İSBAK'ın aktrol Genel Müdürü istifa etti
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bahaddin Yetkin’in İSBAK’a atanmasına dönük tepkilere yanıt verdi. Bu yanıtın üzerinden 24 saat geçmeden Yetkin istifa etti.
09-08-2019 21:47

İstanbul BüyükÅŸehir Belediye (İBB) BaÅŸkanı Ekrem İmamoÄŸlu, İBB’nin üst düzey kadrosu içinde yeni görevlendirilen İSBAK Genel Müdürü Bahaddin Yetkin’in sosyal medya paylaşımları ve AKP’den milletvekili aday adayı olmasına yönelik eleÅŸtirilere yanıt verdi.
İleri Hatırlatıyor
AKP'den Åžanlıurfa milletvekilliÄŸi için aday adayı olan ve bazı sosyal medya paylaşımları tepki çeken Bahaddin Yetkin'in İSBAK A.Åž Genel Müdürü olarak atanması ve İETT ile Halk Ekmek'in yöneticilerinin deÄŸiÅŸtirilmemesi soruldu.
Sorulan soruya " Liyakat ve tecrübeye baktık" cevabını veren İmamoÄŸlu devamında “Åžunu söyleyeyim arkadaÅŸlarımızın yaptığı incelemeler liyakat ve tecrübe üzerineydi. Ve bu kavramlar üzerinden hareketle tercihler yapıldı. Bize sunuldu. Biz de detayı ile inceledik baktık. ArkadaÅŸlarımızla sohbet ettik. Daha önce sahada konuÅŸtuÄŸumuz gibi siyasi ve bunun gibi bir takım unsurlara takılmadık. BaÅŸarı beceri ve liyakat kısmı ile ilgilendik atamalar da bu yönde yapıldı. Devam etme kararı verdiÄŸimiz bir kısım arkadaÅŸlarımızla devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
İSTİFA ETTİ
Bu açıklamanın üzerinden henüz 24 saat geçmeden Bahaddin Yetkin, kamuoyundaki tartışmaların ardından görevinden istifa etti.
Yetkin'in istifasını İBB Basın Sözcüsü Murat Ongun duyurdu.
İBB'den yapılan basın açıklaması ÅŸöyle;
DeÄŸerli Basın Mensupları,8 AÄŸustos PerÅŸembe günü İBB üst yönetiminin tanıtım toplantısının yapıldığı andan itibaren İBB iÅŸtirakimiz olan İSBAK A.Åž Genel MüdürlüÄŸü görevine getirilen Bahaddin Yetkin’in daha önce yaptığı sosyal medya paylaşımları ve beÄŸenileri kamuoyu tarafından tartışılmaya baÅŸlandı.Bunun üzerine İBB BaÅŸkanı Sayın Ekrem İmamoÄŸlu’nun talimatıyla konuyla ilgili ayrıntılı bir inceleme baÅŸlatıldı. İnceleme sürerken bugün konuyla ilgili açıklama yapan Sayın İmamoÄŸlu ‘ ArkadaÅŸlarımız iÅŸe alırken incelemelerini liyakat ve tecrübe üzerine yaptı. Baktığımız pencere buydu’ deÄŸerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, İSBAK A.Åž genel müdürlüÄŸüne atanmadan evvel, Bahadır Yetkin’in Ak Parti’den milletvekili aday adayı olduÄŸu tarafımızca biliniyordu.Sayın İmamoÄŸlu daha önce yaptığı açıklamalarda sık sık “Atamalarda liyakata önem verileceÄŸini ve partizanlık yapılmayacağını’ belirtmiÅŸti. Bu vesile ile söz konusu adaylık atamada bir sorun görülmedi. Lakin, hem kamuoyuna yansıyan sosyal medya paylaşımları, hem de bu akÅŸam sona eren incelemede görüldü ki, asla yönetim ve hayata bakış açımızla örtüÅŸmeyecek baÅŸka paylaşımlar da yapılmıştır. Bu vesile ile akÅŸam saatlerinde Bahadır Yetkin ile durum paylaşılmış kendisi de İSBAK A.Åž’deki tüm görevlerinden 10 AÄŸustos 2018 günü saat 20.04 itibariyle istifa etmiÅŸtir.
İstifa ,İBB baÅŸkanı Sayın Ekrem İmamoÄŸlu tarafından kabul edilmiÅŸtir. Åžeffaf yönetim anlayışımız gereÄŸi süreç tüm ayrıntısıyla paylaşılmıştır. Kamuoyunun, İBB ve iÅŸtiraklerinin faaliyetlerinde her zaman böyle hassasiyetle gözetleyici ve uyarıcı olmasından da büyük memnuniyet duyacağımızı belirtir, siz deÄŸerli basın mensuplarına ve halkımıza teÅŸekkür ederiz.
