İleri Haber

Batman’da intihara sürüklenen 18 yaşındaki İpek Er’e “nitelikli cinsel saldırıda bulunduğu” suçlamasıyla tutuksuz yargılanan Uzman Çavuş Musa Orhan, bugün saat 14.00'te Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dördüncü kez hakim karşısına çıktı.

Batman'ın Beşiri ilçesinde, tabancayla intihar girişiminde bulunan ve 18 Ağustos 2020'de hastanede hayatını kaybeden İpek Er'in bıraktığı mektupta, kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu belirttiği  Musa Orhan'ın tutuksuz yargılanıyor. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sürdürülen soruşturmada, Orhan hakkında ¨nitelikli cinsel saldırı¨ suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası isteniyor.

Savcılık, Musa Orhan’ın 5237 sayılı TCK’nın 102/1 maddesi gereğince cinsel saldırı suçuyla cezalandırılmasını istedi. Yasaya göre bu fiilin cezası en az 12 yıl hapis cezası. Savcı, sanık Musa Orhan’ın, mağdur İpek Er’e yönelik birden fazla eylemi aynı kasıtla ve aynı zaman dilimi içinde işlemiş olduğundan, hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına; işlemiş olduğu kasti suç nedeniyle TCK’nın 53 / 1-2 -3 maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, üzerine atılı suçu vasfı ve suç için kanunda öngörülen ceza süresi nedeniyle sanığın kaçacağı ve delil karartacağı yönünde somut olgu niteliğinde olması hususları gözetildiğinde hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklanma taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 3 Aralık’a erteledi.

NE OLMUŞTU?

İpek Er'in mektubunun ortaya çıkmasının ardından gelen tepkiler üzerine tutuklanan uzman çavuş Musa Orhan, 25 Ağustos'ta tahliye edilmişti. Orhan'ın avukatı itiraz dilekçesinde müvekkilinin kaçma şüphesi bulunmadığını öne sürmüştü. İtirazı değerlendiren mahkeme de dilekçede belirtilen hususları yerinde görerek Orhan’ın tahliyesine karar vermişti. Orhan'ın tutuklu bulunduğu cezaevinden salıverilmesi ve mahkemenin kararı kamuoyunca çok büyük tepki ile karşılanmıştı.

Bir önceki duruşmada, Musa Orhan'ın avukatı, İpek Er'in babası Fuat Er'e suçlamada bulundu. Müdafi avukat suçlamasında, "Bir babanın görevi kızını korumaktır, okutmaktır, intihara sürüklemek değildir" ifadelerini kullanmıştı.

Duruşmada kendisini yöneltilen suçlamaları reddeden Orhan ise, olayın başından beri linç edildiğini öne sürüp, Er'in töre cinayetine kurban gittiği iddia ettikten sonra, susma hakkını kullanmak istediğini söylemişti.