İstanbul'da Büyük Alevi Kurultayı düzenlendi

İstanbul'da Büyük Alevi Kurultayı düzenlendi

Yenikapı'da binlerce Alevi yurttaşın katılımıyla düzenlenen kurultayda, "laik ve demokratik Türkiye" talebi dile getirildi.

İleri Haber

Yenikapı'da binlerce Alevi yurttaşın katılımıyla düzenlenen Büyük Alevi Kurultayı'nda "laik ve demokratik Türkiye" talebi dile getirildi. Kurultayın sonuç bildirgesinde Alevilerin talepleri dile getirilirken, eşit yurttaşlık temelinde yeni bir Anayasa'ya duyulan ihtiyaca da vurgu yapıldı. 

İstanbul'da Alevi derneklerinin çağrısıyla binlerce Alevi yurttaş, ayrımcı ve dışlayıcı politikalara karşı "Laik ve demokratik bir Türkiye" şiarıyla Büyük Alevi Kurultayı'da bir araya geldi. 

Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Derneği ve Demokratik Alevi Dernekleri’nin çağrısıyla Yenikapı'da düzenlenen kurultaya, on binden fazla yurttaşın katıldığı kaydedildi.

Yenikapı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen kurultaya Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri ile birlikte Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Barış Atay da katıldı. Sol sosyalist parti temsilcileri de kurultayda yer aldı. 

Kurultay salonunda Alevilere yönelik katliamlara karşı adalet talebi pankarltarla da dile getirilirken, eşit yurttaşlığa ilişkin taleplere de dikkat çekildi ve inanç özgürlüğüne ilişkin talepler pankartlar da yer aldı. 

'ALEVİLERİN LAİK VE DEMOKRATİK TÜRKİYE'DEN BAŞKA ŞİARI YOK'

Kurultayda konuşma yapan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, iktidarın Alevileri bir güvenlik problemi gibi ele alarak Alevilere karşı İçişleri Bakanlığı üzerinden harekete geçtiğini belirtti.

Eşit yurttaşlık taleplerine dikkat çeken Arslan, "Her yurttaşın hakkı olan hizmetleri, Alevilere lütufmuş gibi görüyorlar. Eşit yurttaşlık talebinin altını boşaltmak için Alevi köylerine döşenen asfalt, sanki lütufmuş gibi bir algı yarattılar. Hızır paşalarıyla demokratik atılım getirdiler. Sanki bir Diyanet yetmiyormuş bir de Alevi Diyaneti kurmaya, Alevileri kontrol altına almaya çalışıyor. Bizi görmeyen iktidar şunu bilsin ki Alevilerin bu ülkede 'Laik ve demokratik Türkiye'den başka bir şiarı yok" ifadelerini kullandı. 

LİDERLERİN MESAJLARI OKUNDU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Mithat Sancar'ın kurultaya gönderdiği mesajlar da salonda okundu. 

SONUÇ BİLDİRGESİ

Büyük Alevi Kurultayı'nın sonuç bildirgesi de yayımlandı. Aleviler tarih boyunca aydınlıktan yana tavır aldığı belirtilen bildirgede, farklı kültürel ve toplumsal kimliklere yönelik baskıların devam ettiği vurgulandı. Dünyada var olan sorunların Türkiye'de de yaşandığı kaydedilirken, "Türkiye’de tekçi, Türk-İslam sentezci uygulamalar hayatın her alanında kendini hissettirmekte ve iktidarın kurduğu sosyal ve politik baskı mekanizmalarıyla daha da kurumsallaştırılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

"Rızalık toplumuna inanan bizler için, bu ülkede yaşayan, ayrımsız herkesin temel insan haklarından yararlanmasını ve eşit yurttaşlık temelinde bütün kimliklerin kendilerini özgürce ifade edebilecekleri laik ve demokratik bir Anayasa, bizim açımızdan kaçınılmaz bir zaruriyettir" ifadelerine yer verilen açıklamada, "Geçmişe baktığımızda, herkes gibi biz de kıyımlardan geçmiş, asimilasyona uğramış ve inancını gizlice yaşamak zorunda kalmış bir topluluğuz. Bu gerçekliğin farkında olarak, toplumsal yüzleşme kaçınılmaz bir gerekliliktir" vurgusunda bulunuldu.

