İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu'ndan çağrı: 'İşçilerin sağlığı patronların insafına bırakılamaz!'

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu'ndan çağrı: 'İşçilerin sağlığı patronların insafına bırakılamaz!'

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, koronavirüs salgınına ilişkin işyerlerinde acil eylem planı oluşturulmasını isteyerek "İşçilerin sağlığı patronların insafına bırakılamaz!" dedi.

İleri Haber

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, Türkiye'de günden güne yayılan ve en az 98 kişinin yakalandığı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin işyerlerinde acil eylem planı oluşturulmasını isteyerek "İşçilerin sağlığı patronların insafına bırakılamaz!" dedi.

Salgına karşı işyerlerinde hızlıca alınması gereken önlemlerin sıralandığı açıklama şu şekilde:

"KORONAVİRÜSE KARŞI İŞYERLERİNDE ACİL EYLEM PLANI OLUŞTURULMALI!

İŞÇİLERİN SAĞLIĞI PATRONLARIN İNSAFINA BIRAKILAMAZ!

Koronavirüs salgınının (COVID-19) tüm dünyada hızla yayılmasına karşı alınan tedbirler de arttı. Türkiye’de de koronavirüs vakasının tespitiyle birlikte yeni önlemler için adımlar atılmaya başlandı. Okulların tatil edilmesi ve maçların seyircisiz oynanması başta olmak üzere bir dizi önlem alındı ve insanların kalabalığa karışmaması, sık sık el yıkamak gibi tavsiyelerde de bulunuluyor.

Tüm bunlar yapılması gerekenler fakat işyerlerinde, fabrikalarda çalışan milyonlarca işçi ve emekçi koronavirüse karşı nasıl korunacak? Bu noktada sendikasız işyerlerinden gelen haberler maalesef iç açıcı değil. İşçilerin sağlığı, işverenlerin insafına terk edilmiş durumda.

Platformumuza bağlı sendikalarımızdan aldığımız bilgilere göre örgütlü işyerlerinde gerekli hijyen-temizlik önlemlerinin alındığını görüyoruz. Asıl problem örgütsüz bir şekilde çalışan işçiler için yaşanıyor. Sendikasız fabrikalardan ve işyerlerinden bize gelen bilgilere göre patronlar, gerekli tedbirleri almadığı gibi bir de “koronavirüs krizi”ni fırsata çevirmeye çalışıyor. İşçi ve emekçilere, işten atma, ücretsiz izin, esnek ve güvencesiz çalışma gibi dayatmalar yapılmaktadır.

Burada önemli bir hususun da altını çizmek istiyoruz. Yeterli tedbir alınmaması durumunda işyerlerinde tüm faaliyetler durdurulmalıdır. Aynı zamanda ciddi ve yakın bir tehlike olması sebebiyle işçilerin çalışmaktan kaçınma hakkı var. İşçilerin işyerlerinde alınmayan önlemler nedeniyle, üretimden gelen güçlerini kullanarak çalışmamaları en doğal haklarıdır, bu son derece meşru bir haktır.

ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Bütün bu süreç düşünüldüğünde işyerlerinde hızlıca şu önlemler alınmalıdır:

-Koronavirüs salgını süresince işten çıkarmalar yasaklanmalıdır. Ücretli izin uygulaması yaygınlaştırılmalıdır. Koronavirüs kapsamında verilen ücretli izinler, yıllık ücretli izin hakkından mahsup edilmemelidir.

-Tüm işyerleri için risk değerlendirmesinin yenilenmesi ve ayrıca “Acil Eylem Planı” hazırlanması gerekmektedir. Tüm işyerlerinde koronavirüse karşı işçi sağlığı ve iş güvenliği komiteleri oluşturularak çalışmalara başlanmalıdır.

-İşyerlerinde koronavirüse karşı nasıl önlem alınacağına dair, üretim süreçlerinde eğitim verilmeli. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin bir parçası olarak işyerlerinin hijyeni sağlanmalı ve dezenfekte çalışmaları yapılmalıdır.

-Tuvalet, yemekhane, kantin, servisler, duş alma yerleri gibi işçilerin ortak kullandığı ve bir arada bulundukları alanlar dezenfekte edilip hijyen acilen sağlanmalıdır.

-İşyerlerinde sağlıklı beslenme için hijyenik koşullarda, bağışıklık sistemini güçlendirici gıdalar verilmelidir.

-İşçiler her iki saatte bir olmak üzere 15 dakika hava almaya çıkarılmalı, yemek saatleri uzatılmalı, koruyucu maske verilmeli, iş kıyafetlerinin temizliğine önem verilmeli, dezenfektan ürünleri işçilere ücretsiz dağıtılmalı, her türlü koruyucu malzeme işverenlerce sağlanmalıdır.

-Fabrika ve işyerlerinde periyodik sağlık kontrol birimleri olmalı ve bu önlemler işçilerin de dahil edildiği bir denetimle yapılmalıdır.

-Asgari ücretle çalışanlar başta olmak üzere tüm işçilerin evlerine belli bir miktar su, elektrik ve doğalgaz ücretsiz olarak verilmelidir. Hanelerin kesilmiş olan su, elektrik ve doğalgaz gibi temel ihtiyaçları açılmalıdır.

-Toplu taşımada da halk sağlığı tedbirleri sıkı bir şekilde alınmalıdır.

Bu önlemlerin hepsinde işyerlerinde çalışan işçiler, işçi sendikaları ve TTB başta olmak üzere, sağlık meslek ve emek örgütleri karar alma ve uygulama sürecinin içinde ve denetleyici bir biçimde var olmalıdır. İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu olarak, işçileri ve halkı sağlığımız için bir arada olmaya ve tüm sürecin takipçisi olmaya çağırıyoruz."