İLGİLİ HABERLER
'JİTEM davasında savcı, katilleri aklamak için sanık avukatlarından çok çalıştı'
Dün Ankara’da görülen JİTEM davasında mahkemenin, birçok ifadeye, delile ve tanığa rağmen tüm sanıkların beraatine hükmetmesinin ardından Cumartesi Anneleri, "JİTEM davasında savcı, katilleri aklamak için sanık avukatlarından çok çalıştı" dedi.
14-12-2019 13:39

Emre Orman - @eemreorman
Cumartesi Anneleri'nin 768’inci hafta oturumunda kayıp yakınları, 1991 yılında Şırnak/İdil’de askerler tarafından gözaltına alınan, bir gün sonra iÅŸkence görmüÅŸ ve gözleri baÄŸlı haldeki cansız bedenlerine bir maÄŸarada ulaşılan Agit Akipa ve İbrahim Demir için adalet talebiyle buluÅŸtu.
Galatasaray Meydanı’ndaki eylem yasağı nedeniyle İnsan Hakları DerneÄŸi (İHD) İstanbul Åžubesi önünde bir araya gelen Cumartesi insanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoÄŸrafları ile birlikte birer kırmızı karanfil de taşıdı.
'GALATASARAY BİZİM DERTLEŞME MEKANIMIZ'
İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir, 28 yıldır katillerin peÅŸinde olduklarını ve onlar cezalandırılmadıkça bu mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. 700’üncü hafta oturumunda yasaklanan Galatasaray Meydanı’nın kendileri için bir ‘dertleÅŸme mekanı’ olduÄŸunu ifade eden Demir, ÅŸöyle devam etti:
“Galatasaray’ı bize yasakladılar. Avukatımız Tahir Elçi’yi yok ettiler. Her türlü yasaklamalarına karşın bizi durduramayacaklar. Bu yasaklamalarla onları kalbimizden söküp atamayacaklar.”
'CUMARTESİ ANNELERİ, TÜRKİYE'DEKİ ADALET ARAYIÅžININ RESMİDİR'
Agit Akipa’nın oÄŸlu Fehmi Akipa, 28 yıldır tüm hukuk yollarını kullanmalarına raÄŸmen aldıkları tek cevabın ret olduÄŸunun altını çizdi. Cumartesi Anneleri’nin, Türkiye’deki adalet arayışının bir resmi olduÄŸuna iÅŸaret eden Akipa, ÅŸunları söyledi:
“Bizi bu dar sokaÄŸa sıkıştırdıkları yetmemiÅŸ gibi bir de etrafımıza etten duvar örüyorlar. Bu, Türkiye’nin resmidir. Var olduÄŸumuz müddetçe barışa, demokrasiye, insan haklarına olan inancımızla yılmadan ve usanmadan mücadelemizi sürdüreceÄŸiz.”
'JİTEM DAVASINDA MAHKEME, KATİLLERİ AKLAMAK İÇİN SANIK AVUKATLARINDAN DAHA FAZLA ÇALIÅžTI'
13 Aralık’ta görülen Ankara JİTEM davasında tüm sanıklar “delil bulunamadığı” gerekçesiyle beraat etti. Davada bulunan ailelerden Adnan Yıldırım’ın kızı Leyla Yıldırım, 1993-96 yılları arasında iÅŸlenen bu cinayetlerin Kürtleri sindirme politikasını bir parçası olduÄŸunu vurguladı. Herkesin biliyor olmasına raÄŸmen cinayetlerin mahkemece siyasi olarak deÄŸerlendirilmediÄŸine de deÄŸinen Yıldırım, tüm ifadelere ve delillere raÄŸmen bu cinayetlerin “insanlığa karşı suçlar” kapsamında deÄŸerlendirilmediÄŸini söyledi. Mehmet Eymür’ün ölüm listeleri ve devlet yetkililerinin bundan haberdar olduÄŸu ÅŸeklindeki ifadelerinin de yok sayıldığını aktaran Yıldırım, ÅŸunları kaydetti:
“DoÄŸan Özkan’ın, cinayetlerin kimler tarafından iÅŸlendiÄŸine dair ifadelerine raÄŸmen mahkeme bunu görmezden geldi. Cinayetlerden en az 4 tanesi, yalnızca Özel Harekat Daire BaÅŸkanlığı’na baÄŸlı birimlerde bulunan Uzi marka özel çekirdekli silahlarla gerçekleÅŸtirildi. Mahkeme bunu da delil olarak görmedi. Mahkeme, elinde fırsat varken karanlık bir dönemi aydınlatmak yerine katilleri aklamak için sanık avukatlarından daha fazla çaba sarf etti. Kürt olan babalarımızın ölümlerinden dönemin CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan Tansu Çiller ve çete başı Mehmet AÄŸar sorumludur.”
