İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinden sonra YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Siyasi yasak anlamına da gelen bu kararın ardından Saraçhane'de binler toplandı. İmamoğlu burada, yarın için Altılı Masa bileşenlerinin olduğu bir miting çağrısı yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 13 bin oy fark ile kazandığı 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla iddianame hazırlanmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede o dönem YSK Başkanı olarak görevde bulunan Sadi Güven ve 10 kişinin mağdur olduğu belirtilmişti.

İddianamede, İmamoğlu’nun "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret" suçundan bir yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapsi ile seçme ve seçilme haklarından mahrumiyeti istenmişti. 

İmamoğlu'nun yargılamaya konu olan sözlerindeki hedefin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğu söyleyen Soylu'nun avukatı Uğur Kızılca da İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Açılan davada savcı, bir önceki duruşmada mütalaasını açıklarken, İmamoğlu için 4 yıl 1 ay hapis cezası ve siyasi yasak istemişti. 

ADLİYEDE GERGİNLİK

Dava öncesi duruşma salonunun olduğu koridor bariyerler ile kapatılırken, adliyede de gerginlik yaşandı. 

Bir önceki duruşmada İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat reddi hakim talebinde bulunmuş ancak üst mahkemeye giden bu talep reddedilmişti. Polat, dün yaptığı açıklamada, mahkemenin bir an önce karar vermek istediğini ve müvekkili İmamoğlu'na ceza verme eğiliminde olduğunu dile getirmişti.

Tanık olarak dinlenen Murat Ongun “Gazeteciler, Soylu’nun İmamoğlu’na ‘ahmak’ dediğinden bahisle görüşmek istedi. Ben de başkana ilettim ve gazetecileri davet ettim. Gazeteciler bu beyanı sordu, başkan da buna binaen cevap verdi" ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, mahkemeye sunulan uzman raporlarının, tanıkların ve çözülmemiş CD’lerin incelenmesini talep etti.

İmamoğlu’nun ‘ahmak’tan kastının Süleyman Soylu olduğu açıklaması üzerine Soylu’nun yaptığı açıklamanın bulunduğu CD mahkeme salonunda dinlendi. İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, Soylu’nun tanık olarak dinlenmesini talep etti.

SAVCI MÜTALAASINI YENİLEDİ

Taleplere ilişkin beyanı sorulan savcı, "Uzman tanıkların dinlenmesine yönelik talebimiz yoktur" dedi. Savcı, Süleyman Soylu’nun izlenen CD içeriğine ilişkin tanık olarak dinlenmesine ilişkin de talebi olmadığını söyledi. Savcı, daha önceki mütalaasını yineleyerek İmamoğlu’na hapis ve siyasi yasak istedi.

İMAMOĞLU'NDAN ÇAĞRI

İmamoğlu, Twitter hesabından İBB'nin bulunduğu Saraçhane'ye çağrı yaptı. İmamoğlu, "16 milyon İstanbullunun evi Saraçhane’dir. İstanbul ve Türkiye, iradesine daha önce nasıl sahip çıktıysa bugün de çıkacaktır. Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU'NA HAPİS CEZASI

Mahkeme verdiği kararda Ekrem İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Böylelikle İmamoğlu hakkında siyasi yasaklama da getirildi.

İMAMOĞLU'NDAN İLK AÇIKLAMA

Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı makamında kabul etti. İmamoğlu ziyarette il açıklamasını yaparak, “Halkın verdiği yetkiyi bir avuç insan alamaz. Mücadelemiz daha güçlü başlıyor Allah'ın izniyle” sözlerine yer verdi.

KILIÇDAROĞLU: SARAY'I UYARIYORUM, YARGININ ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN

Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından bir video paylaşarak davaya ilişkin açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şöyle:

"Ekrem Başkan'ın ve İstanbulluların yargılandığı davaya bakan hakim, daha önce 'Sözlerin kime yönelik olduğu, muhatabı belli. Tartışmasız Süleyman Soylu'ya karşı söylendiği belli' demişti. Bunu diyen bir hakimin vereceği karar açık ve nettir. Beraat dışında verilebilecek her karar Saray talimatının ve kumpasın itirafı olacaktır. Saray'ı son kez uyarıyorum, yargının üzerinden elinizi çekin. Bu halk kimsesiz değildir, aklınızı başınıza alın."

CHP lideri Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde çeşitli temaslarda bulunmak üzere Almanya'ya gitmişti.