'ALEVİLERİN SORUNLARI, SİYASAL REJİMİN İHTİYAÇLARINA GÖRE YAPILANDIRILMIŞ KRONİK HALE GELEN SORUNLARDIR'

Devletin inkarcı politikasının AKP iktidarı döneminde de sürdüğü kaydedilirken, AKP'nin son dönemdeki düzenlemelerine ilişkin eleştirilere de yer verilerek şu ifadeler kullanıldı:

"Son dönemde Alevilere yönelik çalışmalar hızlandırılarak birçok yeni uygulama hayata geçirilmiştir. İç İşleri Bakanlığı eliyle Alevi toplumunun içinde çalışmalar yapılmakta ve Alevilerin sorunları maddi sorunlara indirgenerek Alevilerin gerçek sorunlarının üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Alevilerin gerçek sorunları, doğrudan negatif ayrımcı esaslara ve siyasal rejimin ihtiyaçlarına göre yapılandırılmış ve kronik hale gelen sorunlardır.

'ERDOĞAN, SÖZDE DEMOKRATİK BİR REFORM PAKETİ AÇIKLADI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şahkulu Sultan Dergahı’nda yine her zaman yaptığı gibi Alevilerin kendi öz örgütlerini yok sayarak, çevresinde toplayabildiği kimi göstermelik, muhataplarıyla, sanki tüm Alevi toplumu ve örgütleri kendi arkasındaymış gibi bir fotoğrafın önünde Alevilere sözüm ona müjde adı altında sözde demokratik bir reform paketini açıklamıştır.

'ALEVİĞİN DEVLET GÜCÜYLE SOLUKSUZ BIRAKILMASININ YENİ BİR AŞAMASI'

Meclis'te geçirilen torba yasa ve Resmi Gazete'de ilan edilen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ne demokratiktir, ne de müjdedir. Aksine bunlar Aleviliğin şimdiye kadar devlet gücüyle soluksuz bırakılmasının yeni bir aşamasıdır. Ancak Alevi toplumunda bunun bir karşılığı yoktur, beyhude bir çabadır.

Bir inanç olarak, Aleviliği tüm yönleriyle kabul etmek yerine, Kültür ve Turizm Bakan-lığına bağlı bir 'Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’' kurarak bizi hem inkâr etmekte hem de bir kültürel bir öğeye indirgeme çabası içine girmektedirler.

'ERDOĞAN VE DEVLET YETKİLİLERİ, KUTUPLAŞTIRMA VE BÖLME GİRİŞİMLERİ YÜRÜTMEKTEDİR'

Aynı zamanda Alevilerin sorunlarını, 17/18 Eylül 2022 ‘deki Hacı Bektaş deklarasyonunda ifade ettiğimiz üzere, Cemevlerinin elektrik, su sorunu, imar sorunu, dedelerimize ulufe diye dağıtılacak maaş sorununa indirgemektedirler.

Bir taraftan da bizzat Cumhurbaşkanı ve devlet yetkilileri Aleviliği kendilerine göre tanımlama çabalarına devam etmekte, Alevileri kendi içinde, İslam içi İslam dışı, 'Ali’li' 'Ali’siz' diyerek, hedef tahtasına koyma, kutuplaştırma ve bölme girişimleri yürütmektedirler."