'BASKIN'DAN BERAAT ETTİRİLEN JİTEM SANIKLARINA: 'ÜSTÜNÜZDE AHIMIZ VAR!'
Davadaki ailelerden Mecit Baskın’ın oÄŸlu Av. Eren Baskın ise bu durumu annesine bile anlatamadığını, burada sevdikleriyle göz göze gelemediÄŸini belirtti. Savcının, Kenan Evren’in dediÄŸi gibi “elleri bile titremeden” mütalaayı okuduktan sonra sanık avukatıymış gibi davrandığını aktaran Baskın, ÅŸunları söyledi:
“Savcı, var olan çok sayıda delili görmezden gelerek yalnızca itirafçı Ayhan Çarkın’ın ifadelerindeki çarpıklıktan dem vurarak sanıkların beraatini istedi. Hakim de talebi onaylayarak adeta kaçıp gitti. Çok zor bir durumdu. Amcam bana sarılamadı, çünkü aÄŸlayacaktı. Eve gittiÄŸimde annem hemen odaya kaçtı. Bunu unutmaması gereken insanlar ÅŸunu bilsinler ki, üzerlerinde ah var. Bu ah benim, Maside’nin, Besna’nın, Diyar’ın, Leyla’nın ahı. Bu ah mutlaka onlardan çıkacak. Ayaklarına taÅŸ deÄŸse bizim ahımızı bilsinler. EÄŸer içlerine en ufak bir karamsarlık girerse, bilsinler ki o bizim ahımızdır. Bizden çıkan ahtır.”
Basın açıklamasını Cumartesi insanlarından Maside Ocak okudu. Dün Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ankara JİTEM davasının tanıklara, delillere, belgelere, kamu görevlilerinin beyanlarına raÄŸmen tüm sanıkların beraat etmesi ile sonuçlandığını aktaran Ocak, “Bu kararı verenler, verdirenler bilsinler ki kayıplarımıza iliÅŸkin adli bir yargılama süreci saÄŸlanmadığı sürece devletin unutturduÄŸu soruları sormaya devam etme sorumluluÄŸumuzu yerine getireceÄŸiz. Bize yapılan bu kolektif zulmü ifÅŸa etmekten vazgeçmeyeceÄŸiz. Son derece açık ve ağır sonuçları olan ve kimsenin savunamayacağı bu zulme itirazımızı sürdüreceÄŸiz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
NE OLMUÅžTU?
36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak'ın İdil ilçesine baÄŸlı Çukurlu Köyü'nde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı.
Köylüler üzerinde ağır bir koruculaÅŸtırma baskısı vardı. Köye giriÅŸ ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiÅŸ, bazı köylülerin evlerine el konmuÅŸ ve askerler yerleÅŸtirilmiÅŸti.
Agit Akipa ve İbrahim Demir, askerlerin okulu ve evleri boÅŸaltmaları için Kaymakamlığa ve İçiÅŸleri Bakanlığı'na baÅŸvurdu. BaÅŸvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı ve Karakol Komutanı tarafından "sizi yaÅŸatmayacağız” diye tehdit edildiler.
12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa İdil'deki bir taziyeden evlerine dönmek için diÄŸer köylülerle birlikte traktöre bindiler. Traktör yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı'na baÄŸlı AÄŸaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındılar.
Jandarma karakoluna giden ailelere, Karakol Komutanı "Onları hiç görmedik” dedi. Bir asker gizlice aileleri "maÄŸaralara gidin” diye yönlendirdi. Bölgeyi köylülerle birlikte karış karış arayan aileler, 13 Aralık 1991 günü giriÅŸi taÅŸla örülerek kapatılmış bir maÄŸarada, kayıpların iÅŸkence görmüÅŸ, gözleri ve elleri baÄŸlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaÅŸtı.
Olay hakkında baÅŸlatılan soruÅŸturmada İdil Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı AÄŸaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ÜsteÄŸmen ve ilgili er ve erbaÅŸların "adam öldürme” suçundan ÅŸüpheli olduÄŸuna kanaat getirdi ve 18 Aralık 1991 tarihinde soruÅŸturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde "men'i muhakeme” kararı verdi.
