İstanbul Valisi, vaka düşüşü yaşanan 3 ilçeyi açıkladı
Kentte pozitif vaka sayısının geçen hafta yüzde 40 oranında azaldığını belirten İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, en hızlı vaka düşüşü yaşanan 3 ilçeyi açıkladı.
21-12-2020 19:13

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, resmi Twitter hesabından 18. Filyasyon Takip Kurulu toplantısının gerçekleştirildiğini duyurdu.
Vali Yerlikaya, İstanbul’da pozitif vaka sayısındaki düşüşün devam ettiğini ve geçen hafta yüzde 40 oranında azalma yaşandığını aktardı.
En hızlı vaka düşüşü yaşanan üç ilçenin Arnavutköy, Beyoğlu ve Avcılar olduğunu ifade eden Vali Yerlikaya, “Tedbirlere uyarak birlikte başaracağız” dedi.
‘SON GÜNLERDE EVDE BULAŞMA ORANI YÜKSELDİ’
18 Aralık’ta İstanbul’da yapılan koronavirüs salgınıyla ilgili toplantının ardından sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Yatak doluluk oranı %55, yoğun bakım doluluk oranı %65. 658’den 1934’e çıkarılan filyasyon ekiplerimiz yaygın temaslı taraması yapıyor” bilgilerini paylaşmıştı.
Bakan Koca ayrıca, ‘’Birlikte tedbirlere uyum ve mücadele sonuç vermeye başladı. Ancak günlük toplam vaka düşüşüne rağmen son günlerde evde bulaşma oranı yükseldi. Evde kalırken tedbirleri elden bırakmayalım. Mücadeleye birlikte ve ara vermeden devam edelim’’ dedi.
İLGİLİ HABERLER
İBB açıkladı: İstanbul'da dün 'bulaşıcı hastalık' nedeniyle kaç kişi hayatını kaybetti?
İBB Mezarlıklar Dairesi, bugün İstanbul'da bulaşıcı hastalık sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısını açıkladı. Belediyenin verilerine göre bugün 164 kişi bulaşıcı hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.
06-12-2020 20:56

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Dairesi, dün İstanbul'da 164 kişinin 'bulaşıcı hastalık' sebebiyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre ise dün Türkiye'de 195 kişinin yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle hayatını kaybettiği bildirilmişti.
NE OLMUŞTU?
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan Türkiye Covid-19 Hasta Tablosu’na yönelik güvensizlikler devam ederken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından açıklanan verilerin Sağlık Bakanlığı verilerini geçmesine ilişkin şunları söylemişti:
“Bizim daha önce de olduğu gibi ölüm belgesi var ve bunda ölüm şekli ile ölüm nedeni var. Ayrıca burada bulaşıcı hastalık bölümü var. Marttan önce bunun pek doldurulmadığını biliyoruz.
Enfeksiyon bulgusu olan her hastanın işlendiği yer bulaşıcı hastalıklardır. İkinci bölüm ise ölüm sebebidir. Covid ise covid, menenjit ise menenjit yazılıyor. Bakanlık olarak biz yapmıyoruz, hekimlerin doldurduğu kısım bu. Enfeksiyon belirtisi olan her hasta covid hastası mıdır?
Sağlık Bakanlığı ve İBB verileri arasında dikkat çeken fark
Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı tablodaki vefat sayısı ile İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı'nın kayıtlarında yer alan 'bulaşıcı hastalık kaynaklı' ölüm sayısı arasındaki fark dikkat çekti.
23-11-2020 23:21

Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan, 23 Kasım Pazartesi gününe ilişkin koronavirüs (Covid-19) tablosuna göre son 24 saatte 153 kişi hayatını kaybederken 6 bin 713 yeni hasta tespit edildi. Bugün açıklanan verilerin ardından hem yeni hasta sayısında hem de vefat sayısında bugüne kadarki en yüksek sayıya ulaşıldı.
Bakanlığın yayınladığı verilerin ardından İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı’ndan edinilen bilgiye göre bugün İstanbul’da toplam 442 ölüm gerçekleşti ve bunlardan 201’i koronavirüs nedeniyle gerçekleşti.
Sadece İstanbul’da koronavirüs kaynaklı vefat sayısının bakanlığın açıkladığı ülke genelindeki vefat sayısından fazla olması dikkat çekti.
İMAMOĞLU SON RAKAMLARI PAYLAŞMIŞTI
İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da İstanbul'da dün gerçekleşen “bulaşıcı hastalık” kaynaklı vefat sayılarını açıklamıştı.
İmamoğlu, “Bu konuda benim dilimin kemiği yok. Mecburum konuşmaya. Dün akşam (22 Kasım), bulaşıcı hastalıktan İstanbul'daki vefat sayısı, 186. Ben şimdi ne yapayım yani; susayım mı, yutkunayım mı? Ben, uyuyamadım ki gece” şeklinde anlatmıştı.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğrencileri, online sınav ve kamera açma zorunluluğuna tepkili
İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğrencileri, okul yönetiminin koronavirüs tedbirleri kapsamında aldığı kararların birçok öğrenciyi mağdur ettiğini belirtirken, “Bunlar herhalde herkesin eşit şartlar altında yarıştığını zannediyor. Bırakın iki kamerayı, bir kamerayı zor bulan öğrenciler var” dedi.
18-11-2020 09:58

İleri Haber
İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğrencileri, üniversite yönetiminin, Türkiye’yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle derslerin ve sınavların online yapılması ve sınavlarda kamera açma zorunluluğu getirilmesine karşı tepkili.
Online derslerin öğrenciler arasında fırsat eşitsizliği yarattığını ve sınavlarda kamera açma zorunluluğu getirilmesinin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı olduğunu belirten Medeniyet Üniversitesi öğrencileri, Senato’nun aldığı kararlardan bir an önce vazgeçmesini talep ediyor.
