İstanbul Sözleşmesi eyleminde saldırıya uğrayan kadınlar: Saldırganları karakola götürmek için polisleri adeta ikna etmek zorunda kaldık

İstanbul Sözleşmesi eyleminde saldırıya uğrayan kadınlar: Saldırganları karakola götürmek için polisleri adeta ikna etmek zorunda kaldık

Antalya’da İstanbul Sözleşmesi için yapılan yürüyüşte iki erkeğin saldırısına uğrayan kadınlar, yaptıkları basın açıklamasında polisin tutumuna da tepki gösterdi.

İleri Haber

İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı 1 Temmuz’da Antalya’da yapılan yürüyüşte, Adem Yılmaz’ın aracını kadınların üzerine sürmesi ve gösterilen tepkiler üzerine araçta bulunan Emre Can Yıldız ile birlikte kadınlara saldırmasına ilişkin, Antalya Kadın Platformu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya il binasında bir basın açıklaması düzenledi. Saldırganların karakola götürülmesi için polisi adeta ikna etmeye çalıştıklarını söyleyen kadınlar, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.

Yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Bugün burada, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek imzasıyla bir gece yarısı yayımlanan kararla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı, sözleşmenin sona erdiği 1 Temmuz günü yaptığımız yürüyüşte üç kadın arkadaşımızın Adem Yıldız ve Emre Can Yıldız isimli saldırganlar tarafından erkek şiddetine maruz kalmasına karşı toplanmış bulunuyoruz.

1 Temmuz günü, Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı yüzlerce kadın toplanmış Kışlahan Meydanı’nda sloganlar atıyorduk. Sonrasında Attalos Meydanı’nda düzenleyeceğimiz basın açıklamasına katılmak üzere yürüyüşe geçtik. Trafik ışıklarından karşıya geçerken, Adem Yıldız isimli erkek, bir kadın arkadaşımızın üzerine aracını sürmeye kalktı. Verdiğimiz tepki üzerine saldırgan, aracından çıkarak üç kadın arkadaşımızı darp etti. Esnaf ve trafikteki diğer araç sürücüleri saldırgan Adem Yıldız’ı sakinleştirmeye çalışırken, şu anda burada çevremizi saran polisler ise sadece saldırıyı izlemekle yetindi!

Polisler, Emre Can Yıldız isimli erkek araçtan sopayla inene kadar saldırıya müdahale etmedi. Sonrasında ise saldırganların karakola götürülmeleri konusunda polisleri adeta ikna etmek zorunda kaldık. Karakolda maruz kaldığımız muamele yetmezmiş gibi, 3 kadın arkadaşımızın failler hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine, kadınlara saldıran Adem Yıldız, darp ettiği kadın arkadaşlarımızdan pişkince şikayetçi oldu!

1 Temmuz’da kadın arkadaşlarımızın uğradığı saldırı ve sonrasında yaşananlar, bize kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini amaçlayan, hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belge niteliğindeki İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne kadar hayati önemde olduğunu bir kez daha gösterdi. 

AKP’nin iktidara geldiği günden beri taciz, tecavüz, şiddet, çocuk istismarı, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylemler ve hedef gösterme politikası, ayrımcılık ve kadın cinayetleri her geçen gün arttı. 2003’te öldürülen kadın sayısı 83 iken, 2020’de öldürülen kadın sayısı 300 oldu, 2021 yılının ilk 6 ayında ise 185 kadın katledildi.

Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı; LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterilerek şiddete ve sistematik ayrımcılığa maruz bırakıldığı bir ortamda İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak tüm bu suçlara zemin hazırlamak ve izin vermek demektir.

Faillerin sırtını sıvazlayanlar, tecavüzcüleri aklamaya çalışanlar, istismarcıları kollayanlar, kadın katillerine indirim uygulayanlar, İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranlar bilsinler ki ne mücadelemizden ne hayatlarımızdan ne de İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçeriz!

Kadın arkadaşlarımıza saldıran failler gerekli cezayı alana kadar konunun takipçisi olacak, tek bir kadının kirpiği yere düşmeyinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!

DAHA FAZLA