2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'na tekrar baÅŸvuruda bulundu. Savcılık dosyaya ulaÅŸmak için ilgili kurumlara baÅŸvurdu. Ancak bütün kurumlar arÅŸivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi.
Bunun üzerine İdil Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı tarafından Agit Akipa ve İbrahim Demir' in zorla kaybedilmesi ve dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında "görevi kötüye kullanmak”tan yeni bir soruÅŸturma baÅŸlatıldı. (2011/646) Ancak yürütülen soruÅŸturmalardan bugüne kadar bir sonuç alınmadı…
Kayyum atanan belediyede AKP'li başkanın 2 çocuğuna işe gitmeden maaş
Kayapınar Belediyesi’nde işe gitmedikleri için işten çıkarılan AKP'li İlçe Başkanı Servet Can’ın iki çocuğunun, kayyum tarafından yeniden işe alınıp maaşa bağlandığı ortaya çıktı.
14-12-2019 12:48

Diyarbakır'da İçiÅŸleri Bakanlığı’nın görevden aldığı Kayapınar Belediyesi EÅŸ BaÅŸkanı Keziban Yılmaz döneminde, iÅŸe gitmedikleri için iÅŸlerine son verilen AKP Kayapınar İlçe BaÅŸkanı Servet Can’ın oÄŸulları Cihat ve Osman Can, atanan kayyum Ünal Koç tarafından yeniden iÅŸe alındı.
Kayapınar Belediyesi’ne Aralık 2016’da kayyum atandıktan sonra AKP Kayapınar İlçe BaÅŸkanı Servet Can’ın çocukları Ömer, Cihat ve Osman Can, 2018 yılında iÅŸe alındı. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından seçilen yeni yönetim, iÅŸe gitmedikleri halde maaÅŸ alan Cihat ve Osman Can hakkında tutanak tutup iÅŸlerine son vermiÅŸti.
KAYYUM TEKRAR İŞE ALDI, İŞE GİTMEDİKLERİ HALDE YENİDEN MAAŞ BAĞLADI
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, 21 Ekim’de kayyım olarak atanan ilçe Kaymakamı Ünal Koç, Cihat ve Osman Can kardeÅŸleri yeniden iÅŸe aldı. İşe gitmedikleri öÄŸrenilen Cihat ve Osman Can kardeÅŸlerin maaÅŸlarının ödendiÄŸi kaydedildi.
BAĞLAR BELEDİYESİ İDDİASI
Kayapınar Belediyesi'nde yakınlarını bankamatik memuru olarak iÅŸe yerleÅŸtirdiÄŸi belirtilen AKP İlçe BaÅŸkanı Servet Can’ın, 2018’de damadı ve yeÄŸenlerini Kayapınar Belediyesi’ne, aile üyelerinden 6 kiÅŸiyi ise bu yıl aÄŸustos ayında BaÄŸlar Belediyesi’ne personel olarak iÅŸe yerleÅŸtirdiÄŸi ileri sürülmüÅŸtü.
İngiltere uyruklu 4 IŞİD'ci sınır dışı edildi
İçişleri Bakanlığı, İngiltere uyruklu 4 IŞİD'cinin ülkelerine sınır dışı edildiğini açıkladı.
14-12-2019 12:23

İçiÅŸleri Bakanlığı, cihatçı terör örgütü IŞİD'in İngiltere uyruklu 4 mensubunun ülkelerine sınır dışı edildiÄŸini duyurdu.
Bakanlığın açıklamasında ÅŸöyle denildi:
"Yabancı Terörist SavaÅŸçıların (YTS) ülkelerine iadelerine devam edilmektedir. Bu kapsamda bugün *4* BirleÅŸik Krallık (İngiltere) uyruklu YTS ülkelerine sınır dışı edilmiÅŸtir."
Katar şeyhinin annesi Kanal İstanbul güzergahında 44 dönüm arazi almış
Katar emirinin annesi Şeyha Moza’nın Başakşehir’de 100 bin lira sermayeli şirket kurup 1.5 ay kadar sonra da Kanal İstanbul güzergahında 44 dönüm arazi satın aldığı ortaya çıktı.
14-12-2019 09:51

Katar Emiri Åžeyh Tamim bin Hamit el-Sani’nin annesi Åžeyha Moza bint Nasır el-Misned’in Türkiye’de ÅŸirket kurup Kanal İstanbul güzergahındaki Arnavutköy’de 44 dönüm arazi satın aldığı ortaya çıktı.