KILIÇDAROĞLU: DARBECİ SARAY'DIR!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen siyasi yasağın ardından Almanya'daki programı keserek, Türkiye'ye dönen Kılıçdaroğlu, Berlin'de havalimanında bir açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu, açıklamasında şunları söyledi:

Bugün hukukun, adaletin katline şahitlik ediyoruz. Bugün aklını ve vicdanını kiralamış insanlara şahit ediyoruz. 6 yaşında sistematik tecavüze uğrayan bir çocuğumuz faillerini gözaltına bile almayan, iki sene boyunca görmezden gelenler; bugün Ekrem İmamoğlu’nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasakla yıldırmaya çalışıyorlar.

28 Şubatçılar artık Saray’ın içindedir. Saray artık 28 Şubat zihniyetinin ta kendisidir. Bu darbeci, yasakçı zihniyetiniz batsın sizin.

SARAÇHANE'DE BİNLER TOPLANDI: HÜKÜMET İSTİFA

Saraçhane'de yapılan çağrılarla binler toplandı. Kitle sık sık "Hükümet istifa" sloganları attı.

Saraçhane’de ilk konuşmayı Ekrem İmamoğlu yaptı. İmamoğlu, konuşmasında “İstanbul, 16 milyon İstanbullunundur. Yarın daha çok olacağız. Genel başkanımız da burada olacak” dedi.

'BU ŞARKI BURADA BİTMEYECEK'

İmamoğlu’nun ardından kürsüde konuşma yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bugün Meral Akşener olarak söz veriyorum. Bu şarkı burada bitmeyecek. Bugün iktidarda yarından çok korkan bir irade var. İnsanlar korktuğu zaman ceza verirler, zulüm yaparlar. Bu kararın arkasında bir büyük korku var. Verdikleri kararın başında Türk milleti adına diyecekler. Siz Türk milletisiniz. Sandıkta gereğini yapacaksınız. Bugün verilen cezayı sizler sandıkta demokrasiyle yırtacaksınız" ifadelerini kullandı.

'HALA UMUDUMUZ VAR'

Akşener’in ardından yine konuşan İmamoğlu ise şunları söyledi:

Bu akşam burada buluşmamızın temel sebebi yaşadığımız büyük hukuksuzluk. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu beni aradı ve yarın Altılı Masa’nın liderleriyle birlikte yine İstanbulluların evinde bir arada olacağız

Bu utanç ortamını bize yaşatan yargının o kötü kararını yaşayıp sizleri buraya davet etmeyi elbette istemezdim. Sizin kararınızın yok sayıldığı bir ortamın bu şekilde bir alışkanlık haline geldiği anda bu ülkeyi yaşatmaz hale getirenlerin ekmeğine yağ sürmüş olurduk. O yüzden sizi buraya davet ettik. Bu dava adaletin kalmadığının ispatı. Bu dava adalet ve demokrasi gibi en ulvi değerleri getirmek istemeyen insanların yönettiği bir davadır. Hatta ‘devlet biziz’ diyen insanların aymaz, utanmaz bir biçimde süreci etki altına alıp karar verdikleri bir davadır. Hukuku yok sayarak millet iradesiyle kavga ederek bu süreci bir avuç insanın istediği yörüngeye oturtmak isteyenlerin ortaya koyduğu iradeyi yöneten bir davadır. Keşke bu dava bir hukuk davası olsaydı. Aldıkları her karar kendi çıkarları için. Bir avuç insan mertçe, cesurca mücadele etmeyi de bırakmışlardır. Kendi düzenlerini korumak için alavereye başvurarak akla hayale gelmeyen iş ve işlemleri yürürlüğe koyan insanların sürecidir. Bu bozuk düzen aslında 31 Mart gecesi Anadolu Ajansı üzerinden o verileri kapatıp seçimi elimizden almaya cesaret ettikleri gün başlamıştır. Tokadı misli misli attınız ama doymadılar. O gün ‘millet’ diye yola çıkanlar bugün devlet biziz diyorlar. Sonuç alamayacaklar. Bu sabahki umudum birse şu anki umudum bin. Yolu kapatmıyorlar. Ne için biliyor musunuz? Buraya gelenler zor durumda kalsın diye. Siz gücünüzü bizi sıkıntıya sokmak için mahkemede kullanabilirsiniz ama nafile. Bizim 2023 ideallerimiz var. İstanbul’da başardık, Türkiye’de başaracağız. Aradan 3,5 sene geçmiş olabilir ama benim hala gençliğim var. Hala umudumuz yüksek.