‘#usulsüzmedeniyet’ etiketiyle sosyal medyadan kampanya başlatan öğrenciler, seslerini duyurmaya çalışıyor.
Senato kararının bir örneğini şu şekilde:
"İstanbul Medeniyet Üniversitesi Senatosu’nun 10.11.2020 tarihli oturumunda, İstanbul Valiliği'nin ve İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun COVID-19 tedbirleri kapsamında yeni almış olduğu kararlar doğrultusunda, Üniversitemizde yürütülmekte olan eğitim-öğretim süreçleri gözden geçirilerek ilave tedbirlerin alınması konusu görüşülmüş olup yapılan görüşmeler sonucunda 16 Kasım 2020 tarihinden itibaren 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi sonuna kadar Üniversitemiz Lisans ve Lisansüstü programlarında uzaktan (çevrimiçi) eğitime geçilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.
Senatomuzun aynı tarihli oturumunda “2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Güz Yarıyılı Ara Sınavlarının Uygulanmasına Yönelik Usul ve Esaslar” konusu da görüşülmüş olup yapılan görüşmeler sonucunda Üniversitemiz “2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Güz Yarıyılı Ara Sınavlarının Uygulanmasına Yönelik Usul ve Esaslar”ının aşağıda belirtilen şekilde kabul edilmesine oybirliği ile karar verilmiştir:
2020-2021 EĞİTİM ve ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI ARA SINAVLARININ UYGULANMASINA YÖNELİK USUL VE ESASLAR
1. COVID-19 salgını sebebiyle Üniversitemizde yapılacak olan güz yarıyılı değerlendirme sınavlarında, belirlenen sınav takvimine uygun olarak şu sınav türlerinin kullanılması uygun görülmüştür.
Öğretim üyeleri tarafından bu sınav türlerinden biri ya da birkaçı tercih edilebilir. Sınav güvenliği açısından (Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından yapılacak sınavlar dışında) test, boşluk doldurma, vb. sınav/soru türünden kaçınılmalıdır.
A) Klasik Sınav:
- Bu sınavlar ZOOM platformu üzerinden canlı oturum şeklinde eşzamanlı olarak gözlemlenir – kayıt zorunludur.
- Bu sınav usulünde bir seansta gözetmen(ler) de dahil olmak üzere en çok 25 kişi sınavda yer alabilecektir. Öğrenci sayısı fazla olduğu takdirde, dekanlık ya da müdürlük makamına bilgi verilmek kaydıyla, eş zamanlı ya da farklı zamanlarda 1’den fazla seans yapılabilir. Farklı zamanlarda yapılacak sınavlarda sınav sorularının değiştirilmesi gereklidir.
- Sınav her öğrencinin yüzü ve sınavda kullanacağı ortam (masa vb.) net olarak görülecek şekilde kamera ve ses düzenlemesi yapıldıktan sonra başlayacaktır.
- Sınav sırasında öğrencinin İnternet bağlantısında kısa süreli kopma gibi bir problemi olursa sınava devam etmesine izin verilecek fakat bu süre 3 dakikayı geçtiğinde öğrencinin sınavı geçersiz sayılacaktır.
- Sınav kağıtları şekil şartları eksik olmamak kaydıyla, öğretim üyesi tarafından belirlenecek yöntemle ve ilan edilecek eğitim uygulamasına belirtilen süre içerisinde yüklenir.
B) Açık uçlu soru içeren sınav:
- Bu sınavlar Turnitin bilgi sistemi üzerinden yapılacaktır. Turnitin programının öğretim üyesi ve öğrenci tarafından nasıl kullanılacağına yönelik detaylı çalışmalar (metin ve video kayıtları) ilgililerle e-posta ve üniversite web sayfası üzerinden paylaşılacaktır.
- İlgili öğretim üyesi öğrencilere:
- Sınavın tarihi ve saati,
- sınav süresi,
- sınav sorularının öğrencilerle nasıl paylaşılacağı (eposta ve Öğrenci Bilgi Sistemi (ÖBS) tercih edilecektir),
- öğrencilerin sınav cevap kağıdını hangi yolla ve ne zamana kadar teslim edecekleri,
- sınav güvenliğini sağlamak için öğrencilere soruları cevaplarken uyacakları kurallar ve dikkat etmeleri gereken noktalar; öğrencinin intihal veya etik ihlal yapması durumunda bunun kopya olarak değerlendirileceği, yönetmelik gereğince cezai işlemlere başvurulacağı,
- sınav ile ilgili diğer tüm bilgileri sınav gününden en az bir hafta e-posta ve ÖBS üzerinden duyurur.
- ÖBS, E-posta ya da Edmodo öğrenme yönetim sisteminden en az ikisi kullanılarak öğrenciye açıklanan sınav saatinden (en erken) 30 dakika önce açık uçlu sorular gönderilir.
- Açık uçlu soruların dersin öğrenme kazanımlarıyla uyumlu, öğrencilerin anlama/kavrama, uygulama, analiz, sentez ve/veya değerlendirme yapabilme düzeyindeki kazanımlarını ölçebilecek nitelikte olması gerekir.
- Öğrencinin belirlenen sınav süresi içerisinde Word formatında hazırladığı cevapları dosya halinde Turnitin’e yüklemesi istenir.
- Turnitin programının yüklemeye izin vermediği formatlarda hazırlanan sınavlar, e-posta ve/veya Edmodo üzerinden gönderilecektir.
C) Ödev:
- ÖBS, E-posta ya da Edmodo öğrenme yönetim sistemlerinden en az ikisi kullanılarak öğrenciye ödev konusu ve şekil şartları en az 2 hafta önce ilgili öğretim üyesi tarafından bildirilir.