Sözcü’den İsmail Åžahin’in haberine göre Åžeyha Moza, Triple M Gayrimenkul Turizm Ticaret Anonim Åžirketi’ni 8 Kasım 2018 günü 100 bin lira sermaye ile BaÅŸakÅŸehir’de kurdu.
100 bin paya bölünen ÅŸirket hisselerinin yüzde 45.45’ini Åžeyha Moza alırken, Katar eski baÅŸbakan yardımcısı Abdullah bin Hamit el-Attiyah’ın eÅŸi olan Münire bin Nasır el-Misned yüzde 31.82’sini, Åžanna Nasır el-Misned ise yüzde 22.73’ünü aldı.
Åžirket kurulduktan 1.5 ay sonra Kanal İstanbul güzergahında 44 bin 702 metrekare arazi satın alındığı, arazinin imar planlarında ‘tarla’ olarak göründüÄŸü belirtildi.
Arnavutköy ilçesi, Baklalı Köyü’nde 136 ada 39 parselde bulunan taşınmazın devir iÅŸlemi 27 Aralık 2018’de yapıldı.
Ankara'da bir bankamatik memuru daha ortaya çıktı: Ne tanıyan var, ne belediyede gören
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde geçmiş dönemdeki personele ilişkin yapılan soruşturmada Bilgi İşlem personellerinden birinin kimse tarafından tanınmadığı ve mesai saatlerinde iş yerinde olmadığı anlaşıldı.
14-12-2019 09:35

Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi’nde geçmiÅŸ dönemdeki “bankamatik memurları”na iliÅŸkin yapılan soruÅŸturmada Bilgi İşlem personeli olarak görünen Serpil Özcan adlı memurenin kimse tarafından tanınmadığı ve mesai saatlerinde iÅŸ yerinde olmadığı anlaşıldı.
Özcan'la ilgili düzenlenen tutanakta, ”İşyerinde çalışır gözüktüÄŸü ancak birimimizde kimse tarafından tanınmadığı, iÅŸ sorumluluÄŸunu yerine getirmediÄŸi ve mesai saatlerinde de iÅŸ yerinde olmadığı anlaşılmış ve tutanak altına alınmıştır” denildi. Özcan'a “hayali görevlendirme” yaptığı öne sürülen personelle ilgili de tutanak tutuldu.
Ayrıca Sözcü'den Ali Ekber Ertürk'ün haberinde ÅŸu ifadeler yer aldı:
"Öte yandan BüyükÅŸehir'de, eski BaÅŸkan Melih Gökçek döneminde iÅŸe alınan Moldova uyruklu kadının baÅŸkanlık konutunda 'masöz'' olarak 3 bin 800 lira aylık maaÅŸa baÄŸlanması da tartışma konusu oldu. Belediye müfettiÅŸlerince Antanova için düzenlenen tutanakta, 'Ana Antanova isimli personelin 13.09.2012 tarihinde Anket A.Åž. bünyesinde SGK iÅŸe giriÅŸi yapılmıştır.15.02.2018 tarihinde kanuni hakları ödenerek iÅŸ akdi fesh edilmiÅŸtir' denildi."
ABD Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı
ABD Senatosu'nda kabul edilen tasarıyla ilgili ABD Büyükelçisi Satterfield, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
13-12-2019 21:13

ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, ABD Senatosu'nun ‘Ermeni Soykırımı’na iliÅŸkin aldığı karar nedeniyle DışiÅŸleri Bakanlığına çaÄŸrıldı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, ABD Senatosunda dün kabul edilen tasarı ile ilgili Bakanlığa çaÄŸrılan ABD Büyükelçisi Satterfield'e, Türkiye'nin karara karşı tepkisini iletti.
İleri Hatırlatıyor
Söz konusu karara iliÅŸkin gün içinde AA muhabirine açıklamada bulunan ABD'nin Ankara BüyükelçiliÄŸi, ABD yönetiminin pozisyonunun deÄŸiÅŸmediÄŸini, görüÅŸlerinin ABD BaÅŸkanı Donald Trump'ın nisanda yaptığı son açıklamasında yansıtıldığını belirtmiÅŸti. ABD BaÅŸkanı Trump, 24 Nisan'daki konuÅŸmasında, Ermenice "Büyük Felaket" anlamına gelen "Meds Yeghern" ifadesini kullanmıştı.
ABD Senatosu dün, ‘Ermeni Soykırımı’ karar tasarısını kabul etmiÅŸti.