İktisatçı Prof. Dr. Erinç Yeldan: Servet vergisi uygulanmalı, dayanışmaya ihtiyaç var 

İktisatçı Prof. Dr. Erinç Yeldan: Servet vergisi uygulanmalı, dayanışmaya ihtiyaç var 

Prof. Dr. Erinç Yeldan, Covid-19 salgınıyla birlikte işçi, emekçi ve yoksulların da evde kalmalarını sağlayacak politikaların uygulanması gerektiğini söyledi. Yeldan, bu sürecin gerçek anlamda dayanışma ve eşitçilik anlayışıyla sürdürülmek zorunda olduğunu ifade etti.

İktisat profesörü Erinç Yeldan, işçi, emekçi ve yoksulların yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının yaşandığı günlerde evden çıkmamalarını sağlayacak sosyal politikalar kaynağının servet vergisi ile oluşturulabileceği önerisinde bulundu.

MA'ya konuşan Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, Türkiye'nin durumuna bakılınca, ekonomik önlemler arasında en güvenilir yöntemin servet vergisi olduğunu dile getirdi. Yeldan, “İnsanlara ‘evden çıkmayın’, ‘evde kalın’, ‘sosyal mesafe koruyun’ dedikten sonra, insanların asgari geçim düzeyini korumak gerekir. Bunun için de IMF tipi kemer sıkma istikrar politikaları değil, genişleyici sosyal politikalara ihtiyaç var” dedi.

Sosyal politikaların maliyetinin para basarak ya da gelecek nesilleri borç yükünün altında bırakarak sağlanmaması gerektiğini belirten Yeldan, "Bugün zenginden, yüksek gelirlilerden alınacak vergilerle sağlanması gerekir. Yeri geldiğinde ‘hepimiz aynı gemideyiz’, ‘dayanışma içindeyiz’, ‘biz bize yeteriz’ hamasi sloganlarla yaratılan politikalar, gerçek anlamda dayanışma, eşitçilik, birbirine destek olma ile sürdürülmek zorunda. Bunun içinde servet vergisi en anlamlı ve güvenilir kaynak olarak gözüküyor” şeklinde konuştu.

'GELENEKSEL POLİTİKALAR ÇÖZÜM DEĞİL'

Yaşadığımız krizin önceki krizlerden farklı olduğunu ifade eden Yeldan, uygulanan geleneksel para politikalarının sorunu çözüme kavuşturmayacağının altını çizdi. Yeldan, “Bu kriz, alışılmış geleneksel krizlerinden çok daha farklı olarak hem finansal hem gelir üzerinde talep eksikliği hem de üretim zincirinin parçalanması nedeni ile arz üzerinde yaşanıyor. Bundan önceki krizler genelde ya bir petrol fiyat krizi gibi arz yönüne bir şok oldu, ya gelir dağılımın çok bozulması üzerine talep üzerinde oldu ya da 2001 Asya krizi gibi oldu. Fakat topyekûn üç alanda kaynaklanan bir krizle karşı karşıyayız. Onun için bizim geleneksel para politikası, faiz politikası, kamu maliye politikası, gelirler politikası gibi öne sürülebilecek tedbirlerimiz bu krize yeterli olmayacak” değerlendirmesinde bulundu.

'İKTİDAR SERVET VERGİSİNİ UYGULAMAZ'

Almanya Kassel Üniversitesi ICDD Enstitüsü’nden iktisatçı Gaye Yılmaz’a göre, para basmanın ciddi enflasyonlara sebep olması dolayısıyla Türkiye'nin IMF'ye gitme ihtimali yüksek. İktidarın, sermayenin tepkisini göze alamayacağı için servet vergisi seçeneğini de değerlendirmeyeceğini söyleyen Yılmaz, “Şu anda ciddi bir virüs saldırısı var ve her yerde sokağa çıkma yasakları tartışılıyor. Bu ortama rağmen işçi sınıfı işe gidip gelmeye devam ediyor. Şimdi sermayenin bu kadar korunduğu bir dönemde, sermaye sınıfına servet vergisi gibi bir uygulama beklenmez. Hükümet bunu hiçbir şekilde düşünmez” dedi.