- Öğrenci intihal veya etik ihlal yapması durumunda bunun kopya olarak değerlendirileceği, yönetmelik gereğince cezai işlemlere başvurulacağı konusunda bilgilendirilir.
- Öğrencinin belirli bir tarihe kadar (takvimde belirlenen final tarihinde belirlenen sınav tarihinin bitimine kadar) ödevi Word dosyası halinde Turnitin’e yüklemesi istenir.
- Turnitin programının yüklemeye izin vermediği formatlarda hazırlanan sınavlar, e-posta ve/veya Edmodo üzerinden gönderilecektir.
D) Proje:
- ÖBS, E-posta ya da Edmodo öğrenme yönetim sistemlerinden en az ikisi kullanılarak öğrenciye proje konusu ve şekil şartları bildirilir.
- Öğrenci intihal veya etik ihlal yapması durumunda bunun kopya olarak değerlendirileceği, yönetmelik gereğince cezai işlemlere başvurulacağı konusunda bilgilendirilir.
- Öğrencinin belirli bir tarihe kadar (takvimde belirlenen final tarihinde belirlenen sınav tarihinin bitimine kadar) projeyi Word dosyası halinde Turnitin’e yüklemesi istenir.
- Turnitin programının yüklemeye izin vermediği formatlarda hazırlanan projeler, e-posta ve/veya Edmodo üzerinden gönderilecektir.
E) Uygulama içeren sınav:
- Uzaktan öğretimle verilen bazı uygulamalı derslerde öğrencilerin yapacakları uygulamalar ZOOM platformu üzerinden canlı oturum şeklinde eşzamanlı olarak gözlemlenir -kayıt zorunludur-.
- Bu sınav türünde bir seansta gözetmen(ler) de dahil olmak üzere en çok 25 kişi sınavda yer alabilecektir Öğrenci sayısı fazla olduğu takdirde, dekanlık ya da müdürlük makamına bilgi verilmek kaydıyla, eş zamanlı ya da farklı zamanlarda 1’den fazla seans yapılabilir. Farklı zamanlarda yapılacak sınavlarda sınav sorularının değiştirilmesi gereklidir.
- Sınav her öğrencinin yüzü ve sınavda kullanacağı ortam (masa vb.) net olarak görülecek şekilde kamera ve ses düzenlemesi yapıldıktan sonra başlayacaktır.
- Sınav sırasında öğrencinin İnternet bağlantısında kısa süreli kopma gibi bir problemi olursa sınava devam etmesine izin verilecek fakat bu süre 3 dakikayı geçtiğinde öğrencinin sınavı geçersiz sayılacaktır.
- Sınav kağıtları şekil şartları eksik olmamak kaydıyla, öğretim üyesi tarafından belirlenecek yöntemle ve ilan edilecek eğitim uygulamasına belirtilen süre içerisinde yüklenir.
- Alternatif olarak; öğrenci kendi uygulamasını videoya kaydederek, e-posta ya da Edmodo uygulamaları üzerinden öğretim üyesiyle paylaşabilir.
F) Sözlü Sınav
- Öğrencilerle ZOOM’da en çok üç kişilik görüntülü sözlü sınav oturumları yapılır -kayıt zorunludur-.
- Sözlü sınavlarda sorulara verilecek olan cevapların değerlendirilmesi için cevap anahtarı önceden hazırlanır.
- Puanlama cevap verildikten hemen sonra yapılır.
G) Tıp Fakültesi’nin uzaktan sınavlarında KEYPS eğitim yönetim sistemi kullanılacaktır.
- Sınavlar kurul sonlarında KEYPS üzerinden uzaktan yapılacak, bu sınavın aşağıda belirtilen gereklerini yerine getiremeyen öğrenciler için ikinci dönemde örgün sınav yapılacaktır. Öğrenciler sınav usulü ile ilgili taleplerini Tıp Fakültesi dekanlığına e-posta aracılığı ile bildireceklerdir. (Belirlenen) tarihten sonra çevrimiçi sınava öğrenci talebi kabul edilmeyecek ve öğrenci örgün sınava davet edilecektir.
- Öğrencilerden uzaktan sınavda kullandığı birinci cihazın (bilgisayar/tablet/telefon) yanı sıra, ellerini yakın bir mesafeden gören ikinci bir cihaz kullanmaları istenecektir.
- Öğrenciler birinci cihazdan KEYPS sınavına ve ikinci cihazdan ise zoom.us toplantısına giriş yapacaklardır. Sınav boyunca ikinci cihazın kamerası ve sesi açık kalacaktır.
- Uzaktan yapılacak olan kurul sınavları, 100 çoktan seçmeli soru üzerinden yapılacaktır.
- ÖDK soru sayıları hesaplanıp Dropbox’daki koordinatörler ortak klasörüne yüklenecektir.
- Pratik sınavları ister teorik ister uygulamalı olsun ikinci dönem yapılacak ve kurul sınavı notlarına eklenecektir.
- KEYPS’in güvenlik özelliklerinden olan önceki sorulara geri dönmeme özelliği uygulanacaktır.
- Sınav sırasında öğrencinin İnternet bağlantısında kısa süreli kopma gibi bir problemi olursa sınava devam etmesine izin verilecek fakat bu süre 5 dakikayı geçtiğinde öğrenci mazeretli sayılacak ve ikinci dönem yapılacak örgün sınava katılmaları istenecektir.
- Kopya çektiğinden şüphelenilen ya da kurallara uymayan öğrenci hakkında tutanak tutulacaktır, sınavının geçersiz sayılıp sayılmamasına ve/veya örgün sınava alınıp alınmamasına kurul karar verecektir.
- Çevrimiçi ile örgün sınav arasında soru geçerlilik, güvenilirlik ve zorluk derecelerinde farkın en az düzeyde tutulması için çoktan seçmeli soru şekli öğretim üyelerinden talep edilecektir.
