İleri Haber

İstanbul Tıp Fakültesi Temel Bilimler Binası asistan hekimleri, 26 Eylül'de gerçekleşen 5.8 şiddetindeki deprem sonrası hasar gören binalara ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada "Olası bir afet durumunda tüm halka sağlık hizmeti sunması gereken bu merkezi içinde bulunan binlerce hasta doktor ve sağlık çalışanları ile ölüme terk edilmesi kabul edilemez" dendi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"26 Eylül 2019 tarihinde 5,8 şiddetindeki deprem sonrasında birçoğu riskli ve yüksek riskli olan binalarda sağlık hizmeti vermeye devam ettik. Yapılan incelemeler sonrasında Diş Hekimliği Fakültesi ve İstanbul Tıp Fakültesine ait kütüphane ve öğrenci yemekhanesinin bulunduğu üç bina boşaltıldı. Ardından pazartesi günü saat 11'de öğrencilere dekanlık tarafından gönderilen bir mesajla Temel Bilimler binasının riskli bulunduğu, bolaştılması gerektiği bilgisi verildi. Aynı gün öğlen saatinde İstanbul Üniversitesi rektörünün de bulunduğu bir toplantıda öğretim üyelerine aynı bilgiler sunuldu.

İlerleyen saatlerde içerisinde 3 amfi, 12 anabilim dalının bulundupu Temel Bilimler binası öğrenciler tarafından boşaltıldıktan sonra İstanbul Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada "...Temel Tıp Bilimleri binasında deprem kaynaklı yapısal bir hasara rastlanmadığı..." bildirildi. Bu iki çelişkili açıklamadan sonra gerçek durumu yansıtan resmi bir rapor sunulmadı. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra yerleşkede bulunan binaların alınan numunelerle ayrıntılı olarak incelendiği ve binaların hasarlı olduğunun tespit edildiği bilinmektedir. Bu raporların geçtiğimiz deprem sonrasında tekrar sunulması istenmiş ancak yanıt alınamamıştır. Binaların hasarlı olduğu kabul edilmesine rağmen boşaltılmasına veya taşınmasına yönelik herhangi bir yönlendirme yapılmamıştır. Temel Bilimler binasındaki anabilim dallarında bulunan öğretim üyeleri, araştırma görevlileri, tıbbi sekreterler, laborantlar ve diğer tüm çalışanlar risk altında çalışmaya devam etmektedir. Bu binaya her gün yüzlerce hasta grip çıkmakta, binlerce hastaya ait on binlerce numune bu binada arşivlenmektedir.

Yüksek riskli olduğu resmi olarak da doğrulanmış olan bu binanın acilen boşaltılması gerektiği ortadadır. Bunun için yaptığımız prefabrik bina talebimiz karşılıksız kalmış, Anabilim dallarımıza yazılı açıklama yapılmamıştır.

Olası bir afet durumunda tüm halka sağlık hizmeti sunması gereken bu merkezin içinde bulunan binlerce hasta, doktor ve sağlık çalışanları ile ölüme terk edilmesi kabul edilemez. 

İstanbul Tıp Fakültesi'nin tüm öğretim üyeleri, hekimleri, öğrencileri ve çalışanları olarak bir işyeri veya okul değil, evimiz gibi gördüğümüz, büyük bir özveri ile çalışmaya devam ettiğimiz hastanemizden ayrılmadan, acil olarak oluşturulacak, can güvenliğimizin sağlandığı yapılarda her türlü eğitim ve sağlık hizmetini sunmak için gerekirse gece gündüz çalışmaya hazırız. 

Sizden istediğimiz, sesimizi duyurmamıza yardım etmeniz."