Hekim meslektaşını öldürdü: 'Çalışma koşulları ağır, idare sorunlara duyarsız...'

Hekim meslektaşını öldürdü: 'Çalışma koşulları ağır, idare sorunlara duyarsız...'

Mersin’de bir doktor aynı sağlık merkezinde çalışan meslektaşını öldürdü. Yaşanılan olayın ağır çalışma koşulları ve idarenin çalışanların sorunlarına olan duyarsızlığından olabileceğini kaydeden Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, sağlıkta şiddetin önlenmesi için göstermelik önlemler alınması bu cinayetin oluşmasında önemli rol aldığını kaydetti.

Ayşenur Önal

Mersin'de bir doktor, aynı sağlık merkezinde görev yaptığı meslektaşını pompalı tüfekle vurarak öldürdü. Dr. Hasan Çayır'ın, Dr. Ahmet Dikmen'i vurmadan önce üzerine kaynar su da döktüğü öğrenildi.

Yaşanılan olayın ardından açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, zanlı Dr. Hasan Çayır’ın çalıştığı yerde soruşturma geçirdiğini ve ağır çalışma koşullarının bu cinayete neden olan en büyük etken olabileceğini kaydetti.

Çalışma koşullarındaki zorluklar için yamayı planladıkları basın açıklamasını üzücü haber nedeniyle değiştirdiklerini söyleyen Antmen, “Sabah saatlerinde Dr. Ahmet Dikmen’in işyerinde öldürülmesi ile şaşkınlık ve büyük üzüntü yaşadık. Ölenin hekim olması bizim için yeterli bir üzüntü kaynağı idi ama daha sonra öldüren kişinin de hekim olduğunu öğrenince üzüntümüz bir kat daha arttı.

‘AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI VE İDARENİN DUYARSIZLIĞI CİNAYETE NEDEN OLABİLİR’

Zanlı Dr. H. Ç. çalıştığı yerlerde yaşadığı sorunlar nedeniyle soruşturma geçirmekte olan ve daha önce Dr. Ahmet Dikmen ile tartışma yaşadığı iddia edilen bir hekim.  Ağır çalışma koşulları ve idarenin çalışanların sorunlarına olan duyarsızlığı belki de bu cinayete neden olan en önemli faktörlerden biridir.  Sağlık hizmetlerinin verildiği ortamların güvenli olmaması, çalışma barışımızın artan ölçüde bozulması, sağlık bakanlığının sağlıkta şiddetle mücadeleyi tamamen göstermelik yapması ve hiçbir önlem alınmaması da bu cinayetin oluşmasında önemli bir faktör olmuştur” dedi. Dr. Ahmet Dikmen’in ailesine sabır dileyen Antmen, “Mersin Tabip Odası olarak bu olayın takibinde olacağımızı kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz” sözlerine yer verdi.

‘SAĞLIK POLİTİKASI HASTALARI MÜŞTERİYE DÖNÜŞTÜRDÜ’

Yıllardır sürdürülen sağlık politikalarının artık hastaları müşteriye dönüştürdüğünü belirten Antmen, “Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetlerinde niteliği değil niceliği önceleyen politikalarında ısrara devam etmektedir. Bu anlayışla yönetilen sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve hekimlik değerlerini yok saymaktadır.

Hekimlik yapabilmek için bir hastaya ayrılması gereken muayene süresi en az 20 dakika olarak kabul edilmesine rağmen kimi hastanelerde bu süre 5 dakikaya düşürülerek hekimlere günlük yaklaşık 100 hasta randevusu dayatılmaktadır. Bu randevular, hekimin isteği ve bilgisi dışında MHRS sistemi üzerinden açılmakta, hekimin hastasına yeterli zaman ayırmasına; halkın nitelikli sağlık hizmeti almasına engel olmaktadır. Hekimlere performans baskısıyla daha çok muayene ve işlem dayatması yapılarak mesleki özerkliğimize müdahale edilmekte, halkın sağlığı tehdit edilmekte, sağlıkta şiddete zemin hazırlanmaktadır.

‘5 DAKİKA İLE MUAYENE EDEBİLMEK MÜMKÜN DEĞİL’

Hastalıkların tanısını koyabilmek için ilk ve en önemli adım, ayrıntılı bir öykü almaktır. Dayatılan 5 dakikada ne kişinin yakınmasını anlayabilmek ne de yeterli muayenesini yapabilmek mümkün değildir. Tıbbi sekreter olmadan çalışmak zorunda bırakılan hekimler tıbbi kayıtların tutulmasında zorluklar yaşayacak, sonraki süreçte yaşanacak en ufak olumsuz gelişmede hekimi zor duruma sokacaktır. Sağlık Bakanlığı ve hastane idarecileri unutmamalıdır ki malpraktis bireysel değil sistemsel bir sorundur ve bu dayatma ile hastaların sağlığına yansıyacak olumsuzlukların sorumluluğu kendilerindedir” sözlerine yer verdi.

‘MESLEKİ ÖZERKLİĞİMİZE YÖNELİK BİLİNÇLİ SALDIRIDIR’

Antmen açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Muayene için yeterli zaman tanımamak, hekim hasta ilişkisini birkaç dakikaya sığdırmak; hekimlik meslek etiği ilkelerimiz açısından kabul edilemez ve mesleki özerkliğimize yönelik bilinçli bir saldırıdır. Bu uygulama daha çok istifa, daha çok hekim göçü, daha çok hastalık, daha çok sağlıksızlık, daha çok sağlıkta şiddet getirir. Halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit eden bu uygulamalardan hızla vazgeçilmelidir.

‘İYİ HEKİMLİK YAPMAK İSTİYORUZ’

Topluma çağrımızdır; dün olduğu gibi bugün de nitelikli sağlık hizmeti taleplerimizde ısrarcıyız ve iyi hekimlik yapmak istiyoruz. Hem hekimlerin hem de toplumun sağlık hakkı için bu uygulamalara itirazı birlikte yükseltelim. Hekimler köle, hastalar müşteri, hastaneler ticarethane değildir. Sağlıklı yaşam hakkımızdan vazgeçmeyelim!”

DAHA FAZLA