2. Sınavlarla ilgili fakülte özelindeki detaylar için fakülte web sayfaları kullanılacaktır.
3. Öğrencilerin intihal veya etik ihlal yaptıklarının veya kopya teşebbüsünde bulunduklarının tespiti durumunda, yönetmelik gereğince cezai işlemlere başvurulur. Öğrencilerin intihal ve etik ihlaller hususunda detaylı bilgilendirilmesi, üniversitemiz web sayfası ve e-posta yoluyla kendilerine gönderilecek olan video kaydı yoluyla yapılacaktır.
4. Senato tarafından kabul edilen Akademik Takvime uygun şekilde, detaylı bir program oluşturulacaktır. Her öğretim üyesinin belirlenen tarihi ve saati dikkate alarak sınavını yapması istenir."
İstanbul’da kademeli mesainin ayrıntıları belli oldu
İstanbul’da kamu kurumlarında kademeli mesaiye geçiliyor. İstanbul Valisi Yelikaya, yeni sistemin ayrıntılarını açıkladı.
18-09-2020 23:54

İstanbul'da yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle geçilmesi planlanan kademeli mesai saatlerinin detaylarına ilişkin açıklama yapan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 21 Eylül tarihinden itibaren kamu kuruluşlarında vardiya sisteminde değişikliğe gidileceğini duyurdu. Yerlikaya, yeni siste hakkında bilgileri paylaştı.
Yerlikaya'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- “İstanbul'da toplu ulaşımda 07:00 ile 09:00, akşam 17:00-20:00 saatleri arasında yoğunluk yaşanıyor. Çalışmalarımızın tek bir amacı var, bu pik saatlerde hemşehrilerimizi salgın riskinden korumak.”
- “Yalnızca kamu sektörünün değil, özel sektörün de kademeli mesai ve esnek çalışmaya geçmesinde fayda var.”
- “İlkokul birinci sınıf öğrencilerimiz, okul öncesi ana sınıfı öğrencilerimiz ayrıca özel eğitim okullarımızın ana sınıfı ve birinci sınıfı öğrencilerimiz 21 Eylül saat 09.00'da ders başı yapacaklar.”
- “Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz saat 08.00 ve 16.30, sağlık teşkilatlarımız saat 08.30 -16.30, diğer tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız 09.00-16-30 saatleri arasında mesai uygulanacaktır.”
- “21 Eylül tarihinden itibaren vardiya sistemiyle bazı bölge müdürlüklerimiz ile il jandarma, il emniyet ve sahil güvenlik komutanlığı 07:00'de başlayıp kademeli olarak 08:00 ve 09:00 olarak devam edecekler.”
İstanbul Valiliği vazgeçti: Tedbirler Pazartesi gününden itibaren uygulanacak
İstanbul Valiliği'nin koronavirüsle mücadele kapsamında alınan yeni tedbirleri açıkladı. Açıklamaya göre, açık alanlarda yapılacak konser, gösteri, festival vb. etkinliklere müsaade edilmeyecek.
11-09-2020 21:34

İstanbul Valiliği'nin açıkladığı yeni tip koronavirüsle (Covid-19) mücadele kapsamında, açık alanlarda yapılacak konser, gösteri, festival vb. etkinliklere müsaade edilmeyecek.
Deniz turizmi araçlarında yapılan düğünlere de izin verilmeyeceğinin belirtildiği açıklamanın tamamı şu şekilde:
"Koronavirüs salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını
kontrol altında tutma amacıyla içinde bulunduğumuz kontrollü sosyal hayat döneminde, salgınla mücadelenin başarıya ulaşması için İçişleri Bakanlığınca yayınlanan genelgeler ile maske takma zorunluluğu getirilmiş, şehiriçi ve şehirlerarası yolcu taşımacılığına düzenlemeler yapılmış, düğün, nikah, sünnet düğünü, kına gecesi,nişan vb. etkinliklere kısıtlama getirilmiştir.
Başta fiziki mesafe kuralı olmak üzere, alınan tedbirlere yeterince riayet edilmemesinin hastalığın yayılım hızını artırması ve toplum sağlığını riske atması nedeniyle;İstanbul İl Hıfzıssıhha Meclisi tarafından bugün yapılan toplantı sonrasında alınan 89 sayılı karar ile 12.09. 2020 tarihinden itibaren;
1- Kültür ve Turizm Bakanlığı veya İstanbul Valiliği Günübirlik Deniz Turizmi Kurulunca belgelendirilen gezi, spor, eğlence amaçlı olarak faaliyet gösteren deniz turizm araçlarında, gezi, tur ve restoran teknelerinde, ticari yatlarda, Şehir Hatları işletmesi, Turyol, Dentur, Avrasya, Mavi Marmara vb. işleticiler tarafından gezi, spor,eğlence amaçlı olarak;
deniz turizmi hizmetinde faaliyet gösteren deniz turizm araçlarında; düğün, nikah, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan vb. etkinliklere hiçbir surette müsaade edilmeyecektir.
2- Açık alanlarda yapılacak; konser, gösteri, festival vb. etkinliklere itibaren hiçbir surette müsaade edilmeyecektir. Herhangi bir mağduriyete neden olunmaması için alınan kararlara uyulması önem taşımaktadır. Yapılacak denetimlerde alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca idari işlem tesis edilecek, konusu suç teşkil eden davranışlarla ilgili olarak adli işlem başlatılacaktır.Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
TEDBİRLER YARIN DEĞİL, PAZARTESİ GÜNÜNDEN İTİBAREN UYGULANACAK
Valilik, bu açıklamadan bir kaç saat sonra 12 Eylül'den itibaren başlayacak olan tedbir uygulamalarının tarihini değiştirerek bir açıklama daha yayınladı. Açıklamada "İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunca alınan 11.09.2020 tarih ve 89 sayılı karar, 14.09.2020 Pazartesi günü Saat:08.00’den itibaren uygulanacaktır." ifadeleri yer aldı.
İstanbul Valisi: Allah rızası için dışarı çıkmayın, başka ne söyleyebilirim?
Katıldığı temel atma töreninde yurttaşlara seslenen İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, koronavirüs önlemlerine ilişkin yaptığı konuşmada ''Allah rızası için dışarı çıkmayın'' dedi.
03-09-2020 14:37

AKP hükümetinin alınan önlemleri ''normalleşme'' adımları kapsamında gevşetmesinin ardından yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını, son haftalarda yeniden büyük bir hızla yayılmaya başladı. Uzmanların, hükümete gerekli tedbirlerin alınması çağrısı yapmasına rağmen iktidar herhangi bir girişimde bulunmazken, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise yaptığı bir konuşmada ''Allah rızası için dışarı çıkmayın'' dedi.
Zeytinburnu’nda yapılacak Millet Bahçesi’nde yer alacak İlçe Emniyet Müdürlüğü binasının temel atma törenine katılan Yerlikaya, koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında ülke genelinde düğün, nişan gibi faaliyetlerin yasaklandığını anımsatarak, sonbaharda daha dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Vali Yerlikaya, temizlik, maske ve mesafe kuralına uyulmasının önemine dikkat çekerek, “Maskeyi kuralına uygun takar, mesafeye dikkat edersek virüsün solunumla bulaşma riski yüzde 90 azalıyor” iddiasında bulundu.
'ALLAH RIZASI İÇİN DIŞARI ÇIKMAYIN'
Pozitif vakayla temas edenlerin sabırlı olması gerektiğini söyleyen Yerlikaya, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Sizden bir şey istiyorum bu şehrin valisi olarak; Allah rızası için dışarı çıkmayın. Ne söyleyebilirim başka? İdari işlem yapmaktan haya ediyoruz. Pozitif olduğunu bilen kardeşimiz kendi sağlığını düşünmüyorsa bundan büyük bir kul hakkı nasıl olabilir? Şehirle nasıl helalleşeceksin? Biz hem idari işlem yapıyoruz hem de savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz.”
Acun Karadağ tahliye edildi
Yüksel Direnişçisi Acun Karadağ tahliye edildi.
27-01-2021 20:03

Ankara Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde “İşimizi geri istiyoruz” eylemini sürdüren Acun Karadağ, Alev Şahin, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt 13 Ağustos’ta evlerine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı. Bugün görülen duruşmada Acun Karadağ hakkında tahliye kararı verildi.
DİSK, TBMM'yi göreve çağırdı: 'Asgari ücret en az 750 lira artırılabilir'
Partilerle yapılan görüşmelerde, DİSK’in konuya dair raporu sunularak, TBMM’de gerekli düzenlemelerin yapılması talebi dile getirildi.
27-01-2021 18:23

İleri Haber
İşçilerin talep ve ihtiyacından düşük belirlenen asgari ücretle ilgili DİSK, TBMM’yi göreve çağırarak, asgari ücretin yükseltilmesi için yasal düzenlemenin yapılmasını istedi. Konuyla ilgili Meclis’te grubu bulunan partilerle görüşmeye başlayan DİSK heyeti, HDP ve CHP’ye ziyaretlerde bulundu.
2021 yılı asgari ücret görüşmeleri sonrası patronlar ve hükümet emekçiyi yine açlığa mahkum etmiş ve asgari ücret brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlenmişti. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını öncesi AKP iktidarının ekonomi politikaları sonucu derinleşen halkın krizi, salgınla birlikte daha da derinleşirken, belirlenen asgari ücret tepkilere neden olmuştu.
Konuyla ilgili Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından yapılan açıklamada, ücretin vergiden tamamen muaf tutulması ve asgari ücrete sağlanacak SGK prim desteğiyle asgari ücretin ve tüm işçilerin eline geçen nakit miktarının 750 lira artabileceği belirtildi.
Konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) de çağrı yapan DİSK, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için grubu bulunan partilerle görüşeceğini duyurdu.
HDP VE CHP İLE GÖRÜŞÜLDÜ
Bu kapsamda DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ve DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan’ın yer aldığı heyet bugün görüşmelerde bulundu.
TBMM’de önce Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile sonrasında ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüldü.
‘İŞÇİNİN ELİNE GEÇEN MİKTARIN YÜZDE 25 ARTIRILMASI MÜMKÜN’
Görüşmelerde DİSK’in konuya dair raporu sunularak, TBMM’de gerekli düzenlemelerin yapılması talebi dile getirildi. DİSK’in konuya dair raporunda özetle şu görüşlere yer verildi:
- 2021 yılı asgari ücreti Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından saptanmış olsa da TBMM tarafından yapılacak yasal değişiklikler ile asgari ücretlilerin ve tüm işçilerin eline geçen nakit miktarın en az 750 lira artırılması mümkündür.
- Asgari ücretin tümüyle vergiden muaf tutulması ve asgari ücrete sağlanacak SGK prim desteği ile asgari ücretli işçinin eline geçen miktarın yüzde 25’ten fazla artması mümkün olacaktır.
- TBMM’yi pandemi koşullarında asgari ücretle çalışan işçiler başta olmak üzere tüm işçilerin gelirinin iyileştirilmesi için harekete geçmeye ve gerekli yasal değişiklikleri yapmaya çağırıyoruz.
Karamollaoğlu'ndan Erdoğan'a 'gerçek dost' mesajı
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Mollaoğlu’nun açıklamaları arasında son dönemde gündeme gelen AKP ile ittifak konusu da vardı.
