İşçi Ailelerine de Yasak
İş cinayetinde hayatını kaybedenlerin ailelerinin düzenlediği adalet arayışına da yasak getirildi.
02-09-2018 15:09

Her ayın ilk pazar günü Galatasaray Meydanı’nda saat 13.00’te yapılan ve bugün 75. kez yapılacak olan iş cinayetlerine karşı Vicdan ve Adalet Nöbeti de yasaklandı.
Cumartesi Anneleri’nin eylemlerinin engellenmesiyle başlayan Beyoğlu’ndaki eylem yasağı genişliyor.
Polis adalet arayan işçi ailelerinin de Galatasaray Meydanında yapmak istedikleri 75. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne de izin vermedi. Yasağa dair tebligatı CHP İstanbu Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Twitter hesabından paylaştı.
Her ayın ilk pazar günü Galatasaray Meydanı’nda saat 13.00’te yapılan ve bugün 75. kez yapılacak olan iş cinayetlerine karşı #VicdanımızNöbette etkinliği de yasaklandı.
— Sezgin Tanrıkulu (@MSTanrikulu) September 2, 2018
AB reform eylem planı çok hızlı başladı!
4 Bakanı yasak konusundaki hızlarından dolayı tebrik ediyorum... pic.twitter.com/rw2L9fKmCV
İLGİLİ HABERLER
Milas'taki maden göçüğünde 3 işçi hayatını kaybetti
Milas'ta dün meydana gelen maden göçüğünden 3. işçinin de cesedi çıkarılırken üç maden işletmecisi ise gözaltına alındı.
20-02-2019 00:06
Muğla'nın Milas ilçesindeki Sarıkaya Mahallesi Yumrutaş mevkisinde feldspat madeni çıkartılan maden ocağında dün meydana gelen göçüğün altında kalan 3 işçiden 24 yaşındaki Servet Çapacıoğlu'nun da cesedi çıkarıldı. İş cinayetine ilişkin 3 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılırken maden işletmecileri Mustafa Ali Kömürcüoğlu, Serkan Anar ve Özkan Kömürcüoğlu gözaltına alındı.
Muğla’nın Milas ilçesinde, feldspat madeni çıkarılan sahada dev kayanın iş makinelerinin üstüne devrildiği olayda yaşamını yitiren Engin Tutuk’un cenazesi bugün saat 11.30 sıralarında bulunduğu yerden çıkarılırken çalışmaların ardından göçükte kalan son işçi Servet Çapacıoğlu’nun cesedine ise akşam saatlerinde ulaşıldı.
Ayrıca iş cinayetinde hayatını kaybeden işçilerden evli ve 2 çocuğu olan 42 yaşındaki Şükrü Otlak, yaşadığı kırsal Kırcağız Mahallesi’nde bugün toprağa verildi.
Elektrik akımına kapılan işçi hayatını kaybetti
Aydın'ın Söke ilçesinde çalıştığı sırada kullandığı kamyonun damperinin yük boşaltırken elektrik tellerine temas etmesi sonucu elektrik akımına kapılan bir işçi yaşamını yitirdi.
19-02-2019 18:26

Söke ilçesinde faaliyet gösteren bir gaz beton firmasında çalışan 38 yaşındaki tır şoförü Hikmet Ünsal çalıştığı esnada elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi.
Yük boşaltmak isterken açılan damperin bir yere takıldığını fark eden ve araçtan inerek yaptığı kontrolde damperin elektrik tellerine takıldığını gören Hikmet Ünsal, yeniden tıra binerek damperi kurtarmak istedi. Kapıya dokunduğu sırada akıma kapılan Hikmet Ünsal, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Söke Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılmadı.
Mimarlıkta Dayanışmacı Taban Hareketi: Suçunuzu gizleyemezsiniz!
Mimarlıkta Dayanışmacı Taban Hareketi Kartal'da çöken binaya dair bir açıklama yayınladı.
19-02-2019 16:02

