İleri - Dış Haberler

4 Ekim 2018’de Brintanya’da gastronomi ve eve fast-food servis hizmetleri branşında çalışan, büyük kısmı göçmen olan ve zor koşullar altında görevlerini sürdüren genç işçiler ülke tarihinde şimdiye kadar bu alanda görülmüş en büyük grevi düzenlediler. Brighton’da yer alan ve “Wetherspoons” pub zincirine ait iki pubda firma tarihinin ilk grevi gerçekleşti. Brixton’da, Crayford’da, Cambridge’de ve Watfor’da da McDonalds çalışanları iş bıraktılar. Onlara steakhause zinciri olan “TGI Friday’s’in” Milton Keynes, Coventgarden ve Stratford’da (Londra) çalışan işçileri de katıldılar. Söz konusu işçiler düzenli iş koşullarının yanında saatlik asgari ücretlerinin 10 Paund olmasını talep ettiler. Kısa süreliğine de olsa online platformları olan “Uber eats” ve “Deliveroo’da” çalışan motor ve bisiklet kuryeleri de grevcilere katıldılar.

Greve çıkan tüm işçiler öğle saatinde Londra’da yer alan merkezi Leicester Square’de bir araya geldiler. Burada işçiler İşçi Partisi’nin ekonomi hakkında siyasi sözcüsü olan John McDonnel tarafından karşılandılar. J. McDonnel; “Biz ortak bir hareketi mobilize ediyoruz. İşçi Partisi ve sendikalar birliktir.” mesajını verdi. McDonnel ayrıca gelecekte kurulacak İşçi Partisi hükümetinin asgari 10 Pound tutarında talep edilen saatlik ücreti yasallaştıracağını ifade etti. Şu anda İngiltere’de 25 yaş üstü çalışanlar saatlik 7.83 Pound, 18-20 yaş arası gençler 5.90 Pound, komiler ise 3.70 Pound kazanıyorlar.

GENÇLERİN GREVİ

Grevde önem arz eden bir diğer nokta ise katılımcıların yaş ortalamalarının düşük olmasıydı (yaklaşık 20 yaş). Bu yaş grubu Britanya sendikalarının ulaşamadığı bir ortalama olması bakımından dikkat çekiciydi. Öte yandan maaşlı nüfusun belirsiz iş güvencesi nedeniyle bir süredir hareketlenme halinde olduğu bilinen bir olguydu. Bu nedenle bu grev, mücadeleci sendika birliği olan TUC’a katılan Bakers, Food and Allied Workers’ Union (BFAWU) çalışanlarının da bir kazancıdır. Buna ek olarak Industrial Workers of the World (IWW) gibi küçük ve bağımsız örgütlerin angajmanı da önemliydi. IWGB ayrıca Salı günü Londra taksi şoförlerini “Uber” uygulamasına karşı yeni bir grev etrafında örgütledi.

GREVLER YAYILABİLİR

Sonuç itibarıyla gastronomi branşında mücadele güçlenmiş oldu. Güney Londra’da yer alan “Ivy House” adlı bir pub bazı çalışanlarını kapı önüne koyduktan sonra ekibin diğer üyeleri hiç vakit kaybetmeden 30 Eylül günü bir anda grev yapma kararı aldılar. Grev başarılı oldu ve iki güne kalmadan işten atılan arkadaşları yeniden işe geri alındı. Görünüşe göre Britanya’nın başka yerlerinde de benzer hareketlenmeler olacak. Ayrıca 4 Ekim grev gününe diğer birçok şehirden de dayanışma adına destek geldi. Özetle; başarılı direncin ve mücadelenin bulaşıcı olduğu söylenebilmektedir. 

Kaynak: Junge Welt