27-01-2021 15:43

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, son dönemde gündeme gelen AKP ile ittifak konusuna ilişkin, “Sayın Erdoğan’a çağrım. Biz sizi incitmek için değil, yanlışların ortadan kalkması için acı söylüyoruz. Gerçek dostlar birbirinin hatasının üstünü örten değil, uyarıda bulunup hatırlatma yapanlardır” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Mollaoğlu’nun açıklamaları arasında son dönemde gündeme gelen AKP ile ittifak konusu da vardı. "İttifak konusu ancak seçim sathı mahalline girildiği zaman konuşulacak bir konudur" değerlendirmesinde bulunan Karamollaoğlu, ayrıca şunları söyledi:
"Bu kadar farklılıkların olduğu bir ortamda, dostluklara daha çok ihtiyaç var ama unutulmamalıdır ki dost acı söyler. Sayın Erdoğan’a çağrım. Biz sizi incitmek için değil, yanlışların ortadan kalkması için acı söylüyoruz. Gerçek dostlar birbirinin hatasının üstünü örten değil, uyarıda bulunup hatırlatma yapanlardır. Çok açık bir şekilde söylemek istiyorum. İttifak konusu ancak seçim sathı mahalline girildiği zaman konuşulacak bir konudur. Saadet Partisi şahısları değil, ilkeleri konuşur. İttifak konusunda da zamanı geldiğinde bu ilkeler çerçevesinde karar veririz."
NE OLMUŞTU?
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü ziyaret etmişti. Erdoğan görüşmenin ardından bir cuma namazı sonrası “Sayın Asiltürk ile geçmişte birlikte olduğumuz büyüğümdür. Benim bu ziyaretim hem nezaket hem de bu ittifak meselesinde seçim ittifakı mı olur geleceğe yönelik terörle mücadelede her türlü desteğin bizim yanımızda olması lazım. Biz yalnızlığı hissetmemiz lazım” diyerek “ittifak” işareti vermişti.
Asiltürk ise görüşmede konuşulanlara ilişkin “Bunu açıklarsam bir bölünme meydana gelir. Ben bunu açıklamam” demişti.
Özgür Özel'den Süleyman Soylu'ya: 'Hadi oradan hadsiz Süleyman'
CHP'li Özgür Özel, konuşmasında "Bu Nazi ağzından kurtulmak lazım" diyerek Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Ömer Çelik'e Adolf Hitler'i örnek vererek yanıt verdi.
27-01-2021 15:21

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Özel Türkiye gündemine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunurken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'militan' söylemine "Bu Nazi ağzından kurtulmak lazım" yanıtını veren AKP Sözcüsü Ömer Çelik'e sert tepki gösterdi.
Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ilişkin ise şu ifadeleri kullandı
"Taç giyecek ki baş akıllanacak. Bu tacı giydi giyeli iyice zırvaladı. Ülkenin ana muhalefet liderine söylediği sözü de kendisine iade ediyoruz. Hadi oradan hadsiz Süleyman. FETÖ söyledi diye 50 bin il gezmiş, altına arabayı arabanın benzinini ceketi FETÖ vermiş. En yakınındaki arkadaşı FETÖ’ye iltisaklanmış Fethullah Gülen’in dizine diz çökmüş hadsiz Süleyman çıkıp Gülen ile alakası olmayan, mücadele içindeki partinin genel başkanına hadsizlik ediyor. Hadi oradan!"
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Dün 40 dakika boyunca esnaf için, işsiz için konuşmayıp CHP’ye saldırdığını Ömer Çelik’in ağzından dinledik. Bunun siyasetteki anlamı Türkiye’de psikolojik iktidar el değiştirmiş durumdadır. CHP’ye 60 dakikanın 40 dakikasını ayırıyorlarsa görülen şudur: Artık Türkiye’de psikolojik olarak üstünlük muhalefetin ve ana muhalefetin elindedir. Kendi yarattıkları kirli gündeme muhalefet partilerini çekmeye çalışıyorlar. Ömer Çelik’in kendine has kibri dağları delen yüzündeki sırıtışın çaresizliğinden kaynaklandığını biliyoruz. Her gün eriyen Cumhur İttifakı ve karşısında güçlenen CHP güçlenen muhalefet var. Suçluların psikolojisi şöyledir: Kendinde gördüğü en önemli kusuru karşıda varmış gibi söylerler. Ömer Çelik, Nazi ağzından bahsedeceksek o konuda elim güçlü. Hitler iktidarda kömür dağıtımıyla, bölünmüş yollarla övünmüş. Sonra demiş ki "Her Alman 3 çocuk yapacak". Kendi işaretini yapmış sonra yapmayanları suçlamış. Hatırlayın, bu kadar yerli ve milli iktidarın işareti İhvan'dan. Tek millet, tek devlet, tek lider, Adolf Hitler. Tek millet tek bayrak tek devlet tek vatan ile kimsenin bir derdi yok. Bir ara Türk milleti diyemeyen sendin. 10. Yıl Marşı faşist bir marştır dediler. Andımızı okutmadılar, MHP dava açtı ama geldiğimiz noktada hepsi sulh oldu. Devlete söz söylemeyen biziz devleti şirket gibi yönetip batıran sensin.,
NUMAN KURTULMUŞ'A YANIT
Numan Kurtulmuş diyor ki: Türkiye’de iki farklı siyaset yolu var. Biri genç Türkler, İttifak ve Terakki ile bugünkü CHP’ye kadar gelmiş siyasi çizgi. Diğer yol ise milletin hizmet yoludur AKP o yolun temsilcisidir diyor. İttihak ve Terakki’nin karşısında Sevr’i imzalayan Damat Ferit var. Bu ülkenin paylaşılmasını imzalayan Damat Ferit o zaman İttihak ve Terakki’nin karşısında. Hem orduyu toplamaya hem kurulacak devletin hazırlıklarını yapmaya çalışıyorken onlar bizim karşımızdaymış doğrudur. Saflar netleşti. Onlar Vahdettin’in temsilci. Biz Vahdettin’in idama mahkum ettiği Atatürk’ün temsilcisiyiz.