Mimarlıkta Dayanışmacı Taban Hareketi 21 kişinin hayatını kaybettiği Kartal'da çöken binaya dair bir açıklama yayınladı.
Tutuklamaların asıl faili gizleyemeyeceği belirtilen açıklamada, "Kartal’da ise kaçak kat ekleyen müteahhit, taşıyıcı elemanları kesen mal sahipleri, bunlara göz yuman belediye ve belediyedeki sıralı tüm sorumluların adı geçmezken tüm ülke günah keçisi ilan edilip tutuklanan meslek insanlarını konuşmaktadır" denildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız acı olay ile birlikte inşaat sektöründe son düşünülenin insan hayatı olduğu gerçeği ile bir kez daha yüzleştik. Kartal’da kaçak katlı, taşıyıcıları kesilmiş bir yapı çöktü ve 21 insan hayatını kaybetti, birçok kişi yaralandı.
Konu ile ilgili ilk açıklamamızda değindiğimiz bir noktayı tekrarlamakta fayda görüyoruz; “bilimsel bilgi yerine rantın itibar gördüğü mevcut inşaat sektörümüzün kanıksanmış uygulamalarının her biri eksiksiz bir biçimde Kartal’da karşımıza çıkmıştır: kaçak katlar, önemsenmeyen yapım standartları, iskânsız (oturmaya elverişsiz) konutlar, tutulmayan zabıtlar, alınmayan yıkım kararları ve son olarak “imar barışı” denen denetimsizlik ve usulsüzlükle barışma garabeti.”
Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini bir an bile unutmadan bu düzenin sorgulanması gerekirken facianın ardından hükümetinden belediyesine iktidar sahipleri olayı sadece kendi siyasi ikballeri penceresinden tartışmıştır. Sorunları tespit edip, açık tartışmalar yürütmenin yerine hamasete dayalı açıklamalar tercih edilmiş; yaşanması muhtemel büyük depreme hazırlık yapmak yerine teknik elemanlar günah keçisi ilan edilmiştir.
Ruhsatı 1992 yılında verilen yapıya 1995 yılında kaçak katlar eklenmiş, zaman içerisinde zemin katındaki dükkân tarafından perde ve kolonlar kesilmiştir. Benzetme yerindeyse çizilen ve hesapları yapılan projenin önce üzerine taşıyacağından fazla yük yüklenmiş sonra da ayakları kırılmıştır. Bütün bunların denetiminden de süreç içerisindeki bütün siyasi aktörler sorumludur. Ancak ortada duran siyasi sorumluluktan kurtulmanın yolu olarak iki teknik eleman apar topar tutuklanmıştır.
İnşai faaliyet yapabilmek ve inşaat ruhsatı alınabilmesi için takip edilmesi gereken süreçler tanımlıdır; mimari ve mühendislik projelerinin hazırlanması, yönetmeliklere uygunluğunun kontrol edilmesi, mesleki ve teknik sorumluların belirlenmesi, şantiye şefi ve müteahhit belirlenmesi. Ruhsat alınıp inşaat başladıktan sonra kontrol amaçlı takip edilmesi gereken süreçler vardır. Tüm bunlar teoride tamamlanmakla birlikte pratikte ülkemiz koşullarında özellikle kontrol mekanizmalarının ne kadar doğru çalıştığı ciddi şüphe götüren bir durumdur. Bir inşaat faaliyeti sadece mimar, mühendis, tekniker ya da teknik eleman ile değil, proje kontrolörü, uygulama/saha kontrolörü, zabıta, belediye kontrol sorumluluğu, bakanlık sorumlulukları ile bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Maalesef işveren / mal sahibi parasını ödediği bir iş olarak gördüğü inşaat alanında parayı veren (sermayedar) olarak her türlü müdahale ve değişikliği kendinde hak görmekte, teknik insanların bilgi ve yetkilerini kayda değer görmemektedir. Hem sermaye hem de denetleme kurumları teknik insanların telif hakkı, müelliflik haklarını göz ardı etmekte, mimar ve mühendisler zaman içerisinde proje hakkında söz sahibi olmaktan çıkarılmaktadır. Sistemin geldiği noktada bireysel olumsuzluklar, göz yummalar ve çıkar ilişkileri nedeni ile sadece ranta yönelik hareket eden meslek insanları, denetim ve karar mekanizmalarında yer alan kişiler maalesef iş bitirici olarak daha fazla itibar görmekte; doğruyu üretmeye çalışan, itiraz eden, sesini duyurmak isteyen çoğu meslek erbabı ya da sorumluluk sahibi kişilerin seslerinin duyulmaması için gerekli ortamlar hazırlanmaktadır.
Bugüne kadar piyasada hızlı ve ranta dayalı üretmek, bunu yaparken de düşük maliyetler ile hareket etmek için ilk önce meslek insanlarının bilgi ve pozisyonları göz ardı edilmiş, şantiyelerde olmayan şantiye şeflerine imza attırılmış, kabul etmeyenler işten atılmakla tehdit edilmiş, insanlara sorumluluklarından fazlası yüklenmiştir. Her geçen gün arttırılan rekabet ortamı, artan meslek insanı sayısı, fiyat kırarak iş yapma ortamı düşük fiyatlara, hızlı ve sürümden kazanmaya yönelik proje imalatı ortamı yaratmıştır. Meslek odası denetimleri azaltılmış ya da devre dışı bırakılmaya çalışılmış, kamu kurumlarının sözde denetimleri çoğu zaman pratikte karşılığını bulmamış ve her anlamda meslek insanları adına kalitesiz üretme ve çalışma ortamları yaratılarak kalitesiz üretimlerin ortaya çıkmasına neden olunmuştur.
Yapı denetim, iş ve işçi güvenliği, deprem yönetmeliği, enerji korunumu yönetmeliği vs. alanlarda 90’lardan bu yana yeni çok fazla karar alındığını biliyoruz. Ancak çoğunun işleyişinin problemli olduğu, hepsinin içerdiği açıkların rahatlıkla ve de aslında tüm sorumluların bilgisi dâhilinde delinebildiği gerçeği meslek pratiğinde karşımızda durmakta ve her gün hepsiyle muhatap olmaktayız. Daha fazla yönetmelik ve kâğıt üstü karara değil, doğru denetleme ve karar alma sorumluluklarına ihtiyacımız bulunmaktadır.
Piyasada bilindiği gibi uygulama ve ruhsat projesi kavramlarının yaratıldığı bir üretme ortamında daha baştan kabul edilmiş tüm taraflarca bilinen bir kısır döngüde sistemin her noktasının kontrol sorumluluğundan bahsetmek bile gerçekçiliğini yitirmektedir. Bunun en güzel örneği; Düzce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde çalışırken, denetleme sorumluluğu gereği, kullanılan betonun kalitesine onay vermediği için beton firması sahiplerinin uydurma suçlamaları sonucu KHK ile işine son verilen mimar Alev Şahin’dir. Sesini yükselten, yanlışın altını çizen sorumlunun sorumluluğunun elinden alındığı bir üretim ortamından bahsetmekteyiz.
Sektörde yaşanan tüm bu gerçekler karşısında siyasi iradenin aldığı tavır ise şöyle özetlenebilir: Düzce’de beton kalitesine onay vermeyen meslektaşımız ihraç edilmektedir; Kartal’da ise kaçak kat ekleyen müteahhit, taşıyıcı elemanları kesen mal sahipleri, bunlara göz yuman belediye ve belediyedeki sıralı tüm sorumluların adı geçmezken tüm ülke günah keçisi ilan edilip tutuklanan meslek insanlarını konuşmaktadır.
Bu nedenlerle ve bilinen ancak üstü örtülen gerçeklerle bir kez daha tekrar ediyoruz, ortada inşaat sektörünün tamamını ve dolayısıyla bütün kentlerimizi, bütün kentlerimizde başını bir çatının altına sokan herkesi ilgilendiren büyük bir sorun bulunmaktadır. Böyle bir acının tekrar yaşanmaması ve olası depreme hazırlıklı olabilmek için soruşturma bilimsel verilere dayanarak ve açık bir şekilde yürütülmelidir.
Sorumluların açığa çıkarılması için şeffaf, titiz ve bütünlüklü bir çalışma yürütülmeli, inşaat sektörü ve karar mekanizmalarının bütün aktörleri benzer faciaların yaşanmaması için sorumlu tutulmalıdır. Önemli olan insandır, hayattır!
Mimarlıkta Dayanışmacı Taban Hareketi
Aydın'da akıma kapılan elektrik işçisi hayatını kaybetti
Aydın'da elektrik işçisi Sinan Karayiğit, arızalanan dinamoyu tamir etmek isterken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi.
19-02-2019 00:25