TALEPLER

Sonuç bildirgesinde, "Alevi toplumumuzun meşru kurumlarının, ocaklarının, süreklerinin ve cümle canlarımızın bu kurultayda ortaya koydukları temel talepleri bir kez daha kamuoyuna ilan ediyoruz" ifadeleriyle de talepler şöyle dile getirildi:

1) Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilerek, bu statünün gerektirdiği tüm hakların tanınması, el konulmuş dergahlarımızın ve mekanlarımızın geri iade edilmesi ve aleyhimize düzenlenmiş olan yasal düzenlemelerin geri çekilmesi

2) Toplumun tüm kesimlerine bir deli gömleği gibi giydirilen, zorunlu din derslerinin zo-runlu olmaktan çıkarılması, toplumun tümüyle çağın gerisine savrulmasına neden olan eğitimin dinselleştirilmesinden vazgeçilmesi

3) Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, toplumun tümünü domine etmeye yönelik girişimlerden bir an önce elini çekerek, temel siyasal sorunlarımız konusunda bir referans mercii olmaktan uzaklaştırılması ve nihayet tasfiyesine dönük adımların atılmaya başlanması

4) Gerek kamu kaynaklarının ve gerekse kamu kadrolarının liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağılımının sağlanması, başta Aleviler olmak üzere ötekileştirilen tüm kesimler aleyhine sürdürülen negatif ayrımcılığa derhal son verilmesi

5) Madımak’ın utanç müzesi yapılması,

6) Alevilere karşı işlenen nefret suçlarının açığa çıkarılması ve bu gibi nefret suçlarının önüne geçilmesi için gerekli hukuki tedbirlerin alınması,

7) Alevilere karşı yapılmış olan kıyım, katliam ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzleşilmesi

8) Kutsal mekanlarımıza ve coğrafyamıza yönelik yağma, talan ve el koyma girişimlerine son verilmesi

9) Alevi yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesinden vazgeçilmesi ve değiştirilen yerlerin isimlerinin iade edilmesi,

10) Alevi inancında özel yeri olan günlerin resmi tatil edilmesi

11) Kamusal yayıncılığın ayrımcılıktan arındırılması

Taleplerle birlikte eşit yurttaşlığı içeren yeni bir Anayasa yapılamsı talebi de bir kez daha dile getirildi.

'LAİK, EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAM BU ÜLKEDE YAŞAYAN HERKESİN İHTİYACI'

Laik, eşit ve ögür bir yaşamın yalnızca Alevilerin değil Türkiye'de yaşayan herkesin ihtiyacı olduğu ve Alevilerin üzerine düşeni yapılacağı kaydedilirken, "demokratik parlamenter sistem"den yana olunduğu da ilan edildi. Sonuç bildirgesi, şu sözlerle sona erdi:

"Kurultayımız, eşitsizliklerin derinleştiği, demokrasinin ve temel insan haklarının rafa kaldırıldığı, laiklikten giderek uzaklaşıldığı, ayrımcılık ve şiddetin arttığı, politik gerilimlerin yük-seldiği ve Alevilerin daha da ağır sorunlar yaşadığı bir dönemde yapıldığından daha da önem kazanmaktadır. Biz Aleviler geçmişte olduğu gibi bugün de birlikte yaşamanın sorumluluğunu bilerek yeniden yaşanabilecek bir ülke özlemini gerçekleştirmek için üzerimize düşen sorumluluğu son bir evimiz kalsa dahi yerine getirmekte kararlıyız. Ülkemizin geleceğinin konuşulduğu bugünlerde biz Aleviler, herkesin kendisini temsil ettiği demokratik parlamenter sistemden yana olduğumuzu bu kurultayda beyan ediyoruz. 

Bu kurultayda bir araya gelen bizler, laik, eşit ve özgür bir yaşamın sadece Alevilerin ihtiyacı değil, bu ülkede yaşayan herkesin ihtiyacı olduğunun bilincindeyiz. O yüzden ne istiyorsak, herkes için istiyoruz. Ne yapacaksak hep birlikte yapacağız.

Tekrar söylüyoruz, asimilasyon ve yok etme politikalarına karşı, Seyit Nesimi’nin dediği gibi iki cihana sığmayan bizler, Kültür Bakanlığına da torba yasaya da sığmayız.

Aleviler vardır, Alevilik haktır."