltildi. (Yüzde 30 zam)
'İÇERİK KÜTÜPHANESİNİ ZENGİNLEŞTİRMEK İÇİN'
Zam duyurusunu yapan Netflix sözcüsü, içerik kütüphanesini zenginleştirmek ve hizmet kalitesini artırmak için üyelik ücretlerinin güncellendiğini söylerken, şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye’deki içerik kütüphanemizi zenginleştirmek ve hizmet kalitemizi daha da arttırmak için üyelik ücretlerimizi güncelliyoruz. Bu değişiklikle birlikte, her yaşa ve zevke uygun yapımları üyelerimizin hayatına keyif katan bir eğlence deneyimiyle birlikte sunmaya devam edeceğiz. 4 Mart'tan itibaren hayata geçireceğimiz aylık ücretlerimizi şöyle şekillendirdik: Temel plan 26,99 TL, Standart plan 40,99 TL, Özel plan ise 54,99 TL. Her zaman olduğu gibi üyelerimiz kendileri için en uygun seçeneği sunduğumuz bu üç plan arasından tercih edebilecek.”
234 sivil toplum kuruluşundan 'avcılığı yasaklayın' çağrısı
234 sivil toplum kuruluşu ‘Vurma beni’ isimli bir imza kampanyası başlattı. Yapılan açıklamada “Başka bir canlıyı öldürmenin sporu, turizmi, hobisi, ihalesi olamaz” denildi.
04-03-2021 09:35

234 sivil toplum kuruluşu, 3 Mart Yaban Hayatı Günü’nde ‘Vurma beni’ isimli bir imza kampanyası başlattı.
Change.org adresinden başlatılan kampanyada “Başka bir canlıyı öldürmenin sporu, turizmi, hobisi, ihalesi olamaz! Bu dünya üzerindeki yaşamı paylaştığımız öbür canlılardan bahsediyoruz, onlar uzak ve yakın komşularımız. Komşularımızı birer rakam ve kotaya indirgeyen Merkez Av Komisyonu’na da kararlarına da karşı çıkıyoruz” denilerek avcılığın yasaklanması çağrısı yapıldı.
Hürriyet’ten Ece Çelik’e konuşan Buğday Derneği’nden Turgay Özçelik, “Avına izin verilen türler arasında nesli tükenme tehlikesi altında olan, dünya ölçeğinde tehlike altında olan üveyik ve elmabaş patka gibi canlılar da var. Göz göre göre, kendi elimizle biyoçeşitliliği yok ediyoruz. Belki de ilk kez farklı alanlarda çalışma yürüten pek çok STK bir araya geldi ve avcılığın yasaklanması için bir kampanya yürütüyor. Kampanyanın yarattığı kamuoyu ve verilen hukuki mücadele sayesinde şu ana kadar çok sayıda av ihalesi iptal edildi. Bu birlikteliği, avcılık tamamen yasaklanana kadar sürdürmek istiyoruz” dedi.
AKP'li Ege Üniversitesi rektörü, kantin işleten aile için 'dövün' talimatı verdi
Açtığı davayı kazandığı için rektörün hedefi haline geldiğini ifade eden kantini işletmecisi Songül Kaplan, rektörün kendisini yasal dayanağı olmadan tahliye ettiğini ve büfesini yıktığını söyledi.
04-03-2021 07:38

AKP eski Milletvekili ve Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite kantinini işleten Songül Kaplan’ın sözleşmesini iptal ederek büfesini yıktı. Rektörün kendisini hiçbir yasal dayanağı olmadan tahliye ettiğini ve büfesini yıktığını söyleyen anne Songül Kaplan, oğlunun fotoğrafının ''Aranıyor'' yazısıyla güvenlik kulübelerine asıldığını ve rektörün güvenliklere ''gördüğünüz yerde dövün'' talimatı verdiğini ifade etti.
Mehmet İnmez'in Cumhuriyet'te yer alan haberine göre Ege Üniversitesi’nde, 3 yıldır kantin işleten Songül Kaplan’ın sözleşmesini iptal ederek büfesini yıktıran Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın, kendisine dava açan ve kazanan Songül Kaplan’ın oğlu Doğancan Kaplan’ın üniversiteye alınmaması için güvenlik görevlilerine ‘Kesinlikle içeri alınmayacak. Eğer girmek istenirse zor kullanılacak ve polis çağrılacak” yönünde talimat verdiği öne sürüldü. Kaplan, oğlunun fotoğraflarının kampüsün güvenlik kulübelerinde bulunan ‘aranan şahıslar’ bölümüne asılarak üniversiteye girişinin engellendiğini söyledi.
‘DÖVÜN TALİMATI’
Rektörün kendisini hiçbir yasal dayanağı olmadan tahliye ettiğini ve büfesini yıktığını söyleyen anne Songül Kaplan, “Rektörün bizimle ne alıp veremediği var bilmiyorum. Benim oğlumu katil, terörist veya aranan şahıs gibi gösterip güvenlik kulübelerine fotoğraflarını astırmış. Üstelik üniversiteden içeri girerse, ‘vurun’ ve ‘dövün’ emri vermiş. Bir rektörün bunu yapmaya hakkı var mı?” dedi.
Doğancan Kaplan ise “Benim hakkımda herhangi bir mahkeme ve kısıtlama kararı olmamasına rağmen güvenlik noktalarına fotoğrafımı nasıl asarlar? Beni aranan şahıslar gibi göstermeye hakları yok. Ayrıca fotoğrafımı da sosyal medya hesaplarında almışlar. Rektör, suç işlemiştir. Hukuki olarak hakkımızı arayacağız. Suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu.
Prof. Dr. Budak ise iddialara ilişkin sorulara yanıt vermedi.