İzel Sezer - @izelsezer

İstanbul Barosu Başkan Adayı Av. Ata Yazıcıoğlu, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının gerekçe gösterilerek baro seçimlerinin ertelenmesini "hukuk dışı, keyfi ve siyasi bir karar" olarak değerlendirdi.

Çağdaş Avukatlar Grubu'nun İstanbul Barosu Başkan Adayı olan Ata Yazıcıoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine dayanılarak İl Hıfzıssıhha Meclisi ve Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu tarafından baro seçimlerinin iptal edilmesini İleri Haber’e değerlendirdi.

Kararın hukuk dışı olduğunun altını çizen Yazıcıoğlu, "Çünkü baro genel kurullarının iki yılda bir ekim ayı içinde yapılması Avukatlık Kanunu gereğince zorunludur. Kanun ile öngörülmüş bir düzenleme ancak başka bir kanun ile değiştirilebilir ya da ortadan kaldırılabilir" şeklinde konuştu.

‘SEÇİMİN İPTALİ KARARI YETKİ GASBIDIR’

Hukukçuların buna normlar hiyerarşisi dediğini sözlerine ekleyen Yazıcıoğlu, bir genelgeyle ya da bir seçim kurulu kararı ile baro genel kurulunun iptal edilemeyeceğini vurgulayarak şöyle konuştu:

"En fazla barodan gerekli önlemleri almasını talep edebilecek olan İl Hıfzıssıhha Meclisi’nin ya da Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu’nun seçimin iptali kararı tam anlamıyla yetki gasbıdır. Avukatların seçme ve seçilme hakkının gasbına dair yok hükmünde bir karardır. Yok hükmünde olan bir karar uygulanamaz; uygulayanlar yönünden hukuki/cezai sorumluluk doğar."

‘AVUKATLARA BULAŞAN VİRÜS AKP’Lİ SİYASİLERE BULAŞMIYOR MU?’

Alınan kararın aynı zamanda keyfi bir karar olduğunu ifade eden Başkan Adayı Yazıcıoğlu, İçişleri Bakanlığı genelgesiyle siyasi partilerin, sendikaların genel kurullarının yapılabileceğinin fakat baro genel kurullarının ise yapılamayacağının açıklanmasını eleştirerek "Bildiğim kadarıyla AKP’nin birkaç ilçe kongresi de yapıldı. Avukatlara bulaşan virüsün AKP’li siyasilere bulaşmadığını düşünmeyecek kadar akıl ve izandan uzaklaşmamışızdır diye düşünüyorum" dedi ve ekledi:

‘AKLIMIZLA DALGA GEÇEN, GAYRİCİDDİ BİR GEREKÇE…’

"Yalnızca Çağlayan Adliyesi’ne günde en az 50 bin kişinin girdiği söyleniyor. Koridorlar, icra müdürlükleri, duruşma salonları tıkış tıkış. AVM’ler öyle… Günde on binlerce insan giriyor ama hala açıklar. Üstelik buraları kapalı alanlar. Günde on binlerce kişinin girdiği kapalı alanda, miting gibi açılışlarda virüs bulaşmıyor da Haliç’in kenarında ve açık alanda yapılacak genel kurulda mı virüs bulaşıyor? Aklımızla dalga geçen, böylesine gayriciddi ve keyfi bir gerekçe olamaz."

‘İPTAL KARARI, FEYZİOĞLU’NUN TBB’YE KAYYUM OLARAK ATANMASI OPERASYONUDUR’

Kararın ardındaki asıl amacın siyasi olduğunun gözlerden kaçırılmaması gerektiğini söyleyen Ata Yazıcıoğlu, iptal kararının alınmasını ise şu şekilde değerlendirdi:

"Bu iptal kararı henüz kurulamayan 2. barolara kurulmaları için zaman kazandırılması, TBB’nin delege yapısının bu şekilde değiştirilmesi ve Feyzioğlu’nun koltuğunun korunması, onun TBB’ye kayyum olarak atanması operasyonudur. Öte yandan pandemi ya da başka gerekçelerle alınan bu ve benzeri kararlar, genelgelerle yönetilen sürekli bir olağanüstü hâl uygulamasına ve tahkim edilmek istenilen rejime yönelik döşenmek istenen yeni taşlardır."

’10-11 EKİM’DE HALİÇ KONGRE MERKEZİ’NE’

‘’Seçme ve seçilme hakkımızın bu hukuk dışı ve keyfi gerekçelerle, yok hükmünde kararlarla gasbına izin vermeyeceğiz’’ diyen Yazıcıoğlu, şu sözlerle meslektaşlarına çağrıda bulundu:

"Çağdaş Avukatlar Grubu olarak tüm meslektaşlarımızı 10-11 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak genel kurula katılmaya, kendi seçme ve seçilme hakkımıza sahip çıkarken aynı zamanda hukuka ve demokrasiye de sahip çıkmaya davet ediyoruz."

İSTANBUL BAROSU YÖNETİMİNE ÇAĞRI

Bir başka çağrıyı ise İstanbul Barosu yönetimine yapan Ata Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"İstanbul Barosu Başkanlığı, İlçe Seçim Kurulu kararı henüz tebliğ dahi edilmemişken ‘genel kurulun ertelendiği anlaşılmaktadır’ şeklinde bir açıklamayı baronun web sitesine yüklemiş ve daha baştan teslim bayrağını çekmişti. Baro yönetiminin devam eden süreçte de aynı tavır içinde olduğunu üzülerek görüyoruz. İstanbul Barosu yönetimini bu hukuk dışı ve keyfi karara karşı açıktan tavır almaya, hukuka ve demokrasiye sahip çıkmaya, hafta sonu yapılacak olan genel kurulun gerçekleşmesine dair görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz."