İstanbul Üniversitesi’nden kadınlar: Adalet sizin terazinizde değil, kadınların mücadelesindedir

İstanbul Üniversitesi’nden kadınlar: Adalet sizin terazinizde değil, kadınların mücadelesindedir

İstanbul Üniversitesi’nden kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Beyazıt Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.

İstanbul Üniversitesi’nden kadınlar, Beyazıt Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.

“Biz kadınlar hayatta kalmak değil, yaşamak istiyoruz. Özgürce yaşamak için fabrikada, evde, okulda, sokakta her yerde direnişi örgütlüyor; büyütüyoruz” diyen kadınlar 17.30’da üniversiteli diğer kadınlarla buluşup basın açıklaması düzenlemek üzere Beşiktaş’a çağrı yaptı.

Özgürce yaşamak için fabrikada, evde, okulda, sokakta her yerde direnişi örgütlüyor, büyütüyoruz diyen kadınların basın açıklaması şöyle:

 

Size kaçar kaçar öldürüldüğümüzün sayısını vermeyeceğiz. Yılda kaç kez tecavüze; üniversitelerde, sokaklarda her gün kaç kez tacize uğradığımızdan da bahsetmeyeceğiz. Size işten yorgun argın gelip bir de evde ücretsiz kaç iş yaptığımızı da anlatmayacağız. Aşağılayıcı bakışları, tehdit edenleri, fetva verenleri, ''iyi hallileri'' de...
Hepsini biliyoruz, boğazımızı sıkan her bir elin sahibini tanıyoruz. Tüm bunların sebebinin patriyarkadan beslenen iktidar olduğunu, bu iktidarın erkekliği bariz, gözümüze soka soka ördüğünü biliyoruz. Merve Demirel’i gözaltı esnasında taciz edenleri, bu tacizi ona “proje kadın” diyerek meşru kılmaya çalışanları tanıyoruz. Geçimini sağlayabilmek için çalışan bir öğrenci olan ve onu işten kovan patronundan parasını almaya gittiğinde tecavüze uğrayıp öldürülen Şule Çet’in katillerinin sırf birinin bir bakan yardımcısının yeğeni olduğu için korunduğunu biliyoruz. Şule’nin katillerini de tanıyoruz.
Şunu bilin; adalet sizin terazinizde değil, kadınların mücadelesindedir. Diyoruz ki dalından kopan sardunya eğmedi başını bir kez, öldürülen kadınların sesi olup haykırmaya, öfkesi olup hesap sormaya devam edeceğiz. Ne devletin ne polisin ne patronların ne kocanın ne hocanın ne babanın baskısını kabul ediyoruz. Birbirimizin gözündeki öfkeden ve ateşten doğan isyanla sokakları dolduruyoruz. Bakın Avrupa'nın dört  bir yanından kadınlar grevin sesini yukseltiyor,Bakın hindistan'a, 5 milyon kadın toplumsal cinsiyet eşitliği için 620 kilometrelik insan zinciri oluşturuyor. Bakın Flormar Direnişi’ne, bakın sendikalıtedikleri için işten atılan kadınlar 298 gün direndi. Direniş özgürleştiriyor. Direniş birleştiriyor. Direniş karanlığı deliyor ve aydınlatıyor. Daha kuşaklar boyunca bu çarkın dişlisi olmaya hiç niyetimiz yok. Niyetimiz, yaşamlarımızı çalan bu çarka çomak sokmak! Biz kadınlar hayatta kalmak değil, yaşamak istiyoruz. Özgürce yaşamak için fabrikada, evde, okulda, sokakta her yerde direnişi örgütlüyor, büyütüyoruz.
25 Kasım'da meydanları kadınlara kapatmaya çalışanlar, 8 Mart’ta sokaklarda olmamızı engellemeye çalışanlar ve hatta yıllardır 8 Mart Direnişi’nin sembolü olan Taksim Meydanı’nı biz kadınlara yasakladıklarını sananlar bilmelisiniz ki özgürlüğümüz için, haklarımız için, yaşamı yeniden ilmek ilmek örmek için geliyoruz. Yasaklarınıza, baskınıza, krizinize, yarattığınız tüm kötülüklere baş kaldırıyoruz. İnsanca bir yaşam için bugün biz kadınlara kapatılmaya çalışılan okulumuzdan sesleniyoruz. ''Kadınlar Her Yerde!''

DAHA FAZLA