'HADİ ORADAN SÜLEYMAN'
Soylu, vali ve kaymakamlara suç duyurusunda bulunun diye gayrıresmi bilgi notu yolluyor. Biz üstünlük sağlayamadık ama devletin kamu görevlileri CHP’ye suç duyurusunda bulunursa belki milletin zihni bulanır yaklaşımındadırlar. Bu ülkede işe girmek için AK Parti’ye üye olmak gerekiyor mu gerekmiyor mu? Bugün CHP üyesi olanlar devlet memuru sınavına girmeden korkup kaydını sildirelim diyor. İşe girmek için AKP üyeliği avantaj mı değil mi? AKP üyeliği avantajsa tayinde terfide kolaylık sağlıyorsa millet yalan söyleyenle doğru söyleyeni ayıracaktır.
Taç giyecek ki baş akıllanacak. Bu tacı giydi giyeli iyice zırvaladı. Ülkenin ana muhalefet liderine söylediği sözü de kendisine iade ediyoruz. Hadi oradan hadsiz Süleyman. FETÖ söyledi diye 50 bin il gezmiş, altına arabayı arabanın benzinini ceketi FETÖ vermiş. En yakınındaki arkadaşı FETÖ’ye iltisaklanmış Fethullah Gülen’in dizine diz çökmüş hadsiz Süleyman çıkıp Gülen ile alakası olmayan, mücadele içindeki partinin genel başkanına hadsizlik ediyor. Hadi oradan!
PARLAMENTER SİSTEM YANITI
Mehmet Uçum ‘Parlamenter sisteme dönüş mümkün olmayacaktır’ diyor. Bu millet parlamentoya 600 tane vekil yolluyor. Bunlar senin gibi düşünmüyorsa sistemi değiştirir. Bu milletin verebileceği bir karara kafa tutma mı yoksa dilinin altında başka bir şey mi var? Darbeci misin sen? Bu millet Meclis’e kaç vekil yollayacağını da bilir o vekilin vereceği kararı da bilir. Bunu sarayın atanmışından öğrenecek değiliz. Millet anayasayı değiştirecek de geriye dönmek nasıl mümkün olmayacak?
Birinci 100 günlük planda hayvan hakları yasası dediler. Bugün, rejime kast eden anayasa değişikliğinden sonra kurulan tek adam rejiminin 949. günü. İlk 100 günde hayvan hakları yasası çıkacaktı, ne oldu? Gelin bu hayvan hakları yasasını çıkaralım.
'BAHÇELİ REKOR GELİŞTİRİYOR'
Bahçeli siyasi nezaketsizlikte kendine ait rekoru geliştirdi. Bundan önce kendisine geçmiş olsun diyen ana muhalefet liderinin elini havada bırakmıştı. Bu rekoru ana muhalefet partisi liderine linç girişimi yapıldığında geliştirmişti. Devamında bir mafya örgütü liderinin genel başkanımızı tehdidine susmuştu. Partisini Selçuk Özdağ’a saldırıdan sıyırmaya çalışan bir anlayış. Partiyi oradan sıyırmanın yolu sen kendi kendini dövdürdün demek değildir, samimi bir geçmiş olsun telefonu yeterdi. Bahçeli siyasi nezaketsizlikte rekor geliştiriyor.
KISITLAMALAR
10 aydır sadece alkollü olduğu için kapalı olan mekanlar var. Bu yaşam biçimine müdahaledir. Godomanların AVM’si açık garibanın kuru fasulye pilavcısı kapalı. Devasa marketler açık, tekel bayii kapalı. Madenlerde kan ter içinde birlikte çalışmak serbest, kıraathanede bir çay içmek yasak. Mitinglerde vatandaşın kafasına çay atmak serbest, bir yaşlı amcanın kahvede nefeslenmesi yasak. 11 aydır canı çıkmış kahveciye 2 bin lira verecek."
10 Ekim Katliamı Davası'nda skandallar bitmiyor: İhmaller ortaya çıktı, suç duyurusunda bulunuldu!
Avukatların açıklamasında, "Hakkındaki ihbar dikkate alınarak Yakub Şahin yakalansaydı 10 Ekim Ankara katliamı belki de hiç yaşanmayacaktı" denildi.
27-01-2021 14:35

İleri Haber
10 Ekim Ankara Katliamı’na ilişkin o dönem Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunan ve görev ile sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
10 Ekim 2015 günü Ankara Tren Garı önünde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından organize edilen Emek, Barış ve Demokrasi mitingine düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucunda 103 insan yaşamını yitirmiş, yüzlercesiyse yaralanmıştı. Katliamdan sonra açılan davada, 2018 yılında tutuklu sanıklar hakkında çeşitli mahkumiyet kararları verilirken, firari sanıklarla ilgili yargılama halen devam ediyor.
Konuyla ilgili mitingi organize eden kurumlar, katliamda yakınını kaybeden bir kısım aileler ve yaralananlar adına, o dönem Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunan ve bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
‘HUKUK SKANDALI NİTELİĞİNDE GELİŞMELER YAŞANIYOR’
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu’ndan yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
Firari sanıklarla ilgili bu yargılama devam ederken adeta hukuk skandalı niteliğinde gelişmeler yaşanmış ve katliamdan tam 4 yıl sonra soruşturmaya ilişkin 9 klasör evrak, kimliği belirsiz kişilerce Ankara Adliyesi’nin savcılık katına bırakılmıştır.