Aydın’ın Efeler ilçesinde işyerindeki arkadaşına ziyarete giden elektrik işçisi Sinan Karayiğit, arızalanan dinamoyu tamir etmek isterken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi.
Saat 17.30 sıralarında Umurlu Mahallesi Sanayi Sitesi’nde meydana gelen iş cinayetinde, jeotermal santrali firmasında elektrikçi olarak çalışan Sinan Karayiğit, izinli olduğu için halı yıkama işyerinde çalışan arkadaşının yanına ziyarete gitti.
26 yaşında ve 1 çocuk babası olan Karayiğit, iş yerinde arızalı olan dinamoyu tamir etmek için arkadaşına yardım ederken elektrik akımına kapıldı. Elektrik çarpması sonucu ağır yaralanan Karayiğit, olay yerine çağrılan sağlık ekibi tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Aydın Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yoğun bakım ünitesine alınan Karayiğit, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. (DHA)
İş makinesiyle kamyon arasına sıkışan işçi hayatını kaybetti
Sakarya'daki bir fabrikada yük indirme işlemi sırasında kamyon ve iş makinesi arasına sıkışan işçi hayatını kaybetti.
18-02-2019 22:44

Sakarya'da bulunan bir yem fabrikasında yük indirme işlemi sırasında kamyon ve forkliftin arasına sıkışan 46 yaşındaki işçi Recep Aktaş hayatını kaybetti.
Öğlen saatlerinde Sakarya'nın Geyve ilçesindeki yem fabrikasında meydana gelen iş cinayetinde evli ve 2 çocuk babası olan işçi Recep Aktaş, yem yüklü kamyondan forklift ile yük indirilme yapıldığı sırada iş makinesi ile kamyonun arasında sıkışarak ağır yaralandı.
Çalışanların durumu fark etmesi sonucu sıkıştığı yerden çıkarılan Aktaş, olay yerine gelen sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Ağır yaralı Recep Aktaş yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı. (DHA)
Bartın'da iş cinayeti: Yüksekten düşen işçi hayatını kaybetti
Bartın'da yaşanan iş cinayetinde kaynak yaptığı sırada dengesini kaybederek inşaattan düşen işçi hayatını kaybetti.
18-02-2019 20:33

Bartın’daki bir çimento fabrikasında yüksekten düşen işçi hayatını kaybetti.
Bartın’ın Gölbucağı Mahallesi’nde faaliyet gösteren bir çimento fabrikasında çalışan 26 yaşındaki Recep Kul, ilave tesis inşaatında kaynak yaptığı sırada dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikten zemine düştü.
Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, Kul’un hayatını kaybettiğini belirledi. (AA)