Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet’e devrine karşı iptal davası

Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet’e devrine karşı iptal davası

Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesine karşı İstanbul’da meslek örgütleri iptal davası açtı.

İstanbul’da meslek odaları, Türkiye’nin ilk sanatoryumu olan ve 2015 yılında kapanan Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmesinin iptali için başvuruda bulundu.

6 Ekim 2020’de açılan davada, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Barosu ve Türk Toraks Derneği verdikleri dilekçede şu ifadelere yer verdi:

“Sanatoryum, bünyesindeki sağlık personeli, hastaları ve hasta refakatçıları ile Heybeliada’nın sosyal, kültürel ve ekonomik hayatını şekillendiren önemli bir kurum olmuştur. Her ne kadar bu kurum artık hayatını devam ettirmiyorsa da 81 yıl boyunca Heybeliada’da sosyo-kültürel bakımdan sınıfsal ve kültürel alışkanlıklar itibarıyla ve yaş, cinsiyet gibi demografik olarak çok çeşitli insanları bir araya getirmesi bakımından çok-kültürlü bir dokunun ortaya çıkmasına hizmet etmiştir. Sağlık işlevi alanın doğal dokusunun ve orman kimliğinin korunmasını sağlamış ve Çam Limanı ve çevresi yapılaşmadan, adalıların piknik yapabilecekleri, denize girebilecekleri, kamusal bir alan olarak varlığını bugüne kadar getirebilmiştir.

Bu parsel 200 dönüm gibi bir büyüklüğe sahiptir. Heybeliada ölçeğinde değerlendirildiğinde bu alan adanın neredeyse onda biridir. Böylesi bir alanın işlev kararlarının katılımsız bir karar süreci izlenerek verilmesi Heybeliada’nın sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına İmar plansız yapılan bir müdahaledir.”

Kamu yararıyla uyumlu olmayan tahsis işleminin durdurularak Heybeliada Sanatoryumu’nun yeniden hayata geçirilmesi noktasında, ada halkının ve konunun takipçisi olan bileşenlerin görüşlerine başvurulması gerektiğine vurgu yapılan dava dilekçesinde, “Karar, Heybeliada Sanatoryumu’nun tarihi, sosyal ve kültürel hafızası ile uyumsuz, ada halkının talep ve beklentilerine aykırıdır.  Yanı sıra Adalar ile ilgili alınmış olan koruma kararları ve plan yaklaşımlarına aykırıdır.”

 

 

DAHA FAZLA