‘SORUŞTURMA SAVCILARI BİLİNÇLİ ŞEKİLDE GİZLEDİ’
Mahkeme’ye ulaşan söz konusu “kayıp” 9 klasörün içeriğine bakıldığında, katliamın nasıl organize edildiğine ve kamu görevlileri tarafından katliam faillerine nasıl yol verildiğine dair çok önemli deliller ve bilgiler bulunduğu görülmektedir. Nitekim klasörlerin içeriğinin soruşturma savcılarının yaptıkları yazışmalardan ve soruşturmayla ilgili çok önemli delilerden oluşması ve ancak yargılama başladıktan yıllar sonra ortaya çıkması, bunların soruşturma savcıları tarafından bilinçli bir şekilde gizlenerek davaya özellikle dahil edilmediğini göstermektedir. Bu gelişmeler sonucunda, soruşturma savcılarının delilleri gizledikleri ve kararttıklarının anlaşılması üzerine haklarında bir süre önce ilgili mercii olan HSK’ya tarafımızca gerekli şikayetler yapılmıştır.
‘TESPİT EDİLMESİNE RAĞMEN HİÇBİR İŞLEM YAPILMADI’
Esasen bu klasörler içindeki en önemli deliller, katliamın önemli sanıklarından olan ve canlı bombaların Gaziantep’ten Ankara’ya gelişinde escortluk yapan Yakub Şahin’in katliamdan 10 gün önce bomba malzemesi olan amonyum nitrat satın almaya çalıştığını gösteren Nizip Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı soruşturmaya dair evraktır. Nizip Cumhuriyet Savcılığı, o dönemde Nizip’te gübre bayiliği yapan ve kendisinden gübre almak isteyen şahıslardan şüphelenen bir kişinin, 30 Eylül 2015 tarihinde yaptığı ihbarı ciddiye alarak, konuyla ilgili hemen soruşturma başlatmış ve Yakub Şahin ile onunla birlikte hareket eden Hüseyin Tunç’u ve olayda kullandıkları araçları kısa sürede tespit etmiştir. Bunun üzerine Nizip Emniyet Müdürlüğü, 02/10/2015 tarihinde (katliamdan 8 gün önce) kimliğini tespit ettikleri Yakub Şahin’i, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerine bildirerek hakkında gerekli araştırmanın yapılmasını istemiştir.
Ancak dosyaya gelen bilgi ve belgelerden anlaşıldığı kadarıyla Gaziantep Emniyet Müdürlüğü bu ihbarla ve Yakub Şahin’le ilgili hiçbir işlem yapmamıştır. Oysaki o dönem, IŞİD’in arka arkaya canlı bomba eylemleri düzenlediği ve bu eylemlerin Gaziantep’ten organize edildiği bilinmekte olup böyle bir ihbarın ciddiye alınmaması, katliam faillerine özellikle dokunulmadığını düşündürmektedir. Üstelik dava dosyasında bulunan ve katliama dair İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan rapora göre Yakub Şahin hakkında o dönem iletişim tespiti kararı bulunmaktadır. Yani aynı esnada Yakub Şahin, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından bilinmekte ve izlenmektedir. Dolayısıyla Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nün hakkında ihbar bulunan, kimliğini ve faaliyetlerini bildiği ve izlediği Yakub Şahin hakkında hiçbir işlem yapmaması açıkça suç teşkil etmektedir. Nitekim hakkındaki ihbar dikkate alınarak Yakub Şahin yakalansaydı 10 Ekim Ankara katliamı belki de hiç yaşanmayacaktı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Tüm bu gerekçelerle o dönemde (2015 yılında) Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunan ve bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm sorumlular hakkında TCK 83. maddesinde düzenlenen “ kasten ihmali davranışla insan öldürme”, TCK 281. Maddesinde yer alan “suç delillerini yok etme” ve TCK 257. Maddesinde yer alan “görevi kötüye kullanma” suçlarından gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmalarının sağlanması için 10 Ekim mitingini düzenleyen kurumlar olan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ile katliamda yakınlarını yitiren bir kısım aileler ve yaralılar adına savcılığa suç duyurusuna ilişkin dilekçemizi vererek suç duyurusunda bulunduk.
‘IŞİD’LİLERE FARKLI YARGI UYGULAMASI YAPILIYOR’
Soruşturmanın en başından bu yana, katliamı gerçekleştirenlerin sadece mahkemede yargılananlardan ibaret olmadığını, katillerin katliam faillerine yardım eden, yol veren ve görmezlikten gelen kamu görevlileri sayesinde bu kadar rahat bir şekilde katliamlar gerçekleştirdiklerini söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Nitekim bu olay, bu iddiamızın en somut örneklerinden biri olup, bugüne kadar hiçbir kamu görevlisinin bu katliamdan dolayı yargılanmaması ise maalesef dava dosyasından da tespit ettiğimiz üzere IŞİD’lilere farklı hukuk uygulayan yargı pratiğinin bir başka tezahürüdür.
Katliamın gerçek faillerinin bulunması ve bu katliamda şu veya bu biçimde sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlilerinin yargılanmasının sağlanması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü hukuki yollara başvurmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.
Mecliste ziyaretçi yasağı bir ay daha uzatıldı
TBMM Başkanlığından yapılan duyuruda, Meclis yerleşkesi ve eklentilerine, Covid-19 ile ilgili alınan tedbirler doğrultusunda, 1-28 Şubat tarihlerinde Genel Kurul çalışmalarının yapıldığı günlerde ziyaretçi kabul edilmeyeceği bildirildi.
27-01-2021 13:54

TBMM'de, yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında uygulanan ziyaretçi yasağı, 28 Şubat'a kadar uzatıldı.
TBMM Başkanlığından yapılan duyuruda, Meclis yerleşkesi ve eklentilerine, Covid-19 ile ilgili alınan tedbirler doğrultusunda, 1-28 Şubat tarihlerinde Genel Kurul çalışmalarının yapıldığı günlerde ziyaretçi kabul edilmeyeceği bildirildi.
TBMM'de ziyaretçi yasağı daha önce de iki kez bir aylığına uzatılmıştı.