İmamoğlu: Bir insan işe alınacaksa, kimsenin dayısı, amcası, halası, teyzesi olduğu için alınmayacak

İmamoğlu: Bir insan işe alınacaksa, kimsenin dayısı, amcası, halası, teyzesi olduğu için alınmayacak

İmamoğlu, Gazi Cemevi'nde katılmak istediği Muharrem iftarına, yaşanan izdiham nedeniyle katılamadı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gazi Cemevi'nde katılmak istediği Muharrem iftarına, yaşanan izdiham nedeniyle katılamadı.

İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

“Milletimiz, acılardan birliktelik çıkarmayı, her şeye rağmen vatanını, milletini düşünmeyi kendini felsefe edinmiştir. En büyük acılardan sevgi, vicdan ve ahlak doğmuştur. Aynen Kerbela'da olduğu gibi. Yapılan bu katliama, acı olaya rağmen, tümüyle topluma verilen mesajlar, adalete dönük mesajlar olmuştur. Bu topraklarda da acılar yaşanmıştır, bu topraklarda da çok canlar yanmıştır. Yine bizim insanımız iri olmayı diri olmayı başarmıştır” sözleriyle başladı. Bu ayın matem ayı olduğunu belirten İmamoğlu, toplumun her kesimine lazım olan şeyin “adalet duygusu” olduğunu vurguladı. İmamoğlu, “Bu toprakları adaletsizliğe sürükleyen şeyleri yaratan veya buna niyeti olan varsa diyorum ki; ‘Allah'ım, onları bizden uzak tut. Bizim yanımıza yaklaşmasınlar. Bizi ayırmasınlar. Bizi bölemesinler. 82 milyon yurtsever, vatansever insanımız için bu duaları her yerde yapıyorum. Bu şehre, sizlerin oylarıyla seçilmiş belediye başkanınız olarak, şehri emininiz olarak, sizlere her anımda, her ortamda, her işimde adalet dağıtmaya, adil olmaya ve hiçbir konuda adaletsiz hiçbir işleme imza atmamaya, bu güzel ayda, bu matem ayında, en ince düşünmemiz gereken bu ortamda, en küçüğümüzden en büyüğümüze kadar, hepinizin huzurunda söz veriyorum."

“Bu topraklarda, bu güzel ülkemizde, cumhuriyetimizin, devletimizin ve demokrasimizin geleceği için, hep birlikte barışı, huzuru, özgürlüğü, adaleti, hakkı ve hukuku layık kılacağız” diyen İmamoğlu, hiç kimsenin buna engel olamayacağını ifade etti. Çok çalışmaları gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, “Mağdur olan kesimler var, bazı kayırmacılıklar var. Biz diyoruz ki; ‘Hepimiz eşitiz.' Bir işe insan alınacaksa, liyakati ile alınacak. Kimsenin dayısı, amcası, halası, teyzesi olduğu için işe alınmayacak. Benim vatandaşım, bu toprakların insanı olduğu için işe alınacak. Bazı yaptığımız işleri eleştirenler ya da bizi adaletsizlikle suçlayanlar, kendilerine, geçmişte yaptıklarına baksın.”

Kıymetli komşularım, beni bu akşam mahcup ettiniz, mutlu ettiniz. Ben, lokmanızı paylaşmaya geldim; ama cemevine sığmadınız. Sokaklara da sığmadınız. Çoluk-çocuk, kızımız-oğlumuz, anneler, babalar, amcalar, teyzeler herkes burada. Dünyanın en mutlu insanıyım; ama bilin ki, bana bu sevginizi verdiğiniz sürece, size şunun söz veriyorum: Daha çok çalışacağım. Toplumun bana verdiği bu kıymete karşı, daha tevazu sahibi olacağım. İnsanlarına hizmet etmekten onur duyan, gurur duyan komşunuz, hemşehriniz olacağım. Hepinizi çok seviyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Akrabalarınızla benden selam iletin.”