İstanbul'un barajlarındaki su son 10 yılın en düşük seviyesinde

İstanbul'un barajlarındaki su son 10 yılın en düşük seviyesinde

İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesini gördü. Doluluk oranı yüzde 26,82 olarak kaydedildi.

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 26,82 ile son 10 yılın en düşük seviyesinde kaydedildi.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kentin su ihtiyacını sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 26,82 olarak ölçüldü. Kuraklığın yaşandığı 2016 yılında ise barajlardaki su oranı yüzde 35,62 olarak gerçekleşmişti.

İSKİ internet sitesinde yer alan verilere göre su miktarı Istrancalar'da yüzde 22,64, Terkos'ta yüzde 27,85, Sazlıdere'de yüzde 5,85, Alibeyköy'de yüzde 27,89, Büyükçekmece'de yüzde 16,67, Ömerli'de yüzde 33,60 Darlık'ta yüzde 56,38 olarak kaydedildi.

İstanbul'a su sağlayan baraj ve göletler azami 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken, su miktarı 225,8 milyon metreküp seviyesinde bulunuyor.

İstanbul'da günlük ortalama 3 milyon metreküp su tüketiliyor.

'TÜRKİYE EİKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN EN FAZLA ETKİLENEN ÜLKELERDEN BİRİ OLACAK'

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İç Su Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, Türkiye'nin yaşanan iklim değişiminden en fazla etkilenecek ülkelerden olduğunu ifade etti.

Albay, "Örneğin İstanbul'da kilometrekareye 2 bin 987 kişi düşerken, bu yoğunluk Tunceli de 11, Ardahan'da 20 kişidir. İklim değişimi, mevcut su bütçeleri üzerinde de olumsuz etki yaparak bölgesel sorunlar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Havzadaki mevcut su kaynaklarının yetersiz olması nedeniyle zaman zaman havzalar arası su taşınması yoluna gidilmektedir. İstanbul özelinde de hem Trakya Bölgesi'nden hem Melen Çayı'ndan su taşınarak kuraklık ve her yıl hızla artan nüfus için kaynak yaratılmaya çalışılmaktadır" dedi.

'SU KAYNAKLARI ÜZERİNDEKİ BASKI AZALTILMALI'

Albay, şöyle konuştu:

"Havzadaki nüfus artışı kontrol edilmeli, su kaynakları üzerindeki baskı azaltılmalıdır. Baraj havzasındaki yapılaşma kontrol edilmeli, suyun barajları besleyecek şekilde akışa geçmesi sağlanmalıdır. İstanbul gibi büyük bir metropolde kayıp-kaçak oranı mutlaka düşürülmelidir. Barajlarda yaz sonu-sonbahar aylarında düşen su seviyesinin kirletici kaynaklardan daha kolay etkileneceği için özellikle yaz ve sonbahar aylarında siyanobakteri kaynaklı artışlara dikkat edilmesi gerekmektedir."

DAHA FAZLA